Kayıt Ol

Hayvan Çiftliği - George Orwell

Çevrimdışı Kharas

  • **
  • 53
  • Rom: 3
    • Profili Görüntüle
Hayvan Çiftliği - George Orwell
« : 05 Aralık 2010, 02:08:41 »
Tam Adı: Hayvan Çiftliği: Bir Peri Masalı
Yazar: George Orwell
Sayfa sayısı: 158

Tam adının yazmamda aslında güzel bir amaç var. Yeni basımını okursanız mutlaka önsözünü okuyun derim. Daha önceki çevirilerinde kitap çocuk kitabı sanılmasın diye Bir Peri Masalı eklentisi kitaplarda basılmamış. Fakat George Orwell'ın amacının bir distopya, var olana hayvanları model alarak bir eleştiri olduğu için yanlış anlaşılmalalara mahal vermemek adına bu yol seçilmiş.

Gelelim asıl meseleye, konuya. Bir çiftlik dolusu hayvanın sahiplerinin zorbalıklarına dayanamayarak isyan etmesi ve birlik olup insanları (ya da insan rejmini diyim) devirmesini konu alıyor. Ama asıl olaylarda bu noktadan sonra başlıyor. İnsanlar devrildikten ve çiftlikten sürüldükten sonra, müşterek bir hayat sürüyor çiftlik hayvanları. Kendi kurallarını koruyorlar. Eşitliği temel alıp, herkes bir emek sarfederek ortaya insan sahiplerinin kurduğundan çok daha iyi bir sistem çıkartıyorlar. Öyle ki, çiftlik çok daha verimli hale geliyor ve değeri artıyor. Çifltiğin ismi de değişiyorve Hayvan Çiftliği adını alıyor.
Gel zaman git zaman, düzen bir yerden sonra kendi kendini yıpratmaya başlıyor. Domuzların yönetiminde olan bu müşterek hayat Napoléon adlı domuzun başa gelmesi ile giderek parçalanmaya ve şekil değiştirmeye başlar. Her gün kendi koydukları ortak kurallar değişmeye başlar ve eskiden de böyleymiş imajı verilir (Bu düzenin en iyi örneği ve en çarpıcı olanı aynı yazarın 1984 adlı eserinde de görülebilir).
Çiftliğin kurulan yeni düzeni, giderek işkenceli ve baskıcı bir hal alır ve bu esnada hayvanların yaşadıkları ve değişim süreci boyunca olanlar konu edilir.

Napoléon adlı domuzun en büyük özelliği, kendisinin bir Stalin tasviri olmasıdır. Yine önsözü okuyacak olursanız neden ve nasıl olduğunu da daha detaylı bir biçimde öğrenebilirsiniz ki, ben fazla şey anlatarak hevesinizi kaçırmak istemiyorum.

Yazarın daha sonraki yıllarda oluşturduğu 1984'e nazaran çok daha basit bir konu üzerinden aynı mesajları verdiği bir kitap. Dili sade ve anlatımı adı gibi tıpkı bir masal nilteliğinde. Hatta bazı sayfalarında resimler bile var. Masal süsü verilmiş bir el bombası diye düşünüyorum bu kitap için. Derinlerdeki mesajı yıkıcı sonuç olarak.

Tanıtımı bitirmeden hoşuma giden bir de bilgi vereyim: kitabı ilk kez Halide Edip Adıvar dilimize çevirmiş.
Kitaptan bir alıntıyla bitirmek istiyorum tanıtımı: "Hayvan Çiftliği korkunç sonla biten bir peri masalı".


Çevrimdışı Wanderer

  • ****
  • 1501
  • Rom: 28
  • Uzun günler ve hoş geceler dilerim.
    • Profili Görüntüle
    • Blog Sayfam - Yolsuz Yolcu
Ynt: Hayvan Çiftliği
« Yanıtla #1 : 05 Aralık 2010, 08:29:04 »
"Bütün hayvanlar eşittir ama bazıları, daha eşittir."

Harika bir kitap olduğunu duydum, okuma listemde üst sıralarda. =)
May the force, be with you.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayvan Çiftliği
« Yanıtla #2 : 05 Aralık 2010, 12:44:01 »
Forum için bir tanıtımdan öte portallık bir inceleme tadında olmuş neredeyse. Ellerine sağlık Kharas.

