Kayıp Rıhtım Arşiv Forum

Liman Kenti => Liman Kütüphanesi => Konuyu başlatan: Nefertari - 23 Kasım 2008, 16:01:36

Başlık: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Nefertari - 23 Kasım 2008, 16:01:36
Yüzyüze bakınca, aynam,
Sakin bir havuzdaki yansıma.
Ne olurdu o görüntüyü yerleştirebilseydim
Sahip olduğum bu yüze.
Ne olurdu sokabilseydim o lekelenmemiş yüreği
Kendi göğsüme.

Drizzt'in Guenhwyvar için düşünceleri gibi bişey. Unutulmuş diyarlar anayurt sayfa 184

Hiçbir şey, değerini gerçekten anlamadan önce yitirdiğimiz bir şeyin, bir kimsenin boşluğu kadar yanamaz yüreğinizde.

Unutulmuş diyarlar Anayurt sayfa: 257

Sizde beğendiğiniz sözleri yazın.Benden daha devamı gelecek.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Amras Ringeril - 24 Kasım 2008, 12:53:29
"Ölüm emri için çabuk karar verme Frodo Baggins, zira en bilgeler bile sonunu göremez." Tam emin değilim ama böyle bir şey söylüyordu Gandalf yanımda kitap yok.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Arlinon - 24 Kasım 2008, 19:50:51
Jarlaxle: "Hazırlıksız yakalanmayacağız."
Entreri: "Neredeyse öldürdüğüm herkes buna benzer son sözler dile getirdi."
Jarlaxle: "O zaman bir kere daha benim yanımda olduğun için mutluyum"
Entreri: "Çoğunlukla bunu da söylediler."

Phaha ;D
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: magicalbronze - 26 Kasım 2008, 17:29:18
"Dünün dünyasında var olmayan efsaneler ve mitler yarının dünyasında olacaktır. Yüzyıllarca süren uyuşukluğun ardından kötülük, acımasızlık ve şeytanlık uyanacak. Karabüyücü Lord'un gölgesi dört karanın üzerine düşecek."
Allanon
Shannara Efsanesi - Shannara'nın Kılıcı 1 Syf:46
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: magicalbronze - 06 Ocak 2009, 11:58:56
Lovina fısıldadı. "Ölecek mi?"
"Sonunda."
"Büyü onu böyle bir yerde hayatta tutacak mı?"
"Evet."
Benimkine benzer bir hareketle ellerini çimentonun üzerinde gezdirdi. Fenerin ışığı, hareketinin bir ikizi karşıdaki duvara, karanlık bir gölge olarak düşürüyordu. Karanlığa doğru uzayıp giden bir gölge.
Leo yine sessizleşti.
"İçerisi tamamen karanlık," dedim, beni duyacağını çok iyi bilerek. "Kendi aklındaki hayallererden başka hiçbir şey göremez. Çevresinde çok az boşluk var. Her iki yanında birer karış, yukarı doğru bir karış daha ve kafasının ve ayaklarının uçlarında ikişer karış daha. Ve Lovina, o şimdi çok aç. Senin hayatın boyunca hiç olmadığın kadar aç. Orada kaldığı her dakika bu daha da kötüleşecek. Sanki, kocaman bir kedi, içeri girmek için ve bir diğeri de içeriden dışarı çıkmak için karnını tırmahyormuş gibi. Acısından iki büklüm olacak ama hiçbir şey ona çare olmayacak. Kendi etini kemirecek, kendi kanını içecek ama ona faydası olmayacak. Haykıracak, yalvaracak, söylemesi dilini yakan tanrıların adlarını tekrarlayarak yardım dilenecek ama hiç birinin ona faydası olmayacak. Kendisini öldürme umuduyla kafasını taşa vuracak ama başaramayacak. Onu öldüren sadece açlık olacak. Açlık onu, yavaş yavaş yanan alevin bir mumu eritmesi gibi eritecek.
~Ravenloft - Ben Strahd; Bir Vampirin Anıları
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Hurin - 06 Ocak 2009, 17:27:52
"If you strike me down, I shall become more powerful than you can possibly imagine."

Eğer beni öldürürsen, Tahmin edemeyeceğin bir güçle geri döneceğim.

Obi Wan Kenobi- Episode 4
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 28 Nisan 2009, 11:51:35
"Her ne olursa olsun, sen ve ben hayatın içinde gizlenen, insanın içindeki o korkunç dehşetin ne olduğunu az çok biliyoruz, bu şekilsiz şeyin kendini hangi şekle soktuğunu görüyoruz. Oh! Austin, nasıl olabilir ki? Bu şeyin karşısında güneş ışıkları neden kararmaz, kara toprak neden erimez, bu korkunç yükün altında neden ezilmez?"

Arthur Machen
"The Great God Pan"

~Stephen King - Karanlık Çökünce kitabı başlangıcında yapılmış bir alıntı.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Methanopyrus - 28 Ekim 2009, 22:21:00
''Neden onları dövmeme izin vermediğini anlamıyorum diyerek,yakındı Caramon.
 Çünkü,diyerek sessizce yanıtladı Raistlin,ne olacağını biliyorum.nasıl biteceğini,Onları zarifçe dile getirdiğin şekilde  'döverdin',kardeşim.Sonra da ayağa kalkmalarına yardım eder,sırtlarına vurur,aslında bunu demek istemediklerini bildiğini söylerdin ve sonunda hepiniz çok iyi arkadaşlar olurdunuz.
 Benim dışımda...'Sinsi' dışında...''

~Ruhdöveni~Sayfa 83

"Neden kendinizi bu kadar kötü şeylerle çevrelediniz?" diye sordu kız. "Neden böyle... böyle muhafızlara ihtiyaç duyuyorsunuz?"
Raistlin kıza kibarca baktı; altın gözleri asasının ışığında parlıyordu. "Siz kendinizi ne tür muhafızlarla çevreliyorsunuz Saygıdeğer Rahibe?" diye sordu. "Tapınak'ın kutsal topraklarına adım atsam ben ne gibi eziyetlere maruz kalacağım?"

Bu ikizler üçlemesinden bir kitaptan bi ara not almışım
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Sirius Red - 19 Ocak 2010, 21:13:10
bazı kitaplarımın kapağının katlanmasına bile kıyamam ama şu satırların üstünü fosforlu kalemle çizmiştim."Gelmiş geçmiş en kötü büyücüyle savaşmakla ele ne mi geçerdi?" dedi Black.Yüzünde korku verici bir hiddet vardı."Sadece masum hayatlar, Peter!"  "Anlamıyorsun" diye sızlandı Pettigrew "Beni öldürürdü,Sirius!"  "o halde ölseydin" diye kükredi Black. "DOSTLARINA İHANET EDECEĞİNE ÖLSEYDİN,BİZ SENİN İÇİN BUNU YAPARDIK"   
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Marius - 01 Mart 2010, 22:17:28
Pek bir fantastik olmayan bir kitaptan ama... Yazmak istedim, ilk okuduğumda çok beğenmiştim;

Fuat bey ciddi bir suikasti önlemek için Güney Afrika'dan Ankara'ya gelmektedir ve uçak teröristler tarafından indirilir. Birkaç "iyi niyetli" terörist bakanlık çalışanı Fuat beyle resim çektirmek ister ve da sonra Fuat Bey olayı kendi dilinden şöyle anlatır;

"Flaşlar patladı.
Ertesi gün yüzüm Newsweek'in kapağındaydı.
Olmaz olsundu."


Korkma Ben Varım
Murat Menteş
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Wanderer - 01 Mart 2010, 23:07:04
Harry Potter'da Muggle bakanı ile Sihir bakanı konuşurken,

Muggle Bakan "Ama bir şeyler yapabilirsiniz insanları kurtarabilirsiniz siz... Siz sihir yapabiliyorsunuz değil mi ?"

  Yeni Sihir Bakanı " Evet, ama bir problemimiz var sayın bakan. Düşman da büyü yapabiliyor." =)

  Bi de Weasley Şakacı Dükkanının kapısında "Kim Olduğunu Bilirsin Sen" yerine "Ikınmak Neymiş Görürsün Sen" isimli şakalarını yazmışlardı xD Süper gülmüştüm...
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bonthey - 02 Mart 2010, 00:24:53
Ben de Harry Potter 'ın 6. kitabının başında, yeni bakan Harry'den kendisini desteklemesi konusunda yardımını istediğinde Harry'nin elini göstererek "Yalan söylemeyeceğime dair söz verdim" demesiydi.

(bknz Umbridge ve ceza yöntemleri)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Wanderer - 02 Mart 2010, 12:31:41
Ben de Harry Potter 'ın 6. kitabının başında, yeni bakan Harry'den kendisini desteklemesi konusunda yardımını istediğinde Harry'nin elini göstererek "Yalan söylemeyeceğime dair söz verdim" demesiydi.

(bknz Umbridge ve ceza yöntemleri)

Aaa hatırladım :D Galiba elindeki yara izi de kafasındaki gibi ömür boyu kalmıştı... Çok derindi...
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Marius - 02 Mart 2010, 16:01:36
Boşuna... Son yarım saattir uyumaya çalışıyorum ama imkansız. Yazmak bir tür ilaç. Gelecekten umduğum tek şey o. Bu öğleden sonra yazdıklarımı okudum. Çok canlı geldi bana. Canlı geldi, çünkü hayal gücüm başka birinin anlayamayacağı biçimde tüm boşlukları dolduruyor. Boş bir gurur demek istiyorum. Ama bir tür sihir gibi geliyor bana... Ve şimdiki zamanda yaşayamıyorum işte. Yaşarsam çıldırırım...

John FOWLES
Koleksiyoncu
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Marius - 09 Mart 2010, 23:24:28
İlk kez öldürdüğünde bir değil sanki bin kişiyi öldürmüş gibi olursun. yeni doğmuş ve annesi tarafından emzirilen o bebeği öldürmüşsündür. Babasının başını okşadığı o çocuğu da, bir genç kıza aşkını ilan eden o delikanlıyı da zavallı bir kadının kocasını da, savaş giderken ailesi tarafından uğurlanan o masumu da... Bütün bu kişileri öldürmüş olursun. İkinci kez birini öldürdüğünde alt tarafı bir tek kişiyi öldürmüşsündür. Üçüncü kez ise kimseyi öldürmüş sayılmazsın...

Amat - İhsan Oktay Anar

Belki de susmak, gerçeği anlatmanın tek yoluydu.

Suskunlar - İhsan Oktay Anar
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 10 Mart 2010, 17:16:39
"İnsanoğlu bu dinmek bilmeyen fırtınanın ortasında savrulup duran kâğıt parçaları gibiydi. Doğar, gözlerini açar ve o şiddetli rüzgâr arasında, kaybolana kadar dönüp dururdu."

-Kadim GÜLTEKİN, "Hayalet Aşk"

-

Bahse girerim cehennemde bile kar yağıyordur, ama yerde kaldığını pek sanmam."

~S. KİNG, "Duma Adası" | Edgar Freemantle
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Wanderer - 10 Mart 2010, 17:31:13
1000 kere yazdı tabi.Kolay geçmezdi.Aslında revire gitse geçecekti fakat inadı tuttu xD

Bi düşündüğü vardır... :)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Marius - 14 Mart 2010, 11:36:46
Oyungezer dergisinin bu ayki sayısından "Karanlık Bir Oda" adlı bölümden...

...Bilmiyorsan, elinde net bir bilgi yoksa, daha çok araştırma yapmayı denedin mi? Oyunlarda sokakta gördüğün her NPC'yle konuşup fellik fellik bilgi arayan sen, neden insanlarla konuşmaktan ve merak ettiklerini öğrenmekten korkuyorsun? Hayatta ilerlemek için bir grup Orc'un gelip köyünü yakmasını ve aileni öldürmesini beklemeyi bırak...

Can SUNGUR
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Marius - 20 Mart 2010, 19:29:53
İriyarı, kapı gibi piyanist tam anlamıyla bir İtalyan kamyon şoförünü andırıyor; etli etli elleri var ve üzerinde taşkın, özenli bir memnuniyet hali. Bir saat boyunca çaldılar. Kimse dinlemiyordu. Kzy Clark Sokağı'nın yaşlı serserileri barda mal mal duruyor, fahişeler öfkeyle ciyaklıyordu. Gizemli Çinliler gelip geçiyordu. Hootchykootchy müziği girdi araya. Aynen devam ettiler. Dışarda, kaldırımda bir hayalet belirdi... keçi sakallı, 16 yaşında bir çocuk, elinde trompet çantasıyla. Çöp gibi zayıf, deli deli bakan bu çocuk gruba katılıp onlarla beraber çalmak istiyordu. Gruptaki elemanlar onu önceden tanıyor, onunla uğraşmak istemiyorlardı. Çocuk sessizce bara girdi, trompetini çaktırmadan çıkarıp, dudaklarına götürdü. Kimsenin umurunda olmadı. Kimse ona bakmadı. Grup çalmayı bitirdi, toparlandı ve başka bir barın yolunu tuttu. Gitmişlerdi. Çocuk trompetini çıkarmış, kurmuş, zilini parlatmıştı ve bu kimsenin umrunda değildi. Zayıf Chicago'lu genç çalmak istiyordu işte. Koyu renk gözlüklerini taktı, trompeti dudaklarına götürdü tek başına ve "Bauuv!" diye başladı. Sonra öbürlerinin peşinden koşturdu. Kendilerine katılmasını istemiyorlardı, tıpkı benzin deposunun arkasında kurduğunuz mahalle takımına almadığınız çocuk gibi.

Yolda - Jack Kerouac


Idefixe alıntı yarışmasında sorulmuş...
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Berre - 28 Mart 2010, 14:13:42
Özgürlük yalnızca bir yanılsamadır. Her zaman bir bedeli vardır.

Bartimeus Üçlemesi

Spoiler: Göster
Üçlemede hangi kitapta olduğunu hatırlayamadım. İlk okuduğum zamanlar bir kenara not etmişim sözü ama kaçıncı kitap olduğunu yazmamışım. Büyük ihtimalle 2. kitaptadır.

Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Vega - 28 Mart 2010, 14:42:50
Birinci kitapta geçiyor. Ama olmuyorki böyle berreyaramı deşip duruyorsun! >:(
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Berre - 28 Mart 2010, 14:46:59
birinci kitapta ama olmuyoki berre benim yaramı deştin yine yaa.
:D Kendiminkini de deşiyorum.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Marius - 28 Mart 2010, 16:01:18
Karanlığı karanlıkla, bilinmeyeni bilinmeyenle açıklayın.
Belirsiz... :P

...Siyah boks eldivenleriyle ecel, idman maçlarında, gölge boksunda asla rakip tanımıyor. Dünya, kanlı bir havlu atarak terk ettiğimiz, tuzaklı bir ring...
Korkma Ben Varım - Murat Menteş - Sayfa 103

..."Bir Müslüman'la bir ateist, Muhammed Ali'nin maçına gitmişler. Ali, maç başlamadan önce , ringin köşesinde ayağa kalkıp eldivenli ellerini açarak dua etmiş. Siz gençsiniz, belki hatırlamazsınız, Muhammed Alı sahiden de maçlardan öcne dua ederdi. Ateist, yanındaki Müslüman'a sormuş; 'Ne Yapıyor?' Beriki cevap vermiş: 'Allah'la konuşuyor. Maçı kazanmasına yardım etmesini istiyor O'ndan.' Öteki şaşırmış: 'İşe yarar mı dersin?' Bizimki şöyle demiş: 'Dövüşmezse hiçbir işe yaramaz'"...
Korkma Ben Varım - Murat Menteş - Sayfa 104

...Nihai Soru’nun cevabı…Hayatın, Evren’in ve her şeyin… cevabı …42!
Otostopçunun Galaksi Rehberi

..."Neden inşa edilmesi gerekiyormuş da ne demek?" dedi."Bu bir kestirme yol. Kestirme yollar inşa edilmelidir."
Kestirme yollar, bazı insanların A noktasından B noktasına çok hızlı bir şekilde gitmesini, bu sırada başka insanların da B noktasından A noktasına çok hızlı bir şekilde varmasını sağlayan buluşlardır. Tam ortada bir nokta olan C noktasında yaşayan insanlarsa sık sık şunu merak ederdi: A noktasında ne var ki bunca insan B noktasından oraya gitmek için can atıyor ve B noktasında ne var ki bunca insan A noktasından oraya gitmek için can atıyor? Çoğu kez insanların hangi lanet olası yerde olmak istediklerine kesin bir karar verip bu duruma bir son vermelerini dilerlerdi.
Otostopçunun Galaksi Rehberi

...Hiç bir zaman tamamlanmış olmayayım, ne olur. Hiç bir zaman halimden memnun olmayayım. Hiç bir zaman kusursuz olmayayım. Kurtar beni, Tyler, kusursuz ve tamamlanmış olmaktan kurtar...
Dövüş Kulübü - Chuck Palahniuk

Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Vega - 29 Mart 2010, 21:33:23
[*]neyse John'un ruhuna el fatiha[/*]
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Marius - 05 Nisan 2010, 18:28:32
....
"Bir sakıncası yoksa, nereye gittiğini sorabilir miyim?" dedi Thorin Gandalf'a yan yana giderlerken.
"İleriye bakmaya," dedi beriki.
"Ya seni tam zamanında geriye döndüren neydi?"
"Arkaya bakmam," dedi Gandalf.
....


Araya kağıt koymuşum. Yazayım dedim...
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: extraproximity - 09 Nisan 2010, 17:34:16
Kaplumbağaya dikkat et! Ancak kafasını çıkarip risk aldığında ilerleyebilir.

James Bryant Conant

Argh, Fantastik edebiyatla ilgili olmalıydı, tam okumadan atladım konuya....  :shrlock

Yüzüklerin Efendisi:
Bu görülmemiş bir şey! Elf yeraltına girecek, cüce buna cesaret edemiyecek! Görmek nasip olmasın
diyerek affettireyim kendimi.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Baal Adramelech - 18 Nisan 2010, 17:13:58
Oyungezer dergisinin bu ayki sayısından "Karanlık Bir Oda" adlı bölümden...

...Bilmiyorsan, elinde net bir bilgi yoksa, daha çok araştırma yapmayı denedin mi? Oyunlarda sokakta gördüğün her NPC'yle konuşup fellik fellik bilgi arayan sen, neden insanlarla konuşmaktan ve merak ettiklerini öğrenmekten korkuyorsun? Hayatta ilerlemek için bir grup Orc'un gelip köyünü yakmasını ve aileni öldürmesini beklemeyi bırak...

Can SUNGUR


Biraz geç olacak ama bu adam (hikayeci olur kendisi) ve bu yazısı beni kendime getirmiştir... Bu günlerde pek görünmüyor ortalıkta, kayboldu gitti, nerede acaba..
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Elijah - 20 Nisan 2010, 20:28:26
Bende Percy Jackson filmindeki bir diyaloğu söyleyeceğim:
Dr.Brunner(Kheiron):Al bu kalemi,sana yardımcı olacaktır.(Şimdi ingilizceye çeviremem :))
Percy(kaşlarını çatıp ve garip bir şekilde bakarak):This is a pen..This is a PEN!

Çok gülmüştüm ya ;D.Tabi Percy onun Dalgakıran olduğunu bilmiyodu :aha:
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Marius - 01 Mayıs 2010, 13:22:00
Tüm Galaksi'de, "bilinç"ten daha değerli bir şey bulamadıklarından, onun her yerde doğması için çaba gösterdiler. Yıldız tarlalarının çiftçileri oldular; ektiler, bazen de biçtiler.
Bazen de soğukkanlılıkla zararlı otları ayıkladılar.
Bin yıllık bir yolculuktan sonra araştırma gemisi Güneş Sistemi'ne girdiği zaman dev dinozorlar çoktan yok olmuştu. Gemi donmuş dış gezegenleri geçti ve ölmekte olan Mars'ın çöllerinde biraz durarak Dünya'ya baktı.
Kaşifler altlarında yaşam belirtileriyle dolu bir gezegenin uzandığını gördüler. Yıllarca çalışmış, toplamış, sınıflandırmışlardı. Öğrenebilecekleri her şeyi öğrendiklerinde uygulamaya başlamışlardı. Karada ya da denizde yaşayan birçok türün kaderleriyle oynadılar. Fakat hangi deneylerinin başarıya ulaştığını en azından bir milyon yıl boyunca öğrenemeyeceklerdi.
Sabırlıydılar; ancak henüz ölümsüz değildiler. Yüz milyar yıldızın bulunduğu bir evrende yapacak daha çok şey vardı ve bir çok gezegen onları bekliyordu. Bu yüzden bir kez daha bu yoldan geçemeyeceklerini bilerek boşlukta ilerlediler.
Aslında tekrar geçmelerine gerek de yoktu. Bıraktıkları uşaklar gerisini halledeceklerdi.
Dünya'da Buzul çağı başlamış ve bitmişti; bu arada değişmeyen Ay sırrını taşımaya devam ediyordu. Kutup buzullarından bile daha yavaş bir hızla, uygarlık gelgitleri Galaksi boyunca alçaldı ve yükseldi. Garip, güzel ve korkutucu imparatorluklar kuruldu, yıkıldı ve sonraki nesillere bilgilerini aktardılar. Dünya unutulmamıştı ancak ikinci bir ziyaret pek gerekli değildi. Dünya, çok az konuşma yeteneği kazanabilecek milyonlarca sessiz gezgenden biriydi.
Ve şimdi yıldızların arasında, evrim yeni hedeflere doğru ilerliyordu. Dünya'nın ilk kaşifleri et ve kan sınırına çoktan ulaşmışlardı. Makineleri vücutlarından daha iyi duruma gelir gelmez de taşınmaya başlayacaklardı. Önce beyinleri sonra da yalnızca düşüncelerini metal ve plastikten yapılmış yeni kusursuz evlerine yerleştirdiler.
Bunların içinde, yıldızların arasında dolaştılar. Ondan sonra da uzay gemisi yapmadılar. Kendileri uzay gemisiydiler.
Ancak makine-varlıkların devri de çabucak geçti. Bitmek bilmeyen deneyleri sırasında, bilgilerini uzayın kendi bünyesinde depolamayı ve düşüncelerini sonsuza dek donmuş ışık kafeslerinde korumayı öğrenmişlerdi. Sonunda maddenin egemenliğinden kurtulup ışınım yaratıklarına dönüşebildiler.
Böylelikle kendilerini saf enerjiye dönüştürdüler. Binlerce gezegende açtıkları boş yuvalar ölümün umursamaz dansıyla titredi ve paslanıp ufalandılar.
Artık Galaksi'nin efendisiydiler ve zamanın yakalayamayacağı kadar ötesindeydiler. Dilediklerinde yıldızlar arasında dolaşabiliyorlar ve uzay boşluğuna ince bir sis gibi çökebiliyorlardı. Ancak tanrısal güçlerine rağmen özlerini, yok olmuş bir denizdeki ılık balçığı unutmamışlardı.
Ve hala atalarının uzun zaman önce başlattıkları deneyleri gözlüyorlardı.


2001: Bir Uzay Efsanesi - Arthur C. Clarke

İdefix Alıntı Yarışmasında görünce aklıma geldi. Paylaşayım dedim. Harika bir seri... :)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: LegalMc - 02 Mayıs 2010, 19:13:25
 "Hiçte kötü görünmüyor," dedi kender(Tasslehof) neşeyle. Yere bağdaş kurarak oturmuş, dizlerinin üzerinde bir deste parşömen açmıştı; haritalardan birini elindeki bir parça kömürle çiziyor, Duacının Gözü Tepesi'ne giderken izledikleri yolu bulmaya çalışıyordu.
 "Görünüş aldatıcıdır, eli çabuk kenderler gibi," diye fısıldadı Rasitlin sertçe.


EjderhaMızrağı/Güz Alacakaranlığın Ejerhaları/Sayfa 98
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Ropinie Hystria - 07 Mayıs 2010, 21:42:30
''Coğrafya, serserilere özgü bir derstir.''
Delifişek-Vasconcelos

*******

“Sanırım çok aceleleri var” dedi küçük prens, “peki ne arıyorlar?

“Bunu makinist bile bilmiyor.”

O anda parlak ışıklı başka bir ekspres tren ters yöne doğru hızla geçti.

“Peki niçin geri dönüyorlar?” diye sordu küçük prens.

“Bunlar aynı yolcular değil” dedi işaretçi.

“Bulundukları yeri beğenmiyorlar mı?”

“Hiç kimse bulunduğu yeri beğenmez.”

Küçük Prens-Antonie de Saint Exupery

***

Alis-Lütfen söyleyebilir misiniz, hangi yöne sapmalıyım?
Kedi-Bu daha çok senin nereye gitmek istediğine bağlıdır.
Alis-Pek umrumda değil, neresi olursa.
Kedi-O zaman ne yöne saptığının da bir önemi yok.
Alis-Yeter ki bir yerlere varayım!
Kedi-Yeterince yürürsen mutlaka bir yerlere varırsın.

Alis Harikalar Diyarında
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Baal Adramelech - 07 Mayıs 2010, 21:55:21
Spoiler: Göster
1-Eğer benim Makarnavi varlığımdan bahsederken sofuluk taslayan ben-senden-daha-kutsalım tipi serserice davranışlarda bulunmazsan çok memnun olurum. Eğer bazı insanlar bana inanmazsa, sorun değil. Cidden, o kadar kendini beğenmiş değilim. Ayrıca, meselemiz onlar değil, o yüzden konuyu değiştirme.

2-Eğer benim varlığımı başka insanları bastırmak, buyruk altına almak, cezalandırmak, deşmek, ve/veya, yani işte, kaba davranmak için kullanmazsanız çok memnun olurum. Ben kurban talep etmiyorum, ve saflık dediğin suda olur, insanda değil.

3-Eğer başka insanları yargılamak için nasıl göründüklerine, veya nasıl giyindiklerine, veya nasıl konuştuklarına bakmazsan, veya, yani, iyi davran işte, tamam mı? Ha bir de şunu kalın kafalarınıza sokun: Kadın = insan. Erkek = insan. Aynı = aynı. Biri diğerinden daha iyi değildir, tabi konumuz moda değilse, zira kusura bakmayın ama onda üstünlük kadınlarda, ha bir de mor ile fuşya arasındaki farkı bilen bazı erkeklerde.

4-Eğer sizin ve karşınızdakinin yasal yaş sınırı ve ruhsal olgunluğa ulaşması koşuluyla sizi inciten, veya arkadaşınızın gönlünün ve iradesinin razı olmadığı ilişkilere girmezseniz çok memnun olurum. İtirazı olanlara ise şunu söyleyebilirim: gidin kendinizi s****! (özgün metindeki gibi sansürlenmiştir). Eğer bu cevaptan hoşlanmazlarsa gidip televizyonlarını kapatsınlar, yürüyüşe falan çıksınlar.

5-Eğer başkalarının bağnaz, kadın düşmanı, nefret içeren fikirleriyle miden boşken yarışmaya kalkmazsan çok memnun olurum. Önce yemek ye, sonra ne b** yersen ye!

6-Eğer Makarnavi varlığıma adamak üzere milyon dolarlık kiliseler/tapınaklar/camiler/sinagoglar/türbeler yapmak yerine parayı daha iyi amaçlarla harcarsan çok memnun olurum (istediğini seç):
*Fakirliği ortadan kaldırmak
*Hastalıklara çare bulmak
*Barış içinde yaşamak, tutkuyla sevmek, ve kablolu televizyon fiyatını düşürmek Ben karmaşık karbonhidratlı sonsuz kudretli bir varlık olabilirim, ama hayattaki küçük şeyleri severim. Bana inan. Sonuçta yaratan benim.

7-Eğer etrafta dolanıp herkese seninle konuştuğumu söylemezsen çok memnun olurum. O kadar ilginç biri değilsin. O kadar böbürlenme. Ayrıca sana insan kardeşlerini sevmeni söyledim, bu ipucu yetmiyor mu?

8-Eğer, ee, ilgilendiğin konuda, yani çokça kapütilasyon/kayganlaştırıcı/Kayzer Wilhelm gerektiren bir konuda, kendine yaptırmayacağın işleri başkalarına yapmaya kalkmazsan çok memnun olurum. Eğer karşındakinin gönlü razı ise, (madde 4'e göre) yumul, ve Miki Fare aşkına, bir KONDOM TAK! Cidden, sadece bir lastik parçası. Eğer iyi hissetmeni engellemesini isteseydim onu dikenli olarak falan yaratırdım.



Delifişekler, Uçan Spagetti Canavarının Kutsal Kitabı

Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Vega - 21 Mayıs 2010, 17:01:19
Tipik bir efendi.Başından sonuna kadar bana söz hakkı tanımadı.Çok yazık diyeceğim çünkü o son anda hakkında neler düşündüğümü ona söylemek isterdim.Yine de bütün niyetlerimiz ve amaçlarımız dahil tek ve aynı olduğumuz o kısacık an içinde sanırım bunu zaten anlamıştı.
    Bartimaeus Üçlemesi\Batlamyus'un Kapısı\Sayfa 544-543  Jonathan Stroud

  Her okuduğumda içime oturur. Allah belanı versin Stroud  :fringa                                     
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 30 Mayıs 2010, 20:42:08
"İnsanlık hep güzel olan şeylerde değildir. En belalı katillerin bazıları güzel insanlardır. İnsanlık her zaman kulağa güzel gelen de değildir; çünkü herhangi bir gösterici, yılanı dans ettirebilir, oysa göstericiler her zaman insancıl yanı olan kişiler değildir. İnsan insanlığını, siz ona ihtiyaç duyduğunuzda yanınızda bulunmakla gösterir, sizi bağrına basmakla, gerçekten anlayışlı bir söz söylemekle, yalnızlık duygunuzu yok etmekle, sizin savaşınızı kendi savaşı haline getirmekle gösterir. İşin aslını bilmek istiyorsanız, insanlık budur.  Dünyada biraz daha insanlık olsaydı belki kendimizi bu kısıldığımız kapandan kurtarırdık... Ya da en azından, o tuzağı elimizde cehenneme kadar taşımaktan kurtulurduk."

- İsimsiz bir karnaval göstericisi

~ "Onlar Yoktu" - Dean Koontz
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bardes - 03 Haziran 2010, 20:32:11
Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez

Spoiler: Göster
Aslında Güzel Remedios, hiç de bu dünyanın insanı değildi. Ergenlik çağını epey geçtikten sonra bile, Santa Sofia de la Piedad onu yıkayıp giydirmek zorunda kalmış ve kendi kendine temizlenmesini öğrendikten sonra da, kakasına batırdığı çubukla duvarlara hayvan resimleri çizmesini önlemek için hep kollanması gerekmişti.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 07 Haziran 2010, 01:08:01
"Aslında içinden bunların bir sanrı olmasını istemiyorsun. Gene de yoz bir nesnellik adına bunu söylemeden duramıyorsun. Mecnun olma fikri seni dehşete düşürdüğü halde bu halin gerçekten var olmasını istiyorsun. Her şeye razısın. Sonsuzluğun ya da en azından ölümü ertelemenin kokusunu aldın çünkü. Aç bir köpek balığı gibisin. Kilometrelerce uzaktan aldığın yirmi balina büyüklüğündeki taze etin ve tonlarca kanın çağrısı aklını başından almak üzere. Derin kemiğin tekrar gençleşecek, saçların sıhhatle fışkıracak ve spermaların sevinçle kıpırdaşacaklar. İtiraf et."

"Saçmalama."

"Zar belki sayısız yüzlüdür ve sayısız kere atılıyordur. Bu da sonsuz olasılık demektir. Mecnun, Memnun, Mecusi, Meddah, Mehdi, Münzevi, Meşhur, Müştak, vb. Say sayabildiğin kadar. Bunu düşünmemiş olduğuna beni inandıramazsın."

~ Sadık Yemni, "Muska"
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: LegalMc - 14 Haziran 2010, 23:45:42
Yalnızım diye üzülmüyorum... Çünkü biliyorum. Yalnız insanın ihanet edeni de olmaz...


Necip Fazıl Kısakürek. (tam hatırlayamadım kitabı).
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Marius - 21 Haziran 2010, 00:37:16
Ortada cinsel bir pozisyonda kalpleri patlamış, kaburgaları dışarı açılmış bir şekilde ölü bir çift vardır.

Başımı kaldırıp baktım. Carmichael ve Murphy sessizlik içinde beni seyrediyorlardı.
Omzumu silktim.
"Ee?" diye sordu Murphy. "Burada büyüyle karşı karşıya mıyız, değil miyiz?"
"Ya büyü ya da inanılmaz seksmiş" dedim.

Fırtına Büyücüsü - Jim Butcher
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 23 Haziran 2010, 16:59:34
"Tanrı, içindeki tahammülfersa boşluğu doldurmak için evreni yaratır. Evrenin içine gezegenleri, gezegenlerin içine dünyayı, dünyanın içine hayatı, hayatın içine insanı yerleştirir. Ve onun içine koyacak bir şey bulamaz. İşte insan denen bu tuhaf hayvanın, varlıkların en yücesi ve en anlamsızı kılınışının hikâyesi. Evrenin orasını burasını felsefeyle, sanatla, aşkla, hatta ironik biçimde Tanrı ile bezerken, ortak anlamsızların en küçüğünün elbette bir gerçeği unutmaması gerekmektedir: Hakikatte bütün kitaplar sayfaları doldurmak için yazılır."

~ Oğullar ve Rencide Ruhlar | Alper Canıgüz
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 09 Temmuz 2010, 03:25:00
"Ben Leydi Door," dedi Door. "Başmelek Evi'nden Portico'nun kızıyım."
"Ben Avcı. Onun korumasıyım."
"Richard Mayhew," dedi Richard. "Islağım."

~ Yokyer | Neil Gaiman
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: mit - 09 Temmuz 2010, 10:38:10
Spoiler: Göster

Hohohoho :D Çok iyi yaa :)


Slartibartfast: "Adın ne insan?"
Arthur: "Dent. Arthur Dent."
Slartibartfast: "Pekala Dentarthurdent..."

Otostopçunun Galaksi Rehberi - Douglas Adams
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: TheWaLL - 15 Temmuz 2010, 15:03:09
Spoiler: Göster

Hohohoho :D Çok iyi yaa :)


Slartibartfast: "Adın ne insan?"
Arthur: "Dent. Arthur Dent."
Slartibartfast: "Pekala Dentarthurdent..."

Otostopçunun Galaksi Rehberi - Douglas Adams
Süpermiş :D
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 16 Temmuz 2010, 18:48:37
' “Günahıma giriyorsun Halil İbrahim. Seni ne zaman aldattım ki ben?”

“Beni bütün erkekler üç taşaklıdır diye kandırdığını ne çabuk unuttun. Hani ağlaya ağlaya Hoca Efendi’ye gitmiştim ‘bir taşağım eksik’ diye. Cümle âleme rezil etmiştin beni. Yediğim falaka da cabası.” '

~ Tatlı Rüyalar | Alper Canıgüz
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Alorka Greenleaf - 16 Temmuz 2010, 22:07:14
bazı kitaplarımın kapağının katlanmasına bile kıyamam ama şu satırların üstünü fosforlu kalemle çizmiştim."Gelmiş geçmiş en kötü büyücüyle savaşmakla ele ne mi geçerdi?" dedi Black.Yüzünde korku verici bir hiddet vardı."Sadece masum hayatlar, Peter!"  "Anlamıyorsun" diye sızlandı Pettigrew "Beni öldürürdü,Sirius!"  "o halde ölseydin" diye kükredi Black. "DOSTLARINA İHANET EDECEĞİNE ÖLSEYDİN,BİZ SENİN İÇİN BUNU YAPARDIK"  
İşte bu harika! Beyinlere kazınması gerek.
--------
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: mit - 28 Temmuz 2010, 13:18:40
"İmkansızı çıkardığınızda elinizde kalan şey gerçeğin ta kendisidir."

