Kayıt Ol

Anket

Buluşma nerede olsun?

Asya Yakası | Kadıköy
10 (43.5%)
Avrupa Yakası | Taksim
13 (56.5%)

Toplam Oy Verenler: 21

Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması! - [26 Aralık 2010]

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması! - [26 Aralık 2010]
« Yanıtla #90 : 26 Aralık 2010, 23:39:06 »
Evet fotoğrafları biran önce koyun :)

Çevrimdışı Hurin

  • ****
  • 1478
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması! - [26 Aralık 2010]
« Yanıtla #91 : 26 Aralık 2010, 23:41:39 »
Yediğiniz içtiğiniz sizin olsun neler yaptınız şöyle uzun uzun anlatsanız bizde merakımızı gidersek.
Lacho Calad!, Drego Morn!
Flame Light! Flee Night!

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması! - [26 Aralık 2010]
« Yanıtla #92 : 26 Aralık 2010, 23:56:14 »
Ben zorlanıyorum biraz anlatmakta o yüzden böyle bir özet geçtim. Ya yaptığımız da işte oturup Can'ın hava atmasını izlemekti. Yok iPod Touch, yok 5800. Öyle yani. alpi, fleerdelis ve alpgirayla tanıştık. Clorus'un gerçek yüzünü gördük. black_helen'ı konuk ettik. Az ve öz Jean Valjean yine az ve öz bir performans gösterdi. Herkes Baal ve mecikılın konuşmalarını dinledi (biri sustuğunda diğeri başlıyordu).

Bu arada bütün hesapları KoyuBeyaz'a yıkan büyük adminimize teşekkür ediyoruz .p
try again fail again fail better

Çevrimdışı alper

  • **
  • 143
  • Rom: 10
  • don't let'em tie you to the stake :P
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması! - [26 Aralık 2010]
« Yanıtla #93 : 27 Aralık 2010, 00:25:01 »
Clorus'un gerçek yüzünü gördük hee ? "O masum, aşk hikayeleri yazan, kuralcı, duygusal kişi meğer şerefsizin önde gideni, aşağılık herifin tekiymiş" mi demek istedin ? ;D

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması! - [26 Aralık 2010]
« Yanıtla #94 : 27 Aralık 2010, 00:46:46 »
Kısaca Can bize gün boyunca "fakivlev" dedi. Ben de bir daha ki oyunda amrası öldürmeyecektim ancak vampire frpsi dediği için fikrimi değiştirdim... Vampire sensin, frp de sana...

Şaka bir yana, güzeldi.
#rekt

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması! - [26 Aralık 2010]
« Yanıtla #95 : 27 Aralık 2010, 01:03:17 »
Oyunun özeti: Oyuncular 10~ yan görev, 3 temel yan görev ve 1 ana görevden sadece 1 temel yan görevi ve 1 ana görevi bitirebildiler.

Ana görev, Kaderin Mızrağı ile alakalıydı. Şayet Demon ve Melekleri öldürebilen tak silah olan bu mızrak ucu, bir kitapçı (magical) ve sahafçı (can) tarafından bir takım olaylar sonunda rastlantı eseri bulunduğunda, onlara yardım eden psikoloğun (koyubeyaz) aslında bir demon olduğunu öğrenmeleri, tüm olayı karıştırdı. Demon, mızrağın olduğu yere giremiyordu çünkü büyüyle çevriliydi.

Bu sırada, görevi orayı korumak olan Anna adlı bir melek geldi ve mızrağın ucunu elinde tutan kitapçıya elini uzattı. Ancak kitapçı mızrağı vermedi. Bunun üzerine, Demon'un yardımına gelen başka demonlar anna'yı bir kaç yüz parçaya ayırdılar, ardından binayı yıkarak kitapçının elindeki silahın korunan bölgeden çıkmasını sağladılar. Kitapçı öldü, sahafçı ise kurtuldu.

Melek ve Demonları öldürebilen tek silah, Demonların eline geçti. Demonların dünyayı işgali için oldukça büyük bir adım sayılır.

