Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - magicalbronze

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 216
16
Kahramanların yaşı olmaz. Onlar asla yaşlanmaz. Cedric 8 yaşın zorluklarını yaşayıp durur. İleri ya da geri gitmek onun için imkânsızdır. Çirkin yapımcılar ve sümüklü senaristler onu zincirlerle ebedi lanetine bağlamışlardır.

Fakat bazen bu zincir kırılabilir. Bazen bir Rıhtım’da beklenmedik şeyler olur. Bir hikâye anlatılır. Ertesi gün hanın kapısında daha fazlası için bekleyen yüzler belirir. Sonraki gece başka bir hikâye anlatılır. Aylar, mevsimler ve yıllar geçer. Zincirlerin kırılabildiğini görenler daha fazlası için kalemleri eline alır.

Ve 100. ayda, sınırları bir kez de kendileri kaldırmak ister. Artık kahramanlar/evrenler saplanıp kaldıkları tarih çizgisinden kurtulacaktır. Onları 100 yıl ilerisiyle ya da 100 mumlu pastalarla tanıştıracak bir zaman makinesi ayaklarına gelmiştir.

Kayıp Rıhtım Aylık Öykü Seçkisi, “100’ler Kulübü Kahramanları” ile işte o karakterleri ve dünyaları konu edinir. Rıhtım yazarları, bu özel temada daha önce tanıdığımız pek çok evreni ve kimi zaman da kahramanı yeni baştan yoğurdu. Nihayetinde ortaya bu çok özel sayı çıktı.

Gelin kurgunun zincirlerini kıran birbirinden keyifli öykülere hep birlikte göz atalım:

     - 100 Yıl Sonraki Otostop adlı öyküsü ile Emrecan Doğan

     - Adana Selden, Misis Yelden, Tarsus Yılandan Gitmeyecek adlı öyküsü ile Enver Yunusoğlu

     - Andaç adlı öyküsü ile Fatih Kaçar

     - Edebiyat Korkusu adlı öyküsü ile Burak Yüksel

     - Göle Yansıyan Dolunay adlı öyküsü ile Deniz Eksilen

     - Harry Potter: Kahraman mı, Gösterişçi mi? adlı öyküsü ile Mustafa Güngören

     - Hercule Poirot ve Gri Hücreler adlı öyküsü ile Öznur Babur

     - Hogwarts Tugayı adlı öyküsü ile Caner Yalçın

     - İşgalin Yüzüncü Yılı adlı öyküsü ile Onur Özgüner

     - Kemikler adlı öyküsü ile Osman Eliuz

     - Kim Olduğumuza Dair adlı öyküsü ile Selen Öngörü

     - Kukla Olmanın 15 Kuralı adlı öyküsü ile Nurdan Atay

     - Kuzgun Baba, Robotik Oğul adlı öyküsü ile Evren Erarslan

     - Mendebur Batman adlı öyküsü ile Bahadır Satır

     - Orta Dünya Doktoru adlı öyküsü ile Umut Yakar

     - Sauron’un Tohumu adlı öyküsü ile Erdoğan Küçükçelik

     - Sınav adlı öyküsü ile Ufuk Yasin Yurtbil

     - Sıra Dışı Bir Gün adlı öyküsü ile Cem Pala ve Türker Beşe

     - Soyuz adlı öyküsü ile İhsan Çağatay Boz

     - Yeni Kahraman adlı öyküsü ile Sadık Efe Sarıtunalı

100’ler Kulübü Kahramanları temalı özel sayımızın illüstrasyonu, seçkinin ilk tema çizimini de yapan Ethem Onur Bilgiç’ten geldi. Bizleri bir kez daha kırmayarak böyle özel bir temada yanımızda olduğu için kendisine yeniden teşekkür ediyoruz.

