Kayıt Ol

Fantastik Edebiyat Eleştirmeni ve Bilirkişisi Olmak

Çevrimdışı ryuk

  • ***
  • 497
  • Rom: 25
  • ne değiştirebilir bir insanın doğasını?
    • Profili Görüntüle
Fırtınakıran'ın da benim de uzun süredir radyoda söyleyip durduğumuz "eleştirmen" ve  "bilirkişi" ihtiyacını karşılamak üzere elimi taşın altına koyuyorum ;D

Bu yazı, hiç karşılaşamadığım ve bu dünyadan ayrıldığı için karşılaşamayacağım, fakat "keşke zamanında karşılaşsaydım ve ondan bir şeyler öğrenebilseydim" dediğim Metin Demirhan'a adanmıştır.

Eleştirmen ya da bilirkişilere neden gereksinim duymaktayız? Bu soruya hepimiz yanıt aramalıyız. Kendi adıma, şöyle yanıtlayabilirim: Fantastik edebiyat, dışarıdan görüldüğü kadar basit değil. Bu türde ilerlemek isteyenler çoğunlukla popüler kültürün üretimi olan kalitesiz ürünlerin arasında boğulmakta, kaliteli eserlerle tanışamamakta ve sonunda fantastik edebiyattan sıkılmaktadır. Bir çok kişi için fantastik edebiyat "bir dönem ilgilendiğim ama sonra sıkıldığım bir şey işte, ejderhalar büyücüler falan var" şeklinde dile getirilmektedir.

İşte, bu güzel edebiyat türüne ilgi duyanların, okyanuslara açılıp, maceralar yaşayıp yeni kıtalar keşfedemeden kıyıda boğulmasının önüne geçecek kişilerdir eleştirmen ve bilirkişiler.

Aşağıda yazacaklarım dayatma içermemektedir, kişisel düşüncelerimdir ve zamanla değişebilirler:

Hem eleştirmen hem de bilirkişiler;

Konu hakkında bilgili ve birikimli olmalılar. Öyle ki seri üretimle meydana gelen ve piyasaya sürülen ürünler ile, ciddi bir süreç ve emeğin sonucu ortay konan eseri birbirinden ayırabilmelidirler.

Fantastik edebiyatın, onu özgün kılan kendine has ağırlığının farkına varabilmiş olmalılar. Bu ağırlığı ve özgünlüğü taşıyan eserleri tanıyabilmeliler.


Eleştirmen ve bilirkişinin işlevlerini kendimce tanımlarsam:

Eleştirmen, eserleri doğru şekilde eleştirebilmeli ve tanıtabilmelidir, ürünleri ise yerden yere vurmaktan çekinmeyecek cesarete sahip olmalı ve onlara sivridilli eleştiriler yöneltebilmelidir.

Bilirkişi, gerçekten bilgi ve birikim sahibi olmalıdır. Bilgisini ve birikimini en doğru şekilde acemilere aktarabilmeli ve fantastik edebiyatın (ve bu kültürün) ruhunu yaşatmalıdır.


İkisi birden olmak mümkün elbet, ama bazı kişiler yapıları gereği birine daha yatkın olabilirler. Yayınlarımda özellikle üzerinde durduğum "bilirkişi nasıl olunur" sorusuna cevap vermek istiyorum:

*İlk olarak bunun uzun bir süreç olduğu göz önünde bulundurulmalı, aceleci olunmamalı.

*Dört büyük yazarın eserleri mutlaka okunmalı. Bu yazarlar H. P. Lovecraft, Robert E. Howard, Tolkien ve Edgar Allan Poe'dur. Bu yazarların hepsi de fantastik edebiyatın farklı dallarında özgün ve öncü kişilerdir. En önemlisi hangisi diye sormayın, hepsi önemli ve bence "bilirkişi olmak istiyorum" diyen biri hepsini okumalı.

Not: Dört büyük yazarın eserlerinin hepsini birden ard arda okumak zorunda değilsiniz, zamana yaymanızı öneririm.

Bunların yanında diğer önemli isimler olarak adlandırabileceğim (zamanla yenileri eklenebilir bu ikinci listeye) kişiler Ursula K. Le Guin, Frank Herbert, Neil Gaiman, Clive Barker gibi yazarlar da mümkün olduğunca okunmalı. Özellikle Le Guin'in "Yerdeniz" serisi ve Frank Herbert'ın "Dune" serisi (hepsi olmasa da ilk iki kitap okunabilir) önemlidir.

