Batman v Superman filminde Lex Luthor’u canlandıracak olan Jesse Eisenberg merakla beklenen karakteriyle ilgili ilk detayları paylaşmaya başladı.
Yeni Lex Luthor’u kafasını kazıtmış hâliyle göreli çok oldu, son fragmanlarda da karşımıza şöyle bir çıktı. Ama bunların haricinde Süpermen’in en büyük düşmanının yeni filmde nasıl bir rolle izleyeceğimizi hiç ama hiç bilmiyorduk. Bugüne kadar…
Jesse Eisenberg bugün itibariyle karakterine özel bir Twitter hesabı açtı ve herkesi şaşırtarak kendine Alexander Luthor Jr. adını aldı. Tabii herkesin aklına aynı sorular geldi doğal olarak: O da kim? Yoksa oğlu mu? E hani Lex’i izleyecektik?
Neyse ki akıl sağlığımızla fazla oynamayarak hemen ardından Fortune sitesiyle gerçekleştirdiği röportajın linkini paylaştı ve böylece biz de karakteri hakkındaki ilk detaylı bilgilerimize ulaşmış olduk.
.@FortuneMagazine Looking forward to reading about #LexCorp. Father would be proud. http://t.co/esCqzVAaAz
— Lex Luthor (@alexanderluthor) 5 Ekim 2015
Röportaj, Luthor gerçek bir iş adamıymış da sitenin muhabirleri onu LexCorp’ta ziyaret ediyormuş tarzında bir üslupla hazırlanmış. Satır aralarını okuduğumuzda bu yeni karakterin Lex Luthor’un oğlu olduğunu öğreniyoruz. Ama hemen kazan kaldırmayın (ya da kaldırın), çünkü baba Luthor, yani Lex, Süpermen’in can düşmanı değil de sıradan bir petrol tüccarı olarak anılıyor. Asıl kötücül olansa oğlu Alexander Luthor Jr.
Genç Luthor, babasının 2000 yılındaki “zamansız” ölümünden sonra şirketin başına geçmiş ve onu teknoloji üretimine kaydırmış. Böylece LexCorp’u Amerika’nın en zengin ikinci şirketi yapmayı başarmış. Birincisi ise Wayne Enterprise… Şirketin bu başarısı Bruce Wayne’in silah üretimine inatla girmemesine, Luthor’un ise bu boşluğu iyi değerlendirilmesine bağlanıyor. Tüm röportaj boyunca iyilik sever ve kibar biri gibi konuşsa da kendisi geniş kitleler tarafından “savaş çığırtkanı” olmakla itham ediliyor. Ayrıca gazetecileri “dışarıda bir yerlerde hiç bilmedikleri tehlikeler olduğu” konusunda da uyarıyor. Muhtemelen süper kahramanları, bilhassa da Süpermen’i kastediyor. Ayrıca her nedense ofisinde çeşitli göktaşlarından oluşan bir koleksiyonu var. Kaç tanesi kriptonit dersiniz?
Eisenberg bir başka röportajındaysa (bu kez kendisi olarak) bir çizgi roman okuru olarak büyümemesine rağmen Luthor karakterine bürünebilmek için son aylarda Süpermen’in ilgili tüm sayılarını okuduğunu itiraf ediyor.
Bu elemanla ilgili define değerinde malzeme var. Söylediklerinin çoğunda bir kendini tekrar söz konusu, durmadan binasının çatısına çıkıp bu şehri nasıl değiştireceğine dair sahte iyilik konuşmaları yapması gibi mesela. O çizgi filmimsi, sahte bilgileri alıp gerçek bir insanın içine koymak ve ikisini birleştirmeye çalışmak çok eğlenceli.
Bununla birlikte karakterinin hiç de eğlenceli biri olmadığını, daha önce ekranlarda izlediğimiz Luthor tiplemelerine hiç benzemeyeceğini de özellikle belirtiyor Eisenberg.
Bu film çok farklı… gerçekçi psikolojik temelleri var ve oynadığım karakter gerçekten de korkutucu biriymiş hissi veriyor.
Bu son açıklama Aquaman’i oynayacak Jason Momoa’nın filmin ne kadar ciddi olacağına dair beyanını hatırlattı bize. Tabii Alfred’i canlandıran Jeremy Irons’ın da canlandıracağı karakterin alışılmışın dışında olacağı açıklamasını da unutmamak gerek…
Tüm bu açıklamalardan sonra Avengers ve diğer Marvel filmlerinin aksine daha karanlık ve ciddi bir yapımın bizi beklediği yönünde bir tahmin yürütmek çok da yanlış olmasa gerek. Zaten DC Comics de bu özelliğiyle bilinmez mi?