Bir şeyi çok merak ediyorum, o karaladıklarınızı hiçbir yer paylaştın mı? İnternet bu konuda bulunmaz bir niğmettir. İnternet üzerinden tanımadığınız kişiler yazılarını okuyup yorum yaptı mı? Cevabın hayırsa, kusura bakma arkadaşım, profesyönel düşünmeden önce kendini bir okuyucu karşısında dene. Normalde o bahsettiğin karalamalar eşe dosta, yakın çevreye okutuluyor. Eğer tarafsız bir bölgede değerlendirilmediyse, tanımadığın kişilerce yorumlanmadıysa önce buradan başla, bir yerde yayınla derim. Kitap yapmayı düşündüğün şeyi demiyorum, diğerlerini. Sonuçta kitap yazmanın basit bir şey olduğunu düşünmüyorum. Önce bir internet ortamında insanların anlatımına ve kalemine olan eleştirilerini gör ve piş. Bu sitede kitabı çıkmış birini gördüm ben. Sonra araştırdım ki bu kişi o kitabı yazmadan önce pek çok hikayesini oturup tarafsız bölge dediğim internette yayınlarak okuyucuların eleştirilerine göre kendine yön vermiş. Cevabın evetse, bu dediklerimi zaten biliyorsundur diğer paragraflara geç derim.
Vampirlere gelince, içim dışım vampir çakması oldu. Dikkat ettiysen çakması dedim, gerçeklerine hasretiz. Şansım ne dersen içine aşk katarsan tavan yapabilir, idealitstim dersen de az ama öz okunursun gibime geliyor. Vampir-kurtadam rekabeti de hoştur bana göre.Peki bu ikilinin arasına "insan"ı ne olarak sokacaksın? İnsanın rolü nedir burada? Senin bakış açını merak ettim.
Aslında tamamen sende biten bir durum bu. Yazar dediğin adam(adamdan kastım erkek değil, insan anlamında), klişe bir konuyu işlediğinde bile öyle güzel giydirirki sayfaları yalar yutarsın. Nefes almadan okursun o kitabı. O klişe konuda seni zerre rahatsız etmez, burun kıvırmazsın.
Bu dediklerimle hevesini kırmak gibi bir niyetim yok ayrıca. Ama bir Alacakaranlık'a rakip olayım, hazır vampirler tutmuşken ben de pastadan payıma düşeni alayım diyorsan yapma etme. Oyunu kurallarına göre oyna, Alacakaranlık'a rakip olacak gerçek bir vampir kitabı çıkar başka da şey istemem senden bir fantastik okuyucusu olarak.