Diğer bir grup ise, oyun boyunca shadow'a (duyguların cisimleştiği bir paralel evren) sıkışmışlardı. Bir köpek-ruhundan kaçamayan seri katil (Amras) öldü. Ahah. Aynı şekilde, binadan kaçıp ormana giden telekinetik de (clorus) orman ruhları tarafından doğrandı.

Orada kalan diğer iki kişi (alpi & fleerdelis) shadow'un ilginçliklerinden bir kadını kurtardılar. Şayet bu kadın sonraki oyunlarda ilginç şeylere sebebiyet verecektir.

aLpgiRay^ ve Jean Valjean'i tam oynatamadım, benim hatam. Çünkü 8 oyuncuya ulaşmak oldukça zor oldu. Bir dahaki oyunda bu açığı kapatacağım. Ölü oyuncuların bazıları oyuna dönecek, bazı oyuncular şimdiki karakterleriyle devam edecek, bazıları ise intikam isteyen aile üyeleri veya dostlar olacaklar bir dahaki oyunda... Çok daha ilginç, farklı bir oyun diğer buluşmada olacak.
#rekt

Çevrimdışı Larien

  • **
  • 133
  • Rom: 0
  • Söyle dost..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması! - [26 Aralık 2010]
« Yanıtla #96 : 27 Aralık 2010, 08:46:44 »
Oyunun devamını oynayacağımız buluşmayı merakla bekliyorum. Şayet ben oyundan çok keyif aldım :)

magical ve canina bütün evrenin kaderini değiştirip sonra ne yaparsanız yapın deyip gittiler resmen...

(Ben sanırım kütüphanede feysbuktan ayrılamadım :D)
Why, the Past should ever be forgot?

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması! - [26 Aralık 2010]
« Yanıtla #97 : 27 Aralık 2010, 09:38:33 »
Arkadaşlar daha sonrasında detaylı bir şekilde dönüş yapacağım ama şimdilik bununla yetinmenizi rica edeceğim:

Spoiler: Göster

Sol Baştan: fleerdelis, alpi, Canina, magicalbronze, Amras Ringeril, Clorus, aLpgiRay^, KoyuBeyaz



Eksikler: Baal Adramelech[*]fotoğrafı çeken kişiydi[/*], black_helen, Jean Valjean
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması! - [26 Aralık 2010]
« Yanıtla #98 : 27 Aralık 2010, 09:55:30 »
Sağdan sola kim olduklarını da yazsaydınız keşke :)

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması! - [26 Aralık 2010]
« Yanıtla #99 : 27 Aralık 2010, 11:52:35 »
Sağdan sola kim olduklarını da yazsaydınız keşke :)

Tamamdır gerekli eklemeyi yaptım, gün içerisinde diğer resimler de gelecek!
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması! - [26 Aralık 2010]
« Yanıtla #100 : 27 Aralık 2010, 11:54:38 »
Çok eğlenceli geçmişe benziyor. O karede olmayı ben de çok istiyordum ama malum sebeplerden dolayı olamadım maalesef. Neyse, bir daha ki sefere inşallah...

Baal sonunda bir oyun bitirdin demek, tebrik ediyorum seni :P
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı alpi

  • *
  • 29
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
    • resmî
Ynt: Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması! - [26 Aralık 2010]
« Yanıtla #101 : 27 Aralık 2010, 13:15:17 »
Çok iyi bir gündü cidden inanılmaz eğlendim katılan-katılamayan-az katılan herkese teşekkür ederim :)
- - -

Vesaire, vesaire.

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması! - [26 Aralık 2010]
« Yanıtla #102 : 27 Aralık 2010, 13:41:07 »
Sabah 10:00'da Kadıköy'deydim, Adramelech ve bir arkadaşı tüm gece uyumadıkları için hemen kalkıp gelmişler, Oyun Mühendisi'nin hemen yakınında olan bir cafede (ismini hatırlamıyorum ama wireless şifresi aklımda) buluştuk, oturduk sohbet ettik biraz, acayip sosyetik birkaç dakika geçirdikten sonra Amras Ringeril'de bize katıldı. Yarım saatlik oturuştan sonra kalktık ve Limon Cafe'ye geçtik.