- Sherlock Holmes
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Elijah - 28 Temmuz 2010, 22:05:25
Muhabir kız(sinirle): Daha önce sizi uykunuzdan eden bir şey oldu mu?
Tony Stark: Hayır, ama sen olabilirsin...

Iron Man
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Marius - 09 Ağustos 2010, 14:13:56
Bana verdikleri Chyurda bitkisi için şöyle bir değişleri var, "Uyku için bir, ağrıyı azaltmak için iki, merhametli bir cenaze için üç yaprak."

---

"Yoruldun," dedi benim oğlan. Başucumda duruyor ve ne zamandır orada bilmiyorum. Kalemi gevşek parmaklarımın arasından almak için yavaşça uzanıyor. Sayfamda bıraktığı mürekkep izine yorgun bir şekilde baktım. Bu şekli daha önce görmüştüm, diye  düşündüm, ama o zaman mürekkep değildi. Bir Kızıl Geminin güvertesinde kuruyan kan damlaları ve onu döken benim ellerim mi? Yoksa ben bir kasabayı Kızıl Gemi akınına karşı uyarmakta gecikmiş at sürerken maavi bir gökte yükselen siyah bir duman sürgünü mü? Ya da basit bir bardak suda dönen ve sarı sarı açılan bir zehir, birine benim gülümseyerek uzattığım bir zehir mi? Yastığımda kalmıl bir kadın saçının kaba kıvırcığı mı? Yoksa biz Sealbay'de için için yanan kuleden dışarı cesetleri taşırken, bir adamın topuklarının kumda bıraktığı izler mi? İşlenmiş yavrusunu, onun kızgın çığlıklarına rağmen sıkıca kavrayan bir annenin yanaklarından aşağı süzülen bir gözyaşının yolu mu? Tıpkı Kızıl Gemiler gibi, hatıralar, uyarmadan, acımadan geliyorlar. "Dinlenmelisin" Diyor oğlan tekrar ve oturmakta oluğumu fark ediyorum. Hiç bir anlamı yok. İşte berbat olmış bir yaprak daha, bir kenara atılan bir başka çaba.

"Kaldır onları," diyorum ona ve bütün kağıtları toplayıp tesadüfi bir şekilde istiflemesine itiraz etmiyorum. Şifacılık ve tarih, haritalar ve felsefe, hepsi tıpkı zihnimde olduğu hini elinde  bir karmaşaya dönüşüyor. Ne işe koyulduğumu artık hatırlayamıyorum. Acı geri geldi ve onu susturmak çok kolay olacak. Ama o yolda delilik bekliyor., daha önce çok defalar ispatlandığı gibi. Bu yüzden oğlanı bana çay yapması için iki yaprak carryme, zencefil kökü ve nane bulmaya gönderiyorum. Bir gün o Chyurda bitkisinden üç yaprak getirmesini isteyecek miyim, merak ediyorum.

Bir yerlerde, bir arkadaş yumuşak bir sesle "Hayır," diyor.


FitzChivalry Farseer
   Suikastçinin Çırağı - Robin Hobb - Cilt 1
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Dúrgonath - 09 Ağustos 2010, 15:05:14
"İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetlerinden haberdar olmayı tercih ediyorlar."
~Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: SéDa ERéN - 25 Ağustos 2010, 19:58:32
Shay kanalı diğer Kesicilere açtı.Sesinde panik vardı."Biri buraya doktor getirsin."Oda numarasını tekrarladı.
"Ne var Shay?"diye bağırdı Tally.
"Tally çok üzgünüm!"
"Ne!?"
"Zane..."
.....
Bütün bunlar Tally nin suçuydu.Tally'nin dilediği şey olabilsin diye Zane'i buraya gelmeye ikna etmişti;ona göz kulak olmak yerine şehirde gezmeye çıkmıştı.Onu paramparça eden savaşı Tally başlatmıştı.Zane'nin ölü parmaklarını kavradı.Artık öldüğünden emindi.Vücudunun içindeki paramparça acı verici boşluğu görebiliyordu.O ölüydü.Sonsuza dek..
      Muazzam egosunun son bedeli buydu işte..
"Üzgünüm Zane.."Tally sırtını döndü.
"Gidelim!.."Buz gibi "Bitirmemiz gereken bi savaş var.."(Özeller,Scott westerfeld)

Tedavi görmeye ihtiyacım yok tıpkı hissetmek ya da düşünmek için kendimi kesmeye ihtiyacım olmadığı gibi..Bundan sonra beynimle benden başka kimse oynayamayacak..Görüyorsunuz özgürlüğün her şeye zarar verme gibi bir alışkanlığı var.
                                                                                     Tally Youngblood



Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: SéDa ERéN - 26 Ağustos 2010, 17:37:11
"Sen delisin,"diyorum

Bana bakıyor."Ben kutsandım."

"Seni öldürmemi istiyorsun."

"Hayır Todd Hewitt,"diyerek yanıma geliyor."Anahtar nefret.İtici güç nefret.Askeri saflaştıran şey nefret.Asker nefret etmeli."Bir adım daha atıyor."Benim işimi bitirmeni değil,kasten öldürmeni istiyorum!"

Umut Bıçağı'ndan..
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: LegalMc - 12 Eylül 2010, 15:23:39
"  On sekiz saat önce Mal'akh'ı çıplak gören bir adam korkuyla 'Tanrım, Tanrım, sen bir şeytansın!' diye bağırmıştı.
 
  'Sen beni öyle algılıyorsan öyledir,' diye cevap veren Mal'akh, meleklerle şeytanların aynı olduğunu, birbirinin yerine geçebildiğini düşünen eskilerin aklıyla konuşuyordu. Savaşta düşmanını alt eden koruyucu melek, düşman tarafından yok edici bir şeytan olarak algılanırdı"


                                              Kayıp Sembol/ Dan Brown
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Alorka Greenleaf - 08 Ekim 2010, 12:47:52
(http://www.basariyolu.com/foto/mohikan.gif)
Son ağaç da yok olduğunda, son ırmak da kuruduğunda, son balık da öldüğünde; Beyaz Adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacaktır.
[Kızıl Derili Atasözü]
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 11 Ekim 2010, 16:26:26
"Bizler," dedi kendisini göstererek, "dünyanın yeni göçebeleriyiz. Limandan limana savrulurken yanımızdan hızla akıp geçen anıları ait oldukları yerlere iade edilmeyi bekleyen kutsal emanetlere benzetir, onlara sıkıca sarılırız. Tasasız ve sorumsuzuzdur. Karavanlarımızı, inşa etmek için ömrümüzü harcadığımız evlerin tuğlalarıyla hazırlarız. Ama bizler hayalperestiz. Tuğla üstüne tuğla koyup inşa ederiz yeni baştan. Biz dünyanın or.spularıyız. Gelecek biziz."

~ Rabindranath Maharaj, "Lagahoo'nun Çırağı"
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Alorka Greenleaf - 19 Ekim 2010, 20:39:36
"Dışarı çıkamıyoruz. Dışarı çıkamıyoruz. Köprü' yü ve ikinci salonu ele geçirdiler...Dışarı çıkamıyoruz. Sonumuz geldi. Davullar, derinliklerde ki davullar. Geliyorlar..."
Yüzüklerin Efendisi-Yüzük Kardeşliği
Spoiler: Göster
 Evet. Artık ben de okuyorum. Eve evet! Başladım okumaya. Hem de tek ciltliğinden. [*] bkz. : hanzoluk[/*]
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Elendil - 19 Ekim 2010, 21:34:43
"Uykusuzluk böyle bir şeydir işte. Her şey çok uzaklardadır, bir kopyanın kopyasının kopyası gibi. Dünyayla arana öyle bir mesafe sokar ki, ne sen bir şeye dokunabilirsin ne de bir şey sana."

-Dövüş Kulübü, Chuck Palahniuk


Şu an bu cümlelerin ne anlama geldiğini daha iyi kavrıyorum.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Canina - 03 Kasım 2010, 11:46:35
"Kanla ve hikmetle yazan kişi okunmayı değil, ezberlenmeyi ister."

-Nietzsche
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Larien - 03 Kasım 2010, 15:31:13
"Sözüm, Onurum. Onurum, Yaşamımdır.."
                           Solamnia Şövalyeleri, Yemin ve Düstur.

"Adın umrumda değil, kırmızı. Adını bilmek istemiyorum. Eğer en az ilk üç savaşından sağ kurtulursan belki o zaman adını öğrenirim. Daha önce değil. Eskiden isimleri öğrenirdim, ama bu kahrolası bir zaman kaybıydı. Bir baş belasını tam tanımaya başladığımda kalkar ölürdü. Bu günlerde zahmet etmiyorum."
                           Horkin, Büycü Ustası

"Hiç bir şey şans eseri olmaz. Herşeyin bir nedeni vardır. Beynin nedeni bilmeyebilir. Beynin asla anlayamayabilir. Ancak kalbin bilir. Kalbin daima bilir."
                           Horkin, Büycü Ustası

Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Berre - 16 Kasım 2010, 16:27:18
"Eskiden, dünyanın güzelliklerinin, bu kuşları mutlu ettiği için öttüklerini sanırdım. Yanılmışım, beyinsiz oldukları için ötüyorlarmış."

...

" 'Yumak çözüldü' diye düşündü, uçsuz bucaksız karanlığa dalmadan önce. Ölümden yeni  bir dehşet doğdu. Yepyeni bir boş inanış, dünyaya yerleşti.

Ben bir 'Efsaneyim.' "


Gecenin Konukları (I'm Legend)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Vega - 16 Kasım 2010, 17:31:21
 "Kaybedilern her yoldaş, ocağa kalkan her kılıç, bir intikam yemini daha demekmiş hatun için. Öyle bir ateşmiş ki içindeki, bazen kendini yakarmış. Düşmanın aldığı yer nefes utanç demekmiş.
 " 'Savaş yarına bırakılmaz' dermiş, 'Birini boş verirsin; iki kişi çıkarlar karşına'"

 Saygın Ersin, Zülfikar'ın Hükmü
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: alper - 16 Kasım 2010, 18:26:53
James : "Bana 'büyü yoktur' ne demek açıkla."

Nakor : "Hokkabazlık yapabilir misin?"

James "Biraz."

Nakor portakalları James'e verdi. "Çevir."

Olağanüstü el maharetine sahip olan James atını sabit tuttu ve portakalları çevirmeye başladı.

Nakor "Gözlerin kapalı yapabilir misin?"

James ritmi mümkün olduğunca tutturmaya çalıştı ve gözlerini kapadı. Gözlerini kapalı tutmak için çaba sarf etmek zorundaydı ve yine de her seferinde bir sonraki portakalın sol elini ıskalayacağı hissine kapılıyordu.

Nakor "Şimdi tek elinle yap!"

James gözlerini açtı ve portakallar yere düştü. "Ne?"

Nakor "Tek elinle çevirmeni söyledim."

James "Neden?"

Nakor "Bu bir numara gördün mü?"

James "Emin değilim."

Nakor " Hokkabazlık bir numara, büyü değil. Ama onu nasıl yapacağını bilmiyorsan büyü gibi görünür. İşte bu yüzden insanlar sirkteki hokkabazlara para atıyor. Tek elinle yapabildiğinde bir şey öğrenmiş olursun. Ve ellerini kullanmadan yapabildiğinde, Pug' ın ne demek istediğini anlarsın."

GedikSavaşlarının Ardından, Asilkan Prens
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Wanderer - 16 Kasım 2010, 21:57:00
"Kaybedilern her yoldaş, ocağa kalkan her kılıç, bir intikam yemini daha demekmiş hatun için. Öyle bir ateşmiş ki içindeki, bazen kendini yakarmış. Düşmanın aldığı yer nefes utanç demekmiş.
 " 'Savaş yarına bırakılmaz' dermiş, 'Birini boş verirsin; iki kişi çıkarlar karşına'"

 Saygın Ersin, Zülfikar'ın Hükmü

Doğru ama yanlış bir fikir.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Vega - 16 Kasım 2010, 22:16:53
 Doğru ama yanlış? Biraz açıklar mısın?
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Wanderer - 16 Kasım 2010, 22:37:50
Yani yerine göre doğru manasında...
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Vega - 17 Kasım 2010, 13:00:06
Anladım. Zaten her ne kadar Nar Sultan favori karakterlerimden olsa da [*]diğeri Behzat Taner  :P[/*] biraz fevri olduğunu inkar edemem.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Marius - 03 Ocak 2011, 22:11:32
...

Kötü düşünceler ve hin kurtlar, kara zeminin ardından gelip yeri titreterek ilerleyen kabus evlerinin mimarları Şehzade'nin aklına girmiş. Heyhat! Bu ne kara bir gün! Bu ne keskin bir hançerdir bedenimi yırtan, kalbime ulaşan!

Yıldızların üç yüz on ikinci kapıdan girdiği gün bugün. İmparatorluğumuzun etrafında bizi koruyan ve kollayan asırlık meşelerin sallandığı gün bugün. Rüzgarın sinsice mabedime sokulduğu ve ancak kafirlerin dillerinden dökülecek kadar acı şeyleri bana fısıldadığı gün bugün.

...

İbn-i Reşad


Tılsım-ı Kudret - Göktuğ Canbaba
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: hipogrif - 07 Ocak 2011, 18:15:50
Harry Potter:Yok edilecek son düşman ölümdür...
Harry :...bu bir ölüm yiyen sözü değil mi ?
Hermonie:Ölümü yenmeyi kastetmiyor Harry, ölümden sonra yaşamayı kastediyor...
Dünyaya kendini hatırlatacak bir şey bırakmayı...

"  On sekiz saat önce Mal'akh'ı çıplak gören bir adam korkuyla 'Tanrım, Tanrım, sen bir şeytansın!' diye bağırmıştı.
 
  'Sen beni öyle algılıyorsan öyledir,' diye cevap veren Mal'akh, meleklerle şeytanların aynı olduğunu, birbirinin yerine geçebildiğini düşünen eskilerin aklıyla konuşuyordu. Savaşta düşmanını alt eden koruyucu melek, düşman tarafından yok edici bir şeytan olarak algılanırdı"


                                              Kayıp Sembol/ Dan Brown
Bende bu sözden çok etkilenmiştim
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: hanne - 27 Ocak 2011, 10:53:04
Spoiler: Göster
Lennnıe yalvardı:"Ne olur hemen yapalım şu işi George.Hemen alalım o yeri"
"Elbette hemn yapacağız yapmam gerek yapmamız gerek.."
Geoerge tabancayı kaldırdı Namlusunu doğrulttu Lennıenin ensesine yaklaştırdı.Eli delicesine titriyorduama az sonra yüzü katılaştı elinin titremesi geçti ve tetiği çekti...


Fareler ve insanlar son bölüm [John Steinbeck]
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Victoria - 27 Ocak 2011, 11:27:41
Babalar ve Oğullar - İvan Turgenyev

Arkadiy: '' Herneyse'' dedi, '' kendisi öyle bahtsızlık içinde ki, inan bana, ondan nefret etmek günah olur.''

Bazarov: '' Canım, kim nefret ediyor ondan!'' diye dikleşti. '' Yalnız, ben gene şunu söylerim ki, bütün hayatını bir kadınının aşkı üzerine oynayan, bu kozu da elinden aldıklarında kendini bırakan, artık hiç bir işe yaramıyacak derecede düşen bir erkek, erkek değildir! Onun çok acı çektiğini söylüyorsun; sen, onu daha iyi bilirsin elbette ama, bence daha kafasındaki saçmalıkları tam olarak atmış değil. Şuna inanıyorum ki, '' Galignani'' okuduğu, ayda da bir kez bir köylüyü kırbaçtan kurtardığı için gerçekten kendisini önemli bir iş adamı sayıyor.''

Arkadiy: '' Canım, onun yetiştiği zamanı, gördüğü eğitimi bir düşünsene!'' dedi.

Bazarov, Arkadiy'in sözünü tamamlar gibi: '' Eğitim mi?'' dedi. '' Her insan kendini eğitmeli. Beni al ele. İnsanın yetiştiği zamana gelince... ne diye zamana bağlı kalayım? Zaman bana ayak uydursun, daha iyi. Hayır, kardeşim, bütün bunlar kendini bırakmışlık, saçmalık! Hem, bir erkekle bir kadın arasında o ne gizemli ilişkiler öyle! Biz fizyologlar bu ilişkilerin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Hele gözün anatomisini bir incele bakayım, orada gizemli bir bakış bulacak mısın? Bütün bunlar romantiklik, saçmalık, küf kokan laflar, sanatçılık iyisi mi, gel gidip böceğe bakalım.''

Bunun üzerine, iki arkadaş Bazarov'un içeride hekimlik, cerrahlık konusunda birtakım işler yapıldığını belli eden garip kokuyla dolu odasına gittiler.

İşte bu bölüm tamda benim düşüncelerimi yansıtmış olan bir bölüm.
Bazarov'un söylediklerinin hepsine katılıyorum.
 
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Raisor - 27 Ocak 2011, 12:13:59
 İnsanlar hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar ama hiç yaşamamış gibi ölürler - Platon
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Borealis113 - 27 Ocak 2011, 13:29:48
Donnie: -Neden o aptal tavşan kostümünü giyiyorsun?
Frank : -Peki ya sen neden o aptal insan kostümünü giyiyorsun?

    Donnie Darko~
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bonthey - 27 Ocak 2011, 13:40:13
Me? I'm dishonest, and a dishonest man you can always trust to be dishonest. Honestly. It's the honest ones you want to watch out for, because you can never predict when they're going to do something incredibly... stupid.

'Jack Sparrow'
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Elijah - 28 Ocak 2011, 21:26:29
  "Aynen. Ayna nöronlar, mesela bir golf sopasını sallamak gibi karmaşık eylemleri, sadece bir başkasının onları yapışını seyrederek öğrenmemizi sağlar. Aynı zamanda duyguları da iletirler ki, bir boksör yumruk yediği zaman olduğumuz yerde sinmemizin nedeni de budur; ayna nöronlarımızın bize o yumruğu yediğimiz hissini verir."
  "Ya da bir porno film seyrederken..."
  "Anladın," dedi Elijah onun sözünü keserek.

Empati/Adam Fawer
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Raisor - 28 Ocak 2011, 21:41:35
  Sen bir köle değilsin.Hizmet büyük bir sanattır,tanrı en büyük hizmetkardır.İnsanlara hizmet verir ama insanlarn kölesi değildir   Life is beautiful

   Herkes ölür, fakat herkes gerçekten yaşamaz  Braveheart

   Artık insanlara birşeyler söylemek için omuzuna dokunmak yetmiyor, bir balyoz gerekiyor  se7en

   hayat kendine gelmeni beklemez  A Lot Like Love

  Kalp atışı durduktan sonra beyin 7 dakika daha çalışır, biliyor muydun? Yani, 6 dakika daha oynayabiliriz!!! Elm Sokağı Kabusu

 
Spoiler: Göster
 bunlar benim unutamadığım film replikleri, ama her şeyden önce önemli sözlerdir.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Maleficum - 29 Ocak 2011, 13:58:20
"Bir insanın ahlaki ve etik davranışları diğerlerini anlamasına, eğitimine ve sosyal ilişkilere dayalı olmalıdır, dini dayatmalara gerek yoktur. Zira ölümden sonra ceza korkusu veya ödül iştahı ile hareket eden kişi zavallıdır."
Albert Einstein
Spoiler: Göster
Empatinin değerini anlatan güzel bir söz.


"Bu maskenin altındaki et ve kemiklerden oluşan yüz, benim benliğime ait değil. Bu maskenin altında etten fazlası var. Bu maskenin altında bir fikir var, ve fikirler kurşun geçirmez!"
V For Vendetta
Spoiler: Göster
Doğru fikirlerin ölümsüzlüğünü belirten güzel bir söz.

Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Marius - 01 Mart 2011, 17:43:11
"Bir Jedi nedir? Ne olduk? Barışı korumak için çabalarız, fakat şimdi savaşta ordulara komutanlık yapıyoruz. Daima yaşamı korumaya çabalardık, fakat şimdi bazılarını ölüme yolluyoruz. Adaleti korumaya yeminliyiz, fakat giderek yozlaşan bir cumhuriyete hizmet ediyoruz. Bazıları soruyor: 'Hala kendimiz miyiz? Gerçekten Jedi mıyız?' Bu soruları saygıyla karşılıyoruz. Hala doğru yolu arıyoruz, fakat -her zaman olduğu gibi- bunu yaparken bir bedel ödüyoruz.

Bugün, bedel Usta Cei Vookto'ydu."

Mace Windu
Klon Savaşları - Cilt 1
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Vega - 01 Mart 2011, 17:48:53
Titreyin ve çökün. Çünkü ben Güç'üm![*]kitapta da Güç'üm diyor. gücüm falan değil yani.[/*]
Milamber
by Raymond E. Feist
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Laughing Madcap - 01 Mart 2011, 18:11:24
Spoiler: Göster
"You see it doesn't matter if you catch me and send me back to the asylum... Gordon's been driven mad. I've proved my point. I've demonstrated there's no difference between me and everyone else! All it takes is one bad day to reduce the sanest man alive to lunacy. That's how far the world is from where I am. Just one bad day. You had a bad day once, am I right? I know I am. I can tell. You had a bad day and everything changed. Why else would you dress up as a flying rat? You had a bad day, and it drove you as crazy as everybody else... Only you won't admit it! You have to keep pretending that life makes sense, that there's some point to all this struggling! God you make me want to puke. I mean, what is it with you? What made you what you are? Girlfriend killed by the mob, maybe? Brother carved up by some mugger? Something like that, I bet. Something like that... Something like that happened to me, you know. I... I'm not exactly sure what it was. Sometimes I remember it one way, sometimes another... If I'm going to have a past, I prefer it to be multiple choice! Ha ha ha! But my point is... My point is, I went crazy. When I saw what a black, awful joke the world was, I went crazy as a coot! I admit it! Why can't you? I mean, you're not unintelligent! You must see the reality of the situation. Do you know how many times we've come close to world war three over a flock of geese on a computer screen? Do you know what triggered the last world war? An argument over how many telegraph poles Germany owed its war debt creditors! Telegraph poles! Ha ha ha ha HA! It's all a joke! Everything anybody ever valued or struggled for... it's all a monstrous, demented gag! So why can't you see the funny side? Why aren't you laughing?"


***

"Anlıyorsun ya, beni yakalayıp tımarhaneye yollaman önemli değil. Gordon delirdi. Düşüncelerimi ispatladım. Benimle diğer herkes arasında bir fark olmadığını gösterdim. Dünyanın en aklı selim insanını bile delirtmek için tek bir kötü gün yeter. İşte tüm dünya, benim olduğum noktaya bu kadar uzak; tek bir kötü gün. Senin de kötü bir günün oldu, haklı mıyım? Biliyorum, haklıyım. Kötü bir gün geçirdin ve her şey değişti. Yoksa niye bir uçan fare gibi giyinesin? Kötü bir gün geçirdin ve bu seni diğer herkes gibi delirtti. Sadece kabul etmiyorsun. Hayatın ve bütün bu uğraşların bir anlamı olduğuna inanıyormuş gibi davranmak zorundasın. Tanrım, midemi bulandırıyorsun. Gerçekten, senin derdin nedir? Seni yapan şey nedir? Belki kız arkadaşın mafya tarafından öldürüldü? Kardeşin bir hırsız tarafından deşildi? Buna benzer bir şeydir, eminim buna benzer bir şey. Buna benzer bir şey bana da oldu, biliyorsun. Ben... Ben tam olarak ne oldu bilmiyorum. Bazen bir şekilde hatırlıyorum, bazen başka bir şekilde. Eğer bir geçmişim olacaksa, birden fazla seçeneğim olmasını tercih ederim. Ha ha ha ha... Demek istediğim... Demek istediğim şu, ben delirdim. Dünyanın ne kadar karanlık ve çirkin bir şaka olduğunu gördüğümde delirdim. Ben kabulleniyorum, neden sen de kabullenemiyorsun? Yani, aptal değilsin! Durumun gerçek yüzünü görüyor olmalısın. Bilgisayar ekranı karşısındaki bir kaz sürüsü yüzünden 3. Dünya Savaşı'na kaç kez yaklaştık, biliyor musun? Biliyor musun son Dünya Savaşı'nı ne başlattı? Almanya'nın savaş yüzünden borçlandığı kredicilere kaç tane telgraf direği borçlu olduğu üzerine çıkan bir tartışma... Telgraf direkleri! Ha ha ha ha HA! Hepsi bir şaka! Herkesin değer verdiği ve uğraştığı her şey... hepsi vahşi, çarpıtılmış bir şaka! Neden bu komik tarafı göremiyorsun? Neden gülmüyorsun?

Batman: The Killing Joke - The Joker
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Victoria - 01 Mart 2011, 20:51:38
Veronika ölmek istiyor- Paulo Cohelho

Hemşire okumayı bırakmış, gözlerini ona dikmiş, her hareketini izliyordu.
''Burası hapishane mi?'' diye sordu kız.
''Hayır, akıl hastenesi.''
''Ben deli değilim ki.''
Kadın güldü.
''Hepsi öyle der.''
''Peki öyleyse, deliyim. Ne demek bu?''
Kadın ona fazla ayakta durmamasını, yatağına dönmesini söyledi.
''Deli olmak ne demek?'' diye ısrar etti Veronika.

''Yarın doktora sorarsın. Şimdi yatıp uyumaya bak, yoksa istesen de istemesen de yatıştırıcı iğne vurmak zorundayım.''

Veronika ikiletmedi. Yatağına doğru yürürken, öteki yataklardan birinden bir fısıltı geldi:

''Deli olmanın ne demek olduğunu bilmiyor musun?''

Bir an sesi duymazlıktan gelmeyi düşündü: Burada dostlar edinmek, çevresini genişletmek, genel bir isyan örgütlemek için yandaş toplamak niyetinde değildi. Kafasında tek bir saplantı vardı: Kaçamazsa, kendini bir an önce burada öldürmenin yolunu bulmak zorundaydı.

Oysa kadın biraz önce hemşireye sorduğu aynı soruyu sormuştu.

''Deli olmak ne demek bilmiyor musun?
''Kimsin sen?''
''Adım Zedka. Yatağına gir, hemşire uyuduğunu sandığında, sürünerek buraya gel.''

Veronika yatağına döndü, hemşirenin yeniden kitabına dalmasını bekledi. Deli olmak ne demekti? En ufak bir fikri yoktu, çünkü bu sözcüğü herkes bildiği gibi kullanıyordu: örneğin, bazı sporcular rekor kırmak için canlarını dişlerine taktıklarında onlara deli deniyordu; ya da tuhaf, güvensiz, normal insanlarınkinden çok farklı yaşam sürdüren sanatçılar deliydiler. Öte yandan, kışın Lyubliyana sokaklarında dolaşan, paçavralarla, plastik torbalarla doldurdukları el arabalarını sürükleyerek dünyanın sonunun geldiğini ilan eden, ince giysili insanlar görmüştü Veronika.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: arcane - 01 Mart 2011, 23:43:11
"Be the change you want to see in the world."
"Dünyada görmek istediğin değişimin, bir parçası ol."
Prison Break Finalinde Micheal'ın mezar taşında yazıyordu.
Sanırım M. Gandhi'den alıntı.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Fırtınakıran - 01 Mart 2011, 23:45:33
Burada paylaşılan sözler fantastik, bilimkurgu ve korku kitaplarına dairdir.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Good Life - 13 Mart 2011, 00:33:11
"Söylemek isteyip de söyleyemediğim çok şey var.. kiminin yüzüne kiminin gelmişine, geçmişine" !
[Y. Erdoğan/ Haybeden gerçeküstü aşk]

Hep sonradan farkına varırsın arkandan oynanan oyunların. Unutma ki dost yada bir tanıdık, adresi belli değildir yalancıların .
[P. Neruda]
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: magicalbronze - 14 Mart 2011, 16:20:29
Arkadaşlar paylaştığımız sözlerin fantastik, bilim kurgu ya da fantastik korku türü kitaplardan alıntı olmasına, yahut bu türde yazılar yazan kimselere ait olmasına dikkat edelim lütfen.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Vega - 18 Mart 2011, 20:20:23
Sadece sorular sorarsak cevaplar alabiliriz

Altınay
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Berre - 18 Mart 2011, 20:54:32
"... İnşaat halinde bir bina düşün. Ve bende kendimi onun çatısından aşağı atarak intihar etmeye karar vermiş olayım. Eğer merdivenlerin parmaklıkları henüz inşa edilmemişse, inan bana, basamakları apartman boşluğu tarafından değil, duvar tarafından tırmanırım. Hiç kimse ölene kadar ölüme hazır değildir."...

***

... "En güzel söz, tam zamanında söylenmeyen değil midir?" ...

-Gizliajans // Alper Canıgüz-

"..."Güzelsiniz ama boşsunuz." diye devam etti Küçük Prens. "Uğrunuzda kimse can vermek istemez. Elbette yoldan geçen sıradan biri gülümü gördüğümde, size benzediğini sanacaktır. Ama o tek başına hepinizden önemli, çünkü, benim suladığım gül, o. Çünkü üzerini cam fanusla örttüğüm o. Çünkü, esen yelden siperlikle koruduğum o. Çünkü kelebek olması için bıraktığım bir ikisi dışında, üzerindeki tırtılları ayıkladığım o. Çünkü sızlanmalarına, böbürlenmelerine, hatta suskunluklarına kulak kesildiğim o. Çünkü o, benim gülüm."

Sonra tilkinin yanına döndü. "Elveda." dedi. "Elveda" dedi tilki de. "İşte sırrım çok basit: En iyi yüreğiyle görebilir insan. Gözler asıl görülmesi gerekeni göremez."

"Gözler asıl görülmesi gerekeni göremez." diye yineledi Küçük Prens unutmamak için.

"Gülünü senin için bu kadar önemli kılan, ona harcadığın zamandır."

"Gülümü benim için bu kadar önemli kılan, ona harcadığım zaman..." dedi yine Küçük Prens unutmamak için.

"İnsanlar bu hakikati unuttular." dedi tilki. "Ama sen unutmamalısın. Bir şeyi evcilleştirdin mi, onun sorumluğu sana ait olur. Gülünden sorumlusun yani..."

"Gülümden sorumluyum..." diye yineledi Küçük Prens unutmamak için. ..."


***

"... Doğru ya... Herkes bilir ki, Amerika'da öğlen oluğunda, Fransa'da güneş batıyordur. Bu durumda insan bir dakikada Fransa'ya gitse, gün batımına tanık olabilir. Ne yazık ki Fransa çok uzakta. Senin küçük gezegeninde ise, sandalyeni birazcık geri çektin mi, tamamdı; alacakaranlığı dilediğin an seyredebiliyordun...

"Bir gün gün batımını tam kırk dört kez izledim!" demiştin bana. Sonra da bir süre susup "Biliyor musun... İnsan gün batımlarını en çok kederliyken seviyor..." diye eklemiştin.

"Şu kırk dört gün batımını izlediğin gün de çok kederliydin demek?"

Ama karşılık vermemiştin soruma. ..."


-Küçük Prens // Antoine De Saint-Exupéry-

Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Vega - 03 Nisan 2011, 11:59:46
Ey düşüncelere eşlik eden cinler; gelin hadi!

Çekin alın kadınlığımı benden baştan ayağa.

En haince gaddarlıkla doldurun içimi.

Kanımı koyulaştırın,

Vicdana giden yolları, geçitleri tıkayın.

Azap, merhamet duyguları yol bulup geçemesin,

Amansız planımdan caydıramasın beni;

Hedefimle benim arama dikilemesin.

Gelin, sütümü alın göğüslerimden

Yerine safra koyun; ey katillerin aracısı ruhlar!
 



Lady Macbeth by William Shakespeare
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Dúrgonath - 05 Nisan 2011, 23:35:22
[*]Boşta kalmış buralar. Bir Palahniuk da benden.[/*]

Ölü bir ünlü yolda yürürken, gerçek hayatında hiç tanışmadığı bir milyon kadar en iyi dostunu görmek zorunda kalır.

Chuck Palahniuk - Çarpışma Partisi (Rant)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Demigod - 07 Nisan 2011, 17:50:03
"Yapabileceğin hiçbir şey yok, Harry-"
"Tut onu, kurtar onu, sadece öbür tarafa geçti!"
"-artık çok geç Harry."
"Hala ona erişebiliriz-"
"Yapabileceğin hiçbir şey yok, Harry... hiçbir şey...gitti..."

Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Dúrgonath - 11 Nisan 2011, 17:55:09

Eğer bir gün biri çıkıp da Evrenin
hangi nedenle ve niçin burada var olduğunu
keşfederse, Evrenin birdenbire yok olacağını
ve yerini çok daha garip ve anlaşılmaz bir şeyin
alacağını öne süren bir kuram vardır.










Bir başka kuramsa bunun zaten
gerçekleştiğini ileri sürer.


Douglas Noel Adams - Otostopçunun Galaksi Rehberi: Evrenin Sonundaki Restoran
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Raisor - 11 Nisan 2011, 18:54:30
Olgunlaşmamış insanın özelliği, bir dava uğruna soylu bir biçimde ölmek istemesidir, olgun insanın özelliği ise bir dava uğruna gösterişsiz bir biçimde yaşamak istemesidir...

   J. D. Salinger

Ayrılma saati geldi ve kendi yollarımıza gidiyoruz; ben ölmeye, siz yaşamaya. hangisinin daha iyi olduğunu yalnızca tanrı bilir.

   Sokrates'in savunması - Platon

Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. acı insanın yüreğini paralayan, sırrını kimseye anlatmadan birlikte ölmesi gereken şeydi. kollarda, kafada en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbürüne çevirme cesaretini bile yok eden şeydi.

   Şeker portokalı

Raskolnikov, düşünüyordu:

"Nerede okumuştum? Ölüme mahkûm edilmiş biri söylüyor ya da düşünüyordu. Sonsuz bir karanlığın, sonsuz bir denizin ortasında, ayakta durabilecek bir kaya parçasının üstünde, sonsuza kadar durmaya razıydı, bile bile ölmektense. Yaşamak, sadece yaşamak! Hayatı, ne olursa olsun yaşamak... Tanrım, ne kadar doğruydu! insan, obur bir yaratıkmış!..."

   Suç ve Ceza - Dostoyevski
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Fizban - 13 Nisan 2011, 01:45:54
"Anlamıyorsun!" diye sızlandı Pettigrew. "Beni öldürürdü, Sirius!"
"O HALDE ÖLSEYDİN!" diye kükredi Black. "DOSTLARINA İHANET EDECEĞİNE ÖLSEYDİN, BİZ SENİN İÇİN BUNU YAPARDIK!"

Harry Potter ve Azkaban Tutsağı
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Marius - 18 Nisan 2011, 22:19:53
Rorschach'ın Günlüğü.
12 Ekim 1985


Bu sabah sokakta köpek leşi var. Parçalanmış karnında lastik izleri. Bu şehir benden korkuyor. Gerçek yüzünü gördüm. Sokaklar kanla dolu büyük birer oluk. Lağımlar sonunda tıkandığında tüm sıçanlar boğulacak. Bütün seks ve cinayetlerinin birikmiş pisliği bellerine kadar geldiğinde, orospular ve politikacılar yukarı bakip "Kurtar bizi!" diye bağıracaklar. Ben de aşağı bakıp "Hayır!" diyeceğim. Hepsinin seçme şansı vardı. Babam ya da Başkan Truman gibi iyi insanların ayak izlerini takip edebilirlerdi. Alın teriyle kazanmaya inanan dürüst insanların. Onun yerine, şehvet düşkünlerinin ve komünistlerin peşinden gittiler. Yolun uçuruma çıktığını çok geç olana kadar fark etmediler. Bana seçme şansları yoktu demeyin. Şimdi tüm dünya, bütn o liberaller, entellektüeller ve tatlı dilli herifler uçurumun kenarında duruyor ve aşağıya, cehenneme bakıyor ve bir anda, kimsenin aklına söyleyecek bir şey gelmiyor.