Bilirkişi olmak için yola çıkanlar kendilerini sadece "fantastik" ile sınırlandırmamalı, farklı unsurlar ile de birikimlerini çoğaltmalıdır. Dünya klasikleri, bilimkurgu edebiyatı,  matematik-fizik-biyoloji gibi bilimler, satranç, go vb. beceri-zeka oyunları, tarih, sosyoloji, antropoloji, arkeoloji gibi bilimler, felsefe, resim-müzik-sinema-çizgiroman gibi sanatlar  ve bunlara benzer alanlardan ilgilerini çekenler üzerine çalışmalar yapmalıdırlar.

Altın kural: To make up a good idea, you must know about a lot of ideas. (saygı duyduğum bir insanın duvarında asılıydı bu söz)


Ek:

Fantastik kültüre giriş rehberi

Fantastik kültür sadece kitaplarla sınırlı değildir. Filmler, oyunlar ve müzikten oluşan bir bütündür. Önerilerimi takip etmek için buraya bakabilirsiniz.
Fikirlerim için ölmeyi göze alamam çünkü yanılıyor olabilirim - Bertrand Russel

İyi bir fikir üretmek için, pek çok fikir bilmek gerekir:

* Yeni başlayanlar için FRP

* Fantastik edebiyata yeni başlayanlar ve bu türde ilerlemek isteyenler için

* Kılıçlar ve diğer eskiçağ silahları hakkında

* Dark Sun


* Distopya Korkuları

Daha fazlası için: Index

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantastik Edebiyat Eleştirmeni ve Bilirkişisi Olmak
« Yanıtla #1 : 28 Ocak 2015, 12:54:14 »
"To make up a good idea, you must know about a lot of ideas" cümlesi tam olarak ne anlama geliyor. Bir de bu söz bir vecize mi yoksa atasözü gibi bir söz mü? Öğrenebilir miyim...?
"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark

Çevrimdışı Ugur

  • ***
  • 459
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantastik Edebiyat Eleştirmeni ve Bilirkişisi Olmak
« Yanıtla #2 : 28 Ocak 2015, 14:37:21 »
İyi bir fikir ortaya koyabilmek için , birçok fikir bilmek gerekir yani iyi bir kitap ortaya koymak için bir iki kitaplık kitap okumak gerekir gibimsi bir söz atasözü gibi geldi bana

Çevrimdışı Light

  • **
  • 359
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantastik Edebiyat Eleştirmeni ve Bilirkişisi Olmak
« Yanıtla #3 : 28 Ocak 2015, 15:44:05 »
"To make up a good idea, you must know about a lot of ideas" cümlesi tam olarak ne anlama geliyor. Bir de bu söz bir vecize mi yoksa atasözü gibi bir söz mü? Öğrenebilir miyim...?

''İyi bir fikir yaratabilmek/uydurabilmek için bir sürü fikir hakkında bilgin olmak zorunda.'' gibi bir şey çıkıyor ortaya. Büyük ihtimalle vecize ki arattığımda bir sonuç bulamadım.

Edit:

Sevgili azizhayri, Ugur, Light, keşke konu sahibine bir eline sağlık, ne bileyim güzel olmuş ya da vs. birşey de deseydiniz. Sonuçta belki de saatler süren bir hazırlıkla yazılmış böylesi bir yazıyı googletranslate ile bir kaç dk sürecek bir araştırmaya tercih etmiş gibi olmuşsunuz.

Sevgiler,
zeki

Selamlar ZextaR,
ryuk benim çok değerli bir abimdir ve teşekkürümü her zaman yaptığı emeğe ilgi göstererek veririm, o ise bunu anlar ki benim düşündüğüm kadarıyla; çünkü istediği teşekkür budur. [Kaldı ki bu konuyu radyo programında konuşmuştuk ve katılarak dinlemiştim, sonunda da beğenimi dile getirmiştim.] Diğer insanlar arasında saygı sevgi ilişkilerine karışmadan verimli forumlar dileğiyle. :)

