Ben diziyi inanılmaz sevdim ve her anını aşırı heyecanla izledim. Belki mantıksız veya eksik olan yerler vardır -ecnebiler listelemiş bazılarını- ama bunlara çok takılmadığım için beni hiç rahatsız etmedi diyebilirim.
Onbir'in
Home veya
Mama demesi çok hoş değil mi ya? Böyle tutup yanaklarından havaya fırlatacaksın, o derece tatlı.
The Lost Sister bölümü ise bence sezonun en iyisiydi. Imdb'de çok düşük almış, hayret. Şimdiden çok kez dönüp izlemeye başladım bu bölümü. Özellikle The Runaways'in girmesiyle uçmaya başladı, müthiş manyaklaştı. Ha bu arada ekipte grubun dövüşçüsünü oynayan siyahi iri yarı adam ise efsane vücut geliştirmeci Kai Greene.
Bir de Çılgın Max'in yerde yatan ağabeyine sopayı uzatarak
say it! demesi size de bir şeyleri hatırlattı mı? Evet, Dağ ve Yılan. Ağabey bir an Max'in bacağına davranacak diye ödüm kopmuştu.
Dizide çalan müzikler ise çok hoş, çoğuna aşina olmam da aşırı hoşuma gidiyor ve beni gururlandırıyor. Yukarıda Max'in abisine ne gerek var gibi bir şeyler okudum sanki, çok ayıp ama, o olmasaydı onca nerd'ün olduğu yerde Metallica girebilir miydi diziye haha. Umarım gelecek sezon Motörhead, The Damned, Bryan Adams, Dire Straits, Bon Jovi falan da çalarlar.
İlginç bir şey de diyeyim. Arkadaşımla geyiğine Onbir'i hangi Türk layıkıyla oynar üzerine burnumuzdan kan gelene kadar beyin fırtınası yaptık. Birçok isim saydık ama hepsini eledik. Sonra dedim ki arkadaşıma,
buldum, dedi ki kim? dedim,
Miss Tiky. İşte Miss Tiky'yi bilenler burada ufak bir kahkaha basmalı. Arkadaşım elimi sıkarak beni tebrik etti. Evet, ciddi olarak şunu düşündük ki dizi on yıl falan önce çekilseydi Miss Tiky Onbir'i oynayabilirdi. Hem daha gizemli, daha hüzünlü ve üstelik sesi de yanık. Miss Tiky kim mi?
Buyrun. Yanındaki hırboyu gözmezden gelip Miss Tiky'nin hüznüne odaklanın bu arada.
Son olarak şunu demek istiyorum:
Bitchin'.