Watchmen
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: ixna - 10 Mayıs 2011, 22:37:38
"ölümün bizi nerede beklediği değil;iyisi mi biz onu her yerde bekleyelim."Montaigne/Denemeler
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: daphne_ariana - 11 Mayıs 2011, 13:08:05
"After all this time?"
"Always." said Snape.
Harry Potter
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: mit - 06 Temmuz 2011, 09:29:49
Şayet hiçbir şeye cesaret edemezsen gün sona erdiğinde elinde avucunda hiçbir şey olmaz.

- Mezarlık Kitabı,
 Neil Gaiman
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Fırtınakıran - 06 Temmuz 2011, 15:52:43
Dünyada her şeyin bir sebebi olduğuna, insanın bir parçası olduğu bir bütünün var olduğuna ve onun parçası olmakla insanın da bütünlendiğine inan biri ne olursa olsun asla Tanrı rolüne soyunmaya heves etmez.
Yalnız kendi varlıklarını yadsımış olanların oynamaya can attığı bir oyundur Tanrıcılık.


Rüyanın Öte Yakası
Ursula Le Guin
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: ronin47 - 04 Eylül 2011, 03:23:47
Dune serisinde bu kıstaslara uygun pek çok paragraf ve cümle var; ama korkuya karşı duayı arada kendi kendime tekrar etmeden duramam...

''I must not fear. Fear is the mind-killer. Fear is the little-death that brings total obliteration. I will face my fear. I will permit it to pass over me and through me. And when it has gone past I will turn the inner eye to see its path. Where the fear has gone there will be nothing. Only I will remain.''

''Korkmamalıyım. Korku akıl katilidir! Korku, toptan yok oluşu getiren küçük ölümdür. Korkumla yüzleşeceğim. Üzerimden ve içimden geçmesine izin vereceğim. Ve geçip gittiği zaman, geçtiği yolu görmek için iç gözümü ona çevireceğim. Korkunun gittiği yerde hiçbir şey olmayacak. Yalnızca ben kalacağım.''
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Demigod - 18 Eylül 2011, 16:43:51
"Ben Cinna'nın kuşuydum: Tutuşmuş, kaçılmaz bir şeyden, bedenimde büyüyen alev tüylerinden kaçmak için çılgın gibi uçan bir kuş."

Alaycı Kuş
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Gilderoy - 18 Eylül 2011, 16:53:39
"Kuantum mekaniği konusunda çok çalışmak gerekir. Ama içimden bir ses bana bunun her şeyin çözümü olmadığını söylüyor. Bu teoriyle birçok şey açıklanıyor; ama hala O'nun sırrını çözebilmiş değiliz. Ben yine de, O'nun zar atıp kumar oynadığını, hiç mi hiç sanmıyorum."
-Albert Einstein, fizikçi, 20. yüzyıl.

"Belli ki Tanrı yalnızca zar atmakla kalmıyor, ayrıca gözleri kapalı oynuyor ve ara sıra da zarları görülemeyecek yerlere atıyor."
-Stephen Hawking, fizikçi, 21. yüzyıl.

Olasılıksız - Adam Fawer


Spoiler: Göster
Kitabın içinde geçen bir diyalog değil, bölümlerden birinin başında yer alıyor. Buna rağmen hala zihnimde dönüp dolaşıyor.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: minrand - 19 Eylül 2011, 21:24:11
Sanırım konu özlü söz olunca Dune serisi diğerlerinden çok farklı bir yerdedir.Muad Dib'in hikayesini dinlerken yada onun öğretilerini anlamaya çalışırken bu tarz sözlerle fazlasıyla karşılaşmıştım.Benim en çok hoşuma gidenlerden birkaçı şöyleydi:

"Başarılı bir dinin yüceltmesi gereken popüler tarih yanılsamaları şunlardır:Kötüler asla refaha kavuşmaz;yalnızca cesurlar adaleti hak eder;dürüstlük en iyi politikadır;eylemler sözlerden daha çok şey anlatır;erdem her zaman zafer kazanır;iyi bir işin ödülü kendisidir;her kötü insan ıslah edilebilir;dinsel tılsımlar insanı iblisin istilasından korur;antik gizemleri yalnızca kadınlar anlar;zenginler mutsuzluğa mahkumdur..."

"İyi yönetimler hiçbir zaman kanunlara dayanmaz, yönetenlerin kişisel özelliklerine dayanır. Yönetim mekanizması daima bu mekanizmayı idare edenlerin isteğine bağlıdır.Bu yüzden yönetimin en önemli unsuru, liderleri seçme yöntemidir."

Six feet under dan çok sevdiğim bi alıntıyla bitireyim ben;

"if you think life's a vending machine where you put in virtue and take out happiness than you're going to be disappointed."

Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Turambar - 19 Eylül 2011, 22:21:13
"artık daha yukarılara, biraz daha yabana çekilip tasmasız köpeklerim
ve adamımla yaşamayı deneyeceğim..."
güneyden gelen kız'ın söylediklerinden kalanlar
denir ki;
bir yaprağın boşlukta salınarak aşağıya, ana varlık tarafından çekilip boşluğun içinden geniş
titreşimli düşüşünü gördüğünüzde; yaprağa değil de oluşup algılanan hareketin tersine,
yukarıya, göğe doğru baktığınızda, bir adamın bundan yola çıkarak bir şiir yazacağı, yazılan bu
şiirin ve yazılmayan diğer bir şiirin yaşamınızın kıyısından, o da olmazsa okuma koltuğunuzun
kol dayama tümseği üzerinden kendi yaşam biçimini ve algılanan varlığını oluşturarak bir
şekilde zaman içinde ilerleyeceği; yaprağa değil de, algılanan hareketi izleyerek aşağıya,
düştüğü zemine baktığınızda ise dokunmakta olan yazgınızda küçük bir ilmeğin daha atıldığını
bilerek suskunlaşırsınız; elbette duygusal yaklaşımlar gösterilip salon ve balkonlarda, kopuk
yaşamın zemin taşlarından birisi olması için sığ ve element destekli topraklara mahkûm
edilerek var olan doğanın yapısından ve iç sihrinden uzak tutulan, bir tür iğdiş edilmiş güzellik
ve yaşanan kasvetin arasında küçük mutluluklar sergilemesi adına yetiştirilen, genelde plastik
temelli bazen de cam kaplarda taşınan, kimyevi destekle yaşama zarar vermesi önlenen kent
sularıyla beslenen ev bitkileri için bunun geçerli olduğunu söylemek zordur; dahası küçük bir
yaprak hareketinden, bu denli büyük ve soyut kavramlara yelken açabilmek tamamen bilgi
denen zaanatın, doğasında var olan ve genelde kâğıt üzerindeki, sözcükler biçimine dönüşen
sözlerin yarattığı algı genişletmeleriyle desteklenen iğreti kudret sayesindedir.
ç
geçici algı anı



Silmariyon  6:45 Notu
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: mit - 20 Eylül 2011, 13:06:59
"'Büyücülerin işine karışma,'" dedi çalımlı bir tavırla. "'Çünkü onlar çabuk öfkelenirler.' Bir büyücü meslektaşım söylemişti bunu. İşinde iyiydi de, mücevherat konusunda çok şey bilirdi. Havai fişekler hakkında da fena değildi. Ama rüküş Merlin değildi o. Dur bakalım, adı neydi? Raist- hayır, o sinir bozucu delikanlıydı, kuru kuru öksürüp kan tükürüyordu devamlı. İğrenç. Diğerinin adı Gand-bir şeydi..."

Zifnab - Ölüm Kapısı Serisi, Elf Yıldızı (2. Kitap)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: LegalMc - 07 Kasım 2011, 21:53:21
"Tamam. Durum şu, sanatın acı çekmekten doğduğu fikrini bilir misin?"
"Hayır."
"Tamam. Sanat var olduğundan beri, insanlar bir şeyler ürettiğinden beri, sanat yapmak için, özellikle iyi sanat yapmak için, sanatın, sanatçının tahammül ettiği bir çeşit acıdan gelmesi gerektiği fikri var olmuştur. Bu belki bir çeşit kalp kırıklığı veya sağlıkla ilgili bir problem olabilir. Bunun anlamı, acının ilham vazifesi görmesidir. Sanatçı da bundan beslenir."
"Kurt Cobain gibi mi?"
"Aynen..."



Vincent Spinetti'nin Tuhaf Kariyeri - Joey Goebel


Aynı kitaptan bonus:

"I write because... you wrong."
"I write because... she left."
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: LegalMc - 03 Aralık 2011, 18:47:00
Buralar unutulmasın.

                                                             * * *
Susan ağzını kıvırarak şeytani, yırtıcı bir gülümseme takındı, şemsiyesini katlayıp içeri girdi ve yanımdan geçti. "Dairen bu mu?"

"Hayır," dedim. "Bu Zürih'teki yazlığım."

                                                             * * *

Gerçek hayatta sandalyeler, onları birine vurduğunuzda filmlerdeki gibi kırılmaz. Vurduğunuz kişi kırılır.

                                                                                        Fırtına Büyücüsü - Jim Butcher
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: daifunka_vc - 03 Aralık 2011, 20:57:58
Aklıma gelmişken yazmamak olmaz. :D

"Master Lucien says I'm living proof the Force has a sense of humor!"

Zayne Carrick - Star Wars Knights of the Old Republic Issue 0: Crossroads

Kabaca çevirirsek: Master Lucien diyor ki Güç'ün de mizahtan anladığının canlı kanıtıymışım!
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: anduril - 21 Aralık 2011, 16:56:07
winter is coming!
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: ryuk - 23 Aralık 2011, 21:24:30
"Güçlülerin kılıçları kırıldı
Ve zayıflar gücü kuşandılar

Bir zamanlar tok olan sahtekarlar
Bir dilim ekmek için kendini karalıyor

Bir zamanlar aç olan onurlu insanlar
Artık rahata eriyor."

Tevrat
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: LegalMc - 23 Aralık 2011, 21:56:39
"Kimseyi götüremeyeceksiniz," dedi Yoren kararlı bir tavırla. "Bu işler için kanunlar var."

Altın pelerinli kılıcını çekti. "İşte sana kanun."

Yoren çeliğe baktı. "Bu kanun değil, sadece kılıç. Bende de bir tane var."

Kralların Çarpışması: Kısım I
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Valheru - 23 Aralık 2011, 22:28:23
"Oldu" diye fısıldadı Rand.
"Ne?" diye sordu Min yine öksürerek.
"Bana yapılabilecek son şey" dedi Rand kendi sakinliğine şaşırarak. "Artık benden her şeyi aldılar."
"Sen ne diyorsun Rand?" diye sordu Min. Boynunu yine ovaladı. Morluklar belirmeye başlamıştı.
Rand başını iki yana salladı. Dışarıdaki koridordan sonunda sesler gelmeye başlamıştı. Belki Asha'manlar Min'e işkence ederken yönlendirmesini sezmişti.
"Seçimimi yaptım Min," dedi Rand kapıya dönerek "Benden esneklik ve kahkaha istedin, ama bu tür şeyler artık benim değil, veremem. Üzgünüm"
Eskiden haftalar önce güçlü olmaya karar vermişti, demirken çelik olmaya karar vermişti. Çelik fazla zayıftı anlaşılan.
Artık daha sert olacaktı. Nasıl yapacağını anlıyordu. Eskiden çelikti ve başka bir şey olacaktı. Bundan sonra cuendillar olacaktı. Uzun zaman önce, Tam'in ona aramasını öğrettiği boşluk gibi bir yere girmişti. Ama bu boşluğun içinde duygu yoktu. Hem de hiç.
Onu kıramayacak, bükemeyeceklerdi.
Olmuştu.


Fırtına Toplanıyor (Zaman Çarkı 12. Kitap)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: daifunka_vc - 08 Ocak 2012, 21:42:19
Unutulmaz olur mu olmaz mı bilemeyeceğim; fakat buradaki kelime oyununu çok beğendim.

Stannis Baratheon: "I give you fair warning. If you force me to take my castle by storm, you may expect no mercy. I will hang you for traitors, every one of you."

Ser Cortnay Penrose: "As the gods will it. Bring on your storm, my lord--and recall, if you do, the name of this castle."

Ser Cortnay, Storm's End'i Stannis'in ellerine kolayca teslim etmeyeceğini anlatırken. - A Clash of Kings, George R. R. Martin

Bu tür yerleri çevirirken çevirmenlerin işi daha da zor olsa gerek.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Fırtınakıran - 16 Ocak 2012, 17:17:06
Bu bir replik değil, yazarın kendi düşüncesidir. Belki buraya yazmam uygun olmayacak, ancak sırf bunun için ayrı bir başlık açmak istemedim. (Müsait olunca belki üzerine bir tartışma başlatabilirim.)


"Kehanetler peygamberlerin, falcıların ve fütürologların işidir. Romancının işi değildir. Bir romancının işi yalan söylemektir." -Ursula K. Le Guin // Karanlığın Sol Eli - Önsöz

"Sanatçı sözcüklerle söylenemeyecek olanlarla uğraşır. Sanat yaptığı araç kurmaca olan sanatçı ise bunu sözcüklerle yapar." - Ursula K. Le Guin // Karanlığın Sol Eli - Önsöz


Katılıp katılmamak değil, mantığı benim hoşuma giden.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: LegalMc - 23 Ocak 2012, 13:04:15
...Benim gibi biri için hayat, başkalarının göz yuvarlarının çaldığı şeyleri geri almaya çalışmaktır. Hepimizin ümit edebileceği en büyük ideal ise, dünyayı, kör bir adamın rüyasında gördüğü gibi görebilmektir.

"Bunu kim söylemiş?"

Ben söyledim.

"Evet, ama ilk kim söylemiş? Yani, hep şu eski yazarlardan alıntılar yapıyorsun da."

Bu, sadece, insanlara göründüğüm kadar aptal olmadığımı göstermek için yaptığım bir şey. O söz tamamen bana ait. Değişiklik olsun diye yepyeni bir şey söylüyordum.

"Niye bir anlam ifade etmediği anlaşıldı şimdi. Sessiz ol, tamam mı?"

İyi. Biraz rock dinleyeceğim.

"Her neyse." Gardiyan yanımdan ayrılıyor.

Tek başıma, sadece benim duyabileceğim müzikle, muhtemelen saçma görünen bir şekilde dans ediyorum.

Anormaller - Joey Goebel
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Demigod - 23 Ocak 2012, 15:07:20
 “Winter will never come for the likes of us. Should we die in battle, they will surely sing of us, and it’s always summer in the songs. In the songs all knights are gallant, all maids are beautiful, and the sun is always shining.”  
Winter comes for all of us, Catelyn thought.
-A Clash of Kings

“Bizim gibiler için kış asla gelmez. Savaşta ölürsek adımız şarkılarda geçecek. Şarkılarda mevsim hep yazdır. Şarkılarda bütün şövalyeler kahramandır. Bütün kızlar güzeldir ve güneş hep parlar.”
Kış hepimiz için gelecek, diye düşündü Catelyn.
-Kralların Çarpışması
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Kvothe - 26 Şubat 2012, 12:59:45
İki kadın tarafından ihanete uğramış vampir William'ın sözleri;

"Öfkem içimde bir okyanus dalgası kadar güçlü bir şekilde yükseliyordu.Bu kadınları takip ederken, bir kurdun tavşan kokusunu aldığı gibi ben de onların kan kokusunu alabiliyorum. Onları bulduğumda, vampir olarak içtikleri kan bir yana, insan olarak asla nefes almamış olmayı dileyecekler.
İhanete uğramış olan vampirlerden korkun...çünkü öpücüğü ölümdür!"

                                                                                             Savannah'ın Gölgeleri-Öpücük
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Kvothe - 26 Şubat 2012, 13:05:23
Ricamı nasıl dile getireceğimden emin olamayarak tereddüt ettim. "Auri, diyordum ki acaba bana Şeyaltı'nı gösterir misin?"
Auri ansızın utangaç bir tavır takınarak gözlerini kaçırdı. "Kvothe, senin bir beyefendi olduğunu sanıyordum," diyerek yırtık pırtık eteğini aşağı doğru çekiştirdi. "Bir kızdan şeyinin altını göstermesi hiç istenir mi?" Saçlarıyla yüzünü gizleyerek boynunu büktü.
Bir an için nefesimi tuttum ve onu tekrar yer altına kaçırmamak için ne söylemem gerektiğini dikkatle düşündüm. Ben düşünürken Auri saç perdesinin arkasından bana bir göz attı.
"Auri," dedim yavaşça, "benimle kafa mı buluyorsun?"
Başını kaldırıp sırıttı. "Evet," dedi gururla. "Ne harika, öyle değil mi?"
                                                                                                                  Rüzgarın Adı
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Eco - 26 Şubat 2012, 14:14:44
Flint'i deniz tutmakta ve öleceği konusunda söylenip durmakta. Tasslehoff'a miğferini miras bırakacağını söyledikten sonra Tasslehoff'un cevabı:
"Çok teşekkür ederim ama ben senin miğferini giyersem sen ne giyeseksin?"
Ejderha Mızrağı serisinden
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: rose-marie - 10 Mart 2012, 18:25:35
Molly'nin lanetleri etrafında dans ederken sıçrayıp hoplayan, efendisi kadar deli Bellatx, "Ben seni öldürünce çocuklarına ne olacak?" diye sataştı. "Annecik, Freddie'nin gittiği yere gidince ne olacak?"
"Sen- bir- daha -çocuklarımıza -asla -dokunamayacaksın!" diye haykırdı Mrs Weasley.
Bellatrix, kuzeni Sirius'un tülden geriye yuvarlanırken attığı kahkahanın eşi olan coşkulu bir kahkahayla güldü ve Harry birden neler olacağını, daha olmadan anladı.
Molly'nin laneti Bellatrix'in uzanmış kolunun altından süzüldü ve dosdoğru göğsünden, kalbinin tam üstünden vurdu.

Harry Potter Ve Ölüm Yadigarları/
J.K. Rowling
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Entreri - 10 Mart 2012, 23:59:34
Entreri kaptanın adamını göz açıp kapayana kadar biçtikten sonra aralarında geçen konuşma
Fıçı göğüslü adam dizlerinin üzerine çöküverdi ve yüzükoyun güverteye yığıldı. Zira o göz açıp kapama süresinde, kiralık katilin çizme ökçesi adamın dizkapağını parçalamış, daha da beteri, mücevherli bir hançer, kınından dışarı çıkıp adamın kalbine saplanmış ve sonra katilin belindeki yerine geri dönmüştü.
"Şöhretin senden önde gidiyor," dedi kaptan, hiç ürkmeden.
"Umarım şöhretimin gerektirdiği gibi davranıyorumdur," diye yanıtladı Entreri, iğneleyici bir reverans yaparak.
"Harbiden de öyle," dedi kaptan. Yere yığılmış olan adamı işaret etti, "Dostları onun yaralarıyla ilgilenebilir mi?"
"O çoktan öldü," diye kaptanı temin etti Entreri. "Eğer dostlarından herhangi biri gerçekten de onun yanına gitmek istiyorsa, o zaman bir adım öne çıksın bakalım."
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Galaxie - 12 Nisan 2012, 00:40:55
O halde git... Bundan başka dünyalar da var.

Jake Chambers- Kara Kule
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: LegalMc - 17 Nisan 2012, 18:49:38
Eski not defterlerime bakınırken Amerikan Tanrıları'ndan şöyle bir şey buldum, Neil Gaiman aşkım yine depreşti.

"‎Ben salak kutusuyum. Ben tv’yim. Ben her şeyi gören göz ve katot ışının dünyasıyım. Ben gaf tüpüyüm. Ben ailelerin tapınmak için önünde toplandıkları küçük sunağım."
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Oghertay - 23 Nisan 2012, 00:53:42
winter is coming!
Starklar ve hanedanlarının sözü.Winter is coming...
Aynen katılıyorum
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: beerold - 26 Nisan 2012, 15:59:11
Şairin dediği gibi, "Kan bağı çorbadan daha koyu, evlat yakuttan daha değerli değil midir?"

"Çok doğru" diye cevapladı misafir kuru bir sesle. "Fakat başka bir şair de 'Sağgörülü olanı aldatmaya çalışan, sırtını kamçıya açmaktadır şimdiden.' dememiş mi? Yaşlı ağzından yanlış kelimeler dökülmesin. Bu çocuk belli ki senin öz oğlun değil, çünkü senin yanakların benimki kadar esmer ama çocuk, uzakta, yaşayan lanetli, fakat yakışıklı barbarlar gibi soluk ve beyaz tenli."

"Ne de iyi söyledin" dedi balıkçı, "Kılıçlar kalkanlarla engellenir, fakat bilgeliğin gözleri her savunmayı deler."

NARNİA GÜNLÜKLERİ - At ve Çocuk 
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Oghertay - 29 Nisan 2012, 23:35:52
"Taht oyununda ya kazanırsın, ya ölürsün.İkisinin arası yoktur" A Game of Thrones
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: LegalMc - 30 Nisan 2012, 22:35:34
Kalan son gücüyle, teselli amacıyla elini bana uzatacak. Benden, kendisini kurtarmamı istemeyecek. Böyle bir şey istemeyecek kadar güçlü. Benim için hayatını isteyerek, severek verecek. Bütün isteyeceği, ölürken yanında durmam olacak.

Ama ben onun yanından yürüyüp geçeceğim Caramon. Yüzüne bile bakmadan, tek bir söz söylemeden yürüyüp geçeceğim. Neden mi? Çünkü artık ona ihtiyacım kalmayacak...


İkizlerin Sınavı - Weis & Hickman
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Oghertay - 04 Mayıs 2012, 22:57:28
"King in the North"

Game Of Thrones

Spoiler: Göster
Allah kurduna zeval vermesin yiğidim :)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Oghertay - 08 Mayıs 2012, 18:38:24
Boromir - "What would a mere Ranger know of such things?"

Legolas - "This is no mere Ranger. He is Aragorn, son of Arathorn. You owe him your allegiance."

Boromir - "This is Isildur's heir?"

Legolas - "And heir to the throne of Gondor."
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Oghertay - 16 Mayıs 2012, 21:51:08
"Kimse sana özgürlük vermez. Kimse sana eşitlik veya adalette vermez. Eğer adamsan sen alırsın."

Tony Montana
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: - 26 Mayıs 2012, 13:33:05
-Bir tavşanın saldırısına maruz kalan birini düşünemiyorum, en azından kasıtlı bir saldırıya uğradığını.
SIR WILLIAM CONNOR

-Tatlı dil ve bir silahla,yalnızca tatlı dille başaracağınızdan daha çok şey başarırsınız.
AL CAPONE

-Uzay hiç de uzak değildir:Arabanız dümdüz yukarı gidebiliyor olsa sadece 1 saatlik yol.
FRED HOYLE

-Geleceği düşünürken hüzünlendim;sonra düşünmeyi bıraktım ve biraz marmelat yaptım.Portakalları dilimlemenin ve yerleri silmenin insanı keyiflendirmesi çok şaşırtıcı.
D. H. LAWRENCE
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Oghertay - 27 Mayıs 2012, 18:19:57
Taht Oyunlarından;

İnsanların ‘ama’ kelimesinden önce söylediklerinin hiçbir önemi yoktur.


- Sör Jorah, Dothraki dilinde nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum.
+ Dothraki dilinde teşekküre karşılık bir kelime yoktur.


+ Onlara bunu yapan her neyse bize de aynısını yapabilir. Çocukları bile öldürmüşler.
- Çocuk olmamamız iyi bir şey o hâlde.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: LegalMc - 20 Haziran 2012, 22:51:35
Kıyamet Gösterisi'nden;

"Yani söylediğin," dedi Crowley, "baştan beri O bu şekilde planlamıştı öyle mi? En baştan beri?"

Aziraphale şişenin ağzını dikkatle silip geri uzattı.

"Olabilir," dedi. "Olabilir. İstersen O'na sorabilirsin herhalde."

"Hatırladığım kadarıyla," diye yanıt verdi Crowley düşünceli düşünceli. "-ki hiçbir zaman sohbet edecek kadar yakın olmadık- net yanıtlar veren biri olmamıştır hiç. Aslında, aslında, O asla yanıt vermez. Senin bilmediğin bir şey biliyormuş gibi gülümsemekle yetinir sadece."

***

"Neden insanları doğuştan meraklı yaratıp sonra da yasak meyvenin üstüne kocaman yanıp sönen neon ışıklı bir işaret koyarak "İşte bu yasak meyve!" dersin ki?"

***

Bir de yine Kıyamet Gösterisi'nden, ama okumayanlar için spoiler olacak.

Spoiler: Göster
"Siz iki Güneyli nonoşun fıçıya kapatılmış topal bir sıçanı öldürebileceğinizi bile sanmam," dedi "Ee, kiminle savaşıyoruz?"

"Şeytan'la,"
dedi Aziraphale sadece.

Shadwell hiç şaşırmamış gibi başını salladı, silahı yere atıp şapkasını çıkarınca sokak dövüşçülerinin tanıdığı ve korktuğu alnı ortaya çıktı.

"Ben de öyle düşünmüştüm," dedi. "Bu durumda kafamı kullanacağım."
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: emuk - 21 Haziran 2012, 01:56:19
    Jack Mort elindeki tuğlayı birisinin kafasına atmayı düşünüyordu.
    Tuğlanın üzerine düşeceği insanın kim olduğu önemli degildi. İş cinayete gelince, Jack Mort herkese eşit şans tanıyan bir işverendi.

Kara Kule serisi 2.kitap / Üçün Çekilişi
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Amras Ringeril - 05 Temmuz 2012, 18:05:20
“Bir pazartesi günü idi. Günler, şu garip günler! Uykumuzun içinde saatleri başlayan günler! Uyandığımız zaman üçte birini arkada bırakmışızdır başlayan günün, kaldı mı üçte ikisi. Yap bakalım hesabını!.. Hey gidi pazartesi hey! Kaldı on altı saatin. Bir saat kavgaya say, bir saat konuşmaya, iki saat yürümeye, yarım saat düşünmeye koy, yemeye içmeye de bir saat, yarım saat el yıkama, aptes bozmaya, yarım saat olduğun yerde kestirmeye, çeyrek saat bilet almaya, tünele, tramvaya, vapura binmeye… Say sayabildiğin kadar. Koy bu on saatin içine boşlukları doldur bakalım. Sevişmeye koyabiliyor musun on dakika?…

  Yazı makinelerine, kalem tutan parmaklara, neşterlere, ilaçlara, selam vermeye, kitap okumaya, iki kadeh içmeye… Vakit mi kalıyor insanoğluna? Bunu yaparsan onu edemiyorsun.

 Kimine dar, kimine bolsun; pazartesi! Pazartesi! Sanki pazar bir şeymiş de onun bir de yarını, ertesi günü var. Ertesi günü yapacak işlerin içinde hep aynı olanı bir yana bırakırsak bize saat olarak ne kalır?

 Geç git pazartesi sen de!… Sende de iş yok! Sen de salıya doğru kalem tutarak, apteshaneye giderek, daktilo yazarak, otobüse binerek, sümkürerek, burnunu çekerek, vapura atlayarak, merhaba diyerek, bilet alarak, pazarlık ederek, bir şarkı bile mırıldanmadan, ıslık çalmayı bile hatırlamadan, aşktan göz açamadan, bir güzel yüz bile görmeden; yalan söyleyerek insanoğlundan insanoğluna kötü haberler ileterek, çarşambaya doğru yürüyen bulada bir salı ile kol kola geçip gideceksin. Yine çarşamba, yine perşembe, işte cuma! Cumartesi… Hele bu ertesiler yok mu ertesiler? Bu ertesiler, kendilerini bir şey sanan insanlara benzerler. Sanki devam ediyorlar. Sanki bir bayramı, bir oh deyişi, bir sevişmeyi, bir sulhu, bir özgürlüğü, bir oyunu, bir aşkı, bir kardeşliği, bir dudak dudağa, bir anlaşmayı devam ettiriyorlar; yalancılar! Pazartesi! yürü geç git! Lalettayin bir mart gününün lalettayin bir pazartesisi! Gideceksen git! Pencereye üç beş damla insanın içini ürperten buz gibi su, mangallı odanın bir isim yazdığım, bir şekil çizdiğim camına buğudan başka güzel ne getirdin? Ta uzaklarda, kel tepelerin üzerine abanmış yağmur bulutlarına, kar toplayarak gökyüzünde bir dur da bir lahza konuşalım. Niçin geldiğini bir anlayalım senin. Bana insanlardan, dünyadan yeni bir şey mi getirdin? Şu sıcak atkılarına sığınarak, ceketlerinin yakasını kaldıranlara bir serüven mi hazırlıyorsun?

  Kim bilir, belki de bu saatte Beyoğlu’nda bir evde bir kadın erkekle kavga ediyordur. onun da ismi Nevin’dir.

  Az sonra, pazartesi isimli saatlerin on dakikası geçinceye kadar bir zaman içinde kanlı canlı ondüleli, rujlu Nevin on altı yerinden bıçaklanıverecek… Fransa’da kabine düşecek… İngiltere’de bir Lord evlenecek, bir uçak düşecek, bir diğeri Roma Hava meydanı’ndan Paris’e kalkacak.

  Dağların içinde bir tren gidiyor bak! Tam tünele girmek üzere. Bakın, şu dolmuşta bir şeyler oldu. Bir adam ezilmiş mi, bayılmış mı? Nedir? Evzaneye götürüyorlar. Hastanenin birinde bir adamın kalbine ameliyat yapıyorlar; bir başkasının karnından su alıyorlar; birine narkoz veriyorlar; birinin ayağını kesiyorlar…

 Düşünürüm, düşünürüm bunu da: İki kişiyi, tenha bir sinemada, yan yana, içleri hazdan ışıklar içinde, yürekleri dudaklarında, şehvet ıslık gibi, yılan gibi, temmuz geceleri gibi yıldızlı, sıcak ağır kokulu; dıdak dudağa, eller ellerde, bir kadınla kaybolmuş bir erkek…

 Çocuklar doğuyor. Tibet’te çocuklar doğuyor. Amerika’da çocuklar doğuyor. Asya’da çocuklar doğuyor. Afrika ormanlarında bir fil beş adam kovalıyor. Bir kadın tarlada doğuruyor. Bir kadın hastanede doğuramıyor…

 Hey pazartesi! Övünebilirsin, isminle değil, yukarıda saydıklarımla. Sen İstanbul’da mart içinde bir pazartesi olarak değil ama. Amerika’ya daha şimdi giriyorsun. Japonya ötelerinde, Büyük Okyanus’un bir yerinde az sonra sen bir salısın bulada!

 Ulan pazartesi! Sen bir tarafta pazar, bir tarafta salısın; serseri herif! Ne diye İstanbul’da bize “pazartesiyim” diye kafa tutarsın. Elimde olsa tutarım seni şu saniyede; bakarım sonra dünya yüzüne: bir çocuğun yalnız kafası çıkmıştır, bir adam durmadan son nefesinde.

Bir kadın hep o sarsılma anındadır, bir parmak kalkmış daktilonun başında; bekliyor. hep seni bekliyorlar geçsin gitsin diye, köpek! Giden bir araba duramayacağına göre ne yapar acaba? Bırak bizim tüneli, bir uçağı düşün; duramaz, ehhh gidemez de…. Köpek hep mi havlayacak? Hani buna havlamak da denmez. Tavuk yumurtayı yumurtlayamayacak, ben ben ben ben ben….”

- Sait Faik Abasıyanık, Kayıp Aranıyor
         (Sf. 66-67-68)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Jean Valjean - 05 Temmuz 2012, 18:57:18
Yüz yıl, bir kilise için gençlik, bir ev için yaşlılık demektir. İnsanın evi onun gibi kısa ömürlü, Tanrının evi de onun gibi ebedîdir sanki.

Victor Hugo, Sefiller
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: - 12 Temmuz 2012, 13:54:55
'Ben lord değilim, kendime bundan daha fazla saygım var.'
 
                                                                      Matrim Couthon
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: emuk - 25 Temmuz 2012, 18:32:51
"O salaklar yıldırımı daha iyi görebilmek için ağacın tepesine çıkar!"

Matrim Couthon- Zaman Çarkı
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Elijah - 03 Ağustos 2012, 14:01:42
Hastaneye girdiklerinde Vahşi, "Fakat köle olmak hoşunuza gidiyor mu?" diyordu. Yüzü kızarmış, gözleri haklı bir öfke ve heyecanla parlıyordu. "Bebekler gibi yaşamaktan hoşlanıyor musunuz? Evet, bebekler gibi zıplayıp kusuyorsunuz," diye ekledi. Hayvanlara özgü salaklıklarından sabrı tükenen Vahşi, şimdi de kurtarmaya geldiği insanlara hakaretler yağdırıyordu. Hakaretler, kalın salaklık zırhlarına çarpıp dağılıyordu, gözlerinde donuk ve somurtkan bir kinle, boş bir ifadeyle Vahşi'ye bakıyorlardı. "Evet, kusuyorsunuz," diye haykırdı. Üzüntü ve vicdan azabı, merhamet ve görev -bunların tümü şimdi unutulmuştu ve bekleneceği üzere, bu insan müsveddesi canavarlara duyulan şiddetli bir nefrete yenik düşmüştü. "Özgür ve insan olmak istemiyor musunuz? İnsanlık ve özgürlüğün ne olduğunu anlamıyor musunuz?" Hiddetten akıcı konuşuyor, sözcükler kolayca ve hızla geliyordu. "Anlamıyor musunuz?" diye tekrarladı, ama sorusuna yanıt alamadı. "Peki öyleyse," diyerek sert bir tonla devam etti. "Size öğreteyim; isteseniz de istemeseniz de sizi özgür kılacağım."

                                                   Cesur Yeni Dünya / Aldous Huxley
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 03 Ağustos 2012, 14:14:18
"Gücü elinde tutmak her zaman böyle hassas dokunuşlar gerektirir," diye kendisine hatırlattı Triel konsey dağılırken. "Esnek bir dal gibi, eğer onu çok kuvvetle savurursan sonunda gütmeye çalıştığın kölenin sırtında kırarsın."

Thomas M. Reid / Ayaklanma

"Şunu bilin ki prensim, kabaran okyanusların Atlantis'i ve onun görkemli kentlerini yutmasından sonra dünyada o güne kadar görülmemiş bir çağ başlamıştı. Aryas'ın oğullarının doğduğu bu çağda, dünya üzerindeki imparatorluklar ve uygarlıklar, gökteki yıldızların mavi parıltıları kadar dağınık fakat belirgindi. İşte bu sıralarda Kimmeryalı Conan geldi. Çelik bilekli, elinden kılıcını hiç bırakmayan bu kara saçlı, şahin gözlü yiğit tüm imparatorlukları sandallı ayağının altında çiğnemek istiyordu.''

Robert Ervin Howard / Conan
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: KoyuBeyaz - 03 Ağustos 2012, 19:08:06
"Saçmalamayı bırak. Bir şapkayı beğenince onu kafana çiviyle çakıyor musun?"
"Yani?"
"Evlenme."
Korkma Ben Varım - Murat Menteş
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 05 Ağustos 2012, 18:47:40
"Sonsuz gücü elinde tutanın içindeki boşluktan daha büyük ne olabilir ki?"

Michael Moorcock / Elric Destanı
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 05 Ağustos 2012, 23:42:09
''Çok dindar, öyle mi?'' dedi Bay Siyah, ana kamaranın sıcak ortamına yöneldiklerinde.
''Yalnızca bir parça bayım, yalnızca bir parça.''
''Robert söz konusu olduğunda, kaptan, bir parça ne kadar büyük?''
Kaptan Samson sırıttı. ''Ah, Kudüs büyüklüğünde falan...''