@ZextaR, Bu arada nacizane uyarım lütfen dikkate alınsın. Yazım kurallarına bakmayı ihmal etmeyiniz. ''Birkaç'', ''Birçok'', ''ki'' bağlacının yazımı, ''şey'' yazımı gibi şeylere dikkat etmek gerek. Çünkü böyle yazılara maalesef saygı duymam fakat tabii ki forum formatı içerisinde saygı gösteririm. :-\ Siz de bu kurallara uyarak bize saygı gösteriniz lütfen. :) Bu uyarı neticesinde ise sizin hatanızı mütevazi bir şekilde ''dost acı söyler'' formatıyla açığa vurduğumuzdan teşekkürünüzü de isteriz.
Alıntı yapılan: W.S.
Yet do thy worst, old Time; despite thy wrong
My love shall in my verse ever live young.

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantastik Edebiyat Eleştirmeni ve Bilirkişisi Olmak
« Yanıtla #4 : 28 Ocak 2015, 20:31:22 »
Olayın özünü kaçırmamak için konuya hemen geri dönüş yapayım. Buradaki en önemli nokta, senin de bahsettiğin üzere aceleyle davranmamaları gerektiğidir. Uzun bir süreç gerektiren, okuduğunu anlayan, gerekirse bazı eserleri tekrar tekrar okuyan, not alan, okuduğunun farkında olan isimler belli zaman sonra ister istemez içindekileri dışa vurma ihtiyacı hissediyor zaten. Bu da yazıyla oluyor.

Şu paragrafı da özellikle vurgulamak maksatlı alıntılıyor, süreçte herkese başarılar diliyorum!

Alıntı
Bilirkişi olmak için yola çıkanlar kendilerini sadece "fantastik" ile sınırlandırmamalı, farklı unsurlar ile de birikimlerini çoğaltmalıdır. Dünya klasikleri, bilimkurgu edebiyatı,  matematik-fizik-biyoloji gibi bilimler, satranç, go vb. beceri-zeka oyunları, tarih, sosyoloji, antropoloji, arkeoloji gibi bilimler, felsefe, resim-müzik-sinema-çizgiroman gibi sanatlar  ve bunlara benzer alanlardan ilgilerini çekenler üzerine çalışmalar yapmalıdırlar.
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantastik Edebiyat Eleştirmeni ve Bilirkişisi Olmak
« Yanıtla #5 : 29 Ocak 2015, 08:32:12 »
Günaydın:
Aslında tartışmalarınıza genellikle ertesi gün katılıyorum ve uyarı almaktan da çok korktuğum için -ve de yazdıklarım çöp kabul edilmesin diyerek- kısa yazmak istemiyorum. Yine de bildiğim bir sözü bu konu ile ilintili olduğu için söylemek istiyorum.
Adamın biri bilge kişiye gitmiş ve "Kültür almak istiyorum" demiş. Bilge Kişi "Üç üniversite bitecek" demiş kısaca. Aradan üç beş yıl geçtikten sonra aynı kişi, Bilge Kişinin huzuruna tekrar varmış "Bu" demiş "Hukuk diploması, bu ekonomi bu da bilmem ne diploması. Şimdi oldu mu?" demiş Bilge kişi şöyle bir gülümsemiş
"Baban bitirecek, sen bitirecen ve oğlun bitirecek" Bu fıkrayı neden duyduğumu veya okuduğumu anımsamıyorum ama hoşuma gittiğini söylemeliyim...
"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark

Çevrimdışı ZextaR

  • *
  • 19
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantastik Edebiyat Eleştirmeni ve Bilirkişisi Olmak
« Yanıtla #6 : 29 Ocak 2015, 17:33:58 »
Merhaba,

Güzel belirlenmiş bir ihtiyaç "bilen kişi". Yabancı ülkerlerde 20-30 belki daha fazla yıl önce edebiyat mıdır? diye çokca tartışılan bir alt tür fantastik edebiyat. Biz de ise durum malum.