Buraya kadar gelmek kesinlikle beklenmedikti. Haziran 2009’da o uğursuz Göl’deki ilk sayımızdan bu yana hayatlarımızda o kadar çok şey değişti ki… Hâlâ burada olmak bir çeşit terapi gibi. Dönüp geri baktığımızda içindeyken huzurla dolduğumuz bir hanla yüz yüze geliyoruz. Yarın her şey biraz daha eksilse bile Seçki‘nin burada bir yerlerde olacağını bilmek tarihi bir meydan okuma.

Hepsinden önce Seçki’nin çarklarının dönmesinde emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyoruz. En çok da okur ve yazarlarımıza. Onlar olmasaydı Seçki örümcek ağlarıyla kaplı tavan arasındaki yerini çoktan almış olurdu.

Yüze kadar sayarken yorulur insan. Siz varken yorulmak neydi hatırlamıyoruz. İyi ki varsınız.

Gelecek ay “ŞAPKA” temalı öykülerle burada olacağız. Hikâyelerinizi 20 Kasım’a kadar oykuseckisi@gmail.com adresine gönderebilirsiniz. Seçki’ye katılmadan evvel Öykü Gönderim Koşulları’na mutlaka göz atmanızı rica ediyoruz.

#101’de görüşmek üzere.

Keyifli okumalar!
Hakan Tunç, Onur Selamet, Türker Beşe

17
Çizgi & Anime / Ynt: En Son İzlediğiniz Anime?
« : 14 Ekim 2017, 23:14:34 »
Magi serisinin her iki sezonunu da izledim ve dün bitirdim.

Öncelikle sonda söyleyeceğim şeyi başta yazıyorum: Tavsiye eder miyim? Kesinlikle! Bu Japon arkadaşların yaptığı en güzel şey sanıyorum şu olsa gerek: Gözlem. Hatta bir ara sosyal medyada da ünlü olan et döner tarifleri vardı ki, birçok kişinin hoşuna gitmişti. İşte burada da Binbir Gece Masalları'nı, asya ve afrika kültürünü, daha ziyade bize tanıdık gelen kültürleri kendi çizimleri ve özellikle müzikleriyle nasıl harmanladıklarına tanıklık ediyoruz. Özellikle müzikler!

Baş karakterler arasında bizleri oldukça tanıdık isimler karşılıyor. Ali-baba ve Aladdin. Ayrıca cinler, uçan halılar, büyüler, farklı bir magi olan Şehrazat, denizlrin kralı Sinbad... Konusu kısaca dünyanın belirli yerlerinde nedeni bilinmeyen bir şekilde çıkan kuleler ve bunları zaptedenlere  verilen altın, zenginlik ve cinlerin özel güçleriyle alakalı. Aslında anlatmaya başlasam bitiremeyeceğim gibi, siz iyisi mi zaman bulun ve izleyin derim.

18
Duyurular / Ynt: Kısa Kısa Anonslar
« : 16 Ağustos 2017, 18:07:54 »
Ey ahali, toplanın hele, bir şey diyeceğim.

Resimleri yüklemek için Photobucket servisini kullananlar için kötü bir haberim var: Niye olduğunu anlamadığımız bir şekilde tüm görseller patladı, haliyle imzanıza "photobucket" server'ından eklediğiniz tüm resimler patates şeklinde gözüküyor.

Bu ahenk bozucu duruma dur demek için hepinizi imzanızı kontrol etmeye ve böyle bir durum varsa ya güncel bir linkle değiştirmeye ya da o patates görseli kaldırmaya davet ediyorum.

Sevgi dolu kucaklar!

19
Hiyaa, geleneksel mit övme günleri tekrar geri geldi. Ama hak ediyor şimdi. Yalan değil. Övmelere doyamadık!

Konunun hortlaması, Quid Rides'ın paralel sataşmaları sayesinde de olsa iyi oldu. Hem merak etmeyin, gerekli tüm zararlı kodları bulduk, hepsini açığa aldık. Yenilendik, küllerimizden bir kez daha doğduk. Size hizmet etmek için buradayız.

Sayhh'ın söyledikleri hakkında da diğer okurlarımız ne düşünüyor, çok merak ediyorum <3

Spoiler: Göster
Derin Rıhtım mı? O da ne ola ki......