Terry Pratchett / Ulus
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: TheSpell - 06 Ağustos 2012, 12:35:26
Açık bir çuval hiçbir şey saklamaz, açık bir kapı pek az şey saklar, ama açık bir adam kesinlikle bir şey saklıyordur.

- Zaman Çarkı
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 06 Ağustos 2012, 13:42:46
''Gölge kaybolana, su kuruyana kadar, Gölge'nin içine dişlerimizi sıkarak, son nefesimize kadar meydan okurcasına haykırmak, Son Gün'de Köreden'in yüzüne tükürmek için.''

Robert Jordan / Zaman Çarkı
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Thomasward - 09 Ağustos 2012, 20:19:51
Dedektif Kurukafa Ölüm Getiren
Dedektif Kurukafa:
Merhaba!Ben Dedekif Ben.Biliyorm adım çok komik ailem çok narsistmiş.
Dedektif belli sorular sorar sonra
Sorgu Altındaki kişi:
Bana çok değişik sorular sordunuz.Normalde olay yerine geldiğinizde  hiçbirşey gördünüzmü gibisinden sorular sormanız gerek miyormuydu?
Dedektif Kurukafa:
Olay yerine intikal ettiğinde hiçbir şey gördün mü?
Sorgu Altındaki Kişi:
Hayır görmedim.
Dedektif Kurukafa:
O zaman sormanında bir anlamı yok.
Aslında bu kitabın  diyaloglarını okurken gülmekten öldüm ama sadece bunları hatırlayabildim.
Melancholia:Tanrı olmanın ne demek olduğunu anlayabilmek için benim gibi tanrı olmalısın.dedi ve Valkyrie'nin üstüne gölgeleri fırlattı.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: TheSpell - 09 Ağustos 2012, 20:30:48
Güç sadece ihtiyaç olduğunda ortaya çıkmaz: Bilgi de olması gerekir.

- Yerdeniz Büyücüsü
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 09 Ağustos 2012, 20:36:09
''Çok istikrarsız bir yönetim gibi görünüyor,'' dedi Laurie.
Kasumi güldü. ''İki bin yıldan uzun süredir ayakta. Bizde eski bir deyiş vardır: 'Yüce Konseyde kardeş olmaz.' bunu aklınızdan çıkarmayın, belki o zaman anlarsınız.''

Raymond E. Feist / Büyücü Usta
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: TheSpell - 09 Ağustos 2012, 22:23:28
Longbow geldikleri yöne dönerek, "Ölüm için zamanın pek önemi yoktur. Ne zaman isterse, o zaman gelir. Öyleyse, neden zihnini kaygıya teslim edesin ki?" dedi.

"Evet," dedi Garret; uzun yüzünden ikna olmadığı anlaşılıyordu. "Gerçekten, neden? Beni kaygılandıran ölümün istediği zaman gelişi değil; tüylerimi ürperten, senin onu davet edişin."

- Büyücü Çırak
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 09 Ağustos 2012, 22:33:48
'Ph'nglui mglw'nafh Cthulhu R'yleh wgah'nagl ftgagn.'
Legrasse, Profesör Webb'ten bir adım ilerdeydi, çünkü melez tutuklulardan pek çoğu yaşlı rahiplerden bu sözcüklerin anlamını öğrenmişler ve dedektife yinelemişlerdi. Cümle, söylediklerine göre, aşağı yukarı şu anlama geliyordu:
'R'yleh'deki evinde ölü Cthulhu düş görerek bekliyor.'

Ama anılar asla ölmemişti ve başrahipler yıldızlar uygun konuma geldiğinde şehrin yeniden yükseleceğini söylüyorlardı. Sonra topraktan, küf kokulu ve gölge gibi, unutulmuş deniz diplerindeki mağaralarda işitilmiş belirsiz söylentilerle dolu kara ruhlar çıkmıştı. Ancak Castro'nun onlardan uzun boylu bahsedecek cesareti yoktu. Hemen susmuş ve hiçbir ikna yöntemi ya da kurnazlık bu konuda konuşmasını sağlayamamıştı. Eskiler'in boyutlarında da, tuhaf bir şekilde, söz etmek istemiyordu. Mezhep hakkında ise, merkezi Arabistan'daki ıssız çöllerde, Irem'in, Sütunlar Şehri'nin gizli ve dokunulmamış bir şekilde düş gördüğü yerde olduğunu düşündüğünü söylemişti. Avrupa'daki cadı mezhepleriyle iş birliği içinde değildi ve üyeleri dışında varlığını bilen hemen hiç kimse yoktu. Hiç bir kitap mezhep hakkında imada bulunmamıştı, her ne kadar ölümsüz Çinlilerin dediğine göre Arap Abdul Alhazred'in Necromonicon'unda tarikat üyelerinin istedikleri gibi yorumlayabilecekleri çift anlamlı sözler olsa da; özellikle pek çok tartışmalara yol açmış şu iki dize:

Sonsuza dek yatabilen ölü değildir.
Ve tuhaf uzak zamanlarda ölüm bile ölebilir.

H.P. Lovecraft / Cthulhu'nun Çağrısı

Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: TheSpell - 10 Ağustos 2012, 16:56:15
Mülkiyet bazen soyut bir kavramdır.

- Kralların Çarpışması
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 10 Ağustos 2012, 17:06:03
''Lyam, bir budala, soylu bir budala.'' Bir an bakışlarını kaçırdı, gözlerinin önünde anılar canlanmıştı. ''Ama tam babasının oğlu, büyükbabasının da torunu; tıpkı kendinden öncekiler gibi güçlü bir onur duygusu var.''

Raymond E. Feist / Büyücü Usta
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Fırtınakıran - 10 Ağustos 2012, 17:59:24
Arkadaşlar yine başladınız combo yapmaya. Anlaşarak falan mı yazıyorsunuz?
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 10 Ağustos 2012, 18:10:19
Arkadaşlar yine başladınız combo yapmaya. Anlaşarak falan mı yazıyorsunuz?

Anlaşmıyoruz ama yorum gelince hemen notlarımdan bir şeyler yazıyorum. Bu sorunuza bile alıntı ile karşılık verebilirim, öyle kaptırdım.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Thomasward - 14 Ağustos 2012, 14:57:07
Hiçbir şey doğru değil , her şey mümkün.
Bir suikastçinin ilkesi.

''Kaybedeceğini bile bile neden hala mücadele ediyorsun?''dedi.Oysaki herkes öleceğini bile bile yaşıyordu.Onu bozadım.
Sanırsam bu söz Özdemir Asaf'tandı.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 14 Ağustos 2012, 16:27:29
''Teşekkür ederim,'' dedi. ''Sanırım bu ana kadar şarkı söylemek gelmemişti içinden.''
''Buna benzeyen herhangi bir şey duymadım hiç.''
''Bazı geceler,'' dedi yıldız ona, ''kız kardeşlerim ve ben birlikte şarkı söylerdik. Buna benzer şarkılar, hepsi sevgili annemize, zamanın doğasına ve parıldamanın hazzına ve yalnızlığına dair.''
''Özür dilerim,'' dedi.
''Dileme,'' dedi yıldız ona. ''En azından hala hayattayım. Perili Ülke'ye düşmüş olmakla şanslıydım. Ayrıca sanırım muhtemelen sana rastlamış olmakla da şanslıyım.''
''Teşekkürler,'' dedi Tristran.
''Rica ederim,'' dedi yıldız. O anda hiç geçirme sırası ondaydı ve ağaçlardaki boşlukların arasından gökyüzünü seyre daldı.

Neil Gaiman / Yıldız Tozu
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: TheSpell - 16 Ağustos 2012, 01:53:25
Replikte hem müstehcen kelimeler, hem de Kılıçların Fırtınası'nı okumayanlar için büyük bir spoiler olduğu sebebiyle gizli tutuyorum. Ancak bu sahnede hem gülüp hem de az da olsa Tyrion için üzüldüğümü hatırlıyorum. Nedendir bilinmez.

Spoiler: Göster
Lord Tywin, hayatında ilk kez oğlunun istediği şeyi yaptı. Bunu kanıtı ani bir ufunetti; adam ölürken bağırsakları boşalmıştı. "Pekala, bunu yapmak için doğru yerdeydi," diye düşündü Tyrion. Fakat tuvalet odasını dolduran iğrenç koku, Tyrion'ın babası hakkında sık tekrarlanan bir şakanın yalnızca bir yalan olduğuyla ilgili kafi delil sunuyordu.

Lord Tywin, nihayetinde, altın sıçmıyordu.

- Kılıçların Fırtınası
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 16 Ağustos 2012, 02:03:10
Karamsar bir bakış açıları için onları kim suçlayabilirdi? Vasu değil. Kesinlikle Vasu değil, o neler olup bittiğini biliyordu. Kısa süre sonra onlara söylemek, bu şafağın sevincini yok etmek zorunda kalacaktı.
''O parıltı, savaşın ateşi,'' diyecekti halkına. ''Son Kapı'nın kontrolü üzerine bir savaş veriliyor. Bize saldıran ejder-yılanlar, sizin düşündüğünüz gibi yenilmedi. Evet, içlerinden dört tanesini öldürdük. Ama ölen her dört yılana karşılık, sekiz tanesi doğdu. Şimdi Son Kapı'ya saldırıyorlar. Onu kapatıp, bizi bu dehşet verici zindanda tuzağa düşürmeyi hedefliyorlar.''

Weis & Hickman / Yedinci Kapı
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Ejderfelaketi - 22 Ağustos 2012, 18:18:06
"Gandalug Battlehammer'ı yanına alan Moradin'e şükrediriz.Mitril Salonun kralı artık yok.Ondan önceki kral yine kral olcak adını taşıyan klandan Bruenor Battlehammer.Kral Bruenor'un ömrü bol birası pek ola"
                                                                                        Thibbledorf Pwent Karındeşen Tabur Komutanı.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 22 Ağustos 2012, 21:35:44
Cthulhu da hala yaşıyor sanırım, güneşin genç olduğu zamanlardan beri kendisini koruyan o taş yarığın içinde. Lanetli şehir bir kez daha battı, zira Vigilant Nisan fırtınasından sonra o noktada gezindi; ama yeryüzündeki temsilcileri hala ıssız yerlerde, tepelerine putlar yerleştirilmiş anıtların çevresinde böğürüyor, hopluyor, zıplıyor ve katlediyorlar. Cthulhu, şehir batarken kara boşluğunun içinde kısılı kalmış olmalı, yoksa tüm dünya şu anda korku ve delilik çığlıkları atıyor olurdu. Yükselmiş olan batabilir ve batmış olan yükselebilir.

Howard Phillips Lovecraft / Cthulhu'nun Çağrısı
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: TheSpell - 24 Ağustos 2012, 19:52:11
Pek çok kimse şarkı söyleyip kemanla bir şeyler çalabilir. Bir müzik kutusu şarkıları kusursuz bir şekilde yineleyip durabilir. Fakat notaları bilmek yetmez. Onların nasıl çalınacağını da bilmek gerekir. Sürat zamanla ve çalışmayla kazanılabilir. Lakin zamanlamayla doğulur. Ona ya sahipsinizdir ya değilsinizdir.

- Bilge Adamın Korkusu
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 24 Ağustos 2012, 20:07:58
''Sonsuza kadar içindeyim, göremeyeceğin kadar derinlerinde. Düşlerindeki yabancı, yatağındaki görünmeyen korkuluğum ben. Kabuslarını savan, düşlerini çeken postmodern bir korkuluk. Korkuluk el sallıyor, görüyor musun? Korkuluk gidiyor, el sallıyor ama veda etmiyor. Ben senin korkuluğunum. ''Korkuluk'' ha, sevdim bu lafı.''

Doğu Yücel / Hayalet Kitap
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Fırtınakıran - 27 Ağustos 2012, 23:17:53
"Su, ruhun aynasıdır.

Bilgeler için dağ gölleri kadar sakin, duru ve saf. Yalancılar için vazodaki su gibi donuk. Deliler için bir tsunami dalgasının en üstüne tırmanmış köpük gibi kaynaşık ve şiddetli...

Uzun çıraklığım süresince, keşiş Noşin bu hikmeti hatırlattı durdu!"


Okko 1: Sular Devri
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 29 Ağustos 2012, 00:45:27
''Masallarda aşka yer yokmuş artık. Aşık olan her Kurşun Asker kırılır, her King Kong ölürmüş. Aşkın bulaştığı her masal mutsuz bitermiş.''

Doğu Yücel / Düşler Kabuslar ve Gelecek Masalları
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Scyther - 29 Ağustos 2012, 01:59:26
"Bırakın kar kaplasın her yeri, yağmur bardaktan boşanırcasına yağsın ve rüzgar pelerinimi uçuştursun. Umurumda değil, zira yürümeye değer bir yolum var! "


                                                                R.A. Salvatore - 1000 Ork
                                                                                                       Sayfa 17


Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 29 Ağustos 2012, 02:29:15
Umut işin anahtarıdır. 'Gelecek geçmişten ya da bugünden daha iyi olacak.' Bu inanç yoksa, drow toplumunda olduğu gibi sadece bencillik ve sonuçta bomboş olan 'günü kurtarma' çabaları mevcuttur. Ya da sadece umutsuzluk vardır ve ölümü bekleyerek hayat boşa harcanır.


R.A. Salvatore / Karanlığın Kuşatması
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: - 30 Ağustos 2012, 12:28:35
Konu duygular olduğunda, büyük kahramanlar bile aptalca davranabilirler...
Sir Te
"Crouching Tiger Hidden Dragon - Kaplan ve Ejderha"


""Kibir, benim en gözde günahımdır.
John Milton
"Şeytanin Avukatı"
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: - 30 Ağustos 2012, 13:14:52
Annem zihnimdeki kalın perdenin arkasına yavaş yavaş,sabırla ulaşmaya çalışarak benimle diğer çocuklar arasında oluşmuş görünen duvarı tuğla tuğla söküyordu.Bunların karşılığı olarak benden yalnızca belli belirsiz bir gülümseme yada garip bir ses aldığı için aslında zor,heves kırıcı bir işti bu.Konuşamıyor hatta mırıldanamıyordum;tek bir adım atabilmek şöyle dursun destek olmadan kendi başıma oturamıyordum bile.Uyuşuk yada hareketsiz değildim.Uyku dısında beni hiç terketmeyen vahşi,sert,yılan gibi kıvrak bir hareket biçimim vardı.Parmaklarım sürekli bükülmüş ve kıvrılmış haldeydi;kollarım arkaya sarkıyordu;sık sık kasılıyordum;başımda arkaya ve yanlara kayıyordu.Garip ,küçük,şekilsiz bir tiptim.

-Sol Ayağım
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 31 Ağustos 2012, 03:36:19
''Her şey olup bittikten sonra neden bir de rüya görürüz? Karmaşanın, keşmekeşin, hayatın yorucu zenginliğinin içinde eksik kalan nedir ki, uykunun kuytusunda ille de tamamlanması gerekir? Rüyamızda, birbiriyle ilgisiz görünen ayrıntıları bilincimiz önden görüntülü bir lokomotif gibi çekip bir yere, örneğin bir anlamamı götürüyor? Yoksa o ayrıntılar bilincimizin balonuna batan iğneler midir?''

Barış Bıçakçı / Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 01 Eylül 2012, 00:09:27
E Blokun ortasındaki geniş koridor yeşilimsi sarı, bayat limon renginde marley döşeliydi ve bu yüzden başka hapishanelerde Son Yol denen bu koridora Cold Mountain'da Yeşil Yol deniyordu. Güneyden kuzeye, aşağıdan yukarı sanırım atmış uzun adım kadar vardı. Başında bir tecrit odası bulunuyordu. Sonu ise T biçimli bir kesişmeyle bitiyordu. Sola dönmek yaşamak demekti: Eğer güneşin altında pişen o avluda olup bitene yaşamak denirse tabii. Ama çoğu da bu yaşamı yıllarca sürdürüyor; hırsızlar, kundakçılar, seks suçluları burada konuşuyor, volta atıyor, ufak tefek işlerini yürütüyorlardı.


McGee, "Bir ismin var mı?" diye sordu.
"John Coffey," dedi belirgin, ama hıçkırıklar içinde bir sesle. "Kahve gibi, ama farklı yazılıyor."

McGee başını salladı, sonra parmağıyla Coffey'in bahçıvan pantolonunun şiş cebini işaret etti.
Sanki Coffey'in bir tabancası var gibi gelmişti ona. O boyda bir adamın zarar vermeye karar vermesi halinde sanki tabancaya ihtiyacı olurmuş gibi. "Orada ne var, John Coffey? Belki de bir ısıtıcı olmasın? Bir tabanca?"

"Hayır efendim," dedi Coffey kalın sesiyle. Şerif Yardımcısı McGee'nin üzerinden hiç ayrılmayan o tuhaf gözleri yüzeyde yaşlarla dolu ve kederli, ama derinlerde garip bir biçimde sakindi. Sanki gerçek John Coffey başka bir yerlerdeydi ve iki küçük kızın öldürülmesinin o kadar da büyütülecek bir şey olmadığı, bambaşka bir yerlere bakıyordu. "Yalnızca ufak bir öğle yemeği var orada."

Stephen King / Yeşil Yol
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 09 Eylül 2012, 13:57:22
''Biri herhangi bir şeyden ne kadar emin olabilir yarı elf?'' diye cevap verdi Raistlin. ''Ben bir sonraki nefesimi alabileceğimden emin değilim. Buyur git. Daha önce hiçbir canlının çıkamadığı ormanın içine gir. Ölüm yaşamdaki en büyük kesinliktir Tanis.''

Weis & Hickman / Güz Alacakaranlığının Ejderhaları
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: LegalMc - 10 Eylül 2012, 17:14:43
"Din ile siyaset aynı arabada gittiğinde, sürücüler karşılarında hiçbir şeyin duramayacağını sanır. Dümdüz gider, giderek hızlanırlar. Engelleri tamamen göz ardı ederler ve körlemesine gidenlerin uçurumları çok geç fark edeceğini de unuturlar."

Dune - Frank Herbert

"Her sorunun kökeninde tek bir soru yatar ve o da şudur: Herhangi bir şey neden vardır? Din, iş veya siyaset alanlardaki tüm soruların kökeni ise şudur: Güce kim sahip olacak? İttifaklar, kuruluşlar, şirketler eğer güç peşinde koşmazlarsa serap peşinde koşuyorlar demektir. Düşünebilen neredeyse tüm canlıların kavradığı gibi, güç dışında her şey saçmalıktır."

Dune Mesihi - Frank Herbert

Ne güzel eleştirmiş adam ya.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 13 Eylül 2012, 23:54:31
''Ama bilmek ve şahit olmak en büyük mutluluktur. Macera ise büyük bir ibadettir; çünkü O'nun eserini tanımanın başka bir yolu olduğunu görebilmiş değilim. Kendi payıma ben, dünyayı rüyalarımla keşfetmeye çalıştım. Bu, yeterince cesur olmadığımın bir göstergesi olabilir. Aynı hatayı senin de yapmana yolaçmak istemiyorum. Sana izin veriyorum, git. Git ve benim göremediklerimi gör, benim dokunamadıklarıma dokun, sevemediklerimi sev ve hatta, bu babanın çekmeye cesaret edemediği acıları çek. Dünyadan ve onun binbir halinden korkma.''

İhsan Oktay Anar / Puslu Kıtalar Atlası
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 18 Eylül 2012, 03:09:45
"Kutsal Kitap'ta, babaların günahları oğullardan çıkar, deniyor, belki de doğrudur. Ama ben, başka babaların oğullarının günahları da benim üstüme yükleniyor diyebilirim.

- "Hiddet", Stephen King


"Hayalimdeki günleri bile böyle küçük hesaplarla geçirdim işte albayım. Aklımın içini örümcek ağları sardı; kafamın sandalyerinde elbiseler, gömlekler, çoraplar birikmeğe başladı; kurduğum hayaller, bir bekâr odasının dağınıklığına boğuldu. Düşüncemin duvarlarına resimler asmak istediğim halde bir türlü olmadı. Belirli noktalara biriken eşya, odanın çıplaklığını daha çok ortaya çıkardı."

- "Tehlikeli Oyunlar", Oğuz Atay


"(...) Sonra karga! O ne azametli ses. O ne kuşluktan uzak, daussılalı ihtiyar, güngörmüş ses. Mısır tarlaları, korkuluklar, yuvasızlık. Bilir misin karga yuva yapmaz. Ah o serazat, büyük, akıllı kocaman ürkek karga sesi kendisine yakışan kuş. Kocaman, sert, karayelli kışların, boş, karlı beyaz tarlaların ya hasretine bağıran o kalın, ihtiyar ses.

Hadi küçük kuşlar istediğiniz kadar ötün. Yaz gel
di. İşte subay sevgilisini gezdiriyor… Bir erkek enayi, bir kız enayinin beline kolunu atmış, yalancılar, sevişmeyenlerin santimantal yolları. Kuş sesleri de, ayaklarımızın altındaki yapraklar da öyle. Her mevsim söylenen şeyler: Sevinci, büyük sevinci kurbağalar; hasreti, ebediliği, acıyı, asıl aşkın içindeki melali, hüznü, erişilmezi bağıran karga!

Nevinim, seni ben, karga, ihtiyar, güngörmüş, kısık bir ses gibi seviyorum. Ağır, düşünceli, güzel kafan, o yarı külhanbeyi yürüyüşün, o ana, o ciddi, o sevince bir karga gibi sevecen halin… Ben sensiz edemem. Yürüyüşünü görmeliyim. Dudağın gözlerinle beraber kızsın, gülsün, konuşsun. Alnın alnımla düşünsün. Her şeye, Allah’a, kargalara, kurbağalara şükrederim. Seni tanıdığım için dünyanın en bahtiyar insanıyım. Seni sevmekle iftihar ediyorum. Beni sevmemenle de iftihar ederim. Yanında hiçliğimi duyduğum, onu sevmekle gururlandığım Nevinim.

Affet sevgili arkadaşım. Coşuyorum. Karganı bağışla. (...)"

Sait Faik'ten Nevin Seval'e yazıldığı tahmin edilen mektuptan bir parça.

- "Karganı Bağışla", Sait Faik Abasıyanık


"... Bırak, bu akşam olsun kendimizden ayrılalım. Farz et ki biz, biz değiliz. Burayı dolduran bir sürü insandan biriyiz. Zaten onların da bakalım hepsi göründükleri gibi mi? İstemiyorum. Kendimi herkesin akıllısı veya duygulusu yerine koymak istemiyorum. İç ve gül!.."

- "Kürk Mantolu Madonna", Sabahattin Ali
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: ülfet - 20 Eylül 2012, 12:28:30
"- Bana ne kadar zaman veriyorsun?
- Elimde olsa dünyadaki tüm zamanları sana verirdim."
 
beni en çok etkiliyen yer kitabı ilk okuduğumda orta 2 ye gidiyordum ve bazı şeylerin farkında değildim sanırım. şuan lise 2 deyim 2 sene çok şey değiştiriyormuş gerçekten

KONUŞ BENİMLE ANGEL
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Kuzen - 20 Eylül 2012, 13:15:54
" Sen altın tellerle çevrili bir kafeste yaşıyorsun ben ise sokaklara aitim. "

Henry Chinaski

Barlfy Charles Bukowkski hakkında bir film.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 20 Eylül 2012, 20:25:55
''Raist! Beni bırakma!'' diye bağırdı.
''Zayıf ve yalnız olmak nasıl bir hismiş? diye sordu Raistlin hafifçe.
''Raist! Kardeşim...''
''Onu bir kez öldürdüm Tanis. Bir kez daha yapabilirim!''

Weis&Hickman / İlkbahar Şafağı Ejderhaları

"Bitti," dedi Bruenor ona. "Oğlan... oğlum, yolunu kendisi çizdi. Bizim için, yani senin ve benim için kendisini feda etti. Duyduğun acının seni burada, tehlikede tutmasına izin vererek onun anısına saygısızlık etme."

R.A. Salvatore / Miras

''Harry,'' dedi bir dakika sonra. ''Kurtadam diye bir şey var mı?'' Bir tutam saçını küçük ve kırılgan bir el hareketiyle yanağından arkaya attı. Üşümüş gibi kollarını karnının üstünde kavuşturdu.
Başımla onayladım. ''Evet. Filmlerde gördüklerin gibi değil, ama var. Burada söz konusu olanında o olduğunu düşünüyorum.''

Jim Butcher / Kurtadamlar
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Denaro Forbin - 23 Eylül 2012, 15:34:33
Şimdi bu tuhaf bir şeydir, ama yaşanması iyi olan şeylerle geçirilen güzel şeyler çabucak anlatılır ve dinlenmesi pek keyifli değildir; öte yandan rahatsız, yürek oynatan, hatta dehşet verici şeylerden iyi bir hikaye çıkabilir, her halükarda anlatılmaları uzun sürer. / Hobbit.

"Ne kadar da gençtim. Ne kadar da budalaydım. Ne kadar da bilgeydim." -Kvothe.

Masallarda aşka yer yokmuş artık. Aşık olan her Kurşun Asker kırılır, her King Kong ölürmüş. Aşkın bulaştığı her masal mutsuz bitermiş.

Hayalet Kitap / Doğu Yücel

"Bir şeyi düşlerin dışında tanımamışsan," diye yanıt verdi Lan, Mandarb'ı topuklayarak, "senin için tılsım gibi bir şey olur."

Dünyanın Gözü / Robert Jordan


"Hayal gücünün kontrolden çıkmasına izin verme." -Smaug.

Hobbit / J.R.R.Tolkien.

"İnsanı şekillendiren ailesidir. İnsana kanını canını verdikten sonra ruhunu da inançlarına göre bir kalıba sokar."

Hayaletin Hatası / Joseph Delaney

"Dürüst bir adamın silahı, onun için yeteri kadar iyi değildir." -Mat.

Dünyanın Gözü / Robert Jordan
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 28 Eylül 2012, 20:41:33
George V. Higgins, Peter Straub veya Graham Greene'nin yazdığı gibi iyi diyalogları okumak bir zevktir; kötü diyaloglar ise insanı kahreder. İş diyaloğa geldiğinde yazarların yetenekleri farklı düzeydedir. Bu alandaki yeteneğiniz geliştirilebilir, ama büyük bir adamın bir zamanlar dediği gibi (aslında o kişi Clint Eastwood'du), ''Bir insan kendi sınırlarını bilmeli.'' H.P Lovecraft korkunç hikayeler konusunda bir dahiydi, ama felaket bir diyalog yazarıydı. Kendisi de bunu biliyormuş gibiydi, çünkü yazdığı milyonlarca kelimelik kurgularda beş binden az diyalog kelimesi vardı. Aşağıda okuyacağız olan Uzaydan Renkler'den, ölmekte olan bir çiftçinin kuyusunu işgal etmiş olan uzaylıyı anlatışı, Lovecraft'ın diyalog sorunlarına bir örnek. Dostlarım, insanlar ölüm döşeğinde bile böyle konuşmazlar:

''Hiçbir şey.. hiçbir şey.. renk.. yanıyor.. soğuk ve ıslak.. ama yanıyor.. kuyuda yaşıyordu.. görmüştüm onu.. bir tür duman.. geçen yılki çiçekler gibi.. geceleri parlıyor.. her şey canlı.. her şeyin canı çekildi.. taşta.. o taşa girmiş olmalı.. her yeri... ne yapacağımı bilmiyorum.. üniversiteden adamların taştan kazıp çıkardığı o yuvarlak şey.. aynı renkti.. aynı biçimde garip tıpkı çiçekler ve bitkiler gibi.. tohumlar.. ilk kez bu hafta görmüştüm.. zihninizi parçalıyor ve sonra sizi ele geçiriyor.. sizi yakıyor.. hiçbir şeyin buradakilere benzemediği bir yerden gelmiş.''

Stephen King / Yazma Sanatı
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: magicalbronze - 30 Eylül 2012, 00:55:40
“Ben bir su damlası gibiyim annemin yanında. Dereden kopup havaya sıçrayan haşarı bir su damlasıyım. Güçlü, neşeli, yok edilmez bir su damlasıyım. Durmadan akan derenin ve durmadan değişen annemin bir parçasıyım. Onlardan kopan, ama onlardan bağımsız bir damla.”

"Geyikler Annem ve Almanya", Nursel Duruel
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Denaro Forbin - 13 Ekim 2012, 02:51:31
Şimdi bu tuhaf bir şeydir, ama yaşanması iyi olan şeylerle geçirilen güzel şeyler çabucak anlatılır ve dinlenmesi pek keyifli değildir; öte yandan rahatsız, yürek oynatan, hatta dehşet verici şeylerden iyi bir hikaye çıkabilir, her halükarda anlatılmaları uzun sürer.

Bir şey bulmak istiyorsan, aramak gibisi yoktur.

Aradığında çoğu zaman bir şey bulduğun doğrudur, ama bu her zaman peşinde olduğun şey değildir.

"Hayal gücünün kontrolden çıkmasına izin verme." -Smaug.

"Üstelik zengin olanlar zor anlarında onlara dostluk edenlere ihtiyaç zamanında haklarının ötesinde merhamet gösterebilir." -Bard

Hobbit / J.R.R.Tolkien.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: LegalMc - 24 Ekim 2012, 16:35:26
Her nasılsa, kendimiz olmaktan vazgeçemiyoruz. Bilinçli bir şekilde olduğum kişiye dönüşmeden çok önce bile, kendimdim. Görünmemek kendimi diğer insanlardan farklı hissetmeme yol açtı, fakat diğer insanlardan farklı olduğumu her zaman hissetmiştim. Mesele görünmezlik değildi. Farklılığım, imkânsız senaryoyu gerçekleştirmek yönünde her zaman beslediğim kararlılığımdı. Kendi hayatımı icat etme gücüne sahiptim.

* * *

Basmakalıp bir süper kahraman gibi, yeteneğini toplumun yararına kullanma fikri üzerine: "Komik bir düşünce. Hiç aklıma gelmedi."

* * *

Amerikalıların çocuklarını, onlara söylemek zorunda olduklarını hissettikleri şu üstü kapalı söylemle yetiştirmeye başladıklarını sanıyorum: "Muhteşemsin, istediğin her şeyi yapabilirsin, özel birisin." Bunu söylemezlerse kötü ebeveyn olacaklarını düşündüler. Sınırsız duygusal destek verme sorumluluğunu üstlendiler. Fakat, üzerine gerçekten düşündüğümüzde, bu duygusal desteğe sadece halk arasında yaşarken gereksinim duyulur. Seyirciler olmaksızın "muhteşem," "başarılı" ya da "sevimli"gibi kavramların niteliğini ölçmemizin imkânı yoktur. Hiç kimse boş bir odada tek başına oturup 'Muhteşemim,' diye düşünmez. Bunun işe yaraması imkânsızdır. Fakat hayatın amacının "muhteşemliğe" ulaşmak olduğu varsayılır. Bunun sonucunda, insanların tek başlarına geçirdikleri zaman kesitleri, gerçek sayılmayan anlamsız deneyimler olarak kabul edilir. Onlar gereksizdir. Silinmiş sahnelerdir.

Görünür Adam - Chuck Klosterman

Bu başlığı seviyoruz.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 06 Kasım 2012, 22:54:38
''Gitmek mi?'' diye tekrarladı genç adam yumuşak, sersemlemiş bir sesle. ''Ama nereye gideceğiz? Hiçbir yer güvenli değil, kardeşlerimiz güneşin doğduğu her yerde bu zulümlerin var olduğunu söylüyor...''
Sanki gözlerinde vücut bulmuş gibi, güneş gri bulutların arasında belirdi. Ama cesedin kömürleşmiş kalıntıları, kış gökyüzünün üzerinde solgun solgun, kasvetle parlayan büzülmüş küreden daha fazla ısı veriyordu.
Güneşe bakan yaşlı adam acı acı gülümsedi.
''Güneşin doğduğu her yerde, ha? Evet, bu doğru.''
''O zaman...''
''Başka güneşler de var, oğlum,'' dedi yaşlı adam, düşünceler içinde gökyüzüne bakarak ve asasının üzerine oyulmuş sembolleri okşayarak. ''Başka güneşler de var...'' [*]Bana biraz, Stephen King'in Silahşör kitabında Jake Chambers'ın söylediği söze bir gönderme gibi geldi. Olmaya da bilir.[/*]

Weis&Hickman, Karakılıç'ın Dövülüşü

''Aptal rolü yapmayı bırak,'' diye bağırdı Paul. ''Lonca nehir kenarına kurulmuş bir köy gibidir. Suya ihtiyaçları vardır ama gereksinimleri ne kadarsa o kadarını alabilirler. Nehre baraj kurup onu kontrol edemezler; çünkü bu, dikkatleri aldıkları şeye çekeceğinden sonuçta felakete yol açar. Bahar akışı... işte nehirleri bu. Ve ben bir baraj inşa ettim. Ama barajım öyle bir baraj ki, nehri yok etmeden onu yok edemezsin.''

Frank Herbert, Dune

''Evet kardeşim. Benimle birlikte Cehennem'e girecek. Önümden gidip, benim yerime dövüşecek. Kara rahiplerle, kara büyükullanıcılarıyla, ruhları lanetlenmiş topraklarda kalmaya mahkum edilmiş ölülerle ve Kraliçemin yaratabileceği sayısız işkenceyle karşılaşacak. Tüm bunlar hem bedenini yaralayacak, hem aklını yutacak, hem de ruhunu parçalayacak. Sonunda, artık dayanacak hali kalmayınca ayaklarımın dibine yığılacak... kan içinde, perişan halde, ölüm döşeğinde. Kalan son gücüyle, teselli amacıyla elini bana uzatacak. Benden, kendisini kurtarmamı istemeyecek. Böyle bir şey istemeyecek kadar güçlü. Benim için hayatını isteyerek, severek verecek. Bütün isteyeceği, ölürken yanında durmam olacak. Ama ben onun yanından yürüyüp geçeceğim Caramon. Yüzüne bile bakmadan, tek bir söz söylemeden yürüyüp geçeceğim. Neden mi? Çünkü artık ona ihtiyacım kalmayacak.''

Weis&Hickman, İkizlerin Sınavı

Ölmek üzere olan genç, ''Bir insanın yüreğinin toprağı daha da taşlıdır, Louis,'' diye mırıldandı. ''İnsan ne ekebilirse onu eker... ve onu yetiştirir.''

Stephen King, Hayvan Mezarlığı

''İçine garip bir duygu doldu. Bir bakıma kendisi Agincourt'da değildi. Point Venuti'de, Mendocino bölgesinde, California'da da değildi. Amerika'da, Diyar'da falan da değildi. Ama sayısız dünyanın içindeydi. Aynı anda hepsinde. O dünyaların belli bir yerinde de değildi. Her yerindeydi. Kendisiydi çünkü dünyalar. Tılsım herhalde babası Phil Sawyer'in sandığından da büyük bir şeydi. Yalnız mümkün olan tüm dünyaların ekseni değil, dünyaların kendisiydi. Dünyalar ve dünyaların arasındaki boşluklar. Buradaki transandantalizm, mağarada yaşayan Tibet'li bir ermişi bile delirtmeye yeterdi. Jack Sawyer her yerdeydi. Jack Sawyer her şeydi. Elli bin dünya aşağıda, Afrika'ya karşılık gelen bir çölde bir ot susuzluktan ölüverdi. Bir başka dünyada ejderhalar gezegenin üzerindeki bir bulutta çiftleşiyorlardı. Alevli solukları buz gibi havaya karışıyordu. Jack erkek ejderdi. Jack dişi ejderdi. Jack spermdi. Jack yumurtaydı. Bir milyon evren ilerde üç toz taneciği yıldızlar arası boşlukta uçtu. Jack o tozlardı. Jack aradaki boşlukta rastgele boşluklar açıyordu onların üzerinde. Onları makrokozmik bir piyanistin ezgisini çalan bir alet gibi kullanıyordu. Jack'in mutlu dişleri bir portakalı ısırdı. Jack'in mutsuz teni, başka dişler kendisini ısırırken acıyla bağırdı. Bir milyar çiçek tarhında bir trilyon tozdu. Annesinin rahminde bir önceki hayatını düşünen bir yavruydu. Peru'da yumurta, Ohio'daki Buddy Parkins'in kümesinde bir samandı. Buddy Parkins'in burnundaki tozdu. Onu hapşırtan tüylerdi. Gemilerdeki atomlardı, yaratıksı kokusuydu.
Yüreği vurdu, bin güneş ışık saçtı.
Uçan kırlangıçlar olup dünyalardan havalandı.
Diyar cehenneminin cevher kuyularında öldü.
Etheridge'in kravatında bir nezle virüsü oldu.
Uzak yerlerde rüzgar olup esti.''

Straub&King, Tılsım

''Yolun kenarında ya da karyolanın yakınındaki salıncaklı iskemlede oturup kaderimizden yakınmamız şart mıdır? Ka'ya isyan etmek zorunda mıyız? Hayır. Çünkü Ka dünyayı hareket ettiren tekerlektir. Ona öfkelenerek bağırıp çağıran kadın ve erkekler tekerleğin kenarının altında ezilirler.''

Stephen King, Çılgınlığın Ötesi

''Ve Marslılar hayatta kalmak için tek soruyu sormaktan kaçınmaları gerektiğini kavradılar: Neden yaşıyoruz ki? Yaşam kendisinin yanıtıydı. Yaşam; daha fazla yaşamın türemesi olabildiğince iyi bir yaşamın sürdürülmesidir. Marslılar 'Neden yaşıyoruz ki?' sorusunu savaşın ve umutsuzluğun hüküm sürdüğü, yanıtın olmadığı bir dönemde sorduklarını fark ettiler. Ama uygarlık dinip durulduğunda ve savaşlar sona erdiğinde, soru yeni bir şekilde anlamını yitirdi. Yaşam artık güzeldi ve tartışılmaya ihtiyacı yoktu.''

Ray Bradbury, Mars Yıllıkları
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Kaze - 13 Kasım 2012, 17:16:34
Saatlerin tıkırtısıyla içinin sıkıntısı arasında bir ilgi vardır sanki. Bu durmayan tıkırtı dünyanın düzeni gibi bir şeydir. Değişmez. Dursa sıkıntısı geçecek belki. Oysa bu sıkıntıyı yaratan kendisidir. Her sabah dükkana girdi mi ilk işi birer birer bu saatleri kurmaktır. İğrene iğrene yapar bu işi. Kurmayıverse olmaz mı? Olmaz. O zaman kendi kendisi olmaktan, saatçi olmaktan çıkar. Zorunludur bu.

Yusuf Atılgan - Saatlerin Tıkırtısı | Bütün Öyküleri (Sayfa 18 & 19)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: ada sahilleri - 04 Şubat 2013, 00:17:28
"Şehirlere kapanmış hayatlarımızda kim hayalperest gibi gün gelip yapayalnız ölmekten korkmaz ki? Bir gece yarısı uyanıp yanında yaşam yoldaşının soluduğunu duymak yerine, çıplak tavana bakıp sessizliği dinlemekten korkmayan biri var mıdır?"
Dostoyevksi - Beyaz Geceler

"Kabul edemediğim şey, Tanrı'nın kendisi değil, bunu anla! Ben, yalnız O'nun yarattığı dünyayı kabul edemiyorum."
Dostoyevksi - Karamazov Kardeşler

"Kendi huzurum için bütün dünyayı beş paraya satarım ben. Beni kıyametin kopmasıyla çaysız kalmam arasında bir seçime zorlasalar, dünyanın batmasını umursamaz, çayımdan vazgeçmeyeceğimi haykırırdım."
Dostoyevski- Yeraltından Notlar

- Özellikle sonuncusu hayat felsefesi olacak türden.

"Öyleyse git silahşor, bundan başka dünyalar da var."
Stephen King - Silahşor "Kara Kule I"

"Sorma bana "ne kadar seviyorsun?" diye... / O kadar işte! / tavanı kadar sokağın, dibi kadar cehennemin...
Nazım Hikmet Ran

"İnce Memed'ten bir daha haber alınmadı, imi timi belirsiz oldu."
Yaşar Kemal - İnce Memed

- Bu çok etkileyici gibi durmasa bile efsane olmuş bir kitabın son sayfasında okununca gözleri dolduruyor. Bir de Çukurova'yı iyi biliyorsanız, anlatılan köylerin benzerlerinde bol bol zaman geçirmişseniz, tek cümle betimlemeye ihtiyaç duymadan bütün mekanları gözünüzde canlandırabiliyorsanız çok daha vurucu oluyor, unutulmuyor.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: strider - 04 Şubat 2013, 16:31:29
"Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti."
Yeni Hayat/Orhan Pamuk

"Bütün mutlu aileler birbirine benzer; her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır."
Anna Karenina/Tolstoy

-Bu ikisi de açılış cümleleriydi.

"Ancak, Roland şeker gibi güçlü bir madde bu denli bol ve ucuzken kişilerin kokain ve diğer yasal olmayan ilaçları neden istediklerini anlayamıyordu."
Üç'ün Çekilişi/Stephen King
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: KingKiller - 09 Şubat 2013, 12:26:56
"Karlar düştüğünde ve beyaz rüzgârlar estiğinde, yalnız kurt ölür ama sürü sağ kalır." -Eddard Stark
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Nightmare - 14 Şubat 2013, 20:13:52
Eğer biz yanarsak sizde bizimle birlikte yanarsınız.
Açlık oyunları \Suzanne colins
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Denaro Forbin - 20 Şubat 2013, 23:26:54
"Karanlıkta nüfus sayımı şöyle yapılır: Yaşayanlar bir sigara yakar."

"Edebiyat tarihi şahane şeyler yazmış berbat adamlarla dolu."

"Gerçek yaşama sevincini görmek istiyorsanız mezarlıklara gidin, orada gezinen, ziyarete gelmiş insanların yüzlerine bakın."

"Hepimiz yanlış hatıralara sahibiz."

"Düşleri gerçek sanmaya başlarsan onlar da kusur da bulmaya başlarsın."

"Tutarlılığı, şahsiyetsizliğin kamufle aracı haline getirmemek lazım."

"Bir sürü doğru söyledik ama hiç burnumuz kısalmadı."

"İnsan zamanını durdurmak istediği yere aittir."

"Arada birbirimizi kaybettiğimiz iyi oldu. Bir şeyin kıymetini bilmenin en klasik yolu onu kaybetmektir."

"Hayatın boyunca mutlu anları toplasan, on beş yirmi dakikadan sonrası haksız kazanç gibi gelir."

"Şimdiki aklım olsa öyle yapmazdım. Ama öyle yapmasaydım da şimdiki aklım olmazdı."

"Hayatımızı değiştirecek insanlar sessiz sedasız geçtiler yanımızdan. Onları görmedik, yoktu kara atları."

"Söyle bana, saklı düşler ne demektir?"

"Kıyametin tek adaleti, herkes için kopması."

"Mutluluk bir vazgeçiştir ve çok ender rastlanan bir ruh dinginliğidir."

"İnsanı delik deşik eden sessizlikler var, geceyi bölen çığlıklardan daha beter."

"Hepimizi önemli insanlar olduğumuza inandırdılar. Sonra da çekip gittiler."

"Beni olduğum gibi kabul edebilecek bir Tanrı'ya her zaman inanabilirim."

"Geçmişi unutmak istiyorsan geleceğe de gözlerini kapatman gerekir."

"Yıkılmak için dizilen domino taşları gibiyiz."

Hikayem Paramparça - Emrah Serbes

"Dediğim gibi, kendini kandırmadan yaşamanın ne anlamı var. Çıplak gerçekler kimi tatmin edebilir ki? Bir derviş ya da manyakoğlumanyağın teki değilseniz olayları küçültmeden ya da büyütmeden, oldukları gibi kabul ederek yaşayamazsınız."

"Sonuçta sevilen her kadın güzel bir şarkıdır, bütün sözlerini hatırlayamazsın belki ama melodisi aklında kalır."

"Cep telefonu berbat bir şey. Toplumun boynumuza taktığı tasma."

"Okulun ilk günü silgi istemiştim Esra'dan. Silgisini ısırıp ikiye bölmüş, yarısını bana vermişti. Ben de ona aşık olmaya karar vermiştim."

"He şeyin ilki bir parça büyülüdür."

"Ne yapıyoruz bu gezegende diye düşündüm, bütün bu saçmalıklar ve bütün acılar neden."

"Okudukların yaşadıklarını değiştirir, değiştirmese bile farklı bir gözle görmeni sağlar."

Erken Kaybedenler - Emrah Serbes
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: strider - 01 Mart 2013, 18:18:58
"Gözlerimin gördüklerini okuyanlar, kim bilir nasıl bir korkuya kaptıracaklar kendilerini."

"Usta, söylediklerin öyle kesin ki, öyle inanıyorum ki sana, başka sözlerin değeri sönmüş kömür gibi, seninkilerin yanında"

"Silkip at üstünden tembelliği. Kuş tüyü üstünde, yorgan altında kavuşulmaz üne; üne kavuşmadan yaşamını tüketen kişi, dumanın havada, köpüğün suda bıraktığı iz gibi bir iz bırakır yeryüzünde."

"Haklı bir isteğin karşılığı, söz değil eylem olmalı."
                                 İlahi Komedya

"Kin özünde tanrıya karşıdır. Dinle insanoğlu, bu kinden vazgeçmen gerek, her şeyden önce sevgiden bile."

"Bunu tekrar ve tekrar yapmaya mahkum muyuz? Bitmek bilmeyen yükselişler ve çöküşlerle anka kuşunu oynamaktan başka çaremiz yok mu? Asur, Babil, Mısır, Yunan, Kartaca, Roma, Sarlman'ın ve Türklerin imparatorlukları. Toprak olmuş ve tuzla sürülmüşler. İspanya, Fransa, Britanya ve Amerika... Yüzyılların unutulmuşluğunda yitmişler. Tekrar ve tekrar ve tekrar.
                                           Leibowitz İçin Bir İlahi
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: LegalMc - 01 Mart 2013, 18:32:59
"Satranç oynar mıyız?" diye sordu. Televizyonun yanındaki satranç sehpasını görmüştü.

Oynamak istemiyordum, ama oynamak zorunda hissettim kendimi. İyi biri olmak, benden daha kötü birine yardım etmek... Mezarlığa gide gele kazanılan meleksi ve mermersi bir iyilik... Fillerden önce çıkarılan atlar. Piyon fedaları. Kabul edilmeyen vezir gambiti. Hayat devam eder. Bazı çiçekler susuzluğa ve unutulmaya dayanır. Hayat her zaman devam eder. Bunu herkes bilir.

* * *

Sahipleri evden ayrılırken anlamla sarmalanıyordu eller. Omzuna dokunulduğunda, bir kolu kavradığında, sırtı sıvazladığında. Bir söz veriyor, vaatte bulunuyorlardı. Yalnız değilsiniz, yanınızdayım, acınızı anlıyorum, hayat devam ediyor, ölenle ölünmüyor, yine geleceğim, bir ihtiyacınız olursa yapabileceğim bir şey olursa mutlaka arayın. Söze dönüşüyordu eller, güvenilmez oluyorlardı bu yüzden. Anlamları oluyordu, tabii hemen sonra anlamsızlıkları. Asansörün kapısını açıyorlar, son bir kere sallanıyorlar ve ardından gözden yitiyorlardı.

Cesaretini toplayıp kendi ellerine bakıyordu Umut. Bakar bakmaz da ellerini ileri doğru uzatıp boşluğu itiyordu. Birini iter gibi değil hayır. Bir düşünceyi iter gibi.

* * *

Ve ben bir adım atarak korkuluğa yaklaşacağım, saçlarımı balkondan aşağı sarkıtacağım, kendimi boşluğa bırakacağım. Yolda karşıma iyi niyetli biri çıkacak ve soracak olursa, aşağıdaki insanları gösterip, bir süre yere paralel gittikten sonra onlara anlayamayacakları şeyler anlattım, diyeceğim. Öyle olsun.

* * *

Bir şey sunulmuştu bana, bir hediye, bir meyve. Ama ben o meyveden tadamadım, gök erik gibi kaldı avcumda dünya. Şimdi ben uykusuzum, yalınayağım, kendimle meşgulüm. Kapımın önünde boş peynir tenekeleri, yağmur suyu biriktiriyorum. Kendi kendime, sanatçı tecrübe edinemeyen insandır, diyorum, bu dünyada hiçbir tecrübesi olmayan insandır ama şimdi sen karala bunun üstünü, yırt sen bunu, olmadı çünkü, olmadı işte.

Nafile.

* * *

"Sırtın ıpıssız," dedi Ahmet parmaklarını Başak'ın kürekkemiklerinde dolaştırırken. Sonra konuşmaya başladı ve çok konuştu, durmadan konuştu, ömründe hiç bu kadar konuşmamıştı. Sabaha kadar yağan bir gece yağmuru kadar güzel olduğunu söyledi Başak'a. Öyle uçsuz bucaksızsın ki, dedi, kıyıya yaklaşan gemilerin direkleri görünmüyor. Sen şimdiki zamansın, dedi, şimdiki mükemmel zaman, içinden cümleler geçiyor. Seviyorum seni, dedi, üzüm gözlerini, bakışlarının ağır salkımlarını, gidip de dönmek için biri bile yeter bana. Salınacaksın sen, dedi, sesin açık pencereden içeri doluyor. En çok bir mucizeyi reddedişini seviyorum, dedi, anlam kapımızı çaldığında açmayışını, hiçbir yerde yokuz, hiçbir yerde yokuz. Yazın buzdolabından çıkmış soğuk bir şeftaliyi ısırdığında tadın yarısı sanki dışarıda kalır ya, işte şimdi bunun acısını senden senden senden çıkaracağım, dedi. Başak bir şey hatırlamış gibi inleyerek kalçalarını kaldırıp kuvvetlice sıktığında, Bütün sözcükleri değiştiriyorsun dudaklarımdan başlayarak, dedi, bütün sözcükleri dudaklarımdaki, dedi, kendini Başak'ın üstüne bıraktı.

* * *

"Biz de deniz gibiyiz," dedi Başak, "tek derdimiz yerinden oynatamadığımız taşlar."

Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra - Barış Bıçakçı
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: cristol00 - 02 Mart 2013, 16:14:12
''Bu maskenin altında bir yüz var, ancak benim değil.
Ne altındaki kaslardan daha ‘ben’dir o yüz…
Ne de altındaki kemiklerden.
Bu maskenin altında etten daha fazlası var.
Bu maskenin altında bir fikir var!
Ve fikirler kurşun geçirmez.'' - V For Vendetta

Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Acmert - 02 Mart 2013, 17:36:23
"Sorumun yanıtı neydi, söyleyeyim sana. Şöyle: Parti, iktidarda olmayı yalnızca kendi çıkarları için istiyor. Başkalarının iyiliği bizim umrumuzda değil, bizi ilgilendiren yalnızca iktidardır. Servet, lüks, uzun yaşamak ya da mutluluk değil, yalnızca iktidar, salt iktidar.  Salt iktidarın ne demek olduğunu birazdan anlayacaksın. Bizi geçmişteki tüm oligarşilerden farklı kılan, ne yaptığımızı biliyor olmamız. Onların hepsi, hatta bize benzeyenleri bile korkak ve iki yüzlüydü. Alman Nazilerinin ve Rus Komunistlerinin yöntemleri bizimkilere çok yaklaşmıştı, ama onlar kendi güdülerini tanımayı asla göze alamadılar. İktidarı zorunlu olarak ve belirli bir süre için ele geçirdiklerini, yolun sonunda insanların özgür ve eşit olacakları bir cennet beklediğini söylüyorlar, dahası belki de buna inanıyorlardı bile. Biz öyle değiliz. Kimsenin iktidarı sonradan bırakmak amacıyla ele geçirmediğini biliyoruz. İktidar bir araç değil, bir amaçtır. Kimse, devrimi korumak için diktatörlük kurmaz, diktatörlük kurmak için devrim yapar. Zulmün amacı zulümdür. İşkencenin amacı işkencedir. İktidarın amacı iktidardır. Şimdi anlamaya başladın mı beni?"

George Orwell, Bin Dokuz Yüz Seksen Dört.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: TurinTurambar - 02 Mart 2013, 21:10:07
"İki köpeğime her gün yemek götürebileyim, geri kalan parayla da gitar teli takımı alabileyim, daha fazlasını neden isteyim ki.."
                                    Chuck Schuldiner
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Denaro Forbin - 08 Mart 2013, 21:39:17
"Kaçınılmaz olan gerçekleştiğinde, banyo akıtıp gazeteler ıslandığında, Cemil bunları kaldırıp yerlerine yenilerini koyuyordu. Böylece değişik zamanlarda değişik insanlar asma tavanın alüminyum şeritleri arasından klozet deliğine bakıyordu:  toplantı masasına yerleşmiş Milli Güvenlik Kurulu üyeleri. Aynı anda dört üst geçidin birden açılışını yapan belediye başkanı. İlk kez mülakat veren, fotoğraf çektiren, "usul usul edebiyat" yaptığı söylenen ama muhtemelen en büyük numarası ortalıkta görünmemek ola bir yazar... Hepsi de günün birinde küçük bir hareketle akıp gidecekleri ve insanların hayatından çıkacakları yere, klozet deliğine belli belirsiz bir korku ve baş sönmesiyle bakıyorlardı."

"Karman çorman hissedişin tane tane çözüleceğini, yeniden, bu kez mükemmel bir düzen içinde bir araya geleceğini ve hayatın bir anlama kavuşacağını hayal etmek: yazmak."

"Birlikte yaşlanmanın iyi tarafı birbirine söylediğin veya söylemediğin şeyler yüzünden ölmeyeceğini bilmek!"

"Gençken konuşmak da ihanettir; gençken insan kolay can alacağını, canının kolay çıkacağını düşünür."

"Ama kötü hatıralar nedense hep kol mesafesinde durur. Oradadırlar."

"Kitaplar bir bakıma başarılmış, tamamlanmış şeylerdir. Oysa hayat başarılamayan ve tamamlanmayan şeylerle doludur."

"Edebiyat ham duygularla yapılmaz!"

"Her şey bir şeyin etrafında hiç durmadan döner, insanın payına düşen sarhoşluktur."

"Okurken yere yakındım ama yine de uçar gibiydim."

"İnsanın kendi dünyasını ve dilini susarak koruması ne tatlı paradoks!"

"Çünkü aşk başta anlam olmak üzere pek çok şeyi karşısına alır, huzuru örneğin, kararlılığı ve dengeyi. Kendi kendine sözler verirsin. Boşunadır."

"Halbuki sızıntı hep vardır, ip gibi, yaşadıklarımızdan, okuduğumuz kitaplardan, seyrettiğimiz filmlerden zihnimize akan bir şeyler hep vardır."

"Canlı beyin muhallebi kıvamındadır."

"Tabiatta kelimelerin bulunmaması ne tuhaf! Oysa kelimeler burada öyle tabii ki..."

"İnsan olmak size yetmemeye başlar. Dünya olmak istersiniz."

"Editör Hanım, yazarak, hikayeler anlatarak bir kadını içinize alabilirsiniz ve başka biri olabilirsiniz. Saygılarımla..."

"Yazmak bir bakıma anlatılmaya değmez olanı anlatmaktır. Böylelikle anlamsız olanı anlamlı kılmaya cüret etmektir."

Kendi dünyamdan çıktığımda basit cümlelerin öznesi oluyorum, diye düşündü.

Uzaydan dünyayı seyrediyor gibiydi.

Döner ağaçlar, evimiz ve dünya.

Sinek Isırıklarının Müellifi - Barış Bıçakçı




Başımı şoförün omzuna dayayıp, "Camı kapat!" diyorum.
Teyzem bağırmamamı, kibar konuşmamı söylüyor.
Annem başımı okşarken, "Camı kapatır mısınız lütfen," diyorum.

"Salonumuzda piyano yoktu. Salonumuzdaki en gösterişli şey, dikenleri küçüklüğümüzden beri oramıza buramıza batan kocaman bir kaktüstü."
"Babam annemin yanına gitti. İki elini omuzlarına koydu. Sonra başını kendisine bastırdı. Onlara baktım. Onlara baktım ve ilk kez ikisinin de bir gün öleceğini düşündüm."

Üçümüzün de içi karardı.
Kardeşim, "Annem yemeğe bekliyor unutmayın!" diyerek sessizliği bozdu.
Anneme giderken onlara Eukleides'ten söz etmeye başladım. Geometrisinin temelini oluşturan beş aksiyomunu anlattım. Beşincisi üzerine yapılan tartışmalara değindim, konuyla ilgilenmiş birkaç büyük matematikçinin adını andım ve gelip Eukleides'çi olmayan geometriye dayandım çünkü hiçbir şey göründüğü , hatta yaşandığı gibi değil.
Her şey hatırlandığı gibi.

Aramızdaki En Kısa Mesafe - Barış Bıçakçı



"Bir insanı okuduğumuz kitaptaki bir kahramana benzettiğimizde bunu o insanı yargılamak için değil, anlamak için yaparız. Çünkü edebiyat da doğa gibi her türlü bilgeliğin kucağı."

"Yalnızca bir an ama. Yalnızca bir an farklı görünüyor her şey."

"Özlemek duvarları en yüksek, kaçılması en zor hapishaneydi. Özlemekti onun hapishanesi."

Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra - Barış Bıçakçı




"İnsanın geçmişi peşinden köpek gibi gelse, tamam! Ama biz insanların zamanla tedirgin bir kediye dönüşme olasılığı da var. Sırtı kabarık, durmadan arkasına bakan bir kedi."

"Güzel bir kitap okumak ve ömrümün geri kalanını o kitabı okuduğum yerde geçirmek istiyorum," demişti o. Sonra da bana dönüp sormuştu: "İnsan güzel bir kitap okuduğu yerden nasıl ayrılabilir?"

Baharda Yine Geliriz - Barış Bıçakçı
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: armeneus - 15 Mart 2013, 10:39:44
En duygusuz kararların ardında taş kalpli kararlar yatabilir.
(Sofi'nin Dünyası)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: hayal - 20 Mart 2013, 12:22:39
Anneler, herşeyi görmeseler bile kalpleriyle duyarlar.
Ostrovoski
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: armeneus - 20 Mart 2013, 12:29:04
Aile kralların bile giremediği bir kaledir.
Emerson

Eğitim ailede başlar. Çocukların akıllarında kalan yegane öğretmenler anne babalardır. Anne baba olabilmek iyi bir öğretmen olmaktır.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Apollo - 23 Mart 2013, 18:54:40
Vincent soruyor Duncan'a:
-"Ölmeleri ne kadar zaman almıştır, dersin?"

"O sorunun birkaç farklı cevabı olabilir diye düşünüyorum."
Duncan'ın sesi yumuşak, takıntısız. "Örneğin ilk öldürdüğüm
yirmi dört yaşındaydı, öyleyse ölümü yirmi dört
yıl sürmüş sayılabilir."

Jeffery Deaver -  Saatçi
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: armeneus - 24 Mart 2013, 14:00:06
Keşke o eski günleri yeniden yaşayabilseydik. O zamanlar ne Victor Dashkov vardı, ne de ellerimde kan...
Vampir Akademisi
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bengü - 25 Mart 2013, 12:58:06
"Ama bak, yolun sonuna doğru haklı çıktı Dostoyevski. 'Her şeyi fazlasıyla anlamak hastalıktır,' demiş ya... Ben de hastalandım işte."

-Barış Bıçakçı / Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: ryuk - 27 Mart 2013, 21:30:55
"Ben ölümsüzlüğe düşüncelerim ve eserlerim ile  ulaşmak istemiyorum. Ben ölümsüzlüğe ölmeyerek ulaşmak istiyorum."  

Woody Allen

Ben de :)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Ryld Argith - 27 Mart 2013, 23:41:21
Hayatımda duyduğum en harika söz! Bu sözü asla unutmam:

"Ben neysem oyum Regene. Sen nasıl ışığın bir parçasıysan, ben de karanlığın bir parçasıyım. Bence biri diğerinden daha iyi veya daha kötü değil"
Kara Dalamar

Birde şu beni çok etkilemiştir:

''O hançer zaten Flint'indi''
Tas

(İkisi de Ejderha Mızrağı serisindendir :) )
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: armeneus - 29 Mart 2013, 15:53:40
Bir maddeden öbürüne böylesine bir geçiş... Tanrıya yönelen ruhlar gibi...
Tek Boynuzlu At- İris Murdock
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: strider - 30 Mart 2013, 18:08:15
"Bu bizim yazgımız. Sen beni kovalarsın, sonbahar da yazı. "

Bahar Şenliği // İhsan Tatari
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bengü - 05 Nisan 2013, 15:05:53
Düşler Kâbuslar Ve Gelecek Masalları'ndaki Hayalperest adlı öyküde -ve belki de tüm kitap boyunca- beni en çok etkileyen kısım.
"Hayalleri gerçekleştirebilecek yeteneğim varsa bile bunun ne önemi var hayalsiz bir bedende? Varın bana hayalperest deyin. Hayallerin söndüğü bir dünyada bir hayalperest yaşamaz."

Ve Hayalet Kitap'ta Gökalp'in Güldem'e "Bence sen dünyanın en güzel 13. kızısın" deyişi.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: PERCY - 22 Nisan 2013, 18:19:33
    "Hayvan mantığı" dedi Jack Jhon'a. "Sadakat her şeydir ve her şey affedilebilir."
ve yine aynı kitaptan :
    "Yalnızlık temizliğe benzeyebilir ama altındaki çıplak kasveti saklayamaz."
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: mit - 29 Nisan 2013, 13:02:28
Bir araba mezarlığının orta yerinde bir bimeceyi çözerek, böcekleri ve hurdaları aşarak keşfettiğim bu yerin sıradan, fazlasıyla düz ve "insan eliyle yapılmış" çıkması beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Alice tavşan deliğinden tapu kadastro müdürlüğüne düşse benimle aynı şeyi hissederdi.

Varolmayanlar - Doğu Yücel
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Nightmare - 29 Nisan 2013, 13:52:55
....
Hatta düşünüyorum da uzun ve yılankavi yazarlık macerana koyulmana yardımcı olmak için kitabına bir başlangıç cümlesi önerebilirim."örümcekler beni her zaman büyülemiştir'e ne nersin?

Kaderin çocukları / Darren Shan
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: maviuçurtma - 01 Mayıs 2013, 11:03:15
"Daha çok anlat." dedim.
"Hoşuna gidiyor mu?"
"Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum."
"Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?"
"Gider gibi yaparız."

Şeker Portakalı - Jose Mauro de Vasconcelos
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Gülbüyüsü - 01 Mayıs 2013, 11:52:46
''Ben bekaretimi atıma verdim.''
''Nasıl yani? Sen atınla mı şey...?''
''Burası bozkır. Burada her kadın ata iyi binmek zorundadır. Ata iyi binen bir kadının bakire kalması imkansız gibi bir şeydir. Ve burada hiç bir erkek ata iyi binemeyen, ayak bağı olacak, bakire bir kadınla evlenmek istemez!''

İpek Yolu / Colin Falconer.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Gurur - 01 Mayıs 2013, 13:36:34
"Bir ahlakımız olacak ki hiçbir kitap daha yazmadı."

Sait Faik Abasıyanık - "Alemdağ'da Var Bir Yılan"

"...herkes kendi çarmıhını taşımak zorunda."

Franz Kafka - "Dava"

"Hakikatte tüm kitaplar sayfaları doldurmak için yazılır."

Alper Canıgüz - "Oğullar ve Rencide Ruhlar"
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: - 03 Mayıs 2013, 20:06:49
"İnsan etiyle beslenen umutsuz ve güzel bir bahçe"        
 Guy De Maupassant - Bir düş müydü? adlı kısa öyküsündeki "mezarlık" betimlemesi.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Fırtınakıran - 05 Mayıs 2013, 01:23:44
Watchmen'den sonra bana o tadı verecek bir yapım olamaz derken Injustice - Gods Among Us'ın başlangıcı beni tam kalbimden vurdu:

"Our world is now ruled by the iron fist -- of a man of steel."
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: - 10 Mayıs 2013, 12:52:20
J.R.R Tolkien / Hobbit kitabından..(Gollum ve Bilbo'nun birbirlerine sordukları bilmeceler)
                                                             
Gollum:                                                     Bilbo:
Kimsenin görmediği kökleri olan,                     Otuz beyaz at bir kızıl tepede,
Ağaçlardan uzun,                                       Önce ısırır,
Uzayan da uzayan,                                     Sonra döver,
Ama hiç büyümeyen şey nedir?                     Sonra dururlar öylece?
Cevabı: Dağ.                                             Cevabı: Dişler.

Gollum:                                                    Bilbo:
Sesi yoktur bağırır,                                     Mavi çehrede bir göz,
Yoktur kanadı çırpışır,                                 Gördü yeşil çehrede bir göz,
Dişi yoktur ısırır,                                        '' O bu göze benzer ''
Ağzı yokken mırıldanır?                                 Dedi birinci göz,
                                                             '' Ama alçak yerdedir yüksek yerde değil.                                                       Cevabı: Rüzgar.                                        Cevabı: Papatyaların üzerindeki güneş.

Gollum:                                                   Bilbo:
Görülmez, hissedilmez,                               Bir kutudur,menteşesi,anahtarı ya da kapağı olmayan,
Duyulmaz, kokusu alınmaz,                         Yinede saklıdır içinde hazineler altından?
Yıldızların ardında ve tepelerin altında yatar,  Cevabı: Yumurta.
Ve doldurur boş delikleri,
İlk o gelir sonrasında da ,
Bitirir yaşamı, öldürür kahkahayı?
Cevabı: Karanlık.

Gollum:                                                   Bilbo:
Canlıdır yok nefesi,                                   Bacaksız yattı tek bacaklının üstüne,
Soğuktur ölüm gibi;                                  İki bacaklı oturdu üç bacaklının yakınına,
Susamaz, içer sürekli                                Dört bacaklı da aldı biraz bunlardan?
Zırhı vardır hiç şıngırdamaz?                       Cevabı: Küçük bir masanın üzerindeki balık, taburenin üstünde
Cevabı: Balık.                                          oturan adam,kemikleri alan kedi.

Gollum:                                                 Bilbo:
Bu şey yutar tüm şeyleri:                         Cebimde ne var ?
Kuşları,hayvanları,ağaçları,çiçekleri;            Cevabı: Yüzük.
Kemirir demiri,ısırır çeliği;
Un ufak eder sert taşları;
Öldürür kralları,harap eder kasabaları,
Ve yerle bir eder yüce dağları?
Cevabı: Zaman.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Gurur - 10 Mayıs 2013, 13:19:03
"...herkes kendi çarmıhını taşımak zorunda."
Franz Kafka - Dava

"Senin için, her zaman senin için ve yalnızca senin için."
Ernest Hemingway - Çanlar Kimin İçin Çalıyor

"Ne çok yalan söyleniyordu yeryüzünde; sözle, yazıyla, resimle ya da susarak."
Yusuf Atılgan - Anayurt Oteli
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: E0nwe - 10 Mayıs 2013, 14:37:25
"Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür, ama hiç kimse öne kendini değiştirmeyi düşünmez."

Tolstoy

"Zorluklar hayatımızın bileği taşıdır. Biz onlara sürtüne sürtüne keskinleşiriz."

Gassion

"Beni bir kere kandırırsan sana yazıklar olsun, iki kere kandırırsan bana yazıklar olsun."

İskoç Atasözü

"Konuşmak ihtiyaç dinlemek sanattır."

Goethe
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Denaro Forbin - 11 Mayıs 2013, 00:28:56
"Fakat hiç kimse de yaptığı hareketin başka insanları üzdüğünü anlamaya çalışmıyor. İnsanlar zamanla daha iyi olmuyorlar, sadece akıllanıyorlar. Akıllandığın zaman sineklerin kanatlarını koparmaktan vazgeçmiyorsun, yalnızca bunu yapmak için daha iyi nedenler buluyorsun." -Sue.

"Ama üzgünüm demek, çok boş bir şey. İnsan fincanından biraz kahve döktü mü ya da bovling oynarken topu yanlış yere attı mı, söyler bunu. Gerçek üzüntü gerçek aşk kadar ender görülür." *Benim Adım Susan Snell'den.

Göz - Stephen King
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Apollo - 11 Mayıs 2013, 01:50:54
''While from a proud tower in the town, Death looks gigantically down''

Edgar Allan Poe - The City in the Sea
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: strider - 11 Mayıs 2013, 09:45:37
"Tyler soruyor, seni rahatsız ediyor mu bu?
Ben joe'nun düğümlenmiş bağırsaklarıyım.
Yo, hayır, diyorum, etmiyor.
Başıma bir silah dayayıp beynimin parçalarıyla duvar resmi yapsaydın.
Harika, diyorum. Gerçekten"


"Bugün binbir düşünce içinde kendini oradan oraya sürüklerken yarın soğuk gübreye, solucanlar için açık büfeye dönüşebileceğinin kanıtı işte."

                                               -Dövüş kulübü-
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Erymnys - 14 Mayıs 2013, 15:08:53
" 'Ben korkmuş ve kızgın biriyim. Ben bir tanrıyım Bay Dickens, siz de tanrıyken, ve hepimiz tanrıyken, bizim eserlerimiz, halklarımız diyelim isterseniz, sadece tehdit edilmedi, sürgün edildi ve yakıldı, yırtıldı ve sansürlendi, yok edildi ve bir kenara atıldı. Yarattığımız dünyalar yıkılıyor. Tanrılar bile zamanı geldiğinde savaşmalıdır!'
Poe"

Ray Bradbury, Sürgünler/Resimli Adam

Dünyanın her yerinde elleri kalem tuttuğu için öldürülen, özgürlükleri de dahil pek çok şeylerini kaybedenlere selam olsun!
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Erymnys - 14 Mayıs 2013, 18:36:48
"Zaten muhitimden uzak duruşumun, vahşiliğimin bir sebebi de kitaplarda tanıştığım ve benimsediğim insanları muhitimde bulamayışım değil miydi?"

Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna

Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: - 25 Mayıs 2013, 08:01:31
"Ölüm tüyden hafif, görev dağdan ağırdır."

al'Lan Mandragoran  -Zaman Çarkı
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: katilav - 03 Haziran 2013, 15:43:19
Ben Edmond Dantes'im
Monte Kristo Kontu
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 10 Haziran 2013, 04:30:48
Barış Bıçakçı'nın "Veciz Sözler"inden parçalar, tüm kitabı alıntılamamak için kendimi zor tuttum:

Spoiler: Göster
"Sevgililerin üçüncü şahıslar için, geniş bir araziyi dikenli tellerle çeviren, sonra da bir sürü eli silahlı adam yerleştiren çokuluslu bir şirketten ne farkı var?"

"Bu gözler iriydi ve yakından bakınca birçok rengin bir araya geldiği bir mozaik olduğu anlaşılıyordu. Bu gözler canlıydı. Ruhun merkeziydi. Ruh bu gözlerin etrafında gelişmişti."

"Çünkü her iyiliğin kendine acı çektirmek gibi bir bedeli vardır. Ve kadınlarla ilgili her genelleme bir kahkahayı hak eder.

"Karşılıksız veya söylenmemiş bir aşkı olan genç kadın ya da erkek, âşık olduğu kişinin hayatını iş edinen bir dedektiflik bürosu kurar. Küçük parçalarını bildiği o hayatın bütününü görmek için uğraşır, çıldırır. Çünkü ortaya çıkacak bütünde kendi yerinin ne olduğunu ölesiye merak eder."

"Yalnızca dudaktan ibaretmiş hissi veren balıklar vardır."

"Herkesin içinde bir ölü taşıdığı söylenir."

"Bir tek Adem özgürdü, tabii eğer Tanrı yoksa."

"İyi olmadığını söyledi Sulhi. 'Gökyüzü ile yeryüzü arasında sıkıştım.'"

"Peçeteler yalnızca elinizi ağzınızı silmek için değildir, anlık duygusallıkları da emerler."

"Çocukluğumun bir simyacı olduğunu düşünüyorum. Ne zaman hayatın ya da normalin içine karışmak için hamle yapsam, hafif bir dokunuşuyla camdan bir adama dönüştürüyor beni. Ya kesiyorum ya kırılıyorum."

"Ölüm gevezenin teki ve hep aynı şeyi anlatıyor."

"Bir yay gibi sıkışıp ileri doğru fırlayan geçmişimin önünde yalnız ve güçsüzüm."
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 23 Haziran 2013, 23:36:34
Sait Faik Abasıyanık'ın muhteşem romanı "Kayıp Aranıyor"dan:

Spoiler: Göster
"Belki de kötüler, kötülüklerinde haklıydılar. Yaşamak için fena insan olmakla yine yaşamak veya ölmek için iyi insan olmak arasındaki fark ya bir iman, ya bir riya farkıdır. İmanı kaldırıverin iyi adam pişman olan adamdır. Riyayı kaldırırsanız mesele yoktur, kötüler hemen saflarına iyiyi alıverirler. Önemli olan kötülüğü iyilikle beraber ortadan kaldırmaktır. O zaman insanlık denilen şey kafasını kaldırır: 'Durun bakalım,' der, 'biz de varız.' Onun, insanlığın terazisi içinde teker teker tartılan kıymetler ancak kötülüğün silahlarını düşmanca değil dostça, elinden alır. Ancak böylece iyiler ve iyilik dünya yüzünde manasını bulur, masallardaki gibi yüz yıllarda muammer olur."

"İnsanı dolu günleri değil, boş günleri dolduruyor..."

"Çocuklar doğuyor. Tibet'te çocuklar doğuyor. Amerika'da çocuklar doğuyor. Asya'da çocuklar doğuyor. Afrika ormanlarında bir fil beş adam kovalıyor. Bir kadın tarlada doğuruyor. Bir kadın hastanede doğuramıyor..."

"Giden bir araba duramayacağına göre ne yapar acaba? Bırak bizim tüneli, bir uçağı düşün; duramaz, ehhh gidemez de..."

"Bir şeyler yapmak hüsnüniyetindeydiler ama hiçbir şeyin yapılamayacağına da emindiler."

Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Lesane - 30 Haziran 2013, 01:09:07
   "Bende eksik olan ne?" diye soruyorum.
"Bir stratejiye ne dersin? Bu şehirde bir köpek ağılına girmiş bir yavru kedi gibi dolanıyoruz. Dünyayı değiştirmekten bahsediyorsun ,ama bütün pitbull'lar etrafımızda turlaken burada oturmuş patilerini yalıyorsun. Plan nedir kedicik?"-Warm Bodies,sayfa 149
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Fırtınakıran - 11 Ağustos 2013, 01:36:47
Elric Destanı #3: Beyaz Kurt'un Kaderi

Spoiler: Göster
Seni öldürdüm Cymorill! Seni öldürdüm!


Okumayı düşünenler için ciddi spoiler olacağı gibi, okumuşlar için iz bırakan anlardandır. Şimdi hatırladım bir canım sıkıldı.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Chiyo - 05 Eylül 2013, 15:59:07
"Umut işkenceyi uzatır." Niçe'dir böyle düşünüyorum...
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: mit - 06 Eylül 2013, 12:32:53
Changelpetler kadar kavga eden son kardeşler Habil ve Kabil'di. Üstelik onlardan biri en azından işi fazla uzatmayıp bir sonuca bağlamıştı.

- Son Koloni / John Scalzi
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: - 14 Eylül 2013, 18:03:17
Saygı olan yerde korku olur ama;korku olan her yerde saygı olmaz.
-  ???

Taprak bir gün yağmurun değerini anlayacak fakat o gü yağmur yağmayacak
- nıcanor parra  ;) :D
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: - 18 Eylül 2013, 17:41:06
Arayın onları. Ama bir şey ummayın. Umut bu topraklardan gitti.

Yüzüklerin Efendisi - Eomer
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: TheSpell - 20 Eylül 2013, 22:16:58
Seni şu dünya gözlerimle
Ne de seyrek görüyorum

-Gidiyorum Bu, Ah Muhsin Ünlü.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Denaro Forbin - 21 Eylül 2013, 02:12:45
"Aşk aynı yazıldığı gibi; sesli başlıyor, sessiz bitiyor."

"Herkes her şeye hazır, herkes ne istediğinin farkında, herkesin adımları sağlam ve herkes kendi hayatının en büyük doğrusu..."

"Aşk benden çok biliyormuş hayatı."

"Herkesin kendi sözcükleri var anlatmaya yetmeyen ve herkesin kendi öyküsü var anlatmakla bitmeyen... Ya seninki hangisi? Aynı başlayan hikayenin sendeki sonu hangisi? Bendeki ...derin, ...yırtılmış su sesi..."

"Tamam ama biz daha büyük seviyoruz!"

"İçinden sen geçen şiire, bir hece bile değilim bu gece... Beni anlamıyorsun, canın yanmadan ya da can yakmadan aşkı öğrenemezsin, sen bunu da anlamıyorsun."

"Tren aynı yere gidiyor sevgilim, ön vagondan arka vagona geçmek neyi değiştirir ki artık..."

"Hayatta aşık olmaktan daha büyük intihar var mı?"

"Hiçbir işaret kalmadı artık, sadece kırık bir şiiri aklımda tutmaya çalışıyorum, sorarlarsa anlatayım diye..."

"Biraz daha fazla hayal, biraz daha fazla düşlemek... Ne dersin?"

"Patlayan balona değil, nefesime kızmayı öğrendim..."

"Hikayelerle kendi silahımı yarattım; kendi suratımı, kendi kalbimi dağıttım..."

"Beni kimse oyunlarına almıyor artık çünkü hepsinin saklandığı yeri ezberledim... Artık iki elim var ve tek büyük oyunum..."

"Ben sadece kişisel aşk tarihlerimizde gün gelip 'onlar ayrıldılar' yazacak olsa bile, 'onlar birbirlerini çok sevdiler' de yazsın istedim..."

"Yaptığım en doğru şey, en büyük yanlışımdı benim; yanlış insanları hep doğru aşkla sevdim..."

"Ve ateşin üzerinden atlarken, ayağım kendi düşüme takıldı."

"Dudağın kederidir söz ve sözün kaderidir susmak."

"Hikayemi büyük yapan şey benim olmasıymış...  Kimse seni umursamıyormuş sevgilim, benden başka kimse senden yüzyılın en güzel aşığı olmanı beklemiyormuş..."

"Bazen bir aşkta koca bir hayatı öğreniyor insan."

"Ben burada iyiyim ve seni hiç özlemedim. İmza, senin yalancı sevgilin... Nokta."

"Gözyaşımı silmedim, telefon kartım bitene kadar sustum..."

"Bende hala işe yarayan tek şey, insanların olur olmaz her yere çizdikleri ve içine de baş harflerini koymayı ihmal etmedikleri o malum şekilden ibaret... Hepsi bu, öyküm de bu..."

Alçı - Emre Kalcı
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Denaro Forbin - 24 Eylül 2013, 03:27:07
"Kim, "Tanrı yok!" diyebilir ki aşk varsa!
Kim, "Aşk yok!" diyebilir ki en az bir kez doğmuşsa!
Kim, "Ben bir kez doğdum!" diyebilir ki aşık olmuşsa!"

"Sevmekten başka mucizesi, kendini yaralamaktan başka kötülüğü olmayan aşıkların ayrılıkları acı değil, özlemdir."

"Bir kelebek sayılı günlerinde uçmayı öğrenemiyorsa pes etmeli..."

"Onların silahları aşktır ve kendi silahlarıyla birini öldüreceklerse bu onlara cenneti vaat ettiklerinden olacaktır."

"Artık hayatınızda olmayan eski bir dost, yaşarken gömdüğünüz bir parça geçmişinizdir."

"Hayalet, hayal ettiğin sürece ete kemiğe bürünmez, sen onu unutmadıkça hatıralar daha derine gömülmez..."

"Gerçeğe hayalle ihanet eden suçlu bir şairin son sözüne dokunmaktır aşk... Anladım, senin şiirin eksik..."

"Gerçeğe masalla ihanet eden güçlü bir çocuğun rüyasına inanmaktır aşk... Anladım, senin düşlerin eksik..."

"Sevmek bazen hep vermektir, karşılık alamamaktır çoğu zaman, hiç vazgeçememektir asıl..."

"Kelebeklerin ömrü kısa olur diyen kitapların, sayfalarını yırtmıştım."

"Aşk hep hatırlamaktır, dönüp gelmektir bazı zaman, hiç gidememektir asıl."

"İstiyorum ki hatırlamak, unutmaktan daha uzun sürsün."

"Özlemek en büyük adalet, en büyük intikamdır."

"Gidenler için gitmenin en iyisi bile, kalanlar için kalmanın en kötüsüdür."

"'Seni seviyorum' demek için geç kalmayan, sihri sadece kendi yüreğine geçen küçük bir büyücüyüm ben!"

"Ben güzel bir hayalim, sen duru bir düş; beni yok say ve kendi hayatından düş..."

Sessiz Düet, Silahsız Düello - Emre Kalcı
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 25 Eylül 2013, 19:01:26
Orhan Duru'nun Bırakılmış Biri adlı öykü kitabından:

Spoiler: Göster
"Bir köpek gelmişti geçen hafta, biraz oyalandım onunla. Dostça yaşadık. Birdenbire çok bağlandığımı, vazgeçemeyeceğimi anladım. Ah, bu ne kadar korkunç bir şeydir. Ona alışıvermiştim. İşte beni kışkırtan bu oldu. Öldürdüm bu hayvanı. O köpeğin bana hükmetmesine artık dayanamazdım. Buna dayanamazdım. Öldürdüm gitti. Leşini avluya attım. Daha kokmaya başlamadı." - Ölük

"Şu genel budalalığın, sıkıntının sebebini biliyor musun? Biliyorsan söyle, bak şu geçen adamların yüzlerine bak. Ne kadar donuk, ne kadar silik. Sanki kıyamet günü mezarlarından fırlamış ölüler. Ben de şişman yağlı bir ölüyüm aslına bakarsan. Bu yüzden kadınlara saldırıyorum galiba. He, he, he.. Unutmak için, unutmak için. Ama neyi unutmak için değil mi? Sen hemen böyle soracaksın. Şu geçen adamların yüzlerini unutmak için. Şu yüzlere bak. Dünyanın neresinde bulunuyor böyleleri? Sanki doğum yapacak bir kadının yüzünü taşıyorlar hepsi. Sanki aşağı tarafları tıkanmış da dışkılarını ağızlarından çıkaracaklar. Off, Tanrım. Nedir başımıza gelen ya da bu zavallıcıkların başına gelen? Luna Park'a gidiyorum çocukların yüzlerine bakıyorum. Öyle ya orada sevinçli yüzler, gülen yüzler görmem gerekmez mi? Denemem tam tersi bir sonuç veriyor. Hastalık çocuklara da bulaşmış. Hepsi büyüklerine benzemiş; aynı tasalı yüzler, aynı çatık kaşlar..." - Kadınlar Ölüsü

"Babamdan da hiç para gelmiyordu aksi gibi. Hem babam ölmüştü." - Madam Frankenstein

"Şimdi çok yalnızım ve etrafım düşmanla çevrili." - Yukarıdaki Adam

"Sizi daha yeni tanıdım. Bu eve gelmeseydiniz belki hiç tanımayacaktım. Ölünceye kadar. O zaman benim için olmayan bir insan olacaktınız. Ne tuhaf değil mi? Dünyada milyonlarca insan olduğunu biliyorum. Bunların yaşadıklarını, seviştiklerini, yediklerini biliyorum. Ama gene de benim için var olan yüz elli kişiyi geçmez." - Dörtte Bir

"Belki bana âşık oldunuz (ama yaşarken değil). Sonra ne oldu?" - Yarı Yarıya

"Artık kendimi iyi bulmuyorum. Çevremdekiler kötü. Beni istemiyorlar. Yahut bana öyle geliyor. Hastalıklar niye hep beni buluyor biliyor musun? Düşünüyorum da ondan. Düşündükçe, birçok şeyleri daha yakından görünce işkence altında gibi kıvranıyorum. Hiçbir şeyden zevk duymaz oldum. Seninle şirkette çalışırken iyi idim. O zamanlar çalışırken unutuyordum. Aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Şimdi başıboş dolaşıyorum. Sonra başım ağrıyor, dişlerim dökülüyor. İyice anlaman için söylüyorum. Mutlu değilim, çıldıracağımı hissediyorum. Bu başımdaki ağrı, bu midemdeki bulantı beni öldürecek." - Bırakılmış Biri


Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: emuk - 30 Eylül 2013, 03:26:24
  Angela, "Saf kanatları olan bir melekle eşit halde mücadele edebileceğini mi sandın? Siz iblisler yere bağlısınız."

  Sebastian, "Eğer bu doğruysa siz de gökyüzüne sıkışmışsınız demektir."

  Kuroshitsuji.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bengü - 08 Ekim 2013, 16:41:29
Ahmet Batman - Soğuk Kahve

"Ve bir kalbin içini 'kendine iyi bak' lafı boşaltabilir mi? Biraz düşün, sonra beni yeniden sev. Olmadı yeniden gidersin, alıştım ben."

"Bir kızın hayatından gitmek, onu hayatından uzaklaştırmak olmuyor. Özlüyor biliyorsun, hatta üzülüyorsun o özlüyor diye... Hala severken hala susuyorsun ve unutmak 'unutmak' yazmak kadar kolay değil."

"Ve gitmem demişti. Saflıktan değil sevmekten inanıyorsun ve gideceğini bile bile seviyorsun."

"'Uyuma konuşalım diyen biri olmalı' derler ya... Bazen çok öyle bir hayatı arıyoruz. Biz çok uykusuz kaldık, sabahlara kadar konuştuğumuz zamanlar oldu. Bu bizi farklı yapmaz, herkesin olmuştur. Geçmişe baktığında o konuşmaların çok gerekli olmadığını anlıyorsun. Hatta hiç gerekli değil hep boş muhabbet. Keşke o gecelerde kitap okusaydım demiyorum. İnsan o an mutlu olduğu şeyi yapmalı..."

"İnsanların çoğu sizi hiçbir zaman anlamayacak. Hayatta bizi anlayacak birkaç insan var belki de... Onlar da çok uzakta."

"Gereksiz tartışmalar bazen ilişkinin ömrünü kısaltır. Kıskançlık bazen güzel görünebilir ama çoğu zaman yıpratıcıdır. Farkında olmadan yıpranıyoruz ve sonra bir bakıyoruz ayrılık gelmiş."

"İnsan ne istediğini iyi bilmeli. Ben yalnızlığı seviyorum mesela. Yalnızlık iyidir, bir kere trip atmıyor. Mesaj atıp cevap beklemiyor. Bugün ne yaptın diye sormuyor. Eksikleri de var tabii. Kimse yalnızlığa sarılamaz."

"Birinden gitmek, gitmelerin en güzelidir aslında. Kolay bir şey değildir ve cesaret ister, öyle ki herkes cesaretli insanları sever."

 "Çok sevmen lazım, böyle sarıldıkça sarılmak istediğin biri olmalı hayatında...  Seninle ilgilenmeli ama bazen arayıp sormamalı, özletmeli kendini. Onu kıskanmana gerek yok, güvenmelisin."

"Tamam, gökyüzü hala mavi ama beraber bakmadıktan sonra... Gör işte cümlelerin sonu bile gelmezken, sen nasıl getirdin benim sonumu. Sen gidemezdin ki benden, ne zaman öğrendin gitmeyi?"

"Bazı insanlar var, çok sevdiklerimiz işte. Onlardan uzaklaşmayı deniyoruz zaman zaman. Nedeni önemli değil ama büyük ihtimalle kırılmışızdır. Uzaklaşırız belli bir mesafeye kadar, sonra öyle kalırız. Yaşarken ölmek gibi bir şey bu. Uçan balonun patlaması gibi..."

"Hayat bir bakıma hayatımıza girenlerden ibaret değil mi? Dışımızdaki insanları içimize davet etme şekli."

"Akıl olmazdı, eğer kalp her zaman doğruyu söyleseydi."

"İnsan uzun süre sevince alışıyor ve kopmak artık zorlaşıyor. Her insan böyle olmasa da çoğumuz böyleyiz. Sevgilerimizin devamı alışkanlıktan. İlişki öyle bir sahip oluyor ki bize, kaçamıyoruz. Israrla sesini duymak, onunla bir şeyler yapmak ya da her zaman yanında olmak falan istiyoruz."

"Sen gitmek nedir bilir misin çocuk? Yok, yok bilmezsin ama senin yerine de düşünmek istemiyorum.
Belki de bilirsin. Hiç gittin mi sen? Hiç gittiler mi senden? Ve içinden geldiği gibi yazabildin mi?
Offfff diyerek her neyse boş ver diyebildin mi?
Hayatında binlercesi varken, o birine takılıp kaldın mı sen hiç?
Gitmekmiş...
Sen ne bilirsin gitmeyi çocuk.
Oyun mu sandın sevilmeyi.
İnsanları kırmayı bardak kırmakla bir mi tuttun!"

"Sizler topuklu ayakkabısı ayağına vuran kadınlarsınız. Topuklarınızın altında kağıt mendiller var. Bazılarınızın gözyaşlarını silen mendiller işte, yabancı değiller. O mendiller hep canınızın yandığı yerlerde..."

"Bir giden daha ekledim yalnızlığıma, hepsi bu. Hiç görmesen artık seni, ömür boyu görmesem gülüşünü sırf bu yüzden bile kendimi affedemem. İnsanın kendine yaptığını hiç kimse yapamıyor işte."

"Öyle herkese sarılamazsın ama bazıları sarılırken kaburgalarını kırsa sesin çıkmaz."

"Ayrılık alışkanlık dediler, sen olmasan bile ben olabiliyormuşum, en kötüsü bu belki de... Gitme demem çünkü insan kafasına koyduğunu yapar."

"Bir şeyin asıl değerini kaybettiğinde anlarsın. Dünyanın en salak insanı olsan yine anlarsın. Kaybetmek de öyle bir şey."

"Boş vakin olursa kitap okuma, müzik de dinleme. Az biraz beni özle, sonra da ne halin varsa gör."

"Her ilişki bir şekilde yarım kalıyor zaten. Sonsuza kadar sarılmak istediğin birini buluyorsun ve ortak bir şarkınız oluyor. Sonrası yok, sevmişsin artık, bir süre düşünme onu olduğu gibi kabul et. Ya oluruna bırak ya onu bırak. Onu bırakma, yeniden sevmek çok yorucu... Vaktin olursa kendine iyi bak."

"İnsanın kalbi söz dinlemez ve karşısındaki acı verse de sever. Zaman zaman vazgeçmek istersin ama yapamazsın. Alışmışsındır bir kere acı çekmelere... Bazen umut verir karşındaki, hani bir bakışı yeter işte, bir şey olduğu yok aslında, bir şey olmaz işte, sadece baktığı yere denk gelmişsindir belki de..."

"Hayat, hayatımızda olan insanlara rağmen yalnız olduğumuzu anladığımız anda başlar."

"Bazen ağlıyor senin için, kıyamıyorsun, ait değilsin ona ama seviyorsun, sevmek bir bakıma aitlik oluyor işte, kendine bile ait değilken."

"Biter mutlaka sözler. Gidişin en zoru ama belli etmek yakışmaz sana. Rahat bir tavırla en kolayından bir hoşça kal. O an susuyorum ama lütfen, hoşça kalma da yanımda kal."

"Biraz elinde olan biraz olmayan, belki çoğu zaman dayatılanı yaşayan ve hiçbir zaman istediğine sahip olamayan insanlar olarak ayrılacağız bu hayattan."

"Bir kızı çok severek mutlu edemezsiniz. Ona diğerlerinden farklı olduğunu hissettirin."

"İyi olmak gökyüzüne dilediğin an bakabilmektir bence. Kafanı kaldır ve her şeyi bir daha düşün şimdi. Özgürsen sorun yok. Gökyüzü hala senin..."

"Hangi şarkının çalığı önemli değil, senden bana gelsin yeter."

"İnsanların hayatta korkuları vardır. Biri ölmekten, biri kaybetmekten, biri sevmekten korkar. Ben en çok bir kızın bana alışmasından korkarım, çünkü karşılıksız alışkanlık çok acı verir."

"En korktuğum şey yokluğuna alışmaktı ya; o da oldu. Şimdi böyle bitermiş diye soruyorum. Bitmez denilen şeyler ve tam olarak bittiğini hissettiğin anlar...
Ve nasıl olsun bir başkası senin gibi...
Bir döner misin?
En azından ben olmadan yürü aynı yolları."

"Hiçbir ortak noktanızın olmadığı, hiçbir konuda anlaşamadığınız insana gider aşık olursunuz. Bu hayatın 'Al sana aşk' deme şeklidir."

"Herkes aynı dünyaya başka yerlerden bakar, mesele bu cümbüşü anlayabilmek."

"Sonra yok efendim ben unutamıyorum. Eee sen unutmak istemiyorsun ki... Önce bir düşünmek lazım: Bir ilişkinin içine bizim şarkımız diyerek 10+ şarkı katan insanın onu hatırlamamak gibi bir lüksü kalır mı? Sen unutsan radyolar hatırlatır."

"Dünyanın en büyük evinde en büyük odaya sahip olsan da; senin sıkıştığın yer beyninin içidir ve bütün kazalar orada gerçekleşir."
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Denaro Forbin - 14 Ekim 2013, 01:34:40
"Robotlar insan yüz ifadelerini ve duygularını okumada insanlardan daha becerikliydiler."

"Dünyanın gerçekliğine inanıyorsan hiçbir şey delilik değildir." -Jessica.

"Ne kadar az korkarsan sonunda o kadar çok merhamet görürsün, değil mi?" -Brian Walker.

"Espri kavramsal bir yeniden düzenlemenin anlık sonucudur." -Kelle2

"Başkasının acısını hissedemezdiniz. Buydu işte. Duygudaşlık, evet, mümkündü; beyninizdeki ayna-nöronlarınız anlayışla ışıldayabilirdi ama işin özünde kimse başkasının acısını hissedemezdi."
Gece Oturumları - Ken Macleod


"Evrende her şeyin bir karşıtı vardır. Yani güzel varsa çirkin de var. Aşk varsa nefret de var. Büyük varsa küçük de var. İyi varsa kötü de var. Uzun ve kısa, cömert ve cimri, yaşam ve ölüm… Yeryüzü… Gökyüzü… Her şey."

"Yıldızlı bir gecede gökyüzüne yeterince dikkatli bakarsanız, yıldızların uzaklardan göz kırpan insanlara nasıl da benzediğini görebilirsiniz."
Gökyüzüne Düşen Kız - A. Orçun Can


"Ahlaki yargılar bilimin yolunu engelleyemez." -Foster.

"Geçmiş, çok kişi için dehşet vericidir." -Potterley

"Ölü geçmiş, yaşayan şimdiki zamanın bir başka adıdır." -Araman.
Dünya Hepimizde Yeter - Isaac Asimov


"Kimi zaman kitap rafları arasında yürüyor ve arada bir durarak sevdiği bir kitaba sevgi sözcükleri fısıldıyordu."
Unutulan Düşman adlı öyküden, Arthur C. Clarke


"Zaten yitireceğin birine bağlanmanın yararı ne?"

"Asırlar geçtikçe bazı şeyler eskir ve yok olur. Değerini koruyabilen kıymetli şeyler veya anlatılmaya devam eden öyküler çok azdır." -Thar.

"İyi ama gücü nasıl ele geçiriyorlar?" diye sordu Arha. "Nereden geliyor?"
"Yalanlardan," dedi Kossil.
"Sözcüklerden," dedi, Thar.

"Ahmakları aldatmak kolaydır." -Kossil.

"Hiç kimse tek başına özgürlüğünü kazanamaz." -Ged.

"Özgürlük ağır bir yüktür, ruhun yüklenmesi gereken büyük ve garip bir sorumluluk. Kolay değildir. Verilen bir armağan değil, yapılan bir seçimdir; bu seçim de zor bir seçim olabilir. Yol, yukarıya, ışığa doğru çıkar; ama yüklü oraya hiçbir zaman varamayabilir." -Ursula Kroeber Le Guin.
Atuan Mezarları - Ursula K. Le Guin


"Ne ki, yaşamak zorunda bırakıldıkları yapayalnızlıkta bu kadarı bile unutulmaz bir olaydı."

"İnsan, ardında tek bir iz bile, bir kağıt parçasına karalanmış tek bir adsız sözcük bile bırakamadıktan sonra, geleceğe nasıl seslenebilirdi?"

"Düşüncesuçu, ölümü gerektirmez: Düşüncesuçunun KENDİSİ ölümdür."

"Geçmişi denetim altında tutan, geleceği de denetim altında tutar; şimdiyi denetim altında tutan geçmişi de denetim altında tutar."

"Bilinçleninceye kadar asla başkaldıramayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler."

"Özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir. Buna izin verilirse, arkası gelir."

"Aklı olan hem kuralları çiğner hem de hayatta kalırdı."

"Savaş savaştır, kan dökülür, üstelik verdikleri haberlerin hepsinin yalan olduğunu biliyoruz." -Julia.

"Sen yalnızca belden aşağısıyla ilgilenen bir asisin," demişti Winston

"En iyi kitaplar insana zaten bildiklerini söyleyen kitaplardır." -Winston

"Dünyanın ele geçirilmesi gerektiğine en çok bunun olanaksız olduğunu bilenler inanırlar."

"Akıllılık çoğunluğa bakılarak ölçülmez."

"Biz iktidarın sahipleriyiz," dedi. "Tanrı, iktidardır."

"Gerçek güç, uğruna gece gündüz savaşmamız gereken güç, nesnelere değil, insanlara hükmeden güçtür."

"Geleceğin resmini görmek istiyorsan, bir insan yüzüne basmış bir postal getir gözlerinin önüne, sonsuza dek."

"Bazı şeyler olmuştu, bazı şeyler olmamıştı."

"İnsan insana nasıl hükmeder, Winston?" Winston, biraz düşünüp, "Acı çektirerek," dedi.
Bin Dokuz Yüz Seksen Dört - George Orwell


"Sen kanatlarını inkar eden sonsuz düş, neden kendi kalbine güvenmiyorsun?"

"Görmek inanmak değildir, inanmak görmektir derler..."

"Seni unutmak için, senin değil artık kalbinin ihanetini bekleyen bir yalnızım işte..."

"Hasta ve hassas, ikisi de değiliz... Sadece, zekayla soykırıma uğrayan hissedenleriz."

"Yeryüzünde bir kalbe yaklaşmanın, gökyüzünde bir yıldıza ulaşmaktan daha sahici olduğunu düşündüm hep,
elimdekine hep bu yüzden sıkı sıkı tutundum..."

"Sonsuza dek sevdikleriniz sonsuza dek sizindir." -Shakespeare.

"Aşk mektupları elbette yakılmalı, geçmiş en soylu yakacaktır..." -Nobokov.

"Artık koca bir yıl geride kalmışken, artan bir günde hiçbir ihanet affedilmez..."

"İyi geceler sevgilim, iyi geceler gece..."

"Ama birine alışmak, zamanla onu sevmekten daha güçlü bir hisse dönüşüyor."

"Birini bekleyebilmek, verilmiş sözlerin sağlaması değil olamaz mı?"

"İnsanlar gibi, cümlelerin de bir kaderi vardır..."

"Bir mektup öldüğünde, içinde yazanlar da ölür mü?"

"Bir başkasını yarım bırakan bir kalp, hala bir bütün olmaktan umutlu mu?"

"Şiir en büyük adaletti yeryüzünde, bugün bile hiç değişmemiş bir gerçektir kalbimde..."
Her Mektubu Görülmüştür - Emre Kalcı
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: dragonwarrior123 - 26 Ekim 2013, 18:56:00
Kolcuyu bir kenara bırak olmak için doğduğun kişi ol

Lord Elrond Aragorn'a Anduril'i verirken
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Marius - 07 Mayıs 2014, 22:56:23
— Neden öldürdün Hidayet?
— Seviyordum be abi!
— Nasıl seviyordun Hidayet?
— Deli gibi be abi! Gün onunla ağarıyordu. Ben susam helvası satarım abi gündüzleri. Cebin de mis gibi simit kokuyor abi. Gün onunla ağarır; onunla kararırdı. Bir dakkam yoktu onu düşünmediğim. Abi, rüyada gibi yaşardım. Her laf gelir gider ona dayanırdı. İnsanlar bana bir laf söylerdi. O ne cevap verebilir, diye düşünürdüm. Bir şey alacak olsam o alır mıydı acaba? derdim. Bir şey yesem içime sinmezdi. Biri yol sorsa o gösterir miydi diye kafama sormayınca ve içimde o, yol göstermeyince aptal aptal bakardım. Bir güzel şey görsem ona göstermezsem, gösteremediğim için zevk alamazdım güzel şeyden.

Sait Faik Abasıyanık - Alemdağ'da Var Bir Yılan



"Bu oda karanlık" diyordum, bu oda yalnız bugün değil, her zaman böyle karanlık... burada kitaplarımla ben yaşarız ve bize aydınlık getirecek kimsemiz yok. Ben burada yalnızlığı bardak bardak içiyorum. Ve ihtiyar kanepelerle konuşmak istediğim zaman, onlar artık bana anlatacak yeni bir şey bulamıyorlar. Sen bu odaya hiç görülmemiş bir şey gibi geldin. Bu sarı duvarlar, bu yıllanmış eşya seni bir daha unutmazlar. Bana her gün senden bahsedeceklerdir. Onlar da benimle beraber seni arayacaklar, buraya her girişimde sorucu gözlerle bakarak: 'nerede o?' diyeceklerdir. Tahmin etmiyorum ki senin bulunduğun yerler buradan daha aydınlık olsun. Buraya gelmek, tekrar başını göğsüme koymak, ellerini böyle yumruk yaparak avucuma vermek istediğin zamanlar olacaktır. O zaman hiç düşünmeden gel; beni kitaplarımın temiz arkadaşlığından ayıracağından korkma. Ve bu eve girerken içinden hiçbir tereddüt geçmesin: "Bu odanın eşiğine bilmem şimdiye kadar senden daha temiz biri ayak bastı mı?" sonra elimi yanağında gezdirerek sordum; "Geleceksin değil mi?"

Sabahattin Ali - Bir Delikanlının Hikayesi, Değirmen
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bengü - 21 Mayıs 2014, 15:27:38
Biz - Yevgeni Zamyatin

"Yazmanın bana tüm insanlık tarihi boyunca hiçbir yazara gelmediği kadar zor geldiğini anlayacağınıza inanıyorum."

"İnsanı suçtan arındırmanın tek yolu onu özgürlükten arındırmaktır."

"Törensel aydınlık bir gün. Bu gibi günlerde insan zayıflıklarını, tereddütlerini, hastalıklarını unutuyor ve her şey aynen yeni camımız gibi kristal, sarsılmaz ve sonsuz oluyor."

"Hatasız olduğuna kesinlikle inanılan bilgi, inançtır."

"Dün tam da bu vakitler her şeyin artık aydınlandığını, tüm X'lerin  değerlerinin bulunduğunu düşündüğümde, denklemimde yeni bilinmeyenler ortaya çıktı."

"Hem matematik hem de ölüm hiç yanılmazlar."

"Şu tuhaf durumu bilir misiniz? Geceleyin uyanmışsınız, gözlerinizi karanlığa açmışsınız ve birden kendinizi kaybolmuş ve hızla, daha hızla çevrenizi hissetmeye tanıdık duvar, lamba, iskemle gibi sert bir şey aramaya başlarsınız."

"Çocuklar biricik cesur filozoflardır. Cesur filozoflar da mutlaka çocuktur."

"Soruyorum size: insanoğlu kundaktan çıktığından bu yana neye dua etmiştir, neyin hayalini kurmuştur, neden eziyet çekmiştir? Birisi çıkıp da bir kerede tümüyle mutluluğun ne olduğunu söylese ve sonra da onları o mutluluğa zincirlese."
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Quid Rides - 21 Mayıs 2014, 17:34:48
Cehennem acı çektiğimiz yer değildir. Cehennem acı çektiğimizi kimsenin duymadığı yerdir.

Hallacı Mansur (diyor Hz.Google ama ben bunu başka bir kitapta okuyul not almışım kitabın ismi aklıma gelmiyor şimdi)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: - 14 Ağustos 2014, 20:02:14
Üç gündür yollardayız ne yemek ne dinlenmek, çıplak kayaların gösterdiğinden gayrı bir iz bile yok.

Yüzüklerin Efendisi - İki Kule filminden Gimli'nin repliği.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: mbdincaslan - 16 Ekim 2014, 00:33:13
Bernard Cornwell'in "Kutsal Kase'nin Peşinde" üçlemesinden, Hıristiyanlıktaki kutsal emanetler motifine ve dönen şarlatanlıklara dair, bir piskoposun ağzından:

"Peder Agustine bana bir defasında İsa efendimizin üç farklı sünnet derisini gördüğünü söylemişti. Onu herşeyin ötesinde aziz tutan ben dahi onun böyle cömertçe donatılmış olduğunu sanmıyorum."
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Grayswandir - 16 Ekim 2014, 21:17:08
"Size bir çocuk gibi hitap edilmesi çok can sıkıcıdır, çocuk olsanız bile." -Kvothe

"Doğru düzgün öykü anlatabilmek için biraz yalancı olmak lazım." -Skarpi

"Ona sadece acı, oğlum. Biz yarın yollara döneceğiz, ama o son nefesine kadar kendi çekilmezliğine katlanmak zorunda." -Arliden

"Sadece rahiplerle ahmaklar korkusuzdurlar ve benim Tanrı'yla aram hiç iyi olmadı." -Kvothe

Ve tabii ki: "İlk hocam bana E'lir derdi, çünkü akıllıydım ve bunun farkındaydım. İlk sevgilim bana Dulator derdi, çünkü telaffuzu hoşuna giderdi. Bana Shadicar ve Altı Tel dendiği de oldu. Kansız Kvothe, Esrarengiz Kvothe, Kralkatili Kvothe de dediler. Bu isimlerin hepsini hak ettim. Hepsinin bedelini ödedim. Ama Kvothe olarak yetiştirildim. Babam bana bir keresinde bunun "bilmek" anlamına geldiğini söylemişti. Tabii bana daha başka pek çok şey de dendi. Bunların çoğu kaba sözlerdi, lakin çok azı hak edilmemişti. Uyuyan höyük krallarından prensesler kaçırdım. Trebon kasabasını yakıp kül ettim. Felurian'la bir gece geçirdim ve hem canıma hem de aklıma mukayyet olabildim. Çoğu insanın alındığından daha küçük bir yaşta Üniversite'den atıldım. Başkalarının gündüz gözüyle ağızlarına almaktan bile korktukları yollardan, ay ışığı altında geçtim. Tanrılarla konuştum, kadınlar sevdim ve ozanları ağlatan şarkılar yazdım.

Belki beni duymuşsunuzdur."

-Patrick Rothfuss, Rüzgarın Adı

Aslında iki kitabı da birer altın madeni, ama ilk anda aklıma gelenler bunlar. Yoksa hepsini paylaşmaya çalışsam sayfalar tutacak herhalde.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: zeynikey - 23 Ekim 2014, 20:19:39
kendi kendine düşünen birşeye beyninin neresinde olduğunu göremiorsan asla güvenme
arthur weasly
harry potter
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Rosemary - 16 Kasım 2014, 19:49:56
"Hep derim, darağacına çıkacaksan kalabalığa bir espri yap, cellada bahşiş ver ve tabureyi dudaklarında bir gülümseme ile tekmele." Birgitte'in gülümsemesi sertti.

Robert Jordan - Göğün Ateşleri (Zaman Çarkı 5. Cilt)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: ryuk - 15 Nisan 2015, 20:33:47
"Kulaktan kulağa fısıldanan sözler, gün gelecek sokaklarda, dağlarda haykırılacak.

 Gerçeği bileceksiniz, gerçek sizi özgür kılacak!"



Kaynağı söylemiyorum, yayınlardaki gibi, kaynağı bilene ödüllü sözlerden bu da :)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Grayswandir - 16 Nisan 2015, 00:57:56
Gerçeği bileceksiniz, gerçek sizi özgür kılacak!"

Sizin kaynağınız o mu bilmiyorum da bu kısmı Yuhanna İncili'nde var. İlk kısmını bilemedim ama, o oradan değil bence. :D
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Fırtınakıran - 16 Nisan 2015, 09:58:44
Bu başlıkta beğendiğimiz sözleri paylaşıyoruz. Kaynağını da veriyoruz :). Eğer ki sözü paylaşıp hangi eserden olduğunu sormak istersek bunun için şöyle bir konumuz (http://www.kayiprihtim.org/forum/empty-t7465.0.html) mevcut.

Her konuyu kendi amacında kullanırsak daha iyi olacaktır.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: kargasiz - 17 Nisan 2015, 20:38:02
"Yapması söylemesinden daha kolay"

Bir grupla çalışıyorsanız çoğu üzerine düşeni yapmaz, onları motive etmek için konuşmaktansa siz o işi yaparsanız grup üyeleri de sizden gördüğü gibi yapmaya başlayacaktır. Hayat felsefemin yapı taşlarından biridir bu.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Sayhh - 18 Nisan 2015, 00:50:28
"İnsanın içinde dünya ötesi bir şeye dönüşmek isteyen bir tohum var. Özlem ya da ümit dediğimiz şey gerçekte bundan kaynaklanıyor; insanın bilmeden beklediği nedir aslında, bu tohumu çatlatacak güçte bir ışığın gelip kendisine çarpması..."

"Anımsamak ve unutmak ölümle ilgilidir, unutmak ölüme karşı bir silah, anımsamaksa ölümün silahı...
 İnsan unutamadığı için ölür..."

Ormanda Ölüm Yokmuş - Latife Tekin
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 26 Nisan 2015, 03:55:22
"'Bak, neyin gerçek olup, neyin olmadığını merak ettiğin oldu mu hiç?'
'Merak etmek için oldukça aptalca bir şey,' dedi Bigmac.
'Neden?'
'Gerçek gerçektir. Geri kalan diğer şeyler, değildir.'
'Ya... eh, rüyalar?'
'Yok. Onlar gerçek değildir.'
'Bir şey olmaları gerek. Yoksa onları görmezdin, değil mi?' dedi Johnny çaresizce.
'Evet, ama bu gerçekten gerçek olmakla aynı şey değil.'
'Televizyondaki insanlar gerçek mi?'
'Elbette!'
'O zaman neden onlara bir oyunmuş gibi yaklaşıyoruz?'
'Demek istediğin... Haberlerdekiler mi?..'
'Evet!'
'O farklı. İnsanların her istediklerini yapmalarına izin veremezsin.'
'Ama biz...'
'Her neyse, uzay oyunları gerçek değildir,' dedi Bigmac. Dönüp dönüp karanlık sokağa bakıyordu.
Johnny biraz gevşedi.
'Sen gerçek misin?'
'Bilmem. Gerçek hissediyorum. Zaten her şey berbat.'
'Ne berbat?'
'Her şey. Bu yüzden, kimin umurunda? Hadi, ben eve dönüyorum.'"

İnsanlığı Ancak Sen Kurtarabilirsin - Terry Pratchett
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Fırtınakıran - 28 Nisan 2015, 08:57:46
"Kendisi hakkında söylenenleri aşırı umursamak sanatçının doğasında vardır. Başkalarının fikirlerini mantıksızlık derecesinde umursamış olan insanların enkazıyla doludur edebiyat alanı."

Virginia Woolf - Kendine Ait Bir Oda
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: VeRMiNaaRD - 28 Nisan 2015, 09:31:04
"Hodor Hodor" dedi Hodor, Hodor Hodor :P
Buz ve Ateşin Şarkısı serisinden
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 02 Mayıs 2015, 01:42:28
'Onu hatırlıyorum. Ben küçükken Cable Caddesi'nde hayvan doldurma ve balık oltası dükkânı vardı. Her zaman bu tür şeyler söylerdi. Biraz filozoftu, Solomon Einstein.'
'Hayvan doldurmaktan başka iş yapmaz mıydı?' dedi Yo-yok.
'Bir de düşünürdü,' dedi Johnny.
'Eh, bu tür düşüncelerin aile özelliği olduğunu söyleyebilirsiniz,' dedi Bay Atterbury. 'Dahası, elin ölü bir porsuğa batmışken, soyut düşünceler için bol bol zamanın olur.'

Johnny ve Ölüler -  Terry Pratchett

'Hiç sona ermeyen bir gece vardır...
Dünyanın saati kendi gölgesi altında döner. Gece yarısı hareketli bir yerdir, karanlık bir bıçak gibi, sonsuz Zaman somunundan günlük ekmek dilimleri keserek, saatte bin altı yüz kilometre hızla gezegenin çevresinde ilerler.
Zaman her yerden geçer. Ama günler ve geceler, yalnızca aynı yerde kalan insanların başına gelen küçük yerel şeylerdir. Yeterince hızlı giderseniz saate yetişebilirsiniz.'

Johnny ve Ölüler -  Terry Pratchett

'Kartlar ve tahtalar, diye düşündü. Ve ölüler. Bunlar karanlık güçler değil. Kartlar, heavy metal müziği, içinde iblis tanrılar olduğu için Zindanlar ve Ejderhalar oyunu hakkında söylenmek, aslında yer tahtalarının içinden bir sürü şey çıkıp gelirken kapıyı kollamaya çalışmaktan farksız. Gerçek karanlık güçler... karanlık değil. Onlar aslında tıpkı Bay Grimm gibi gri. Hayatın bütün rengini alıp götürüyorlar; Blackbury gibi bir kasabayı alıp korku dolu sokaklara, plastik tabelalara, Parlak Geleceklere ve kimsenin içinde yaşamak istemediği, kimsenin gerçekten yaşamadığı kulelere dönüştürüyorlar. Ölüler bizden daha canlı görünüyor. Ve herkes grileşiyor, sayılara dönüşüyor ve sonra, bir yerde, biri aritmetik yapmaya başlıyor...'

Johnny ve Ölüler -  Terry Pratchett
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Laki Mannelig - 12 Mayıs 2015, 01:00:45
''Aemon, Tarendrelle'i aştı,'' dedi Moirane, ''köprüleri arkasından yıktı. Ve tüm ülkesine, halkın kaçması için haber yolladı, çünkü Trollac sürüsünün yanındaki güçlerin, onları ırmağın karşısına geçirecek bir yol bulacağını biliyordu. Haber yayılırken Trolloclar geçmeye başladılar ve Manetheren askerleri, halklarının kaçması için gereken saatleri kanları ile ödemek için, yeniden savaşmaya girişti. Manetheren şehrinde, Eldrene halkının en derin ormanlara, dağların en yükseklerine kaçmalarını organize etti.
''Ama bazıları kaçmadı. İlk önce damla damla, sonra nehir, sonra seller gibi, bazı erkekler güvenliğe değil, ülkeleri için savaşan orduya katılmaya gitti. Yayları ile çobanlar, yabaları ile çiftçiler, baltaları ile oduncular. Kadınlar da, bulabildikleri silahları omuzladılar ve erkekleri ile yan yana yürüdüler. Kimse, o yolculuğu asla dönmeyeceklerini bilmeden yapmadı. Ama bu onların ülkesiydi. Babalarının ülkesi olmuştu ve çocuklarının ülkesi olacaktı ve bunun bedelini ödemeye gittiler. Kanla ıslanmadan tek bir karış toprak verilmedi...''


-Zaman Çarkı- Dünyanın Gözü'nden.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Esvollar Mannelig - 13 Mayıs 2015, 08:54:53
"Şans daha çok gerçek savaşçının doğru hareketleri yapmasıyla elde ettiği avantajdır."

Drizzt Do'Urden, Wulfgar'ın Ingeloakastimizilian'ı öldürürken yaptığı hamleye ithafen - Buçukluğun Mücevheri
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Marius - 20 Mayıs 2015, 18:39:23
Skagra daha beş yaşındayken, kuşkusuz bir biçimde Tanrı'nın var olmadığına karar vermişti. Evrende bu karara varan tüm insanlar şu iki reaksiyondan birini vermişlerdi - ya tamamen rahatlamışlar ya da ümitsizliğe kapılmışlardır. Yalnızca Skagra, bir dakika, diye düşünmüştü. Bu demektir ki, bir pozisyon açığı var.

Doctor Who: Shada - Douglas Adams'ın Kayıp Macerası - Gareth Roberts
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Kitap Adam - 21 Mayıs 2015, 00:59:25
"Bu ömür boyu sahip olduğum altı yüz kırk birinci balık. Tanrı'nın yarattığı başka bir canlıya bakmayı ve sevmeyi öğrenmem için ailem yıllar önce ilk balığımı almıştı. Sahip olduğum altı yüz kırk balıktan sonra öğrendiğim tek şey, insanın sevdiği her şeyin bir gün öleceği oldu."
Chuck Palahniuk - Survivor


Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 24 Mayıs 2015, 01:15:39
"Çoğu insan yaşlanan eşine bakar, babamın son yıllarında annemin de yaptığı gibi. Zar zor yürüyebilen babamdan çok daha ufak tefek olan annemin taşıdığı ne büyük bir yüktü. Ya da Alzheimer hastası eşine bakan birini düşünün; her dakika gözetim gerektiren, emeklerinizi takdir etmeyen, odasına her girdiğinizde şaşıran, onu terk ettiğinizden yakınan bir Alzheimer hastasına. Tek kazancınız gerilim ve yorgunluk olur. Bu vakaların hiçbirinde karşılık bulma ihtimali yoktur, halbuki evrim kuramı, özgeciliğin, ya kan bağı olanlara ya da onlara yapılan iyiliğin karşılığını verebilecek olanlara uygulandığında ısrar eder. Ölmekte olan bir eş bu tanıma uymuyor."

Frans De Waal, Bonobo ve Ateist: Primatlar Arasında İnsanı Aramak
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: serhan1310 - 05 Temmuz 2015, 03:41:37
- elimle nişan almam! eliyle nişan alan biri, babasının yüzünü unutmuş demektir
- ben gözümle nişan alırım!..

- elimle ateş etmem! eliyle ateş eden biri, babasının yüzünü unutmuş demektir.
- ben kafamla ateş ederim!..

- silahımla öldürmem! silahıyla öldüren biri, babasının yüzünü unutmuş demektir.
- ben kalbimle öldürürüm!..

    Kara Kule     silahşör düsturu
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Rosemary - 01 Eylül 2015, 22:56:11
“O sırada güneye, Marsilya’ya giden bir tren durdu, içinden siyah dantel elbiseli yaşlı bir kadın indi ve platformda yürüyüp giderken siyah deri eldivenlerinden biri düşüverdi, iyi giyimli bir Fransız hemen koşup eldiveni yerden aldı ve orada bir direğin üstüne bıraktı, eldiveni kadının peşinden koşup ben vermek zorunda kaldım. İşte o zaman giyotini mükemmelleştirenlerin neden İngilizler, Almanlar, Hollandalılar ya da İtalyanlar hatta Hintliler bile değil de kendi halkım, Fransızlar olduğunu anladım.”

“Fakirlik medeni toplumların keşişleri arasında bir erdem olarak kabul edilir. Amerika’da, eğer serserilik yaptığınız için ödeyecek kefalet ücretiniz yoksa (en son duyduğumda elli sentti, ahbap, şimdi ne kadar oldu?) geceyi hapishanede geçirirsiniz.”

Yalnız Gezgin - Jack Kerouac
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: ryuk - 05 Ekim 2015, 20:04:13
Neil deGrasse Tyson'dan:

Yolda bir solucan var, yanından geçip gidiyorsun. Solucan senin kendini akıllı olarak değerlendirdiğini biliyor mu? Solucan, senin aklın hakkında herhangi bir fikre sahip değil. Çünkü sen, solucandan çok daha akıllısın. Bu sebeple de, solucan, kendisinden daha akıllı bir şeyin yanından geçtiğinin farkında değil. Bu da beni aynı şekilde düşünmeye itiyor; acaba bizim yanımızdan da üstün varlıklar geçip gidiyor olabilir mi diye.

Belki de onlar da bizimle ilgilenmiyor,çünkü biz onlara göre iletişime geçmeyi düşünmek için çok aptalız. Solucanın yanına gidip "of, acaba solucan şu anda ne düşünüyordur" demezsin. Böyle bir şey aklına bile gelmez!

Sonuç olarak, uzaylıların bizi neden hala ziyaret etmediğine dair en iyi kanıt; onların aslında bizi izlediği ve dünyada zeki bir yasam olmadığına karar vermeleridir.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: lucasyekatarina - 08 Kasım 2015, 22:14:16
fantastik kitap olması gibi bir sınırlama getirilmemiş sanırım o yüzden gönül rahatlığıyla paylaşabilirim.

" 'Arabalar,örneğin.' dedim.Ama çok sakin bir sesle söyledim bunu. ' Örneğin insanların çoğu arabaları için deli oluyorlar.Arabaları hafifçe bile çizilse üzülüyorlar,durmadan mil başına ne yaktıklarını konuşuyorlar.Arabalarını aldıkları gün başlıyorlar daha yeni bir arabayla nasıl değiştiririz diye düşünmeye.Ben, eski arabaları bile sevmiyorum.Beni hiç ilgilendirmiyor arabalar. Lanet bir atım olsa,daha iyi.Atlar en azından insan yakın,Tanrı aşkına."

" - 'Hayat, tabii ki bir oyundur,evladım. Hayat, kurallara göre oynanması gereken bir oyundur.'
  - 'Evet,efendim.Öyledir biliyorum.'
Oyunmuş, ....  Oyun,öyle mi? Tüm asların bulunduğu takımdaysan, oyun o zaman oyun, tamam ; kabul ederim. Ya öteki takımdaysan,as oyuncu falan yoksa,oyunla ilgisi kalır mı bunun? Hiç yani.Yok oyun moyun."
Holden Caulfield
Çavdar Tarlasında Çocuklar, J.D Salinger

Düzenleme: imla hatası
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: ryuk - 12 Aralık 2015, 12:59:21
Bu gün, uzun süredir düşünüp de bir türlü ifade edemediğim bir gerçek ile ilgili haber gördüm. Okumak için tıklayın. (http://www.garajimdakiejder.com/2015/12/derinlikli-gorunen-sacma-sozleri.html#.Vmv8ZyusVJo). Ardından aşağıdaki diyalogu hatırladım.

Muhabir: Üniversite müfredatına bir ders ekleme fırsatınız olsa, hangi dersi eklersiniz?

Neil deGrasse Tyson: "Birinin tamamen saçmaladığını nasıl anlarsınız" adlı bir ders eklerdim.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: TheSpell - 28 Ocak 2016, 15:22:32
Terry Pratchett'ın şöyle bir sözü var:

"Fantasy is an exercise bicycle for the mind. It might not take you anywhere, but it tones up the muscles that can. Of course, I could be wrong."

Kabaca şu şekilde çevirebiliriz:

"Fantastik, aklın egzersiz bisikletidir. Sizi bir yere götürmeyebilir, ancak yine de kaslarınızı çalıştırır. Tabi, yanılıyor da olabilirim."

Usta son cümlede yanılabileceğini söylese de, bence haklı. Fantastik edebiyat üzerine olan bütün düşüncelerimi birkaç cümleyle özetlemiş.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 16 Şubat 2016, 01:32:23
"'Delikanlı,' dedi gururla, 'bu uzun süredir duyduum en kötü şiirdi. Kulak paralıyodu ve ruha işkence yapıyodu. Son iki dize üzerinde biraz çalışman lazım, ama sende inletme hamuru var. Sonuçta, övgüye deer bi çaba! Senden bi ozan çıkarıcaaz!'"

Küçük Özgür Adamlar - Terry Pratchett
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Rosemary - 26 Şubat 2016, 23:23:45
“Sahip olamayacağımız şeyleri istiyoruz. Belli bir anı, sesi, duyguyu yeniden yaşamanın yollarını arıyoruz. Annemin sesini duymak istiyorum. Çocuklarımı çocuk halleriyle görmek istiyorum. Küçücük eller, çevik ayaklar. Her şey değişiyor. Oğlan büyüdü, baba öldü, kız benden uzun, kötü bir rüyadan dolayı ağlıyor. Lütfen sonsuza dek kalın, diyorum tanıdığım şeylere. Gitmeyin. Büyümeyin.”

M Treni - Patti Smith

“Bizim için en değerli olan gizleri beceriksizlik ve düzensizlik içinde, gereğinden de fazla açığa vururuz, fazla yapay bir kılık altında da ele veririz onları. Seslerini duyurtmaya hiç ara vermeden, onlara bir biçim vermeden ustalaşmayı, hemen hemen eşit dozlarda doğal ile sanat birleştirmesini bilmeyi, kısacası ‘olmayı’ beklemek daha iyidir. Çünkü aynı zamanda her şeyi yapabilmek, olmaktır. Sanatta ya her şey bir arada gelir, ya da hiçbir şey gelmez; alevsiz ışık yoktur.”

Tersi ve Yüzü - Albert Camus

“Tanrı gerçekten var mı, yoksa kutsal imtiyazlarının korunmasını gözeten bu yeryüzü güçlüleri tarafından, vatandaşlarını daha da rahat sömürebilmek için, kendi tasarılarına göre mi yaratılmıştır; yeryüzünün gökyüzüne bir yansıması mıdır; bu gibi şeyleri artık umursamıyor, ben yalnız sabaha çıkıp çıkmayacağımı bilmek istiyordum.”

Kör Baykuş - Sâdık Hidâyet
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bardes - 27 Şubat 2016, 12:53:59
"Başlangıçta, Tanrı kediyi kendi suretinde yarattı. Ve, elbette, bunun iyi olduğunu gördü. İyiydi de. Ama kedi tembeldi. Hiçbir şey yapmak istemiyordu. Bu yüzden de daha sonra, birkaç bin yıl sonra, Tanrı insanı yarattı. Sırf kediye hizmet etsin, sonsuza kadar kölesi olsun diye."

Jacques Sternberg, "Les Esclaves", Contes Glacés, 1974
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: BlackOut - 27 Şubat 2016, 14:16:48
"Bir insan acı çeker, mutsuzluk üstüne mutsuzluğa uğrar. Katlanır bunlara, yazgısını benimser, iyice yerleşir içine. Saygı görür. Sonra, bir akşam, hiç: bir zamanlar çok sevdiği bir dostuna rastlar. Dostu biraz dalgın konuşur onunla. Evine dönünce, adam kendini öldürür. Sonra gizli dertlerden, bilinmeyen dramdan söz edilir. Hayır. İlle de bir neden gerekirse, dostu kendisiyle dalgın konuştuğu için öldürmüştür adam kendini. Böyle işte, dünyanın derin anlamını duyar gibi olduğum her seferde, onun basitliği şaşırttı hep beni."

Albert Camus - Tersi ve Yüzü
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: DarLy OpuS - 11 Mart 2016, 01:48:51
"Zaman bir anahtar deliği, diye düşündü yıldızlara bakarken. Evet, bence öyle. Bazen eğilip delikten bakıyoruz. Ve öyle yaptığımızda yüzümüzde hissettiğimiz rüzgâr -anahtar deliğinden esen rüzgâr- yaşayan tüm evrenin nefesi."

Anahtar Deliğinden Esen Rüzgâr - Stephen King
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Locke Lamora - 22 Mart 2016, 21:25:16
Boğazında kanayan bir kesik olsa ve bir hekim o kesiği dikmeye çalışsa Lamora iğneyle ipliği çalar ve kahkahalar atarak geberip gider.  Çocuk... çok fazla çalıyor.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: milenya - 11 Nisan 2016, 09:03:02
“Şeytan, bir baş ağrısı; şeytan duvarın içindeki bir ses; şeytan karanlık dalgaları yaran bir yüzgeç. Şeytan bir ardıç kuşunun yaşamı olmuş olan kısacık, titreşen hiçlik. Şeytan dünyanın bütün güzelliğini, bütün umutları emer, işini bitirdiğinde geriye kalan, yaşayan ölüler ülkesidir; neşesiz, boğucu bir yer...
Saatler-Michael Cunningham
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: maviadige - 11 Nisan 2016, 10:03:51
"Aşkın sırrı cehennemden korkmamak ve cenneti arzulamamaktır. Aşkın sırrı su yerine susuzluğu aramaktır. Aşkın sırrı Allah'tan Allah'a yakınlığı satın almaktır. Aşkın sırrı Rabb'imizin bize duyduğu sevgiden dolayı var olduğumuzu bilmektir. Aşkın sırrı hem âşık hem maşuk olmaktır."

"Ey Şems'i anlamayanlar, ey yüreğimi okuyamayanlar! Sanmayın ki gözyaşım tükenir. Şems için deryaları yutmuşum ben. Hüseyin efendim misali vefasızların kahkaha çınlattığı çöllerde susuz kalsam da sizden bir damla su alırsam namerdim."

Aşkın Gözyaşları-Hz. Mevlana

Sinan Yağmur
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 24 Nisan 2016, 20:07:15
Tam olarak öyle miydi tam hatırlayamıyorum ama üç aşağı beş yukarı şöyleydi:

"Savaş alanında bir askeri hayatta tutan şey şansıdır."

Batı Cephesinden Yeni Bir Şey Yok - Erich Maria Remarque
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: azizhayri - 27 Mayıs 2016, 09:53:48
Günaydın:
"İnsanlar aptaldır demişti Cengiz ona, diğer herkesin daha güçlü, daha hızlı, daha cesur olduklarını sanırlar..."
Conn İggulden; Gümüş İmparatorluk...
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: ryuk - 28 Mayıs 2016, 16:21:34
"Atalarımızın doğa ile uyum içinde yaşadığını iddia eden doğaseverlere inanmayın. Sanayi devriminden çok önce, Homo sapiens en çok bitki ve hayvan çeşidini ortadan kaldırma rekorunu elinde tutuyordu. Biyoloji tarihindeki en ölümcül tür olmak gibi bir özelliğimiz var."

Yuval noah Harari - Sapiens
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: - 29 Mayıs 2016, 03:47:00
"Yaşayanların çoğu ölmeyi hak eder. Ölenlerin bazıları da yaşamayı. Bunu onlara verebilir misin? Öyleyse ölüm konusunda karar vermek için aceleci olma." - JRR Tolkien, tam bir klasik :)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Marius - 06 Haziran 2016, 23:10:39
Garson: Sipariş vermeye hazır mısınız?
Cassidy: Ben almayayım sağol.
Jesse: Çizburger.
Tulip: Ben tavuklu salata alayım ama tavuk olmasın.
Jesse: Tavuk olmasın mı?
Tulip: Başka yiyebileceğim bir şey yok, vejeteryanım ben.
Jesse: Bilmiyordum.
Cassidy: Belliydi tabi.
Tulip: O ne demekmiş?
Cassidy: Kibarca istersen sana lahanalı fıstıklı kiş yaparlar. Hatta bende kiş için şahane bir tarif var! Önce kişi hazırlıyorsun tamam mı ve pişiriyorsun, sonra koduğumun şeyini camdan dışarı atıyorsun. Sonra da onun yerine kendine bi biftek kızartıp yiyorsun. Ama biz Tanrıya geri dönelim.

Preacher #1
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: azizhayri - 30 Haziran 2016, 10:03:16
"Kehanetlerimde gördüm" dedi kökçü; "Ruhlar sizi kutsadı" Bu sözleri duyunca Cengiz'in yüzü gerildi
"Güç bir kutsama oldu. Şu gördüğün ordu, kuvvet ve beceri sayesinde galip geldi. Atalarımızın ruhları bize rehber olduysa benim göremeyeceğim kadar siliklerdi herhalde

Conn İggulden; Okçuların Efendisi Sayfa:20
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Rosemary - 04 Temmuz 2016, 20:57:09
“Ressam olmayı hayal etmiştim etmesine, ancak sözcüklerin peşinde tapınaktan çöplüğe zıplarken, o hayalin tatlı bir renk teknesine kayıp gitmesine izin verdim. Tek başına bir çoban kız; rüzgârın, koyunun karnından kopardığı yün parçalarını tek tek topluyor. Buz gibi dalların dikenlerine takılmış düşünceler şakıyor. Ucu bucağı belli olmayan bir genişlikte, bir hayalet gibi, oradan oraya koşarak yüce ağaçlara sarıldım ve kendimi onların saf, melun kucağına bıraktım.”

“Tanrı bize kanat verir
mide verir
uçabilir, ya da kusabiliriz
zafer içinde dönebilir
suyun üstünde durabiliriz
bir bardağa acı doldurur
içimizi dışımıza çıkartabiliriz
ve bazılarımız
titreyecektir
üzerlerinden azıcık toz toprak dökülecektir; kimseler fark etmez
ama havayı dolduracak olan o toz topraktır
Ölümsüz hayalle…”

“Ama ne zaman ki büyüdük, birbirimizden ayrılmak zorunda kaldık, yolculuklarımı anlatacak kimsem kalmadı. Ben de ya yazdım, ya çizdim, ya da uçup gitmelerine izin verdim. Onlar için büyük planlarım olmadı; tek isteğim, indikleri yerde ufak şeylere de değer veren bir hayalperest tarafından hemen fark edilip toplanmalarıydı.”

“Ne yapacağız Büyük Barrymore?
Sendeleyeceğiz
Ne yapmalıyız iddiasız rahip?
Kalbini temiz tut”

Hayalperestler - Patti Smith
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: azizhayri - 14 Temmuz 2016, 17:21:59
"Bir imparatorluk batmak üzereydi; fakat taşralı zenginler sanki her şey sonsuza dek aynı kalacakmışcasına ev partilerine,banyolara, akşam yemeklerine, spor müsabakalarına, gösterişçi edebi tartışmalarına devam ediyorlardı" John Man, Attila Sayfa 257
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Guy Fawkes - 15 Temmuz 2016, 10:35:37
"İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma,bülbülü öldürmek günahtır." - Bülbülü Öldürmek, Harper Lee

Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 15 Temmuz 2016, 21:10:39
"Zgana bir kez daha tutsağına sert sert baktı. Rocannon adamın bu doğaüstü konuğundan kurtulmak için sürüleriyle karılarının yarısını vermeye razı olacağını, ama kendi zorbalığında sıkışıp kalmış olduğunu biliyordu; gardiyan mahkûmun mahkûmudur." Rocannon'un Dünyası - Ursula K. Le Guin
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: azizhayri - 29 Temmuz 2016, 16:50:15
Conn İggulden'in Cengiz Han serisinden bir söz aklımda kalmıştı. Bir kaç defa sayfaları karıştırmama rağmen yerini bulamadım. Aklımda kalan şekliyle göndereyim. Sanırım Avrupalı komutanlardan -Rus ya da Macar- biri söylüyordu Moğollar için; "Ya onlar bizi cennete gönderecek ya da biz onları cehenneme"
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: salvorhardin - 30 Temmuz 2016, 09:57:23
"Bunun, diye düşündü, sebebini bilmiyorum. Tarihin kurbanları değil vasıtaları olmak istiyorlar. Kendilerini Tanrı' nın gücüyle özdeşleştirip tanrısal olduklarına inanıyorlar. Bu onların temel deliliği. Bir arketip tarafından ele geçirilmişler; egoları psikotik olarak öyle genişlemiş ki kendilerinin nerede başladığını ve tanrısallığın nerede bittiğini anlayamıyorlar. Bu aşırı bir gurur değil; bu egonun mutlak sınırına ulaşması- tapanla tapılanın birbirine karıştırılması. İnsan Tanrı' yı yemedi; Tanrı insanı yedi."- Yüksek Şatodaki Adam, Philip K. Dick
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Daarlan Gardan - 01 Ağustos 2016, 16:36:52
Emrehan Halıcı'nın on dokuz buçuk sene evvel, üç ayda bir yayınlanan ODTÜ'lü dergisinin, on üçüncü sayısı için verdiği röportajdan bir dilektir:

''Yeni bir yüzyıla girerken, Türkiye, düşünen, bilgi üreten ve bilgi kaynaklarını kullanarak verimli olmasını bilen, zihinsel üretimi yüksek insanların oluşturduğu bir kimlikle dünyaya yön veren ülkeler arasında yer almayı amaçlamalıdır.''

Sayın Halıcı olsaydım, Türkiye'ye dair umutların kuvvetli olduğu geçmişi düşünerek her gece bir büyük rakı bitirirdim.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: stupefypatronus - 01 Ağustos 2016, 23:59:14
''Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim. Ve hiçbir zaman huzur ya da mutluluk da vadetmedim.''
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: stupefypatronus - 02 Ağustos 2016, 17:18:02
“Yara izi on dokuz yıldır Harry’e acı vermemişti. Her şey yolundaydı.”
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: azizhayri - 03 Ağustos 2016, 07:58:40
"Yanlış anladığın yer tam da burası. İyi bir roman yazarı başkarakterini yönlendirmez, onun peşinden gider. İyi bir roman yazarı olayları yaratmaz, onların yaşanmasını izler ve sonra gördüklerini kağıda döker. İyi bir roman yazarı kendisinin Tanrı değil, bir katip olduğunu bilir."Stephen King; Kim Bulduysa Onundur. S:142
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 22 Ekim 2016, 20:12:26
"Yoksul olmak berbat bir şey. Yoksulluğu hak ettiğini düşünmek daha berbat bir şey. Aptal ve çirkin olduğun için yoksulluğu hak ettiğine inanmaya başlıyorsun. Ve sonra Kızılderili olduğun için aptal ve çirkin olduğuna inanmaya başlıyorsun. Ve Kızılderili olduğun için yoksulluğun kaderinde olduğuna inanmaya başlıyorsun. Çirkin bir kısır döngü. Bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok."

Duruma Göre Bazen Kızılderiliyim - Sherman Alexie
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: KingKiller - 22 Ekim 2016, 22:28:24
ein volk ein reich ein fuhrer
tek halk, tek ülke, tek lider

mein kampf - adolf hitler
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 27 Ekim 2016, 18:33:18
"Alışkanlıklar ilk tekrarlardan sonra oluşmaya başlar O andan sonra alışkanlıklara yönelim gelir, çünkü aslında savunmalardır, zamana ve umutsuzluğa karşı alınan siperler..."

2312 - Kim Stanley Robinson

"İnsanlar iki şekilde zamana açtılar. Bazı şeylerin çabuk olmasını isteriz: sevdiğimiz bir gezegenin dünyalaştırılması, insan ilişkilerine evrensel adaletin gelişi, iyi bir proje. Bazı şeylerinde yavaş gitmesini isteriz: hayatlarımız, sevdiğimiz kişilerin hayatları. Her halükârda zamana karşı bir açlık duyarız; bir şeyler yapabilmek, tecrübe edebilmek için daha çok vakit arzularız."

2312 - Kim Stanley Robinson
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Guy Fawkes - 01 Kasım 2016, 17:48:33
"Tanıştırıldıkları zaman, kendini beğendirme umuduyla, bir espri yaptı. Kız, kendini beğendirme umuduyla, bol bol güldü. Sonra ikisi de eve arabalarıyla yalnız döndüler, dosdoğru ileri bakarak, suratlarında aynı çarpıklıkla.
Onları tanıştıran adam ikisini de pek sevmezdi ama sever gibi davranır, her zaman iyi ilişkiler kurması gerektiğine inanırdı. Kimse bilemez sonuçta, şimdi biri biliyordu, biri daha, biri daha..."
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 04 Kasım 2016, 20:01:47
"Kaza ve aptalca davranışlara karşı bir sistem tasarlayabilir, ancak kısıtlı bir kötülüğe karşı sistem tasarlayamayız..."

2001: Bir Uzay Destanı - Arthur C. Clarke
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: JCDenton - 04 Kasım 2016, 20:59:10
"Hiç olmazsa yollar mükemmeldi. Bu topluma yöneltilebilecek eleştiriler ne olursa olsun, yol yapmayı iyi bildikleri su götürmezdi. Sekiz, on, on iki şeritlik otoyollar tüm ülkeyi ağ gibi sarıyor, yaya üstgeçitlerinden şehrin merkezindeki dev otoparklara giriyor ya da geniş banliyö yollarına ayrılıp alışveriş merkezlerinin çevresindeki park yerlerine ulaşıyordu."

Korkunun Bütün Sesleri
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: melerc - 04 Kasım 2016, 22:46:04

''Nereye...
Kalın giysiler atmaz sonbaharı içinden, avucunun içindeki sıcaklık yetmez anıların soğukluğuna. Saklasan da güzel şeylerle kendini, hep oradadır o en acıtan. Adı her neyse adı her neyse hiç ayrılmaz insandan. Bir şarkı çalar, birisi güler, bir kitap ya da filme gözün saatlerce takılır, bir kahkaha atarlar eskiye gider aklın. Bir anda her şey çekilmez olur. Aklındaki binlerce ses kafanı karıştırırken; başına, karnına ağrılar girmesine neden olurken, bir de çevrendeki insanların seslerine katlanmak zorunda kalırsın. Adı her neyse, ayrılmaz insandan, gidemez. Gitmek istese de sen izin vermezsin, sen gitmek istesen o izin vermez, ikiniz gitmek isteseniz anılar izin vermez.
Acının fiyakalı gösterişlerine ömrünce izin ver, anılarına kırmızı halıyı aç, düşünme kaçmayı. Hem nereye? ''

Özgür Bacaksız / Mutsuz Çocuklar Ülkesi
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: azizhayri - 05 Kasım 2016, 18:05:53
"Adliye binasının saati dokuzu vurdu,artık geç oluyordu ve uzay çukurunda hiç bir yere veya her hangi bir yere doğru hızla düşen dünya gezegeninin büyük bir kıtasının üzerindeki büyük bir eyaletin küçük bir şehrindeki bu küçük sokakta gerçekten akşam olmuştu ve Tom bu uzun düşüşün her milini hissediyordu."
Ray Bradburry; Karahindiba Şarabı, sayfa:59
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Fırtınakıran - 18 Kasım 2016, 20:58:15
Bir yerli yazara yer verelim hadi :)

"Tanrım! Neden? Neden? Anlamıyorum. Hiç anlamıyorum. Buna ne gerek vardı? Buna gerek vardıysa, bana ne gerek vardı?" - Şeytan, Ateş Canına Yapışsın (Sezgin Kaymaz)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: t.tevfik - 14 Aralık 2016, 13:28:00
Bir uzay aracından ya da gezegenden mavi dünyamızı seyreden bir göz, tüm dünya ve içindekileri içine alabilir ve bir an olsun hiçbir varlık bu göz hapsinden kurtulmaya güç yetiremez.

Flannery O'connor'dan esin.

"... insan dışında bütün yaratıklar ölümsüzdürler; çünkü ölümden habersizdirler ... tanrısal, korkunç, anlaşılmaz olansa, kendi ölümsüzlüğünü bilmektir."

Jorge Luis BORGES, Ölümsüz
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 19 Ocak 2017, 23:03:22
"Buradan çıktığımda, bir biçimde, bunu kaydedebilme olanağına sahip olursam, hatta birinden diğerine iletilen ses biçiminde olsa bile, bu yine bir tekrar canlandırma olacaktır, fazladan bir başka düzlemde. Bir şeyi tastamam gerçekleştiği biçimiyle anlamak olanaksızdır, çünkü anlattığınız şey asla tam olamaz, daima bir şeyleri atlamak zorunda kalırsınız, bir alay ayrıntı, taraf, karşıt akım ve farklar vardır, şu ya da bu anlama gelebilecek bir alay tavır, asla tam olarak betimlenemeyecek bir alay biçim, havada ya da dilin üzerinde bir alay tat, yarı-renkler, bir alay."

"Ola ki bir erkeksiniz, gelecekte bir zaman ve buraya kadar geldiyseniz, lütfen şunu unutmayın: Bir kadın olarak bir erkeği affetmeniz gerektiği duygusunun  baştan çıkarıcılığına asla maruz kalmayacaksınız. İnanın bana, karşı koyması zordur. Ancak affetmenin bir de güç olduğunu unutmayın. Onun için dilenmek bir güçtür, onu elinde tutmak ya da devretmek bir güçtür, belki de en büyüğü.
     Belki de bunun denetimle hiç ilgisi yoktur. Belki de bunun kimin kime sahip olabileceği, kimin kime ne yapabileceği, hatta ölüme varıncaya dek bununla nereye gidebileceğiyle de bir ilgisi yoktur aslında. Belki kimin oturabileceği ve kimin diz çökeceği, ayakta duracağı ya da bacakları açık yatmak zorunda olduğu ile de ilgisi yoktur. Belki de kimin kime ne yapabileceği ve bunun için affedilebileceği ile ilgilidir. Sakın bunun aynı kapıya çıktığını söylemeyin"

Damızlık Kızın Öyküsü - Margaret Atwood

Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Reducto - 20 Ocak 2017, 02:30:27
Geri dönüp baktığımızda en net gördüğümüz şeylerden biri aptallığımız değil midir? Bir diğeriyse kaçırılan fırsatlardır...


-22/11/63
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 20 Ocak 2017, 20:51:23
"     Terli hikâyeler vardı.
Soğan tarlasında iki büklüm olmuş, on dört saat güneşin altında çalışmış kadının teri, Meksika gümrük kapısına yaklaşırken federallerin kaçtığı düşmanlardan rüşvet almış olmamaları için La Santa Muerte'ye dua eden adamın terinden farklıydı. Kendisine doğrultulan SIG Sauer'in namlusuna abakn on yaşındaki çocuğun teriyle, çölde zorluklar içinde yol alırken coyote haritasındaki su kaynağının doğru yerde olması için Meryem ana'ya dua eden kadının terinden farklıydı.
      Mücevherlere sızan, kaşın üzerinde kanayan, insanın gömleğini tuzlu lekeleyen ter, bedenin tarihçesiydi. Birinin yanlış zamanda doğru yerde bulunarak günün sonunda hayatta kalıp kalmayacağına dair her şeyi anlatır.
      Cypress 1'in ortasında tünemiş olduğu halde hantal adımlarla Asma Bahçe Yolu'nden yukarı tırmanan Charles Braxton'ı seyreden Angel Velasquez için, avukatın alnında biriken ter bazı insanların sandıkları kadar önemli olmadığı anlamına geliyordu."

Suda Bıçak İzleri - Paolo Bacigalupi
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: mit - 15 Şubat 2017, 15:00:39
"Ailemin hayatına kahraman gibi giren birçok kişi, sonunda daha ziyade kötü adamlar gibi hareket etti. Keşke tersinin de doğru olduğunu söyleyebilseydim ama bu çok çok enderdi."

- Hazel, Saga Cilt #4 (Brian K. Vaughan)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: kasim444 - 15 Şubat 2017, 22:24:03
“Şiddet, beceriksizlerin son sığınağıdır.” Isaac Asimov
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 15 Şubat 2017, 23:19:07
"Tasarımcıların bir ahmağın bile yanlış kullanamayacağı bir şey tasarlamaya kalkıştıklarında yaptıkları en büyük yanlış, gerçek aptalların yeni yöntemler bulma konusundaki marifetlerini yeterince değerlendirememeleridir."

Çoğunlukla Zararsız - Douglas Adams
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: mit - 16 Şubat 2017, 00:13:14
“İnsanlar, canavar ve canavarlıklar icat etmekten hoşlanırlar. Her ne kadar kör kütük sarhoş olsalar, hile ve hırsızlık yapsalar, karılarını dövseler, yaşlı bir kadını açlıktan süründürseler, tuzağa düşmüş bir tilkiyi baltalarıyla öldürseler ya da hayatta kalan son Unicorn’u oklarıyla delik deşik etseler de bir Bane’in şafak vakti kulübelere saldırmasının kendi yaptıklarına nazaran çok daha canavarca olduğunu düşünmekten hoşlanırlar. Çünkü o zaman kendilerini daha iyi hisseder ve yaşamayı çok daha kolay bulurlar.”

– Riviyalı Geralt, Dünyanın Ucu (Son Dilek - Andrzej Sapkowski)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 21 Şubat 2017, 21:44:04
"İçinde bir güç vardı. Bir de nasıl kullanıldığını bilse; bildiği tüm sihirler içinden kendisine ve beraberindekilere bir üstünlük, en azından bir şans sağlayabilecek hileler aradı. Fakat güç, sadece ihtiyaç olduğunda ortaya çıkmaz: Bilgi de olması gerekir."

Yerdeniz Büyücüsü - Ursula K. Le Guin

"Fakat sonucunun ne gibi bir hayır veya şer getireceğini bilmeden, tek bir şeyi bile, ne bir taşı ne bir kum tanesini dönüştürmemelisin. Dünya bir denge içindedir. Dengededir. Büyücülerin Dönüştürme ve Çağırma güçleri dünyanın dengesini bozabilir. Bu güç, tehlikeli bir güçtür. Korkunç bir güçtür. Bilgiyi izlemeli, gereksinime hizmet etmelidir. Bir mum yakan bir gölge yaratır."

Yerdeniz Büyücüsü - Ursula K. Le Guin

"'Aldatmacalar bile,' dedi Jasper, 'aptalların elinde tehlike yaratabilir.'"

Yerdeniz Büyücüsü - Ursula K. Le Guin
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 24 Şubat 2017, 21:48:01
"Asırlar geçtikçe bazı şeyler eskir ve yok olur. Değerini koruyabilen kıymetli şeyler veya anlatılmaya devam eden öyküler çok azdır."

Atuan Mezarları - Ursula K. Le Guin

"...örümcek ağına girmemeleri için sineklerin kurala mı ihtiyacı vardır?"

Atuan Mezarları - Ursula K. Le Guin
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 25 Şubat 2017, 19:32:19
"Enlad'da herkes babasına güveniyordu ve o da babasının oğluydu. Kimse ona böyle, Hâkim Prensin oğlu, Enlad Prensi Arren olarak değil de sadece Arren olarak bakmamıştı. Başbüyücü'nün bakışlarından korktuğunu düşünmek istemiyordu ama o bakışlara karşılık da veremiyordu. Bu bakış oğlanın etrafındaki dünyayı yine genişletiyor gibiydi, ve şimdi, sadece Enlad önemsiz bir konuma düşmekle kalmıyor, kendisi de Başbüyücü'nün gözünde, küçük bir şekil oluyordu; üzerine karanlık çökmüş denizle şanlı adaların engin sahnesinde küçücük bir şekil."

En Uzak Sahil - Ursula K. Le Guin

"Arren oyunlara bayılan, bedenin ve aklın hünerlerinden gurur duyup zevk alan, pek de hafif veya basit sayılamayacak merasim ve yönetim ödevlerine uyumlu, faal bir çocuktu. Yine de kendisini tam anlamıyla bir şeye vermemişti. Her şey ayağına gelmişti ve her şeyi kolayca yerine getirmişti; her şey bir oyundu ve o bu oyunu bayılarak oynuyordu. Ama artık çocuğun derinlikleri uyandırılmıştı; bir oyun veya bir rüya tarafından değil, gurur, tehlike, bilgelik tarafından; yaralı bir yüz, sakin bir ses ve kendi gücüne kayıtsız, porsuk ağacındaki asasının tutulacak yerine yakın, siyah tahtanın içine yerleştirilmiş gümüşü, o Kralların Kaybolmuş Rümünü kavrayan esmer bir el tarafından."

En Uzak Sahil - Ursula K. Le Guin
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: kasim444 - 26 Şubat 2017, 00:05:52
"Ne gücü kalırdı cehennemin , buraya hapsolanlar cenneti düşleyemese "  

Sandman -Neil Gaiman
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 05 Mart 2017, 20:41:32
"     'Hangi adam bir cadıyla evlenmek ister?' Ve sonra ağzını geviş getiren koyunlar misali gevrek gevrek yaydı:'Ayrıca, hangi cadı bir adamla evlenir?' Sazları ayırdılar.
      'Adamların nesi var?' diye sordu Tenar ihtiyatla.
En az onun kadar ihtiyatlı, sesini alçaltarak cevapladı Yosun, 'Bilemiyorum şekerim. Bu konuda çok düşündüm. Sık sık düşündüm bu konuda. Söyleyebileceğim en uygun şey şu: Adamlar derileri içindedirler, anladın mı, yani aynı kabuğununiçindeki ceviz gibi.' Uzun, kıvrık, ıslak parmaklarını bir ceviz tutuyormuş gibi kaldırdı. 'Katı ve serttir kabuk ve içi doludur. Muhteşem adam etiyle, adam kişiliğiyle doludur. Hepsi de bu. Bütün mesele bu. Her şeyi odur, başka da bir şeysi yoktur, bir içi.'
      Tenar bir süre düşündükten sonra sonunda sordu, 'Fakat eğer bir büyücüyse...'
      'O zaman sırf güçtür içi. Kendisi güçtür, anlıyor musun? O da böyle. Hepsi bu. Gücü gidince o da gider. Boşalır.' Görünmeyen cevizi kırdı ve kabuklarını fırlattı attı. 'Bir hiç.'"

Tehanu - Ursula K. Le Guin
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 16 Mart 2017, 22:10:22
"...boğulan adam halatın fiyatını sormaz..."

Öteki Rüzgar - Ursula K. Le Guin

"Yüksek maceranın, zengin yaşamanın ve ölmenin zor olduğu bir Altın Çağ'da yaşıyorlardı... ama kimse öyle düşünmüyordu. Servet ve hırsızlığın, talan ve yağmacılığın, kültür ve ahlaksızlığın geleceği... ama kimse bunu kabul etmiyordu. Aşırıların çağındalardı, ucubelerin büyüleyici yüzyılı... ama kimse bunu sevmiyordu."

Kaplan! Kaplan! - Alfred Bester
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: mit - 20 Mart 2017, 20:06:14
Bir kitaptan değil ama bir yazardan alıntı:

"Kötü yazmaya giden en kısa yol, sadece övgüye açık bir kulağa sahip olmaktan geçer."

- Onat Bahadır

Bugünkü kısa sohbetimiz sırasında, sitemizde yayınlanan inceleme için teşekkür ederken ayaküstü yazdığı bir şey :) Çerçevelettirip Kayıp Rıhtım'ın kapısına asasım var.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 20 Mart 2017, 21:50:59

"Kötü yazmaya giden en kısa yol, sadece övgüye açık bir kulağa sahip olmaktan geçer."

- Onat Bahadır

Eleştiri yapmak için cesarete ihtiyaç duyduğumda bu sözleri hatırlayacağım :)

"Yağmurun ulaşamadığı saçak, duvar altları ellerindeki şemsiyelerle tiyatronun kenarlarında bitmiş farklı desenlerdeki mantarları hatırlatıyor. Hangisinin ağza tat vereceği, hangisinin can alacak kadar zehirli olduğu belli değil. Farkında değiller izlendiklerinin. Farkında değiller yazıldıklarının. Hikayenin içinde aşk, kavuşma, hasret, öfke, özlem, beklenti ve kalp kırıklığı var."

Aşkın Karanlık Yüzü - Loholico - Murat S. Dural
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 29 Mart 2017, 12:32:12
Saçın siyahı ne kadar kara olabilir? Sanırım, aşağıdaki tanım kadar :D

"Yüzüme esmer diyeni poyraz çarpar lakin saçım siyah. Lafın gelişi değik ha, som siyah. Gecenin karası halt etmiş, nursuz mağara dipleri bok yemiş saçımın nazarında. Yedikule Zindanları'nın temeline dek in, dipteki bi' köşeye sığın, kapa gözünü, on gün açma. Aha o vakit belki görürsün saçımın siyahını."

Bir Yeniçeri Masalı - Hamit Çağlar Özdağ
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: mit - 12 Mayıs 2017, 21:03:34
"Her şehrin şanssız bir yıldızın altına inşa edilmiş caddeleri vardır. Bunların mutlaka şehrin kenar kısımlarında yer alması da gerekmez. Bazen kasvetli fabrika binalarının yanında, bazen demir yolları ya da otobanlar boyunca, bazen de bir parkın ya da belediyenin gözden kaçırdığı bir çukurun yanında yer alırlar."

Son Nöbet - Sergey Lukyanenko

Bu paragraf bana çocukluğumun İstanbul'unu, Anadolu Yakası'ndaki mahallemizi hatırlattı :) Orada da tren yolu kıyısında, eski binaların yan taraflarında, ziyaretçisi az parkların arka taraflarında hep böyle ıssız sokaklar olurdu. Geçmişe götürdü kısacası beni :) Bir tane de çok güldüğüm alıntı gelsin. Aynı kitaptan:

"Çayhane karanlık ve kirliydi. Rusya'da böyle bir kafe anında kapatılırdı. Avrupa'da kafenin sahibini hapse atarlardı. Amerika'da çok büyük bir cezaya çarptırılırdı. Japonya'da ise böyle bir yerin sahibi utançtan harakiri yapardı."

Bir yerin çok kirli olduğu ancak bu kadar güzel anlatılırdı sanırım :)



Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Everfever - 12 Haziran 2017, 09:04:46
"Mutlu bir adamın geçmişi yoktur, mutsuz bir adamın ise geçmişten başka hiçbir şeyi."
Kuzeyin Derinliklerine Giden Dar Yol - Richard Flanagan

(Kitabı çevirmeye karar vermemi sağlayan cümleydi bu. Kitabın kalanı da pişman etmedi.)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 29 Haziran 2017, 21:26:31
"'Kötülükle mücadele! Peki nedir kötülük? Herkes bunu kendince anlayabilir. Biz bilimadamları için kötülük cehalettedir ama kilisede cehaletin mübarek olduğu, bütün kötülüğün ise bilgiden geldiği öğretiliyor. Bir köylü için kötülük vergiler ve kuraklıktır, bir ekmek tüccarı için ise kıtlık iyidir. Köleler için kötülük sarhoş ve zalim bir efendidir, bir zanaatkar için ise açgözlü tefecidir. Peki mücadele etmemiz gereken kötülük nedir, Don Rumata?' Kederli gözlerle dinleyicilerine baktı. 'Kötülük tükenmez. Hiç kimse, onu yeryüzünde azaltamaz. Kendi kaderini birazcık düzeltebilir ama daima başkalarının kaderlerini kötüleştirmek pahasına. Az ya da çok zalim krallar, az ya da çok vahşi baronlar, kendine zulmedenlere takdir, kurtarıcılarına ise nefret besleyen cahil halklar her zaman olacak. Olacak çünkü bir köle, zalimler zalimi de olsa, efendisini kurtarıcısından daha iyi tanır, zira her köle, kendisini efendisinin yerine koyar da, bencillikten uzak kurtarıcısının yerine koyabilen pek azdır. İnsanlar böyledir, Don Rumata, dünyamız böyle bir yer.'"

Tanrı Olmak Zor İş - Arkadi ve Boris Strugatski
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Ayhüznü - 29 Haziran 2017, 22:21:21
''... Dünyanın üçte birini yarattıktan sonra, bir gün bizim cinayetlerimize ağlayacak olan bir meleğin gözyaşlarına dayanamayarak Tanrı'nın dünyayı tamamlamaktan vazgeçtiğini; her şeyi hazırlayıp hayatın tohumlarını ektikten sonra, tam yaptığı işin büyüklüğüne bakacağı sırada Tanrı'nın güneşi söndürerek, dünyayı sonsuz bir karanlık içinde bıraktığını farz etsen, bütün bunları düşünsen bile, benim şu sırada hayatımı kaybetmekle neler kaybettiğim konusunda bir fikir sahibi olamazsın...''

- Monte Kristo Kontu / Alexandre Dumas

Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Old Fat Gil-Galad - 29 Haziran 2017, 22:47:02
"Çok açık olmasa da, Tanrılar ölümlülerin acılarına kayıtsız değildir.Ölümlülerin acılarını zaman zaman komik,zaman zaman ilgi çekici bulurlar; bazense, nadiren de olsa, ölümlülerin çektikleri içlerinde bir yere dokunur."

Andre Alexis - Tanrılar Zar Attığında
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Everfever - 30 Haziran 2017, 12:14:14
"Kendi kaderini birazcık düzeltebilir ama daima başkalarının kaderlerini kötüleştirmek pahasına. Az ya da çok zalim krallar, az ya da çok vahşi baronlar, kendine zulmedenlere takdir, kurtarıcılarına ise nefret besleyen cahil halklar her zaman olacak. Olacak çünkü bir köle, zalimler zalimi de olsa, efendisini kurtarıcısından daha iyi tanır, zira her köle, kendisini efendisinin yerine koyar da, bencillikten uzak kurtarıcısının yerine koyabilen pek azdır. İnsanlar böyledir, Don Rumata, dünyamız böyle bir yer.'"

Tanrı Olmak Zor İş - Arkadi ve Boris Strugatski

Şu cümleler üzerine biraz düşünmek istedim. Her ne kadar kitabı henüz okumadıysam da bu cümlelere pek katılmıyorum. Özellikle ilk cümle, insanlar arasındaki tüm etkileşimin (alışveriş, ticaret, vs.) sıfır toplamlı bir denklem olduğu, hiçbir zaman "kazan-kazan" durumu olamayacağı ön kabulüyle hareket ediyor. Birisine para karşılığı ekmek verirsem kötülük mü yapmış olurum? Ben para kazanırken karşımdaki karnını doyuruyorsa hangimiz kaderini kötüleştiriyor? Birisiyle konuştuğum, fikir alışverişinde bulunduğumda mutlaka birinin kaderinin kötüleşmesi mi gerekir? Birisini para karşılığı çalıştırdığım, emeğinin karşılığında ona bir ücret verdiğim zaman her ikimiz de kazanamaz mıyız?

Son cümle de, "Ah bu insanlar yok mu, kadir kıymet bilmiyor," havasında ama bu olgunun bir nedeni olabilir mi? Evet, kapitalizm işçi sınıfına bir nevi köle olarak bakar ve zulüm eder ama aynı kölenin kendisini efendisinin yerine koyabilmesine de imkan tanır. Sınıflar arası geçiş zor olsa da mümkündür. Köle/işçi bir gün efendi olabilir.
Ancak aynı köle/işçinin kendisini "bencillikten uzak kurtarıcısı"nın yerine koyabilme şansı çok çok çok daha ufak bir ihtimaldir. "Bencillikten uzak kurtarıcısı", "tüm iktidarı tek başına elinde tutarken" köle/işçinin kendini onun yerine koyabilmesi, onun yerinde olduğunu hayal etmesi veya onun yerine geçmesi ne kadar mümkündür? İnsanların kendilerini "bencillikten uzak kurtarıcısı"nın yerine değil de "zalim efendileri"nin yerine koyabilmelerinin sebebi, birinin mümkün diğerinin görece imkansız olması olabilir mi? Yoksa genetik olarak homo sapiens sapiens kadir kıymet bilmiyor mu?

Keşke tüm devlet iktidarını tek başıma elimde tutsam da "bencillikten uzak kurtarıcı" ben olsam.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 30 Haziran 2017, 18:17:08
@Everfever,

Alıntının sahibi olan karakter orta çağ kültüründen biri. Sözleri sosyo-ekonomik gerekçeler yenine siyasal ilişkilere dayanarak sarf edilmiş. Romanda da genel olarak siyasi teoriler üzerinden gidiliyor ve ekonomik yönlere fazla değinilmiyor. Ekonomik refaha değil, yönetici zümrenin kararlarına bağlı davranışlar öne çıkıyor. Romanın siyasetten bahsederken ekonomik etkilere fazla değinmemesinin sebebi olarak, hikayenin geçtiği zaman aralığına bağlıyorum. Lakin yaşadıkları sistemin fazla dayanmayacağı üzerinde durulurken ekonominin etkisinden bahsedilmemesi yine de eksikliğini hissettiriyor. Sonuçta, "yağmur yağmazsa çiftçi üzülür, tüccarsa sevinir" mantığının sürdürülebilir ekonomik düzen için pek de iyi örnek olduğu söylenemez -hem de orta çağ gibi bir yerde. Genel olarak alışkanlıklar ve ideoloji etkileri merkez alınarak fikirlerini belirtmiş.

Bu ideoloji merkezli sorun ve çözümü arayışında, değişimin tepeden inme biçimde, ani ve tabanca anlaşılamadan/özümsenmeden yapılırsa, kurtarılanlar tarafınca eski düzenin yaşatılmaya devam edeceği fikri var. Özümsenmeyen devrimlerin felaketle sonuçlanacağı ve yıktığı düzene dönüşeceği endişesi mevcut. Bencillikten uzak bir kurtarıcının tam bir başarı gösteremeyeceği fikrinde.

Elbette bu yargılara kitabın genelini okuyarak vardığım için verdiğim alıntı ve şu an yapmaya çalıştığım açıklama alakasız gelecektir  :-\ Alıntıyı yaparken kitap hakkında bilgi verip, alıntıyı beğenme sebebim üzerine de açıklamada bulunmam gerekirdi :-\
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Everfever - 04 Temmuz 2017, 09:29:57
@Bay_Karamsar

Yok estağfurullah, bir açıklamada bulunma mecburiyetiniz yoktu. Benimki biraz boşboğazlık, biraz önyargı (Sovyetler döneminde yazılmış bir kitap, demek ki sosyalist ekonomik paradigmalardan bahsediyor olmalı), biraz da "ilginçmiş, düşüneyim biraz," tepkisi.

Ancak merak ettim ve kitabı listeme ekledim.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 05 Temmuz 2017, 15:36:54
@Everfever,

Estağfurullahlık bir durum yok. Düşüncelerinizde haklısınız. Bu alıntıyı romandan bağımsız olarak düşününce, belirttiğiniz şüpheler benim de aklıma gelirdi. Hani sayfalar dolusu fikir beyan edilir de, içerisinden bir cümlecik cımbızla çekip çıkartılınca, ait olduğu metinden bağımsız olarak bambaşka anlam kazanır ya? Aynı durum burada da söz konusu oldu.

Hem size teşekkür etmeliyim, alıntıdan hoşlanmamın sebebi üstüne biraz daha durmuş oldum :)
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Sayhh - 16 Eylül 2017, 12:20:18
"Hayatında her şey o kadar çabuk değişiyordu ki, aradan bir müddet geçtikten sonra gene aynı halde kaldığını gördüğü eşya onu şaşırtıyor ve üzüyordu."

"Herhangi bir işe kendini vererek uğraşmak, bir meseleyi, tatlı veya acı bir neticeye bağlamak genç adamı ürkütüyor ve o, birçok şeylerin farkına varmadan yaşamayı ve nihayet hadiseler, kendilerinden kaçılamayacak kadar sıkıştırınca, ani ve şiddetli kararlar, o anda aklına gelen hareketlerle işin içinden sıyrılmayı ve her şeyi koparıp atmayı tercih ediyordu."

"Kendilerinde bir şeyler bulunduğunu vehmeden bütün acizlerin hiç şaşmadan bu basit çareye: Karanlık ve karışık olmak suretiyle derin ve manalı görünmek hilesine başvurduklarını unutuyoruz."

İçimizdeki Şeytan - Sabahattin Ali
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 09 Ekim 2017, 20:20:03
"Burada, Okzat-Okzat'ta kesinkes bildiği, öğrendiğine emin olduğu tek şey. vardı: Anlatılan bir şeyin nasıl dinlenmesi gerektiği. Dinlemek, duymak, çoktan duyduğu bir şeyi dinlemeye devam etmek. Sözcükleri havada kapıp uzaklara taşımak ve onları orada dinlemeyi sürdürmek. Eğer anlatış mazların sahip olduğu beceriyse, dinlemek de yozun uzmanlaştığı beceriydi. Hemen hepsinin yana yakıla vurguladığı üzere, bunlardan ne biri ne de öteki diğeri olmaksızın bir işe yarayabilirdi."

"Teran ölmek üzereydi. Şöyle dedi: 'Kardeşim, eşim, sevdiğim adam, benliğimin diğer yarısı, sen ve ben düşmanı yeneceğimize ve yurdumuzu barışa kavuşturacağımıza inandık. Ama inanç bilgi tarafından iyileştirilebilen bir yaradır..."

"'Ben bu mesajı iletebilirim,' diye noktaladı konuşmayı Sutty. 'Ama şunu da unutmamalıyım ki yobazların kulağı zor işitir.'"

Anlatış - Ursula K. Le Guin
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: yavanna - 10 Ekim 2017, 15:43:32
"Acı, hayatımızı bir şey tehdit ettiğinde bizi uyararak koruyan milyonlarca yıllık evrimin içimize inşa ettiği temel mekanizmadır."

"Geleneksel "fayda teorisi ile Marksist teoriyi kıyaslayarak "değer" hakkında vızıldayıp durmuştu; Bay, Dubois, "Elbette Marksist "değer" tanımı saçmalıktır." Diye başlayıp (sayfa 114), sayfa 115'in sonuna kadar olan kısım, tekrar tekrar okumuştum.

Yıldız Gemisi Askerleri, Robert Heinlein
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 10 Ekim 2017, 15:58:24
@yavanna, "Bir çocuk dağda kaybolursa..." gibi bir başlangıcı olan kısımda ilginçti. Hoş, kitapta bir sürü güzel alıntı var. İnsan hangi birini seçsin karar veremiyor.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: yavanna - 11 Ekim 2017, 09:28:23
@yavanna, "Bir çocuk dağda kaybolursa..." gibi bir başlangıcı olan kısımda ilginçti. Hoş, kitapta bir sürü güzel alıntı var. İnsan hangi birini seçsin karar veremiyor.

Gerçekten öyle. İthaki Bilimkurgu Serisi'ni bir türlü yakalayamıyorum, araya Geliş, Şikeste, Büyücü gibi kitapları sıkıştırdım, seriyi yakaladıktan sonra tekrar okumak istiyorum. Ki zaten çok hızlı tükettim, boş zamanıma denk geldi, tadını çıkarmalıyım.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 11 Ekim 2017, 10:08:13
Okumak hem zaman hem çaba isteyen bir meşgale zaten :-\ Fırsat bulup bir defacık bile okuyabilmeniz büyük niğmet.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 14 Ekim 2017, 14:01:04
"Bir süre sonra anladık ki, Friedrich deli falan değildi; savaşmayı tabiatı kaldırmayan, iyi kalpli ve uysal bir adamdı, o kadar. Bir gün istasyona giden yolda ilerlerken, sadece Schleiden'deki kasap dükkânına geri dönmeyi arzuladığını; onu anlayan, hatta dinlemeye tenezzül eden tek kişi kendisi olduğu için kendi kendine konuştuğunu itiraf etti bize. Kendi kendine gülüyordu, çünkü gülmediği takdirde ağlayacaktı."

"Savaş devam ettikçe, askerler de gençleşiyor gibi geliyordu bana; Rudi de buna güzel bir örnekti doğrusu. Miğfer takmaktan terlemiş kısa saçlarının altında, Albert'ın onu son gördüğümdeki halinden daha yaşlı değildi. Çoğu asker gibi, o da miğferini çıkardığında asker kıyafetleri giymiş bir çocuğu andırıyordu."

("Askerler gençleşiyor," denirken anlatıcının farkında olmadığı şey oldukça ürkütücü.)

"Artık eskisi kadar sağlıklı değil ve çiftlik işlerini de eskisi gibi yürütemiyor. Bilmem farkında mısın ama, ellisini geçti artık. Çocuklar babalarını yaşlı ya da genç olarak görmezler, o gözle bakmazlar ya, o yüzden diyorum."

(Doğru. Anne ve babamı hiçbir zaman ne yaşlı ne de genç olarak düşünebilmişimdir. Sanki zamandan muaflarmış gibi.)

Savaş Atı - Michael Morpurgo
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 15 Ekim 2017, 21:06:37
"Hayatta adap kitaplarında olmayan durumlar ortaya çıkar, bunlar öyle zor ve hassas durumlardır ki, onlarla başa çıkabilmek büyük bir incelik ve kendine güven ister. Bu erdemlere sahip olmayan Stefan cenaze törenine nasıl katılacağını bilmiyordu; kararsız bir şekilde durdu, gözlerin kendisine doğru çevrildiğini hissediyordu, bu durum kafasını daha da karıştırdı. Neyse ki, kortej tam kilisenin önünde durdu. Papazlardan biri kamyona doğru yürüdü ve şoföre bir şey sordu; şoför başıyla evet dedi, Stefan'ın tanımadığı bazı köylüler kamyondan aşağıya atlayıp tabutu indirmeye başladılar. Bir karışıklık oldu, Stefan bu sırada kamyonun çevresinde ayakta duran kalabalığın arasına girmeyi başardı. Baştan aşağıya siyahlar giymiş Aniela yengenin yürümesine destek olan Ksawery amcanın tıknaz ve kısa boyunlu vücudunu ve kır saçlarını tam fark etmişti ki, boğuk bir ses tabutu kiliseye taşımak için daha çok insana gerek var diye seslendi. Stefan ileriye doğru atıldı, ama herkesin baktığı bir sırada biraz sorumluluk isteyen bir davranış gerektiğinde hep yaptığı gibi, her şeyi berbat etti ve gayreti kamyonun yönüne doğru sinirli bir tökezlenmeden başka bir işe yaramadı. Sonunda tabut onun yardımı olmaksızın topluluğun başları üzerinde kaldırıldı ve Stefan'a da Anzelm amcanın, babasının en büyük abisinin, kürk paltasunu taşımak düştü. Amcası son dakikada paltoyu çıkarıp Stefan'a vermişti.

Stefan paltoyu kilisenin içine taşıdı. İçeriye son giren kişiydi, ama ağır ayı derisini taşımakla törene bir katkısı olduğuna içtenlikle inanıyordu. Çan tekdüze şarkısını kekeleyerek sona erdirdi, her iki papaz da bir an için ortadan kayboldular, aile üyeleri oturma sıralarına yerleşince papazlar yeniden ortaya çıktılar ve Latince cenaze duasının ilk kelimeleri kürsüden yükseldi.

Stefan oturabilirdi, çünkü yeterince yer vardı ve amcasının kürk paltosu da hafif sayılmazdı, ama yüküne katlanarak ayakta durmayı tercih etmişti, belki de palto bu kadar çok ağır olduğu için, onu daha önceki beceriksizliğinin kefaleti sayıyordu."

(Anlık beceriksizliğine anlam yükleyip, kendini, yine kendisinin bilebileceği bir yöntemle cezalandırması trajikomik. Ama hiçte yabancısı olduğum bir durum değil :-\)

Dönüşüm Hastanesi - Stanislaw Lem
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: oguzkaan - 15 Ekim 2017, 21:42:13
"Çemberin içinde hata yaparsanız hatalarınızın bir önemi olmuyor. Hatalarınız hata olmaktan çıkıyor. Hata yapmak, çıkmaza düşmek politik erdemlerdendir, taktiktir, politik anlamda var olmanızı, basının dikkatini çekmenizi sağlar ve politikada haklı olup silinmektense hata yapıp her yerde olmak çok daha iyidir. Varlığınızı, ağırlığınızı koruduğunuz sürece dilediğiniz kadar çuvallayabilirsiniz."

Roberto Bolano - 2666 - Ç. Zeynep Hayzen Ateş - syf 706

Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Celebhol - 15 Ekim 2017, 23:17:03
"Gerçekten önemli olan bir tek felsefe sorunu vardır, intihar."

- Albert Camus, Sisifos Söyleni, açılış cümlesi
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 25 Kasım 2017, 17:00:18
"Hiçbir canlı organizma, mutlak gerçeklik koşulları altında akıl sağlığını koruyarak yaşamayı sürdüremez; kimilerine göre tarlakuşlarıyla çekirgeler bile hayaller görür. Akıl sağlığı yerinde olmayan Tepedeki Ev, tepelerin karşısında tek başına yükseliyor ve karanlığı içinde tutuyordu. Seksen senedir böyleydi bu, bir seksen sene daha durabilirdi. duvarları dimdik yükseliyordu, tuğlaları düzgünce yan yana dizilmişti, döşemeleri sağlamdı ve kapıları güzelce kapatılmıştı. Sessizlik, Tepedeki Ev'in tahtalarıyla taşlarının üstünde muntazam uzanıyordu ve orada gezinen her ne ise, tek başınaydı."

Tepedeki Ev - Shirley Jackson
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Old Fat Gil-Galad - 31 Aralık 2017, 02:15:19
"Bir süre sonra anladık ki, Friedrich deli falan değildi; savaşmayı tabiatı kaldırmayan, iyi kalpli ve uysal bir adamdı, o kadar. Bir gün istasyona giden yolda ilerlerken, sadece Schleiden'deki kasap dükkânına geri dönmeyi arzuladığını; onu anlayan, hatta dinlemeye tenezzül eden tek kişi kendisi olduğu için kendi kendine konuştuğunu itiraf etti bize. Kendi kendine gülüyordu, çünkü gülmediği takdirde ağlayacaktı."

"Savaş devam ettikçe, askerler de gençleşiyor gibi geliyordu bana; Rudi de buna güzel bir örnekti doğrusu. Miğfer takmaktan terlemiş kısa saçlarının altında, Albert'ın onu son gördüğümdeki halinden daha yaşlı değildi. Çoğu asker gibi, o da miğferini çıkardığında asker kıyafetleri giymiş bir çocuğu andırıyordu."

("Askerler gençleşiyor," denirken anlatıcının farkında olmadığı şey oldukça ürkütücü.)

"Artık eskisi kadar sağlıklı değil ve çiftlik işlerini de eskisi gibi yürütemiyor. Bilmem farkında mısın ama, ellisini geçti artık. Çocuklar babalarını yaşlı ya da genç olarak görmezler, o gözle bakmazlar ya, o yüzden diyorum."

(Doğru. Anne ve babamı hiçbir zaman ne yaşlı ne de genç olarak düşünebilmişimdir. Sanki zamandan muaflarmış gibi.)

Savaş Atı - Michael Morpurgo
Bugün ikidir karşıma çıkıyor bu kitap. Alıp okumak farz oldu artık. Günde 12 saat çalışırken nasıl olacaksa artık  :dl :fringa
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Bay_Karamsar - 31 Aralık 2017, 16:02:29
@Old Fat Gil-Galad,

İncecik kitap. Bir gün sürmeden biter. Genç yetişkin türünde. Savaş kötüdür vurgusu yaparken, yer yer didaktikleşebiliyor.
Başlık: Ynt: Beğendiğiniz Alıntılar
Gönderen: Old Fat Gil-Galad - 31 Aralık 2017, 16:54:48
@Old Fat Gil-Galad,

İncecik kitap. Bir gün sürmeden biter. Genç yetişkin türünde. Savaş kötüdür vurgusu yaparken, yer yer didaktikleşebiliyor.

Alıntı yaptığınız bölüm gayet hoşuma gitmişti. Sıkıntı vakit ayırabilip kitapçılara gidebilmek :/