Orwell'ın kitabın adında özellikle vurguladığı gibi tam bir peri masalı. Masalsı anlatımını geçersek kitap zaten tam anlamıyla bir fable. İçerisinde bu kadar çok yergi içeren bir eserin masal gibi anlatılmasını, şahsen, olayları daha da eleştirel bir hale getirmek için yazarca tercih edildiğini düşünüyorum. 1984'te bu kitaba göre çok daha sert bir tutu sergilerken, sanki bu kitapta önce okuyucuyu tatlı masallarla uyutup birkaç sene sonra acı gerçeği yüzlerine fırlatıyor adeta.

Bu kitaptaki Snowball karakteri üzerinde ayrıca durulmalıdır bana göre.
Spoiler: Göster
Napoléon gelmeden önce düzenin barışçıl lideri olan Snowball'un, daha sonraları her geçen gün nasıl kötülendiğini izlemek şok edici. İşini düzgün yapan adama(ya da buradakilere bakarak domuza) her yerde bir iftira atılıyor. Bu kitap da bu detayı atlamamış, hatta gayet etkili bir biçimde yansıtmış. Olaylar ilerliyor, her şey kötüleşiyor ama bazı anlarda konu dönüp dolaşıp Snowball'a geliyor. "Bizi suçlamayın, her şeyin sorumlusu o." diyerek oluşacak tepkileri birinin üzerine yıkarak paçayı kurtarıyorlar.


Napoléon'un Stalin'e benzetilmesini ve George Orwell'ın aldığı bir bilgiyle kitaptaki bir stırı(evet sadece bir satırı) değiştirerek orada geçen bir olay için Stalin'e hakkını vermesi benim için efsanevi boyutlarda. (yiğidi öldür hakkını yeme mantığını o bir satır değişikliği, o olay için kitabına yansıtmış) Hangi sahne diyenlere:
Spoiler: Göster
Yel değirmeni patladığında herkes yere yatar. İlk yazımında Napoléon'da kendini yere atanlar arasındadır. Am sonra edindiği bir bilgi ile George Orwell Stalin'e hakkını vermek için aynı sahnede herkes yere yatmışken sadece Napoléon'un ayakta kalıp izlediğini yazmıştır. Burada sembolize edilen, Alman saldırı sırasında Moskova'yı terk etmeyen Stalin'e hakkını vermektir.


Kitabı anlayabilmek için biraz yakın tarihi de bilmek gerekir. Göndermeler öyle yoğunki bu peri masalında atılan her bir adım yaşanmışlıkları temsil ediyor ve gerçek olayları anlatıyor. Ama Kharas'ın da dediği gibi önsözü okursanız pek çok şey kafanızda oturacaktır.

Şunu da söylemezsem büyük ayıp etmiş olurum: bu eser her iki tarafın da eleştirisidir. Hani bir Napoléon ve Stalin'dir gidiyorum ama, tek taraflı yergi olmaktan çok öte, olayların iki tarafını da ustaca bir dille eleştirisidir. Dediğim gibi, bence yazar bu kitapta önce bir okuyanlara ve hedefindekilere masal tadında bir gönderme yaptı, asıl bombayı yani 1984'ü sona sakladı.

Kısacık bir kitap olması bir günde okumanızı sağlayacaktır. Ayrıca tatlı dili ile hıç sıkılmayacaksınız. Eh, bu bir peri masalı.

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayvan Çiftliği
« Yanıtla #3 : 05 Aralık 2010, 14:56:04 »
Bu kitabın sonu hayatımda okuduğum en iyi kitap sonlarından birisidir.

Ayrıca kitabın ciddi bir taraf eleştirisi olduğunu düşünmüyorum. Daha çok durum tespiti gibiydi.
try again fail again fail better

Çevrimdışı Jean Valjean

  • **
  • 281
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayvan Çiftliği
« Yanıtla #4 : 18 Şubat 2011, 17:19:43 »
Yalnız bu kitapla ilgili önceden pek bilgi almamaya çalışmıştım, lakin arka kapağını ve sonrasında sunuşu okuduktan sonra neredeyse tüm kitabı okumuş kadar oldum.

