John Scalzi Hepimizi Kırmızı Üniformalı Yapmaya Hazır!

kirmizi uniformalilar top

Yaşlı Adamın Savaşı serisi ile tanıyıp kısa zamanda bağrımıza bastığımız esprili yazar John Scalzi, yeni bir heyecan yaratmak için bir kez daha dilimize konuk oluyor.

2013’te Hugo ve Locus ödüllerini En İyi Roman dalında kucaklayan Kırmızı Üniformalılar kitabı sonunda Türkçede! Yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi İthaki Yayınları tarafından basılan eserin konusuna hızlı bir bakış atalım:

Evrensel Birlik’in bayrak gemisi Gözüpek’e atanan Asteğmen Andrew Dahl, çok geçmeden bazı gerçeklerin farkına varır. Her dış görevde uzaylılarla ölümcül bir mücadeleye girilmekte, geminin kıdemli subayları bu mücadelelerden daima sağ çıkmakta ve düşük kıdemli bir tayfa muhakkak ölmektedir. Bu konuyu araştırmaya başlayan Andrew ve meslektaşları, hayatlarını kurtarmak için zaman ve uzayda son derece tehlikeli bir yolculuğa çıkarlar.

Yetmedi mi? Emin olun bize de yetmedi! Biz de hızımızı alamayıp Patrick Rothfuss’un kitaba dair görüşlerini sizler için çevirdik:

Lafı dolandırmadan söyleyeyim, ben bu kitabı sevdim.

kirmizi uniformalilarDaha fazla ayrıntıya girmemi isterseniz, girebilirim. Ama meselenin özü bu.

Kitaba dair spoiler vermem. Onun yerine şunu söyleyeyim: Bu kitap eğlenceliydi. Zekâ dolu bir kitaptı. Bir acayipti.

Ama en önemlisi, beni güldürdü. Sadece komik olduğunu söylemiyorum. Restoranda okurken sesli sesli güldüğümü söylüyorum. Sonra kafedeyken. Sonra evde okumaya devam ederken, hatta evde yalnızken bile. Kafayı yemiş gibi görünsem bile.

Açık açık söyleyebilirim ki beni bu denli güldüren başka bir kitap düşünemiyorum.

Yani evet. Gerçekten iyi. Pekiyi.

Bu kitapla ilgili tek sorunum beni biraz tehdit altında hissettirmesi. John Scalzi’yi tanırım. Onu severim. İkimiz de başarılı yazarlarız ve ikimiz de göğün iki ayrı köşesinde mutlu mesut yaşıyoruz.

O, iyi kurgulu ve hareketli, capcanlı, zeki bilimkurgular yazıyor. Ben devasa, arapsaçına dönmüş üstkurmaca fantezi zımbırtıları yazıyorum. Bu iyi bir şey. Biz komşuyuz derken, biraz uzak komşularız demek istiyorum. Bu da arkadaş olmamızı kolaylaştırıyor, çünkü, mecazi anlamda konuşursak, ikimiz de sokağın iki ucunda kendi işimizi yapıyoruz.

Ama şimdi Scalzi tüm mecazı mahvetti. Benim bahçeme daldı. Eğer bu kitap bu kadar eğlenceli olmasaydı, koca koca, geniş omuzlu adamları tehditkar bakmaları ve şöyle şeyler söylemeleri için evinin etrafına yollardım, “Bay Rothfuss onun mahallesinde yaptığınız bazı yazım işleriyle ilgili endişeli. Ve Bay Rothfuss bir şeyler hakkında endişelendiğinde, bazen insanlar gizemli bir biçimde yaralanırlar. Bir balta sapıyla.”

Yani evet. Teşekkürler Scalzi, kitabı daha evvel gördüğüm için. Bu çok eğlenceli okuma için teşekkürler.

Balta sapını unutma diyorum, başka da bir şey demiyorum.

Eh, Rothfuss ustanın da görüşlerini aldıktan sonra sıra geldi kitabın detaylarına. Çevirisini Cihan Karamancının, editörlüğünü ise Ozancan Demirışık’ın yaptığı kitap şu an ön siparişte. 6 Haziran günü raflarda yerine alacak olan bu yepyeni macera için şimdiden kırmızı ne varsa toplamaya başladık.

Son olarak kitabın giriş bölümünü içeren ÖN OKUMAsı için BURAYA, künye bilgileri için buraya tıklayabilirsiniz.