İhtiyaç belirlendiğine göre sıra istek yaratmaya geldi demektir ki bunu ryuk yazısında pek güzel yapmış; eline, fikrine sağlık. Okuyucular fikirlerine değer verdikleri ya da tam tersi "bu, bunu övmüşse okunmaz, eleştirmişse kaçırılmaz" (bknz. Ömür Gedik'in gitmeyin dediği filmlere koşarak gidişim) dediği eleştirmenlere ihtiyaç duyar. Arkadaş ortamlarında ya da bunun gibi forumlarda zaman içinde fikirlerinizin uyuştuğu insanlar bulmak ve onların fikirlerine göre hareket etmek konforlu ve garantidir. Ama sizin ilgi alanlarınızı paylaşan bir arkadaş çevreniz yoksa ve forumlar için de yabancı veya en iyi ihtimal yolcu iseniz işiniz biraz zor. Kitapçı raflarının önünde geçecek saatler "acaba bunu mu alsam, yoksa şunu mu"lar sizi bekliyor demektir.


Eleştirmen ya da bilirkişilere neden gereksinim duymaktayız? Bu soruya hepimiz yanıt aramalıyız. Kendi adıma, şöyle yanıtlayabilirim: Fantastik edebiyat, dışarıdan görüldüğü kadar basit değil. Bu türde ilerlemek isteyenler çoğunlukla popüler kültürün üretimi olan kalitesiz ürünlerin arasında boğulmakta, kaliteli eserlerle tanışamamakta ve sonunda fantastik edebiyattan sıkılmaktadır. Bir çok kişi için fantastik edebiyat "bir dönem ilgilendiğim ama sonra sıkıldığım bir şey işte, ejderhalar büyücüler falan var" şeklinde dile getirilmektedir.

İşte, bu güzel edebiyat türüne ilgi duyanların, okyanuslara açılıp, maceralar yaşayıp yeni kıtalar keşfedemeden kıyıda boğulmasının önüne geçecek kişilerdir eleştirmen ve bilirkişiler.


Bu güzel paragrafa bir ek yapayım: bu noktada amaç paylaşım olmalı. Yapmak istediğimiz gerçekten sevdiğimizi herkesin görmesini sağlamaksa bunu yaparken gocunmamalı, yorulmamalıyız. Bir rafın önünde film afişi kapaklı kitaba bakan adama yaklaşıp "bak onun yerine bunu okusan daha mutlu olursun" deyip eline Yerdeniz'i tutuşturabilmeliyiz.


Bilirkişi olmak için yola çıkanlar kendilerini sadece "fantastik" ile sınırlandırmamalı, farklı unsurlar ile de birikimlerini çoğaltmalıdır. Dünya klasikleri, bilimkurgu edebiyatı,  matematik-fizik-biyoloji gibi bilimler, satranç, go vb. beceri-zeka oyunları, tarih, sosyoloji, antropoloji, arkeoloji gibi bilimler, felsefe, resim-müzik-sinema-çizgiroman gibi sanatlar  ve bunlara benzer alanlardan ilgilerini çekenler üzerine çalışmalar yapmalıdırlar.



Buna da küçücük bir ekleme yapayım: güçlü yanım fantastikten ziyade b.k. olduğu için; b.k. okuyan arkadaşların bol bol belgesel izlemesini, felsefe ve bilimle (özellikle felsefi yönü kuvvetli Einstein veya Russel gibi üstadlar) ilgilenmesini tavsiyeye eklemek isterim. Ayrıca tüm edebiyat türlerinin okuyucuları için şiir bence atlanmaması gereken bir alt türdür.

Velhasılı, ryuk kardeş çok güzel yazmış, elimi taşın altına koyuyorum demiş -ki iyiki de demiş- bundan sonrasında da devamını getirmesini bekliyorum. İhtiyaç belli, fantastik gibi b.k. gibi Dünyayı, yaşamı, geleceği hatta zamanı sorgulayan türler bunları anlayarak, yorumlayarak okuyan okuyucuları hakediyorlar. Bu okuyucular da bu yolda onlara ışık tutacak, doğru yönlendirecek eleştirmenleri, bilirkişileri...

Olayın özünü kaçırmamak için

Sevgili azizhayri, Ugur, Light, keşke konu sahibine bir eline sağlık, ne bileyim güzel olmuş ya da vs. birşey de deseydiniz. Sonuçta belki de saatler süren bir hazırlıkla yazılmış böylesi bir yazıyı googletranslate ile bir kaç dk sürecek bir araştırmaya tercih etmiş gibi olmuşsunuz.

