Tuhaf kurgunun öncülerinden biri olan ve yazdığı her eserle bizleri bizlerden alan China Miéville’in iki yeni kitap üzerinde daha çalıştığı ortaya çıktı.
Şehir ve Şehir, Perdido Sokağı İstasyonu, Un Lun Dun… ve çok daha fazlası. Her kitabında bambaşka türlerde bambaşka kurgular yaratabilen, çok yetenekli bir isim China Miéville. Aynı zamanda da, kendisiyle gerçekleştirdiğimiz röportaj sayesinde öğrendiğimiz üzere, çok da sıcakkanlı bir isim. İşte bu nedenle kendisinden gelen her yeni kitap haberini heyecanla karşılıyoruz.
Hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz haftalarda Three Moments of an Explosion: Stories (Bir Patlamanın Üç Dakikası: Öyküler) adlı bir derlemeyle çıkmış, hatta Ursula Le Guin’den övgü dolu sözler kapmayı başarmıştı Miéville. Şimdi de 2016 yılında bizlerle olmasını planladığı iki yeni kitap üzerinde çalıştığını öğrendik kendisinin.
Bunlardan ilki “This Cencus Taker” (Şu Nüfus Memuru) adlı 200 küsur sayfalık bir novella. Ama sayfa sayısının azlığına bakıp hemen hayal kırıklığına uğramayın çünkü gerek ismi gerekse de konusuyla yazarın o tekinsiz havasını buram buram yaymayı başarıyor:
Oldukça travmatik bir olaya şahit olduktan sonra, bir çocuk bir tepenin üstünde yer alan ücra bir evde giderek dengesizleşen ebeveynleriyle tek başına kalır. Güvende olmayı, aşağı kasabanın çocuklarına katılmayı, kaçmayı hayal eder.
Bir yabancı kapılarını çaldığında, çocuk tecrit günlerinin nihayet sona erebileceğini hisseder. İyi ama titizlikle tuttuğu notları taşıyan bu adam hangi otoriteyi temsil etmektedir? Sorularının arkasındaki niyet nedir? Bir dost mu? Düşman mı? Yoksa bambaşka bir şey mi?
Harikalarla, dehşetle ve tuhaflıklarla dolu Şu Nüfus Memuru hem geçmişin hem de kimliğin keşfine dair dokunaklı ve sürükleyici bir kitap.
Kitap, yayınevinin sayfasında “modern fantastik” ve “edebi kurgu” etiketleriyle tanımlanıyor. Tahmini çıkış tarihi ise 5 Ocak 2016.
İkinci kitabımızın adıysa “The Last Days Of New Paris” (Yeni Paris’in Son Günleri). Bu seferki alternatif geçmişte geçen bir tarihi roman (bu adamın yazamadığı bir tür var mı acaba?) ve her zamanki gibi oldukça ilginç bir konuya sahip:
Yeni Paris’in Son Günleri, alternatif bir evrende geçen yoğun ve sürükleyici bir öykü: 1940 yılının haziran ayında, Paris’in Almanlar tarafından ele geçirilmesinin ardından Marsilya’daki Air-Bel villası Troçkizmciler, faşizm karşıtları, sürgün edilmiş sanatçılar ve sürrealistlerle doludur. Air-Bel muhaliflerinden biri, Nazilerle savaşmanın en iyi yolunun sürrealist bir bomba yapmak olduğuna karar verir. Ancak bomba yanlışlıkla patladığında sürrealist bir felaket tüm Paris’i silip süpürür ve onu silaha dönüştürülmüş, vahşi bir hayalin mantığına göre değiştirir.
İkinci kitabın kesin çıkış tarihi henüz bilinmiyor, fakat Tor.com’un çıtlattığına göre kendisini 2016 yılı içerisinde okuyabileceğiz.
Bizler de buradan Yordam Kitap’a en sempatik tavrımızla el sallıyor, hem bu iki kitaba hem de Three Moments of an Explosion’a bakarak göz kırpıyoruz.