tdk'nın yaptığı şeyi desteklemiyor değilim ancak bu işin yeterince üzerine düşmediklerini düşünüyorum. sonuçta dil yaşayan bir varlık olarak algılanmalı, dikkat ettiyseniz bazı kelimeler hiç kimsenin yönlendirmesine gerek duymadan kendine bir karşılık buluyor. bunu kim yapıyor peki; bu dili konuşan insanlar. yani tdk'da çalışan dilbilimciler ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar bu uğraşları sadece dili konuşan insanlar kabul ettiği sürece işe yarar. ayrıca artık globalleşen bir dünyada olduğumuzun ve evrensel dilin ingilizce olduğunu da kabul edip teknolojiye yenilmeyen kelimeler üretmeleri gerekir. bir kelimeye ille de bir karşılık bulunması gerekmiyor. eğer bu kelime gerçekten gerekliyse o zaten bir şekilde türkçeleşiyor. bence durmadan türkçe karşılıklar bulmak yerine adam gibi kelimeler üreterek bunları halkın kabulüne sunmak gerekir. ispat mı istiyorsunuz: bilgisayar. bilgisayar, tdk tarafından bulunmuş bir karşılık değil, aksine dilbillimci olmayan biri, aydın köksal, tarafından bulunmuş ve kullanılmaya başlanmıştır. gördüğünüz gibi işin içinde bir dilbilimci yok, o dili konuşanın kendisi var.
(bu arada oturgaçlı götürgeç, ulusal düttürü gibi karşılıkların tdk tarafından bulunmadığını da belirtmek isterim. şu anki en büyük dertleri imla kurallarını kafalarına göre değiştirmek gibi görünüyor.)