Sevgiler,
zeki
Koku alma duyumu geliştirmenin yararları fikri, insanlığımdan vazgeçip av köpeği olma kararını vermeme yetmezdi. - Golan Trevize

Çevrimdışı Ugur

  • ***
  • 459
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantastik Edebiyat Eleştirmeni ve Bilirkişisi Olmak
« Yanıtla #7 : 29 Ocak 2015, 17:53:29 »
Valla sevgili zextar google translate ile hiç uğraşmadım şahsen o bir yana Ryuk gerçekten güzel bir yazı yazmış ekleme yapacak bir kısım görmedim kuru kuruya çok sağol teşekkürler vb yazmak ise pek tarzım değil , mesela ryuk yeni çıkan bir kitap haberi verse teşekkür ederim yazıp geçerdim , ama böyle uzun bir yazıya sadece çok güzel çok sağol yazmakta ayrı bir hakarettir . Ehh sana cevap verme bahanesiyle mesajımı uzattım en azından Ryuka buradan bir teşekkür ekleyeyim . Senin bize yaptığın eleştiri ise eleştiri nasıl yapılmamalı konusunda örnek verilebilir mesela buda eklemem olsun . Son olarak Light'ın son cümlesine katılarak iyi forumlar diliyorum . :) Teşekkürler Ryuk

Çevrimdışı ryuk

  • ***
  • 497
  • Rom: 25
  • ne değiştirebilir bir insanın doğasını?
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantastik Edebiyat Eleştirmeni ve Bilirkişisi Olmak
« Yanıtla #8 : 29 Ocak 2015, 20:18:19 »
Günaydın:
Aslında tartışmalarınıza genellikle ertesi gün katılıyorum ve uyarı almaktan da çok korktuğum için -ve de yazdıklarım çöp kabul edilmesin diyerek- kısa yazmak istemiyorum. Yine de bildiğim bir sözü bu konu ile ilintili olduğu için söylemek istiyorum.
Adamın biri bilge kişiye gitmiş ve "Kültür almak istiyorum" demiş. Bilge Kişi "Üç üniversite bitecek" demiş kısaca. Aradan üç beş yıl geçtikten sonra aynı kişi, Bilge Kişinin huzuruna tekrar varmış "Bu" demiş "Hukuk diploması, bu ekonomi bu da bilmem ne diploması. Şimdi oldu mu?" demiş Bilge kişi şöyle bir gülümsemiş
"Baban bitirecek, sen bitirecen ve oğlun bitirecek" Bu fıkrayı neden duyduğumu veya okuduğumu anımsamıyorum ama hoşuma gittiğini söylemeliyim...

Anlattığınız hikaye anlamlı. Kültür çok uzun bir sürecin ürünüdür. Sadece bilgi aktarılmasını içermez, öyle olsaydı okul okuyan ve "bilgi" ya da "enformasyon" alan herkes kültürlü olurdu. Kültürün oluşabilmesi için salt bilginin aktarılmasının yanında bu bilginin sindirilmesi de gerekir. Çok sığ bir örnek vereyim: Kasların güçlenmesi için, protein gereklidir fakat sadece protein içerikli yiyecekler tüketerek güçlenemezsiniz. İyi beslenmeniz ve aynı zamanda spor da yapmanız gerekir.

Konuyu pekiştirmek için ibretlik bir south park bölümü. Beefcake! ;D

Yani bilgiyi özümseyebilmek için onun üzerine düşünmeniz, yaşamanız gerekiyor. Örneğin bir tolumda yerleşik yaşam kültürünün oluşması ve oturması yaklaşık 200 yıl sürmekteymiş (bu bilginin kaynağını unuttum, kusuruma bakmayın).


Zextar, söylemeyi unuttuğum bir noktaya değinmişsiniz: Bilginin yayılmasına. Fantastik kurgu ve bilimkurgu kültürü ülkemizde henüz çok yeni. Kalıcı olmalarını ve kültürümüzü zenginleştirebilmeleri için birikimli (ya da birikimli olabilme potansiyeli bulunan) insanlar tarafından benimsenmeleri ve yaşatılmaları, usta-çırak ilişkisiyle yeni nesillere aktarılmaları gerekiyor. Bu zincir kırıldığında, kültür kaybolmaya başlıyor işte. Örneğin fantastik kurgu kültürü epey gelişmişti bir zamanlar (en azından benim bulunduğum çevrede) fakat zincirin kırılması ve bilen kişilerin yeni yetişen nesle bizzat bilgi aktardığı ortamın dağılması ile bu kültür zayıfladı.