Hemen cafenin önünde elinde sigarasıyla bir adam duruyordu. Önceki gün, "Cafenin önünde sigara içen birisi varsa o benimdir." diyen Canina geldi aklımıza. Ve inanır mısınız o çıktı! Şaşkınlığımızı kısa sürede üzerimizden atıp cafeye geçtik.

Limon Cafe'de birkaç dakika oturduktan sonra Amras Ringeril'in o yüreğimi hoplatan cümlesi çalındı kulaklarıma:

"Laaan, "PASTA"yı ayarladın değil mi???!!1"

İşte o "PASTA" kısmında beynimden vurulmuşa döndüm. Sabahın erken saatlerinde gelmeme sebebiyet veren olay aklımdan çıkmıştı! Bütün suçu Adramelech'e atarak hemen Amras ve Canina ile pasta bulmaya koştuk. Hem geç kalmış hem de utanmadan girdiğimiz tüm pastahanelere, "Hocam ejderhalı yok mu?" diye soruyorduk. Tabi yanıt olarak anlamsız şekillerde bakan suratlar...

Bayağı bir aramadan ve yine Adramelech'ten gelen "Nerede kaldınız?!" telefonundan sonra bir pasta seçip tekrar cafe yolunu tuttuk. Bu arada yürürken Amras'ın İstanbul'a hala ayak uydurmayı başaramamış olduğunu da bizzat gözlemlemiş olduk. Ki bu da farklı bir yazı konusu...

Cafeye geçtiğimizde, Adramelech'in tek başına uzandığını gördük. Arkadaşı farklı ve derin mevzulardan dolayı ayrılmak zorunda kalmıştı. Zaten bize özel oda ayarlanmıştı ama sevgili olan farklı iki kişi de oradaydı. Fakat bir süre sonra, belli ki Adramelech'ten rahatsız olan ikili, odayı terk ettiler. Tüm mekan bize kalmış oldu!

Pastayı cafe görevlilerine verdikten sonra gelecek olan kişileri teker teker aramaya başladık. Çoğu 45 dakika -1:30 saat sonra orada olacağını belirtiyordu ki akabininde cafenin karşı tarafında bekleyen iki kişinin, "Şşş Kayıp Rıhtım'mısınız olum siz?!" dediklerini duyduk. İşte bu güzide ikili alpi ve fleerdelis'ten başkası değildi. "Hocam hoşgelmişsiniz, buyrun mekanımıza geçelim." diyerek onları da kattık aramıza ve bekleyiş heyecanla devam etti.

Heyecanlı bekleyiş sürerken odanın her tarafında bulunan yazılardan oldukça etkilenmiş olacağız ki bir "Kayıp Rıhtım" yazalım mı diyalogu başladı. Alpi bir taraftan, ben diğer taraftan, Amras öbür taraftan ve Adramelech'te beri taraftan bir yerlere Kayıp Rıhtım yazma girişimine başladık. Özellikle elindeki makas ile duvarı kazıyan Adramelech görülmeye değerdi. Ama tam moda girdiği sırada alpi'nin, "Beyler cafe sahibi geliyor, kaçın." cümlesi ile Adramelech'in bir anda makası yok ederek ışık hızına erişebildiğini öğrenmiş olduk!

Bu keyifli ve türlü türlü yerlere yazdığımız Kayıp Rıhtım muhabbetinden sonra, beklediğimiz black_helen aramıza katıldı. Daha sonra kendisi hakkında sohbet ederken konu Fransızcaya ve benim ne kadar fransızca düşkünü bir erişkin olduğuma geldi. Siz düşünün artık! Fakat black_helen'in daha ortaokullardan beridir Fransızca okuduğunu duyunca meşhur ve mütevazı zekam sayesinde siteye Fransızca kaynaklı haberlerin nasıl çevirileceği sorusuna çözüm bulmuş oldum! black_helen'la görüşmelerimiz devam ediyor, sigorta istiyor ama bakacağız....

