Kayıt Ol

Denizci Gnome Özet Bölüm+ 1.Bölüm (Warcraft serisi üzerine kurulmuştur)

Çevrimdışı Artyom

  • *
  • 10
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Tadımlık Bölüm


  Karanlık...Ardından değişik renkler... ama hepsi soluk ve mutsuz... Sonra birden bembeyaz bir ışık... Ve ardından birden uyandı Bedwig. Gördüğü bölük pörçük rüyadan kalan son hatıralardı bunlar. Kendini iyice toparladıktan sonra küçücük,belkide bir metreden biraz daha büyük olan yatağından çıkıverdi. Minik dört parmaklı elleriyle yüzünü ovuşturduktan sonra,yatağının sol tarafında,beş-altı adımlıkı mesafede duran sehpahanın üzerindeki bir küçük tas dolusu suya yöneldi. Suya yaklaştığında,duvardaki meşalenin ışığı ile birlikte,suyun üzerindeki kendi yansımasını inceledi. "Yüzüm ne kadar da solgun görünüyor...Ve ayrıca bir Gnome için fazla somurtkan duruyorum. Kendime biraz çeki düzen vermem lazım,"diye düşündü. Hemen sanki yorgun görüntüsüne meydan okurcasına,küçük avuçlarına doldurduğu suları hızlı hızlı yüzüne çarpmaya başladı. "Böyle daha iyi!"dedi kendi kendine,o tiz fakat bir okadar da ne olursa olsun hayat dolu çıkmaya devam eden sesiyle. Sonra çekmeceden bir tarak aldı ve alev kırmızısı saçlarını kirpi gibi havaya dikti. Bu Bedwig'e çok şenşakrak fakat bir okadar da bilgiç bir hava katıyordu,tabii doğal olarak bu durum Bedwig'in hoşuna gidiyordu. Biraz kamarasını derleyip topladıktan sonra üzerine şarap kırmızısı,kenarları altın sarısı yanardöner bir kumaşla işlenmiş cübbesini geçirip,güverteye doğru yola koyuldu.
 


  Burada bulunmasının asıl nedenini daha çok güverteye çıktığında anlıyordu. Çünkü ne zaman orada bulunsa geminin sancağında dalgalanan lacivert bir zemin üzerindeki altın sarısı aslan motifli "İttifak" bayrağını görüyordu. İttifak,uzun yıllar önce Azeroth gezegenindeki dört ırkın oluşturduğu bir topluluktu. Bu topluluğu Azeroth dünyasının en genç fakat belkide diplomatik açıdan en güçlü ırkı insanlar yönetiyordu. İttifak'ın diğer üyeleri ise demir işlemekte tam bir usta olan Cüceler,inanılmaz derecede çevik Gece Elfleri ve Bedwig'in de mensubu olduğu,şehirleri Gnomeragan'ı yakın bir zamanda kaybetmiş ve kuşkusuz Azeroth'un en zeki ırkı olan Gnomelardı. Bedwig güverteye çıktığında herseferinde daha da güzel gelmeye başlayan o ferahlatıcı deniz kokusunu içine çekti. Bedwig böyleydi işte...Aslında şu anda "Northrend" kıtasında,Lich Kral'ın ölüler ordusuyla savaşan İttifak birliklerine erzak götürmek gibi önemli bir görevin ortasındaydı. Ama ne olursa olsun o bir Gnome'du işte... Ne olursa olsun içinde bitmek bilmeyen bir yaşam sevgisi vardı. Daha yüzlerce yıl  yaşayacak ve birsürü yeni yerler görecek,yeni insanlar tanıyacak,yeni şeyler öğrenecekti...

DEVAM EDECEK...

Arkadaşlar bu benim hayatımda yazdığım ilk uzun hikaye lütfen yazım hatalarımın kusuruna bakmayın :) 2-3 kişinin devamını istemesi halinde 1.Bölüm'ü yazacağım  :) Bu arada Gnome ırkı,"Hobbit" dediğimiz ırka çok benzer (LOTR'dakiler pek benzemese de...)





Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: Denizci Gnome (Warcraft serisi üzerine kurulmuştur)
« Yanıtla #1 : 02 Nisan 2011, 12:57:03 »
Okumaya çalıştım fakat hiç paragraf ayrımı yapmamanız gözleri aşırı yoruyor, bölüm kısa da görünse malesef okuyamadım düzenlerseniz daha fazla okuyucu bulabileceğinize inanıyorumç :)
May the force, be with you.

Çevrimdışı Artyom

  • *
  • 10
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizci Gnome (Warcraft serisi üzerine kurulmuştur)
« Yanıtla #2 : 02 Nisan 2011, 13:53:08 »
Ya aslında doğru söylüyorsunuz :) Bu hikayeyi birkaç seferde yazdım bundan dolayı hikayeyi biryere kaydetmem gerekiyordu. Ben de bir metin belgesine kaydettim çünkü word programımda bir sorun var. Haliyle karıştı böyle geri copy+paste yapınca :) Hemen düzenliyorum...

Çevrimdışı Gilderoy

  • ***
  • 416
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
    • Kuyutorman
Ynt: Denizci Gnome (Warcraft serisi üzerine kurulmuştur)
« Yanıtla #3 : 02 Nisan 2011, 14:03:17 »
Anlatım tarzın iyi ama şu yazım hataları da ortadan kalkarsa daha iyi olacağını düşünüyorum. Çünkü en küçük bir hata öykünün sürükleyiciliğini sekteye uğratıyor. "2-3 kişinin devamını istemesi hâlinde 1. bölümü yazacağım" demişsin. Bence devamını getirmelisin :) Eline sağlık.
to see world in a grain of sand
and a heaven in a wild flower
hold infinity in the palm of your hand
and eternity in an hour
-William Blake

Çevrimdışı Artyom

  • *
  • 10
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizci Gnome (Warcraft serisi üzerine kurulmuştur)
« Yanıtla #4 : 02 Nisan 2011, 18:18:21 »
Çok teşekkür ederim :) Zaten kararımı verdim yakın zamanda devamını getireceğim,hikayenin :)

Çevrimdışı Artyom

  • *
  • 10
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Denizci Gnome (Warcraft serisi üzerine kurulmuştur)
« Yanıtla #5 : 03 Nisan 2011, 15:30:20 »
BÖLÜM 1

   Bedwig,güverteye çıktığında bir karakedinin kenarda tünemiş ve Ay'a bakmakta olduğunu gördü. Usulca yanına yaklaştı ve sakince sordu "Merhaba Eywa! İyi uyudun mu?" Karakedi,birden büyüyerek yaklaşık iki metre uzunluğunda,mavi tenli ve gerçekten de alımlı bir dişi Gece Elfi'ne dönüştü. Güzel Elf,Gnome'a dönüp "Evet,bu aralar deniz pek de dalgalı değil. Rahatça uyunuyor,"diye cevap verdi. Sonra tekrar gözünü Ay'a dikti ama konuşmasına devam etti  "Anthen uyandı mı?" Bedwig, "Hayır...En azından ben görmedim. Neden sordun ki?" diye cevap verdi. Anthen,kendi anlattıklarına göre babasını Yirmi yıl önce Orklar'la olan büyük savaşta kaybetmiş ve annesini hiç tanımamış bir Cüce Avcıydı. Fakat avcılık becerilerini sadece hayvanlara karşı değil,hareket edebilen herşeye karşı kullanabilirdi. Zaten bu gemide bulunmasının başlıca nedeni de buydu. Eywa, "Dün akşam sen odanda şu yeni yelkenlerin planı üzerinde çalışırken seni sordu. Galiba onun tüfeği için senden bir dürbün yapmanı istemiş. Onu görürsen bana haber ver demişti,"dedi. Bedwig bu gemide mühendis olarak görev yapıyordu. Aslında  işi gemideki aksaklıkları gidermek için plan yapıp,işçileri yönlendirmek,gemideki topların konumlarını ayarlamak ya da geminin dümeninde bir sorun çıksa hemen müdahale etmek gibi şeyler olsa da gemi mürettebatının mekanikle ilgili bazı "Hayır işlerini" de üsleniyordu. Bedwig, "Olamaz! Tamamen aklımdan çıkmıştı," diye bir inilti çıkardı acı acı. Tam bütün mürettebat uyanmadan gidip hallederim diyecekken arkadan Anthen'ın o kart sesi duyuldu, "Merhaba çocuklar!" Eywa, gözünü,yerini yavaş yavaş Güneş'e bırakacak olan Ay'dan  ayırdı ve Anthen'a dönüp  merhaba anlamına gelen "Ishnu'ala," dedi. Anthen, onu güleç bir yüzle onayladı ve Bedwig'in omzunu hafifçe yumrukladı. "Merhaba Bedwig,bana şu söz verdiğin..." Bedwig, Anthen'ın sözünü yarıda kesti ve "Ben de tam sana ondan bahsedecektim. Kusura bakma dostum,işlerin yoğunluğundan dolayı dürbünü yetiştiremedim," dedi. Anthen biraz hayal kırıklığına uğramışa benziyordu ama yüzüne zoraki bir gülümseme yerleştirip, "Aman! N'olacak sanki canım! Acelesi yok ya," diye karşılık verdi. Bedwig,bu konuyu pek uzatmak istemedi ve bakışını yeni yeni doğmakta olan Güneş'e yönlendirdi. Bedwig'in bu bakışını gören Anthen,"Ne kadar da hoş değil mi?" diye ekledi ve devam etti,"Diğerleri de bizim gibi az uyusalar,bu görüntüyü kaçırmazlar. Yazık oluyor onlara."