Daha da açmak istiyorum konuyu bir örnekle. Rock ve metal müzik kültürü de düşüşe geçmiştir ülkemizde çünkü yeni yetişmekte olanlar, onlara sağlam eserleri tanıtacak kişilerle karşılaşamamaktadır. Sonrasında ise mangayı metal grubu sanan gençler ortaya çıkmaktadır. Oysa nerede manga, nerede metal.

Linkin park'a "metal" diyenleri duydu bu kulaklar! Onları Black Sabbath ile, DIO ile, Accept ile tanıştıracak kimse yoktu çünkü çevrelerinde! Elinizi vicdanınıza koyun, şimdiki gençlik bunlarla tanışabilseydi şimdiki saçma şarkıları rock ya da metal diye dinler miydi hiç? (bu konuda da çok doluyum aslında, ayrı bir yayın ayırmak lazım)

Neyse asıl konumuza dönelim :)

Belgesel izlemek çok önemli, mümkün olduğu kadar bilgi toplamak ve bunları sindirmek zorundayız dolu bir insan olabilmek için. Fakat zamana yayarak, düşünerek ve yaşayarak. Yoksa beefcake sendromuna yakalanılır.


Sevgili Light, Ugur ve Zextar; teşekkür duymak çok güzel ama bunun yanında beni en çok mutlu edecek şey yaptıklarımın işe yaradığını, insanlara ulaşabildiğimi görmek. Kişisel tartışmalara girmeye gerek olmadığını düşünüyorum. Hepimiz burada düşüncelerimizi paylaşıyoruz ve ortak ilgi alanlarımızın olması, bunları geliştirmek için çaba gösteriyor olmamız birbirimize hoşgörü ve alçakgönüllülükle bağlanmamızı sağlamalı.

Konu içinde görüş belirten herkese teşekkür ederim. Hızlı ve çalakalem bir yazı oldu bu, hatalarım var ise affola.
Fikirlerim için ölmeyi göze alamam çünkü yanılıyor olabilirim - Bertrand Russel

İyi bir fikir üretmek için, pek çok fikir bilmek gerekir:

* Yeni başlayanlar için FRP

* Fantastik edebiyata yeni başlayanlar ve bu türde ilerlemek isteyenler için

* Kılıçlar ve diğer eskiçağ silahları hakkında

* Dark Sun


* Distopya Korkuları

Daha fazlası için: Index

Çevrimdışı azizhayri

  • ***
  • 581
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantastik Edebiyat Eleştirmeni ve Bilirkişisi Olmak
« Yanıtla #9 : 30 Ocak 2015, 13:03:59 »
Tekrar Merhaba:
İnternete ve dolayısıyla foruma zaman zaman girip çıktığım için yazılanları takip etmekte zorlanıyorum. Öncelikle Kayıp Rıhtımın güzel bir site olduğunu söylemeliyim. Genelde edebiyat üzerine özeldeyse Fantastik Kurgu ve Bilim kurgu üzerine hemen hemen şey var. Bu yönden K.R. çok iyi. Benim gibi amatörlere ve yazma meraklılarına imkan sunuyorsunuz. Bu yönünüzle de -üstelik çok daha fazla- takdir edilmeyi hak ediyorsunuz. İşte burada -kendi adıma konuşmak istiyorum- yanlış yapıyorum. Biliyorum ki forumda yazılanlar, çizilenler, Tanrısal tarzda "ol deyince" olmuyor. Arkadaşlarımız emek veriyorlar göz nuru döküyorlar. Üstelik bunların çoğu inanıyorum ki aylar yıllar süren birikimin sonucunda gerçekleşiyor. (Nasıl olduğu veya olacağıysa ana tartışma konumuz zaten) Okuyorum ve yazanlara emeği geçenler bir kuru teşekkürü bile çok görüyorum. Aslında bunun bir nedeni de foruma verilen kısa cevapların yönetim tarafından hoş karşılanmaması da oluyor. -Hoş, basma kalıp "elinize sağlık, bravo tarzı cevaplarda eğreti ve yapmacık oluyor. Neyse lafı dolandırmaya başladım yine...
İster makale tarzı olsun ister deneme veya öykü tadında olsun herkese yazdıkları için bir kere daha teşekkür ederim. Emeğinize sağlık...
"İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri ahlakın din tarafından ele geçirilmesidir." Sir Arthur Charles Clark