Daha sonra süpriz bir şekilde alpigray^ ulaştı ve "Kayıp Rıhtım mıdır burası!" diyerek gelip oturdu. "Akşam için sınırım yok, sabahlayabilirim." deyince kendimden utandım. Adam site üyesi olarak, "her türlü varım" kozunu oynayabiliyorken benim daha akşam sekiz olmadan tıpış tıpış eve gideceğim gerçeği çok kötü koydu. İşte bu yüzden FRP Karakter Kağıdıma "GURUR" ekledim. Yoksa farklı bir amacım yoktu...

Neyse efenim biz bekleye dururken KoyuBeyaz'ın nedense her aradığımızda "Kadıköy'deyim" cevapları şüphe uyandırmaya başladı.Ama sonradan anlaşıldı ki bu karışıklığın ardında yatan sebep de Adramelech'miş!!! Adam Kartal demiş ama Adra Kadıköy anlamış ve bu yüzden biz de erken bir saatte beklemeye başlamışız. Zaten bu tartışmalar süregelirken KoyuBeyaz girdi içeri ve "Tartışmayı bitirin arkadaşlar, geldim işte ne bağrıyorsunuz!" demedi ama yüz ifadesinden anlaşılıyordu bunu demek istediği.

Ve sonra Clorus'un biraz daha gecikeceğini öğrendik. Biz bekleyeduralım, cafe sahipleri artık bunlarda çok oluyor düşüncesiyle içecek-yiyecek bir şey ister misiniz dedi ve içeceklerimizi söyledik. Ama içeceklerle birlikte istemediğimiz halde pastamız da hazırlanmış bir şekilde geldi. Biz de ne yapalım diyerek kutlamaya başladık. Ve böylece eğlencemiz başlamış bulundu!

Eğlence daha yeni başlıyor derdim ama o zaman bir bu kadar daha fazla yazmak zorunda kalacağım o nedenle kısa kısa geçiyorum.

Black_helen bir saat kaldı ve asaleti ve elitliğini de yanına katarak bizleri yalnız bıraktı! Çok güzel bir saat oldu ama gitmesi gerekiyordu, e kız bizim gibi değil, Fransız okullarla uğraşıyor sonuçta. Hepimiz, Adramelech'in daha sonradan karakter kağıdımıza işleyeceği Empati özelliği sayesinde bunu anlayışla karşıladık ve kendisini yolcu ettik. Ama neyse ki üzülmemize fırsat tanımadan Clorus'un gelişi haberini aldık ve nedenini anlayamadığımız bir sevince boğulduk. Ben Clorus'un yolunu Akmar önünde bekleyiverirken dayanamadım ve hemen Akmar'ın girişinde bulunan kitapçılara şöyle bir göz attım. Artık nasıl olduysa iki kitap almışım, Clorus'un geldiği zaman farkettim bende. Bu konu üzerinde hala kafa yoruyorum.

Clorus'da gelip pastasını yedikten sonra, daha doğrusu bir parça aldı gerisi kaldı - çöpe gitmesin yiyin biriniz dedim ama kimse yanaşmadı neyse, Limon Cafe'den ayrıldık ve FRP mekanımız olacak 23'e doğru yolculuğa başladık. İşte o arada yukarıda görmüş olduğunuz "Rıhtım Hatırası" resmini çektik. Ayrıca Oyun Mühendisi'nin oradan geçerken de birkaç "Hadi Oyun Mühendisi'ne girelim orada, ikinci katta oynayalım. Boşverin 23'ü." cümlesine benzer söylemler kuran bazı kişiler çıktı. Neyse ki katı ve baskın rejim olduğumuzdan hemen bu seslerin önüne geçtik ve bastırdık. 23'e doğru yolculuğumuza devam ettik.

