Beyoğlu Kontu Giovanni’nin Doğum Günü!

Giovanni Scognamillo fantastik bulusma

Yazar, sinema tarihçisi, çevirmen, eleştirmen, eğitmen ve daha da önemlisi birçoğumuzun hocası olan Giovanni Scognamillo‘nun doğum günü sebebiyle geçtiğimiz pazar günü düzenlenen özel bir partide Kayıp Rıhtım ailesi olarak bizler de oradaydık.

Sitemizden Hakan Tunç (magicalbronze), Hazal Çamur (Fırtınakıran) ve Özgürcan Uzunyaşa (Amras Ringeril)‘nın katıldığı partide neler oldu, neler yaşandı merak ediyorsanız aşağıda bulunan Hazal (Fırtınakıran) Çamur‘un yazmış olduğu ayrıntılı yazıyı okumaya davet ediyoruz. Buyrun bakın buluşmada, öncesinde ve sonrasında neler yaşanmış:

Beyoğlu Kontu’nun (Giovanni Scognamillo) Doğum Günü

Geçen Pazar günü Rıhtım yöneticileri ansızın kayboldu. Fark ettiniz mi?

24 Nisan Pazar günü, bizi zorlu görevlerin beklediği bir gündü. Sır gibi saklanan organizasyon ve o organizasyona davet edilmemizin mutluluğu ile yollara düşmüştük. Ancak, kara talih de ağlarını örüyordu… Maslak’taki Dükkan-ül Hayal (kendilerini Walking Dead dizisinin Türkiye tanıtımı için hazırladıkları figürlerden hatırlayabilirsiniz) adlı stüdyoyaydı bu sır yolculuğumuz. Ama yollar engeller ve düşmanlarla kaplıydı…

Ah, tabii tek engel ve düşman yolu bulamamamızdı. Elimizde bir kroki ile ufak bir adresle kavga gürültü yolu arıyorduk. Dışarıdan bakanlar içi görüntü oldukça komik olmalıydı: Bir kâğıt parçasının başına toplanmış üç kişi (magicalbronze, Fırtınakıran ve Amras Ringeril) ve yolun ortasında yükselen bir tartışma…

“Buradan girmeliyiz.”
“Yahu oradan girilir mi baksana krokiye!”
“Bakıyorum da söylüyorum! Buna göre buradan girmeliyiz.”
“Geç bunları arkadaşım, bal gibi de şuradan girmemiz lazım.”
“Acaba kaybolur muyuz?”

Diye diye şükür ki aradığımız yeri bulduk. Ama asıl maceranın bundan sonra başladığını nasıl bilebilirdik?

Dükkan-ül Hayal, Maslak’taki Atatürk Oto Sanayi Sitesi’nde olunca yolculuğumuz da hayli fantastik oldu. Yol boyunca sanayiye girme fikri ile türlü senaryolar yazarken, girişimiz ile karşılaştıklarımız ancak bir korku filminde olabilirdi. Pazar günü olması nedeniyle, kırktan fazla sokağa sahip olan sanayi sitesi bomboştu. Kepenkler indirilmiş, bitişik dükkânlar ölüm sessizliğinde ve etrafa dağınık olarak saçılmış birkaç araba parçası ise tehditkârdı. Yılmadık. Yola devam ettik.

Bir yandan elimizdeki kâğıda bakara sokağı ararken, diğer yandan izlendiğimizin farkındaydık. Birden, uzun zamandır sessizce bizi izleyen takipçilerimizle göz göze geldik. İşte oradaydılar! Kanlı canlı bir biçimde, gözlerini bize dikmiş, oturdukları yerden geçişimizi huşu içinde izliyorlardı.

Onlar kim miydi? Tabiî ki de sanayinin köpekleri. Ya da o anda bizden başka bulunan tek canlı. Issız pazar gününün, sanayi sahipleri… Elbette bu yazının amacı büyük üstat Giovanni ve onun sürpriz doğum günü partisi. Ancak elimde değil, yaşadığımız tuhaflıkları anlatmamak!