Okuyacaksanız direk hikayeye başlayın derim ben. 
He Who Dwells Beneath The Waves

Çevrimdışı sinemadunyamiz

  • *
  • 3
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
    • http://sinemadunyamiz.com/index.php
Ynt: Hayvan Çiftliği
« Yanıtla #5 : 02 Mayıs 2011, 18:44:36 »
Bu kitabı bir ara karıştırmıştım ve gerçekten güzel gibi görünüyordu. Şimdi, düşünüyorum da keşke alsaymışım... Paylaşım için teşekkürler :)

Çevrimdışı Hurin

  • ****
  • 1478
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayvan Çiftliği
« Yanıtla #6 : 10 Kasım 2011, 22:56:39 »
  Çalıştığım şirkette bir toplantı esnasında amirimin not aldığı kağıtlar arasında bir isim gördüm. Bu isim George Orwell'dı ve ondan alıntılanmış bir söz yazıyordu ismin altında. Toplantı sonrası benim biraz daha kalmamı istedi Müdürüm ve bana o nota neden dikkatli baktığımı sordu. Bende ismi geçen yazarı tanıdığımı ve ona ait bir kitabı okuduğumu söyledim. Kendisiyle bir yarım saat boyunca 1984 ve onun arkasındaki düşünce sistemi hakkında konuştuk. Sohbetin sonlarına doğru bana "Hayvan Çiftliği" adlı romanı okuyup okumadığımı sordu. Kitabı okumasam da üç aşağı beş yukarı ne ile ilgili olduğunu bildiğimi ifade ettim ancak bana "Tahmin etmekle okumak farklıdır" dedi ve okumaya karar verdim.

  Okuyan insanın algı düzeyine göre George Orwell belki sosyalizme karşı imiş gibi algılayabilir veya George Orwell her ne kadar sosyalizme destek verse de sistemdeki yanlışları gün yüzüne çıkarmak istediğini kavrayabilir. Hayvan Çiftliği ne bir tezdir nede anti tezdir, sadece içinde bulunduğumuz döngüyü bize aksettiren bir aynadır.
Lacho Calad!, Drego Morn!
Flame Light! Flee Night!

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayvan Çiftliği
« Yanıtla #7 : 18 Ocak 2012, 17:00:36 »
Valla çok iyi bir bölüm olmuş. Ekleyecek bir şey bulamıyorum... Ellerinize sağlık.
"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark

Ynt: Hayvan Çiftliği
« Yanıtla #8 : 18 Şubat 2012, 02:41:10 »
  Çalıştığım şirkette bir toplantı esnasında amirimin not aldığı kağıtlar arasında bir isim gördüm. Bu isim George Orwell'dı ve ondan alıntılanmış bir söz yazıyordu ismin altında. Toplantı sonrası benim biraz daha kalmamı istedi Müdürüm ve bana o nota neden dikkatli baktığımı sordu. Bende ismi geçen yazarı tanıdığımı ve ona ait bir kitabı okuduğumu söyledim. Kendisiyle bir yarım saat boyunca 1984 ve onun arkasındaki düşünce sistemi hakkında konuştuk. Sohbetin sonlarına doğru bana "Hayvan Çiftliği" adlı romanı okuyup okumadığımı sordu. Kitabı okumasam da üç aşağı beş yukarı ne ile ilgili olduğunu bildiğimi ifade ettim ancak bana "Tahmin etmekle okumak farklıdır" dedi ve okumaya karar verdim.

  Okuyan insanın algı düzeyine göre George Orwell belki sosyalizme karşı imiş gibi algılayabilir veya George Orwell her ne kadar sosyalizme destek verse de sistemdeki yanlışları gün yüzüne çıkarmak istediğini kavrayabilir. Hayvan Çiftliği ne bir tezdir nede anti tezdir, sadece içinde bulunduğumuz döngüyü bize aksettiren bir aynadır.
Mesajınızdan özel sektör zihniyeti bir kez daha belli oluyor. Bünyelerindeki her bireyin düşüncesini irdeleyip buna göre eleme yapma eğiliminde olan bir zihniyet… Bence sizinki de bu türden bir sınav olmuş.