Ve nihayet 23'teydik. Bodrum kat tamamen bizimdi. Bir güzel-bir kötü müzik eşliğinde kurulduk, Clorus'la daha sonrasında yapamayacağımız bir konuşma için sözleştik, içeceklerimizi söyledik ve inanamayacaksınız ama Canina sayesinde tuvalletten konuşmaya başladık. Canina o kadar korkutucu ve ilginç şekilde anlattı ki tüm grup sırayla tuvalete girdik ve her giren en az beş dakikasını içeride geçirdi. Sanırım 23'ün en fantastik yanı orasıydı. Kapıya yazılan "Çıkış Yok" kelimesini ve içerideki bazı şeyleri ise uzun bir süre tartışacağıza benziyor...

Bu tür vakit kaybettirici olayları da geçtikten sonra nihayet Adramelech'in sabahtan beridir överek bahsettiği ve bunun için oldukça iyi bir çalışma yaptığı FRP oyunumuza geçtik. Hepimize karakter kağıdını verdi ve oyunumuza başladık. İşte bu sırada Jean Valjean'ın telefonu geldi. Kısa ve öz bir şekilde: "Neredesiniz?" dedi. Biz de aynı şekilde "Mekanda." diye yanıtladık. Kısa bir "Tamam." cümlesinden sonra telefonu kapattı. Fantastik bir grubuz ya illa böyle gösteriş yapacağız çünkü! (Yani tam olarak böyle olmadı da varın böyle bilin yahu!)

Jean Valjean'ı da gidip aldıktan sonra fotokopi çekmek için girdiğimiz internet cafeyi işleten adamın çatallarını da görerek tekrar 23'e geçtik. İşte asıl serüvenimiz burada başladı. Oyun hakkında gerekli ayrıntıyı Adramelech zaten yazmış üstlerde. Oradan okuyabilirsiniz. Ama gerçekten eğlenceli ve güzel bir oyun oldu. Canina ve benim karakter kağıtlarımızın neredeyse aynı olması, ikimizin ortak olması ve yine aynı şekilde ikimizin beraber mekanı terk etmesi ise nasıl yorumlandı bende meraklar içerisindeyim.

Ama bir şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum:

Ben o mızrağı meleğe verirdim vermesine de o zaman iyice geç kalacaktım eve. Baktım oyun bitecek gibi değil, hemen gerekli olanı yaptım. Ve böylece öldüm. Yoksa tabii ki o kıza verecektim mızrağı, ayıpsınız yani. Altı üstü bir mızrak. Hatta mızrak bile değil, ucu!

Benim için böylece gün bitmiş oldu. Eve gittiğimde tükenmiştim ama çok hoş bir gün geçirmiştim. Ama belirteyim: FRP hoş değildi... (Oyuncu arkadaşlara selamlar.)

Ben buradan gelen arkadaşların hepsine teker teker teşekkür ediyorum. Bu güzel günümüzde, 3. yılımızda da bizi yalnız bırakmayıp eğlencemize ortak oldukları ve ortamı daha da eğlendirici bir hale getirdikleri için özellikle...

alpi ve fleerdelis'te buluşmaya renk kattılar, ilk buluşmamızı gerçekleştirdiğimiz için fleerdelis çok fazla konuşamadı ama eminim diğer buluşmalarda elini masaya vurup "Susun lan, yeter, ben konuşuacam!!!" diyecektir. Ben susarım susmasına da Adramelech'i bilemedim şimdi...

Clorus'un FRP oyununda birçok şey yapacağına inanıyordum ama ormanın ruhları tarafından doğranması çok kötü olmuş be arkadaş! DM'i protesto ediyorum! Kendisi de buluşmaya renk kattı, özel bazı durumlarına rağmen ve pastayı yememesine rağmen sessiz sedasız üsturuplu ve oturaklı duruşu ile ne işim var benim burada ifadeleri vermeden durmak ancak Clorus'a ait bir özellik olabilir, akabininde şu an kurduğum cümleyi sanıyorum ben bile tam olarak anlayamadım. Bu da yaradanın bana uygun gördüğü bir şekil herhalde, ne dersiniz?