   Herkes uyandığında,kaptan Monsus günlük teftişi yaptı ve güvertedeki herkese kokmuş somon balığı ile yanında ekmekten oluşan leziz(!) kahvaltıları dağıtıldı. Kendisi için bu yemeğin çok fazla olduğunu düşünen Bedwig,balığın yarısını koparıp, Anthen'ın evcil kahverengi ayısı Hellclaw'a verdi. Ayının,balığı kılçıklarıyla birlikte kıtır kıtır çiğneyip mideye indirmesini hayranlıkla izledikten sonra tam Aşçı Weroth'dan limon isteyecekti ki gözcüden,ansızın bir ses çıktı, "Düşman!" bunun üzerine Bedwig,sağını ve solunu kontrol etti. Filonun diğer iki gemisi de alarma geçmiş,toplarını konumlandırmıştı. Bedwig'in üzerinde bulunduğu gemi "Seaculus" da toplarını düşman gemisine doğrultmak üzere manevra yaparken,Bedwig hemen güvertenin sonundaki sandığa koştu. Sandıktan,sadece göğsünü koruyacak şekilde örülmüş zincir zırhını buldu ve direk olarak cübbesinin üstüne geçirdi. Ardından üzerinde hiçbir oyma,süsleme veya motif olmayan,tek parçadan oluşan parlak,gümüş savaşçı miğferini kafasına geçirdi. Miğferi tam oturttuktan sonra düşman gemisini şöyle bir inceledi. Tam tahmin ettiği gibiydi. Geminin yıpranmış,kırmızı yelkenlerinin bağlı olduğu direklerin üzerinde kocaman,kırmızı bir bayrak duruyordu. Kırmızı bayrağın üzerinde siyah bir nal ve nalın kavrayacağı şekilde konumlandırılmış,güneşi(?) temsil eden siyah bir nokta bulunuyordu. Bu bayrak Kalimdor kıtasında yaşayan Orgrimmar Orkları'nın bayrağıydı. Aslında Orklar'da Lich Kral'a karşı bir savaş halindeydi fakat bu savaş, İttifak'la olan savaşın önüne geçecek kadar kanlı değildi. Birden uzaklardan art arda 10-12 patlama sesi duyuldu ve gemiler arası vuruşma başladı...


  DEVAMI YOLDA...

Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Bazı yerlerdeki yazım hataları ve arada bir kelime tekrarları dışında gayet ustaca bir yazı olmuş, hiç de ilk yazıya benzemiyor doğrusu. :) Devamını bekleyenlerdenim diyeyim ben de. Ellerine sağlık.

Spoiler: Göster
Edit : Yeni bölümü de okudum, yorumum aynı yine. :)
May the force, be with you.

Çevrimdışı Artyom

  • *
  • 10
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Beğenmene sevindim :) Devamı kafamın içinde bitti aslında ama hikayeyi daha akıcı hale getirmek için biraz düşünüyorum.