20
Duyurular / Ynt: Bir Aylık Aranın Ardından, Döndük!
« : 03 Ağustos 2017, 11:02:50 »
Benim çok ufak bir maruzatım olacak: Foruma girdikten sonra portala kolayca geri dönemiyorum. Yukarıda sol üstteki "Kayıprıhtım" logosuna veya ana sayfa'ya tıklayınca forum'un ana sayfasına geri dönüyorum (eskiden logoya tıklayınca portala dönüyordum).

Bu da tamamdır efendim. Artık logoya tıkladığınız zaman direkt ana sayfaya yönlendirecek :)

21
Duyurular / Ynt: Bir Aylık Aranın Ardından, Döndük!
« : 03 Ağustos 2017, 09:38:10 »
Birincisi fontumuz türkçe harf desteğinden yoksun galiba, zira türkçe harfler başına buyruk kalmış geri kalan harflere göre.

Sevgili Alpi, acaba nasıl bir sorun alıyorsun? Zira şu anda Türkçe karakter olarak herhangi bir sıkıntısı yok forumun? Crtrl+R ve Ctrl+F5 yaptın mı?

İkincisi sağ üst köşedeki profil fotoğraflarının yeniden boyutlandırılmasında sıkıntı var. Sadece kendiminkini görebildim tabii. Ama profil fotoğraflarının bile ayinlerle, kurbanlarla geri getirildiğini öğrendiğimiz için fazla da bişey söyleyemem :)

Sağ üstteki profil kutucuğu da düzgün şekilde boyutlandırma yapıyor. Hangi tarayıcıyı kullanıyorsun?

Edit: Unutmuşum söylemeyi, Hal'ın "Aramana yardımcı olabilirim."ini gözlerim hala arıyor.

O hala aktif aslında, şurada duruyor :)

22
Duyurular / Ynt: Bir Aylık Aranın Ardından, Döndük!
« : 02 Ağustos 2017, 16:11:00 »
Ben de çok özledim burayı. :uhe Yeni temayı da çok beğendim. Tek gözüme takılan, yukarı sağdaki yanıt ve gösterim ikonlarının biraz büyük olması o kadar.

Bunu daha düzgün bir hale getirdik şimdi!

İki tema daha düşünüyoruz, biri bir önceki temanın renk tonlamaları, diğeri de gece teması.

Yakın zamanda sizlerle olacak umuyoruz :)

23
Duyurular / Bir Aylık Aranın Ardından, Döndük!
« : 01 Ağustos 2017, 14:20:43 »

Durun, sövmeden önce bir dinleyin!

Aslında, ne yaparsanız yapın, haklısınız. 10 yıllık forum tarihimizin en büyük kesintisini yaşadık. Ve haliyle çoğunuz uzun süredir geri dönüşünü beklediniz. Ama neyse ki, döndük. Hem de her anlamda yenilenmiş bir şekilde karşınıza geldik!

Forumumuz, adeta küllerinden yeniden doğan anka kuşu gibi, 10 yıllık geçmişinin getirdiği yorgunlukları tamamen üzerinden attı ve her anlamda daha iyi şekilde geri döndü.

Öncelikle, hepinizin ilk gözüne çarpan tema ana sayfamızla uyumlu hale geldi. Bununla birlikte kullandığımız SMF sisteminin son versiyonuna özel birçok özellikle de bu görünümde mevcut halde. Artık farklı yan uygulamalara gerek kalmadan mobile uyumlu olarak forumlarımızda gezebileceksiniz.

Bu aşamada bazı eskiye ait düzenlemeler kayboldu ama birçoğu, özellikle forum kültürünü yansıtan o dil yavaş yavaş, sizler normal seyrinde tartışmalara her zamanki gibi katılırken geri dönecek.

Ayrıca sizler de yeni görünümle ilgili görüşlerinizi belirtebilir, beğenmediğiniz yahut eksik ve hatalı bulduğunuz yanları buradan yazabilirsiniz.

Her şeyden öte, bizi özlediniz mi?

Kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Tekrar hoş geldiniz!

24
Güncel / Ynt: Bayram
« : 25 Haziran 2017, 19:24:04 »
İyi bayramlar!

Meşhur görselimiz bir kez daha gelsin:

Spoiler: Göster

25
Aylık Öykü Seçkisi / 8. Yıl Özel: Ubor Metenga Öyküleri
« : 21 Haziran 2017, 18:54:14 »

Kayıp Rıhtım’ın en güzel yanı, asla bitmeyecekmiş hissi vermesi. Yıllar geçiyor, rıhtımın bazı kaynakları yosun tutuyor bazı köşeleri yeni baştan yeşeriyor ve çağ bir şekilde parmaklarımızın ucunda şekilleniyor. Kayıp Rıhtım Aylık Öykü Seçkisi de rıhtımın daima yeşeren köşelerinden. Her zaman orada. Haziran 2017 ile sekizinci yaşına basan bir canavar. Yürümeyi öğreneli çok oluyor. Artık koşuyor.

Sekiz yaş Oğuz Atay’la tanışmak için biraz erken sayılsa da… Çağımızın çocuklarının erken olgunlaştığını kim inkâr edebilir ki?

Seçkinin yeni yılında, her zamanki gibi yine özel bir dosya hazırlamak istedik. 15 yazarla, Oğuz Atay’ın “Korkuyu Beklerken” öyküsünde geçen Ubor Metenga adlı feci bilinmezliklerle sarılı örgütün perde arkasına sızmaya karar verdik.

Ubor Metenga teması her yanıyla Öykü Seçkisi için yaratılmıştı. Oğuz Atay, “Korkuyu Beklerken” boyunca karakteriyle birlikte sayısız paranoyanın içinde örgütün gizemini çözmeye çalışırken bizlere harika zenginlikte bir malzeme veriyordu: Bilinmezliğin büyüsünü.

15 yazar, işte bu bilinmezlikle dolu örgütü en baştan yorumladı. Kısaca, herkes kendi Ubor Metenga macerasını anlattı, diyebiliriz. Bu maceralar sırasında Metenga şekilden şekle girdi, fantazyanın bütün imkânları Öykü Seçkisi için harman edildi.

Ve ortaya onlar çıktı:

     - Aynen Aynen Operasyonu adlı öyküsü ile Ruhşen Doğan Nar

     - Bekçi Aranıyor adlı öyküsü ile Beyza Taşdelen

     - Bir Diğeri… adlı öyküsü ile Murat S. Dural

     - Deliliğe Övgü adlı öyküsü ile Öznur Babur

     - Doğru Zamanın Cesetleri adlı öyküsü ile Mümin Can

     - Dünden Razı adlı öyküsü ile Türker Beşe

     - Honor Heshima adlı öyküsü ile Adil Öztürk

     - İçeride Kalmak adlı öyküsü ile Hasan Cüneyt Bozkurt

     - Kanguru Zamanıyla Bir ya da İki Zıp adlı öyküsü ile Onur Selamet

     - Kara Kuvvetleri Morphalara Karşı adlı öyküsü ile Elif Şeyda Doğan

     - Kapan adlı öyküsü ile S. İpek Ortaer Montanari

     - Öleyazarlar adlı öyküsü ile Seran Demiral

     - Şalgamika Nasıl Dağıldı? adlı öyküsü ile Mehmet Berk Yaltırık

     - Sürahilerde adlı öyküsü ile Özgürcan Uzunyaşa

     - Yaşamayı Beklerken adlı öyküsü ile Gökcan Şahin

Bütün bu öykülerle hem Oğuz Atay’ı bir kez daha anmak istedik hem de Ubor Metenga bilmecesine kendimizce bir açıklama getirmeye çalıştık. Ne kadar başardık, bilinmez. Ama edebiyatımızın zengin kaynaklarını herkese göstermekten aşırı derecede keyif aldığımız bir gerçek.