Köpeklerle mesafeli ve temkinli bakışmalarımızdan sonra gireceğimiz sokağı aramaya devam ettik. Dükkânı ararken, karşımızda bir katlanır sandalyeye uzanmış bir işçi gördük. Ben tam “adamdaki keyfe bak yahu…” derken ona yaklaşmamızla kendisinin bir manken olduğunu anladım. Ve işte, nihayet Dükkan-ül Hayal’in önündeydik.

Gelelim sinema tarihçisi, çevirmen ve aynı zamanda yazar olan Giovanni Scognamillo’nun doğum günü kutlamasına! Dükkan-ül Hayal, Öteki Sinema ve Korku Sitesi sponsorluğunda düzenlenen etkinlik, az ama öz kişilerin katılımı ile kutlandı. Sürpriz olan doğum günü partisinde ise sürprizler bitmiyordu. Gelişi ile herkesçe büyük saygı ile karşılanan üstad Giovanni için, kollarının iki tarafında birer adet kurukafa bulunan bir taht getirildi ve tam da ona yakışır bir eda ile tahtına oturdu. İnsanın öyle bir ustanın karşısında eli ayağı birbirine dolaşıyor yahu!

Ustaya verilen hediyeler (kendi bastığımız kitabımız olan Yemin ve Öç bizim hediyemizdi) ve çekilen resimlerden sonra, etkinliğe ön ayak olan Fatih Danacı kısa bir konuşma yaptı. Aslında benim için etkinliğin en anlamlı kısmı burasıydı. Fatih Danacı, sözlerini “İyi ki varsın” diye bitirirken, birden Giovanni usta “Yanlış söyledin.” deyiverdi. Gözler ona doğru döndü. Neyi yanlış söylemişti ki? “İyi ki varsın değil, iyi ki varsınız.” diyerek sözlerine devam eden ustanın bu sözleri, sanırım sadece benim için değil herkes için gerçekten çok anlamlıydı.

Ustayı anlatan ve Beste DEMİREL ÇOBANOĞLU tarafından çekilmiş Beyoğlu Kontu adlı belgesel ile onu daha yakından tanıdık. TRT 2’nin logosu piksel pikselken, bilimkurgu ve fantastikten (evet, fantastik) bahsedilmesi insana çok farklı duygular yaşatıyor. Çok eski zamanlarda, TRT habercilerinin onunla yaptığı röportajlar, fantastik, bilimkurgu ve korku sineması üzerine söyleşileri ve bir an bile duraklamayan, akıcı konuşması ile bilgisini paylaşması görülmeye değerdi. Ayrıca, belgesel de başlı başına oldukça başarılıydı.

Katılanlardan bahsetmemek olmaz. Öteki Sinema’nın eğlenceli ve olgun ekibi, Korku Sitesi, Xasiork’un neşeli üyeleri, Fantastik Edebiyat sitesi, yazarlarımızdan Melahat Yılmaz, Gölge E-Dergi’den hoş sohbet Ahmet Yüksel, Barış Müstecaplıoğlu, Yiğit Değer Bengi, Doğu Yücel, Onat Bahadır, bilimkurgu hayranı şair Erkut Tokman (bize bir bilimkurgu şiiri sözü var, unutmadık! ), Göktuğ Canbaba, Ege Görgün, Can Evrenol ve daha adını sayamadığımız bir o kadarı bu sıcacık ortamda bizlerleydi.

Fantazya büyük bir camia. Ustalarıyla, öğrencileriyle, yazarlarıyla ve hayranları ile az ama öz bir camia… Yiğit Değer Bengi’nin tatlı sohbeti ve esprileri, Onat Bahadır’ın eğlenceli anlatımı ve Barış Müstecaplıoğlu’nun paylaşımcı sözleri ile türün yazarlarının aslında ne kadar da insancıl ve okuyucularına değer veren kişiler olduğunu görmemek imkânsız.

Başta Fatih Danacı ve ekibi olmak üzere bu etkinliği hazırlayan herkese bir kez daha can-ı gönülden teşekkürler. İyi ki doğdun, iyi ki varsın ve iyi ki bizimlesin Giovanni Scognamillo!

Buluşma etkinliğinde çekmiş olduğumuz fotoğrafları görmek istiyorsanız BURAYA tıklamanız yeterli olacaktır.