KoyuBeyaz buluşma organizatörü olduğu için, yaptırmadığımız kalmadı kendisine. Her yeni mekana girişimizde adamı sürüyorduk öne. Şu anda büyük ihtimalle intikam planları kuruyor, bu nedenle uzun süre boyunca buluşmaya katılan arkadaşların KoyuBeyaz'ın açtığı FRP oyunlarına katılmamasını öneriyorum, siniri geçmeden neler yapar kim bilir!

alpigray^ hepimizin unuttuğu ve bilmediğimiz terimleri hatırlattığı için gözleri üstüne çekti. Cidden şu anda söylemiş olduğu terimleri unuttum bile ben. Sanırım renk diye buna denir!

Canina, Amras ve Adra'dan bahsetmeme gerek yok herhalde. İlginç olan en çok konuşan bu üçlü olmasına rağmen en az bahsettiğim kişiler oluyor. Neyse şu kurduğum cümle bile fazla geldi sanki o yüzden noktayı koyuyoru...- (cümleyi bitiremedim.)

Yine buradan özellikle black_helen ve Jean Valjean'a teşekkür edeyim. Çok fazla konuşamayıp, muahbbet edemememize rağmen yine de oraya gelmek için çaba sarfettiler. Umuyorum ikisi de eğlenmiştir. İkisine de tek tek soracağım, hele bir beğnmedik desinler... Hehe şaka şaka, yok böyle bir şey, biz baskıcı ve katı bir rejim değiliz sonuçta?

Son olarak eğer okumaya zaman bulduysanız siz üyelere sesleniyorum:
Spoiler: Göster
Çooook şeeeyy kaaaçırdınıııız.


@Hurin: Uzunluk hoşuna gitti, değil mi?

@Site üyeleri: Resimler az sonra geliyor!
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı johnconstantine

  • **
  • 167
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Her Şeyi Gören Faesla
Ynt: Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması! - [26 Aralık 2010]
« Yanıtla #103 : 27 Aralık 2010, 13:42:32 »
Birisi Amras'a poz vermeyi öğretsin!

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Kayıp Rıhtım İstanbul Buluşması! - [26 Aralık 2010]
« Yanıtla #104 : 27 Aralık 2010, 15:06:55 »
Arkadaşlar öncelike resim boyutları büyük olduğundan küçük hallerini koyduk. Resimlerin üzerine tıkladığınız zaman farklı sayfada büyük hallerini görebilirsiniz.

Ayrıcanak Clorus ve Canina'da da bir kaç görüntü var, onları da talep ediyoruz.

Ve işte açıklamaları ile birlikte dile kolay tam 35 resim!


Gördüğünüz gibi, pastanın gelmesi ile beraber siftahı açtık! Resmi çekebilmek için duvarın dibine kadar girdim ama olsun, değer! Amras'ın gözleri oradan bilerek kapalı, "Tanrım, bu bir rüya olmalı!" diye düşünüyor.



3 mum dikilmiş olan, maytaplı pastamız! Aslında o maytapları Canina elleriyle sallayacaktı ama vazgeçtik.



Görüntü buğulu değil arkadaşlar, herkes kara kara düşünüp pastaya baktığından çıkan görüntü böyle oldu!



Mumları sönmüş olan güzel mi güzel pastamız!



Mumları kendiliğinden tekrar yanan fantastik pastamınızın bir diğer görünümü. Farkettiniz mi Kayıp Rıhtım, üçgen oluşturmuş bir ateşin içinde? Bunu tartışmalıyız...



Bir güzelliği ve endamı ile cici cici oturan black_helen'e, bir de dirseğini masaya dayamış "Öldürürüm oğlum seni!" bakışları atan yöneticimiz Amras'a bakın!



fleerdelis ve alpi takıldı kameralarımıza. alpi'nin sinsi sinsi görüşünü site kadromuz hala daha incelemekte, bu sinsin gülüşün altında neyin yattığını öğrenip sizlere döneceğiz.