Kayıp Rıhtım Aylık Öykü Seçkisi bunun için var. Unutulan canavarlar, hatırlanması gereken destanlar, kendi süper kahramanlarımız için.

Kendi yağımızda kavrulmayı seviyoruz.

8. Yıl Özel Sayımızın çizimi Halil Ural‘dan geldi. Kendisine bu güzel çalışması için tekrar teşekkür ediyoruz!

Temmuz ayının teması daha önce de belirttiğimiz gibi “YARASA”. Öykülerinizi oykuseckisi@gmail.com adresine gönderebilirsiniz.

Ayrıca Seçki‘nin e-posta listesine abone olarak yeni sayılardan ilk siz haberdar olabilirsiniz.

Mektup kutunuzu kontrol etmeyi unutmayın.
Norgunk!
Hakan Tunç & Onur Selamet & Türker Beşe

26
Sayfa maalesef açılmıyor :(

Şimdilik şuradan erişebilirsiniz: http://kayiprihtim.org/buyuculer/

Yakın zamanda asıl linki de tekrar aktif hale getireceğiz :)

27
İhsan Abi açmış ağzını, yummuş gözünü. Patrick, yanlış adama çattın olm.

O değil de, cidden hem uzadı hem beklentiler çok çok üst seviyeye geldi bu bir.

Ayrıca diğer yandan o kadar fazla bekledik ki o ilk heyecan neredeyse çoğumuzda kalmadı, ateş söndü ve köz olarak yanmaya devam ediyor bu iki.

Üçüncüsü ve en önemlisi de şu, kitap zamanında çıksa yazacağı çoğu son ve gelişme hoşumuza gidecekken, şu an ortaya "iyi" bir şey çıksa bile bizi hayal kırıklığına uğratacaktır. Çünkü şu an her birimiz "üst düzey" bir şeyler bekliyoruz.

Tşk.

28
Bugüne kadar çoğumuz yüzlerce dizi ve anime izlemiştir. Peki izlediğiniz bu dizilerin toplam sürelerini birleştirince ortaya nasıl bir sonuç çıkıyor, hiç merak ettiniz mi? Ekran başında ne kadar kalmışsınız, ne kadar zamanınız bunları izlerken kaybolup gitmiş...

İşte sorununuzun cevabı şu sitede: tiii.me

Elbette ekran başında derken biraz ironik bir varsayım bu zira gerek filmler olsun gerek internet başında geçirdiğiniz süreyi dahil etmiyor. Ama yine de merak edip 25-30 diziyi yazdım ve sonuç şu çıktı:

Alıntı
60 days
15 hours
8 minute

Dizilerin yanı sıra animeleri de dahil edebiliyorsunuz. Hadi bakalım sizlerin sonucu ne olacak?

Spoiler: Göster
Bu arada:
Alıntı
Rıhtımda geçirdiğiniz toplam süre: 218 gün, 18 saat ve 23 dakika.
[spoiler]ayıks.. 8)
[/spoiler]

29
Duyurular / Ynt: Yeni Yazılar Duyurusu
« : 02 Nisan 2017, 02:48:54 »
Sitemiz yazarlarından Cemalettin Sipahioğlu, 14 Şubat'ta İthaki Yayınları'ndan çıkan, 14 yazar ve 14 öyküden oluşan Aşkın Karanlık Yüzü derlemesini inceledi! - Aşkın Karanlık Yüzü: Aşk Masallarına Bir de Bu Açıdan Bakın

30
Başka Kurgular / Kan ve Gül - Alper Canıgüz
« : 30 Mart 2017, 13:18:11 »

Oğullar ve Rencide Ruhlar, Gizliajans, Cehennem Çiçeği gibi eserleriyle tanıdığımız ve çok sevdiğimiz yazar Alper Canıgüz, fantastik polisiye türündeki yeni romanı "Kan ve Gül" ile yıllar sonra yeniden aramızda!

Kan ve Gül, Alper Canıgüz‘ün kaleminden çıkma yeni bir fantastik polisiye. Rengini kandan, kokusunu gülden alan bir roman. Ziyadesiyle hazin, epey hareketli, hayli komik.