Hayvan Çiftliğinin ortaya çıkmasında İspanya iç savaşındaki trajedinin de büyük etkisi vardır. Nitekim burjuvalar için sevinç vesilesi olan bu trajedi, bürokrasinin sosyalizme vurduğu darbe olmuştur. Lakin bilinmelidir ki, yanlış olan sistem yani sosyalizm değil, onun çarpıtılmasıdır. Zaten kitap buna gönderme yapıyor.
Proletarier aller Länder, vereinigt euch!

Çevrimdışı Denaro Forbin

  • *****
  • 2114
  • Rom: 54
    • Profili Görüntüle
    • Bilimkurgu Kulübü
Ynt: Hayvan Çiftliği
« Yanıtla #9 : 19 Ocak 2013, 20:21:34 »
Uzun zamandır okumak istiyordum Hayvan Çiftliği ve Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ü. Birkaç gün önce Hayvan Çiftliği'ni okudum, Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ü de yakın bir tarihte okumayı planlıyorum.

Spoiler: Göster
Böylesine önemli bir kitabın Can Yayınları tarafından basılmış olması sevindirici. Bu yüzdendir ki kitap ülkemizde hatırı sayılır bir okunma oranına sahip ve yayınevinin reklam politikası sayesinde büyük kitlelere ulaşabilmekte. İlk dikkatimi çeken şey tabii ki de Celal Üster'in özenli ve titiz çevirisi. Bir de önsöz hazırlamış kitaba. Elbette önsöz çok önemli bir etmen fakat biraz fazla detaya kaçmış sanırım. Önsöz ve arka kapak yazısını okuduğunuz taktirde kitapta olanları aşağı yukarı öğreniyorsunuz zaten, bir tek olayların nasıl geliştiğine dair detaylı bilgiler kalıyor, onları da kitabı okuyarak pekiştiriyoruz.

George Orwell'ın hayvanlar üzerinden insan rejimine eleştirel bakışı muazzam. Kitabı baştan sona bir çırpıda ve büyük bir hayranlıkla okudum. Bitirdiğimdeyse yüzümde aptal bir gülümseme belirdi. Okuduğum en iyi sonlardan biriydi. Çiftliktaki hayvanların bir domuz tarafından galeyana getirilmesi sonucunda, insanları yenilgiye uğratıp daha iyi bir hayat uğruna yıllarca çalışıp didinmeleri ve aradan geçen onca zamana rağmen, "bu matematik bizi kandırıyor hocam" misali elle tutulur hiçbir şeylerinin olmaması ve çiftliğe insanların yönettiği günlerden çok daha ağır bir yönetim şeklinin gelmesi çok şaşırtıcı ama gerçek bu işte. Emir veren kişi olduğumuzda, kişiliğimizi unuturuz. Yönetmeyi bilemeyiz. Diktatör olup çıkarız.

Zaman geçtikçe "7 Emir" bir bir değişiyor ve bazı hayvanlar bunu farkettiğindeyse, zaten eskiden de öyleydi izlenimi yaratılıyor. Kitabın sonunda domuzların insanlardan bir farklarının kalmadığını görüyoruz, çok manidar. Kitabın anlatımı da taktiri hak eden bir diğer nokta.


Bu kitabı herkes okumalı ve kendine bir ders çıkarmalı diye düşünüyorum. Sadece okumak için okumayın ama, o zaman yanlış yapmış olursunuz.

Çevrimdışı Acmert

  • **
  • 268
  • Rom: 24
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayvan Çiftliği
« Yanıtla #10 : 05 Mart 2013, 10:09:24 »
Kitabı biraz önce bitirdim ve sonu çok etkileyiciydi. İlk önce Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ü okumuş olmam, bu kitapta karakterler tarafından uygulanan bazı şeylerin Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'teki uygulamalarla ne kadar benzeştiğini fark etmemi sağladı.

Spoiler: Göster
 Snowball karalanırken aslında ne kadar kötü birisi olduğunu hayvanlara yeniden öğretilmesi, bir yerde herkes aslında Frederick'i düşman sanarken bir anda Pilkington'un düşman olduğunun söylenmesi (Doğuasya-Avrasya) gibi. Yedi Emir'in değiştirilip, aslında her zaman öyle olduğuna inandırılması da bana Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'teki geçmişi elinde tutanın geleceği elinde tutabileceği ilkesini anımsattı.




 Stalin dönemi hakkında pek bilgim yok, ancak önsözü ve kitabı okuyunca nasıl olduğunu anlamış oldum. Kitap kısacıktı, eğer hala okumamış olan varsa, bir gününü ayırıp bu güzel kitabı okumalı.

Çevrimdışı LegalMc

  • ****
  • 1215
  • Rom: 33
  • Unimpressed was his default state.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayvan Çiftliği
« Yanıtla #11 : 05 Mart 2013, 19:37:15 »
Stalin dönemi hakkında pek bilgim yok, ancak önsözü ve kitabı okuyunca nasıl olduğunu anlamış oldum. Kitap kısacıktı, eğer hala okumamış olan varsa, bir gününü ayırıp bu güzel kitabı okumalı.

Stalin dönemi ile ilgili bilgin olsaydı kitaptan aldığın zevk kat kat daha fazla olurdu emin ol. Kitabın tarihle paralel gitmesini görmek çok zevkliydi. "Bu karakter gerçekte kim olabilir acaba?" diye düşünmek de öyle. Sosyalist devrimin yoldan sapışını tarih kitaplarından daha anlaşılır ve daha basit bir dille anlatması çok hoş.

Bir arkadaşımla beraber birkaç karakterin temsil ettiği gerçek kişileri tartıştık, yazıyorum aşağıya. Eminim internette bir yerlerde gerçekten kimi temsil ettikleri yazıyordur, ama böyle kalması daha doğru geliyor bana.

Spoiler: Göster

Napoleon - Stalin[*]her yerde yazıyor gerçi[/*](ikisinin de diktatör, tek adam olması ve Napolyon'un her zaman fethetmeye çalıştığı Rusya'yı Stalin'in yıkmasıyla çok güzel bir alegori olmuş.)
Snowball - Başlarda Lenin diye düşünüyordum ama arkadaşım Troçki olduğunu düşünüyordu. Biraz düşününce Troçki akla daha yatkın geliyor. Lenin el üstünde tutuluyordu.
Koca Reis - Marx.
Bay Frederick ve çiftliği - Hitler ve Nazi Almanyası
Bay Pilkington ve çiftliği - Churchill ve İngiltere, ya da Roosevelt ve Amerika. Karar veremedik.
Bay Jones - Son Rus çarı.
Boxer - Bir kişiden çok bir sınıfı temsil ediyor sanırım. İşçi sınıfı akla ilk gelen.
Napoleon'un köpekleri - Devlet Güvenlik Komitesi (KGB)
Moses - Çok zorlama oldu ama din olduğunu düşünüyorum. Hayvanların öldükten sonra çok daha güzel bir dünyaya gideceğini falan anlatıyor, bende böyle bir izlenim uyandırdı. Bir de isim meselesi var tabii.
7 Emir - Komünist Manifesto
Ağıl Savaşı - Ekim Devrimi.
Yel Değirmeni Savaşı - II. Dünya Savaşı.


Bir de kedi var, kesinlikle birini temsil ediyor, ama kimi bir türlü bulamadım. Buna kafa yoran varsa duymak isterim.


Sonu çok, çok güzel.
Yaşasın!
Ne kadar da ideolojik yaklaşıyoruz birbirimize.

Çevrimdışı maviuçurtma

  • *
  • 29
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayvan Çiftliği
« Yanıtla #12 : 11 Mayıs 2013, 23:24:31 »
Kitabı geçenlerde okudum. George Orwell'ın tarihi olayları yepyeni bir dünya kurup ve hayvanlar üzerinde yer yer iğneleme ve ironi tekniğiyle anlatması oldukça etkileyiciydi. Bu bir anlamda çevirinin de iyi olduğunu gösteriyor tabii. Ben Can Yayınlarından Celal Üster çevirisiyle okudum.

Yalnız bu kitapla ilgili önceden pek bilgi almamaya çalışmıştım, lakin arka kapağını ve sonrasında sunuşu okuduktan sonra neredeyse tüm kitabı okumuş kadar oldum.

Okuyacaksanız direk hikayeye başlayın derim ben. 

Ben de Jean Valjean'a katılıyorum. Celal Üster'in yazdığı önsözü okuduğumda kitabın sonunu dahi biliyordum. Bu nedenle okuyacak olan arkadaşlara önsözü, kitabın sonunda okumalarını tavsiye edebilirim. Ve bence önsözdeki olaylar analizi, yazar tanıtımından ayrı tutularak sonsöz olarak verilmeliydi.

Spoiler: Göster

Napoleon - Stalin[*]her yerde yazıyor gerçi[/*](ikisinin de diktatör, tek adam olması ve Napolyon'un her zaman fethetmeye çalıştığı Rusya'yı Stalin'in yıkmasıyla çok güzel bir alegori olmuş.)
Snowball - Başlarda Lenin diye düşünüyordum ama arkadaşım Troçki olduğunu düşünüyordu. Biraz düşününce Troçki akla daha yatkın geliyor. Lenin el üstünde tutuluyordu.
Koca Reis - Marx.
Bay Frederick ve çiftliği - Hitler ve Nazi Almanyası
Bay Pilkington ve çiftliği - Churchill ve İngiltere, ya da Roosevelt ve Amerika. Karar veremedik.
Bay Jones - Son Rus çarı.
Boxer - Bir kişiden çok bir sınıfı temsil ediyor sanırım. İşçi sınıfı akla ilk gelen.
Napoleon'un köpekleri - Devlet Güvenlik Komitesi (KGB)
Moses - Çok zorlama oldu ama din olduğunu düşünüyorum. Hayvanların öldükten sonra çok daha güzel bir dünyaya gideceğini falan anlatıyor, bende böyle bir izlenim uyandırdı. Bir de isim meselesi var tabii.
7 Emir - Komünist Manifesto
Ağıl Savaşı - Ekim Devrimi.
Yel Değirmeni Savaşı - II. Dünya Savaşı.


Bir de kedi var, kesinlikle birini temsil ediyor, ama kimi bir türlü bulamadım. Buna kafa yoran varsa duymak isterim.


Bu karakter eşleştirmesini ben de düşünmüştüm ama bu kadar ayrıntılısını değil. Böyle daha iyi oldu. Teşekkürler paylaşım için.

Spoiler: Göster
Snowball için ben de Troçki olarak düşünmüştüm. Biraz önce araştırdım, sanırım diğer tahminler de Troçki yönünde.
Ben aslında Squealer karakterini merak etmiştim. Ama bulamadım.



George Orwell'ın adı hep 1984 ve Hayvan Çiftliği ile birlikte anılıyor. 1984 de oldukça övülen bir kitap onu da yakın bir zamanda okuyacağım galiba.
Ve değişmişti hayat...

Çevrimdışı tormund

  • **
  • 151
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayvan Çiftliği
« Yanıtla #13 : 22 Şubat 2014, 21:32:22 »
Fantastik siyasi masal. Az sözle çok işin kanıtı olan bir kitap. İsteyen fantastik bir masal gibi okuyarak tadını çıkarır, isteyen masalın kabuğunu kaldırır ve altındakileri keşfeder.

Çevrimdışı ryuk

  • ***
  • 497
  • Rom: 25
  • ne değiştirebilir bir insanın doğasını?
    • Profili Görüntüle
Ynt: Hayvan Çiftliği
« Yanıtla #14 : 22 Şubat 2014, 22:50:18 »
Spoiler: Göster
Her şeyi berbat edenin (burada bir yazım hatası yapmış olabilirim), aslında Napoleon değil, koyunlar olduğunu söylemeden edemiyorum. Onların ahmaklığı olmasaydı, her şey istendiği gibi olabilirdi, olacaktı.

Çiftlikteki hayvanların kurtuluşu için, önce koyunları aptallıklarından kurtarmak gerekir.
Fikirlerim için ölmeyi göze alamam çünkü yanılıyor olabilirim - Bertrand Russel

İyi bir fikir üretmek için, pek çok fikir bilmek gerekir:

* Yeni başlayanlar için FRP

* Fantastik edebiyata yeni başlayanlar ve bu türde ilerlemek isteyenler için

* Kılıçlar ve diğer eskiçağ silahları hakkında

* Dark Sun


* Distopya Korkuları

Daha fazlası için: Index