"Yerim lan seni." bakışları atan Adramelech ve hemen sağında [*]bize göre[/*], "Bırak yaa." bakışlarıyla alpigray^



Bunlardan biri yönetici, diğeri frp bölüm şefi. Kayıp Rıhtım beşinci yaşında ne olacak bilmiyorum...



Ve ben. Yanımda da Canina. Elimizde pastanın en önemli parçası var! O parmaklar neden bana dönmüş hala araştırıyorum!



Yine ben ve Canina. O gördüğünüz adam bizi az kalsın kovacaktı cafeden. Ayrıca Canina ağzıyla neler yapıyor öyle! Araştırma ekibimiz üzerinde çalışıyor.



İşte burada da gösteriş yapıyoruz. Hani üfleyeceğiz ya pastayı, bende de ne nefes var arkadaş. Üç metre uzaktan üflüyorum ve mumlar sönüyor! Süpermenliğe adayım. Canina'da gözlerinden çıkardığı ışıklar ile aday olacakmış. Ben her türlü yenerim uleyn!



KoyuBeyaz çekme dedi ve mekan titredi. Düşünün artık...



Burada da fleerdelis pastayı kesiyor. Herkes heyecanlı!



İşte Adramelech'in dört poz birden aldığı resimlerimizin ilki. Bulanık!



Rıhtım Hatırası photoshop eseri. Buradan sponsorumuz Atlantis Music'e teşekkürler.



Herkes gülüyor ama ne hikmetse ben haşin pozlar verme uğraşıma devam ediyorum. Bir tek ben gülmemişim, nedir bu yahu!



İşte bu adam bize FRP oynattı. Düşünün artık halimizi!



Saç yoğunluğu gördüğünüz yerler ben ve Adramelech.



Sanıyorum bu arkadaş Canina. "Çekmesenize laan!" diyor büyük ihtimalle.



alpigray^, Clorus ve "Merhaba Dünyalı" bakışları eşliğinde KoyuBeyaz!



İşte FRP oynayacağımız ve öleceğimiz mekan: 23.  Herkesin gözler parlıyor, fleerdelis'in neler düşündüğü yetkililerce araştırılmakta. Kendisinden bu düşüncelerini açık etmesini rica ediyoruz!



DM büyüleri ile kendini belli ediyor gördüğünüz gibi, Clorus biraz korkmuş belli ki diğer tarafa doğru kayıyor. E haklı adam!



alpigray^ derin düşünceler içinde. "Kazanan ben olmalıyım!" diyor şu anda.



Rahat adam dediğin böyle olur. E o iphone touch yeni nesil bende de olsa, böyle karizmatik pozlar verirdim bende!



Babyface adminimiz Amras ile alpi ve fleerdelis. Alpi çaktırmadan poz veriyor, anlamadık sanmayın. Yetkililer araştırdı, onayladı!



FRP oyunundan kareler.



Ben ve Canina. İkimiz oyun gereği ortağız. Aramızda gördüğünüz çantada bir sürü para var. Yanımızdan ayırmıyoruz o yüzden. Resim çektirirken bile sıkı sıkı aramızda duruyor.



Ve işte derin düşünceler içinde bir öss sorusu çözer gibi karakter kağıdını dolduran Jean Valijean. Kaçmaya çalışıyordu ama Rıhtım Magazin kameralarından hiçbir şey kaçmaz!



Adramelech "Yeter layn başlasın şu oyun." modunda. Jean Valijean yine kaçamadı!



FRP oyunundan kareler yine.



"Bu pikselli görüntüyü niye koyarsın be adam!" diyenlere, iyice bir göz atın diyorum. Çok önemli bir şey var oralarda...



DM yine karanlık büyü yapıyor. İnanmayanlar Clorus'un hayret ve korku dolu yüzüne bakabilirler. Ben resmi çekerken tırstım.



Ve bu eliyle yaptığı ama kameranın algılayamadığı görüntü ile şarj bir anda bitti. İşte bu kadar!
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "