Can Yayınları’ndan Sorumluluk Örneği

can-yayinlari-ust

Küçük bir okur Can Yayınları standında haksız yere hırsız muamelesi gördü, yayınevinin müdürü özür dileyerek örnek bir davranış sergiledi.

Geçtiğimiz hafta sonu sosyal medya İstanbul Kitap Fuarı’nda yaşanan tatsız bir olayla çalkalandı. İddialara göre 13 yaşındaki küçük bir okur, Can Yayınları standını ziyaret ederken kitap çalmakla suçlanmış, bunu inkâr ettiğinde de yakınlarının gözü önünde gömleği yaka paça çıkarılıp üzeri aranmıştı. Dahası, ortada bir hırsızlık olmadığı anlaşılınca özür dilemek yerine ufaklığı bu olayı kimseye söylememesi için tehdit etmişti stant çalışanları.

Çocuğun ailesi başta olmak üzere tüm kitapseverler, hatta hemen hemen herkes bu olaya haklı olarak tepki gösterdi elbette. O yaştaki bir çocuğa kitap sevgisini aşılayacak en büyük yerlerden birinde, ülkemizin en önde gelen yayınevlerinden birinin standında yaşanan bu olay en basit tabiriyle utanç kaynağıydı.

Olaydan birkaç saat sonra yaşananların doğru olduğu Can Yayınları Genel Müdürü Can Öz tarafından bizzat doğrulandı. Çocuğun kıyafetleri çıkarılmamıştı belki ama diğer yaşananlar gerçekti ne yazık ki. Öz, olayla ilgili şu açıklamayı yayınladı:

“Dün Tüyap Kitap Fuarı’nda, Can Yayınları standında çok tatsız bir olay yaşandı. 13 yaşında bir çocuk, kitap çaldığı iddiasıyla durduruldu, üzeri arandı ve kitap çalmadığı ortaya çıktıktan sonra çocuğun abisi ve yakınlarıyla gerilimli bir tartışma yaşandı. Çocuğun ağladığı da doğru.

Dün olaydan haberdar olduğumdan beridir konunun içyüzünü, ayrıntılarıyla araştırıyorum. Tüyap’ın güvenlik görevlileriyle, olayın şahitleriyle, Can Yayınları standında çalışanlarla ve elbette çocuğun yakınlarıyla ve kendisiyle görüştüm. Sonuç olarak açıklamakla borçluyum ki, bahsedilen olay doğrudur ve hemen hemen kamuoyuna yansıdığı gibi gerçekleşmiştir. Bu konuda sosyal medya üzerinden ve e-posta yoluyla tepki veren okurları çok haklı buluyorum. Ben de tepki verenlerin yerinde olsam, benzer bir tepki verir, hesap sorardım.

Şimdi hesap vermekle yükümlüyüm:

Bu çocuğu üzen üç çalışanımızla yollarımızı ayırdık. Yine de bu tatsız olayın onlara da ders olmasını, yollarının açık olmasını diliyorum. Fuar personelinin seçimi ve yönetilmesi ile ilgili olarak kısaca şunu söyleyebilirim, bir daha benzer bir olayın tekrarlanmamasını sağlayacağım.

Rencide edilmek bir yana, Can Yayınları standına uğrayan her okurun huzurla yoluna devam etmesi gerekir. Şimdiye kadar bunu sağladığımı düşünüyordum.

Son olarak, aslında en önemli konumuz, minik okurun babasıyla ve kardeşiyle görüştüm, her birinden teker teker özür diledim. Kendimi borçlu hissettiğimi, okul masraflarını karşılamaktan, okula kütüphane yapmaya ve daha fazlasına hazır olduğumu söylememe rağmen yapılanların yeterli olduğunu söylediler. Kendilerine anlayışları için teşekkür ediyorum. Seneye hala kabul ediyorlarsa, İstanbul Kitap Fuarı’na birlikte katılacağız ve kendilerine fuarı gezdirecek, kitaplar önereceğim. Küçük okurumuzun kitaptan ve fuardan kopmaması artık benim sorumluluğum.” 

Can Yayınları’na son zamanlarda ülkemizde, hatta dünyada moda olan inkâr politikasını benimsemek yerine ilk ağızdan açıklama yaparak sorumluluğu kabullendikleri ve özür diledikleri için teşekkür ediyoruz. Belki bu açıklama olayın daha fazla kişi tarafından duyulmasına neden oldu ama böyle zor anlarda doğru olanı yapmak, özür dilemek de büyük erdemdir.

Dileriz bu tür olaylar bir daha asla yaşanmaz. Küçük okur dostumuza da buradan geçmiş olsun diyor, kendisine bol kitaplı günler diliyoruz.