    “Ben bu anı daha önce de yaşamamıştım sanki…”

    Gül bahçesi maziye, kanlı bir yolculuk…

İkinci sınıf aşk romanları çevirmeni, orta sıklet avare Aziz, bir yangında küle dönüşmek üzereyken, zamanda yolculuk yaparak yirmi yıl öncesine döner; üstelik yirmi yaş gençleşmiş bir halde. Henüz işlenmemiş bir cinayeti çözmek üzere harekete… geçmesi pekâlâ mümkündür. Karizmatik sosyopat Abdül’ün hayatını kurtarması galiba iyi olacaktır. Mazi tesisatını tamir edebilirse, hayatı, istikbal musluklarından temiz ve tazyikli bir su gibi akacaktır. Biricik aşkı Nergis’ten hiç ayrılmayacak, kızı Zeynep’e hakkıyla babalık edecektir.

Peki, bu amatör dedektif, kaderin hükmünü değiştirebilecek midir? Maktulü kurtardığına, katili bulduğuna memnun olacak mıdır? Geleceği görmek mi daha zordur yoksa geçmişi mi?

Gelin tadımlık bir bölüme göz atalım:

Alıntı
    Gelecek, bazıları için, hakikaten de uzak bir hatıradan ibarettir. Böyleleri açısından varoluş, hayatın meşum bir noktasında, şimdiki zamandan ileriye doğru uzanan bir yol olmaktan çıkıp, onları geçmişle gelecek arasına sıkıştıran bir hapishaneye dönüşmüştür. Bu, trajik bir hal midir? Herhalde öyledir. Fakat burada bize düşen, kimseyi yargılamak değil; bir köle, ama muhakkak ki pek isyankâr bir köle saymak gereken insanın hazin kaderine dair bir hikâye anlatmak. O yüzden, gelin, az önce sözünü ettiğim iflah olmaz türün bir mensubu sıfatıyla, size her şeyi ta en ortasından başlayarak anlatayım.

    Evlendiğim ve boşandığım tarih, nikah dairesindeki memur ve avukatımızın tuhaf ve müşterek bir cilvesiyle, aynı güne denk gelmekteydi. Doğum 17 Ocak 1995, ölüm 17 Ocak 2004. Dokuz sene; flört dönemimiz de hesaba katılınca, on altı. Flört ne demekse? “Ayrılık acısından kurtulmak için gereken süre, birlikte geçirilenin yarısı kadar” demişti bir arkadaşım Nergis’le boşandığımızda. O zamanlar sekiz seneyi kendimi öldürmeden ya da ne bileyim, en iyi ihtimalle aklımı kaçırmadan geçirebileceğime pek ihtimal vermemekteydim ya, yuvamızın yıkılışının onuncu sene-i devriyesini geride bıraktığım günlerde, o arkadaşımın bu teoriyi belki de beni teselli etmek için uydurduğunu  düşünmeye başlamıştım. Çünkü bu aşkın, bu sevdanın üstünden kış geçiyor, bahar geçiyor, yaz geçiyor, ömür geçiyor lâkin kalbimdeki yara geçmiyor, geçemiyordu.
Kara mizah ustası Alper Canıgüz, beşinci romanında, kurgu ve anlatımdaki yetkinliğini bir adım daha öteye taşıyor.

April Yayıncılık‘tan “Bir Kara Dejavu” alt başlığıyla çıkacak 216 sayfalık kitap ile Canıgüz’ün o farklı diline bir kez daha hayran kalacağız gibi gözüküyor! Ayrıca kitabın kapak tasarımı, yazarın daha önceki kitap kapaklarını da tasarlayan isim Murat Yılmaz. Editörlüğünü ise Canıgüz’ün yakın arkadaşı da olan, Dublörün Dilemması, Korkma Ben Varım gibi kitaplarıyla tanıdığımız yazar Murat Menteş üstlenmiş.

Roman 3 Nisan 2017’de raflarda olacak. Şimdiden iyi okumalar!

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 216