Çevrimdışı spren

  • **
  • 77
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantastik Edebiyat Eleştirmeni ve Bilirkişisi Olmak
« Yanıtla #10 : 02 Şubat 2015, 21:28:46 »
Bu konuyu günlerdir görüyordum üstün körü okuyup geçmiştim ama tekrar tekrar okudum,okuyacağım. Ryuk'a böyle güzel bir konuda yazdığı için teşekkür ediyorum. Bilirkişi veya eleştirmen olmak gibi bir gayem olmasa da çok yeni olduğum fantastik edebiyatında yol gösterici bir yazı olmuş. Umarım devamı gelir ki ben umutluyum devamı gelecektir :)

Çevrimdışı ryuk

  • ***
  • 497
  • Rom: 25
  • ne değiştirebilir bir insanın doğasını?
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantastik Edebiyat Eleştirmeni ve Bilirkişisi Olmak
« Yanıtla #11 : 20 Ekim 2015, 19:31:01 »
Buraya uzun süredir bakmıyordum, katılımınız ve iltifatlarınız için hepinize teşekkür ederim :)


Uzmanlık Döngüleri

Konuyu detaylandırmak istiyorum izninizle, önce bir konuda nasıl derinleşildiğini ve uzmanlaşıldığını kendimce anlatmak istiyorum.

Önce konuya ilgi duyulur, başlangıçta sadece eğlencelik bir ilgi olur bu belki. Zamanla bu konunun sizin için önem kazandığını fark edersiniz ve daha dikkatli olmaya, daha seçici olmaya başlarsınız. Ardından, konuya ilişkin birikiminiz arttıkça, konunun unsurlarını daha iyi değerlendirebilir ve onlar üzerine yorum yapabilir hale gelirsiniz.

Zamanla tüm bunlar bir döngü haline gelir, bilginiz arttıkça daha önce fark etmediğiniz yeni eğlencelik unsurlar bulursunuz, sonra onlar üzerinde derinleşirsiniz. Sonra bu üzerinde derinleştiğiniz unsurları ana konuya içkinleştirirsiniz (entegre edersiniz).

Örnek: (kendi adıma konuşuyorum)

1- Fantastik edebiyata ilgi duymam, bir süre bu türle ilgili elime ne geçerse okumam.

2- Zamanla, bu edebiyatın "sword and sorcery" türünün bana diğer türlere göre daha çekici geldiğini fark etmem.

3- Sword and sorcery okudukça kılıçlara ve diğer eskiçağ silahlarına merakımın ortaya çıkması.

4- Kılıç kullanma sanatları-sporları üzerine eğitim almaya karar vermem, böylece yeni bir hobi-uğraş edinmem.

5- Kılıç kullanma sanatları eğitimimde aldığım bilgiyi fantastik edebiyata olan ilgime içkinleştirmem, böylece hikayelerdeki-filmlerdeki-oyunlardaki tasvirler, kareografiler ve kurgu üzerine yorum yapabilir hale gelmem.

Bir sonraki seviye: Kılıçlar üzerindeki bilgilerim ile kendim bir öykü yazabilirim (hala o ilhamı bekliyorum :P).

Böylece, fantastik edebiyata olan merakım sayesinde ilgi duymaya başladığım yeni bir alanda derinleştip, sonra bu yeni alanla tekrar olayın kaynağına dönüp döngüyü tamamlamış oluyorum.

Neyse, bu kadar bencillik yeter ;D


Elbette, tüm döngüler bu şekilde sonuçlanacak diye bir şey yok. Bir döngü, kendi içinde birden fazla alt döngüye yol açabilir; hatta bazen daha büyük bir dış döngü de doğurabilir.


2. Örnek:

1- Kişinin fantastik edebiyata ilgi duyması.

2- Okudukları-izlediklerinde ilgisini en çok mekan tasvirlerinin ve mimarinin çektiğini fark etmesi.

3- Mimari akımlar üzerinde araştırma yapmaya başlaması.

4- Şimdiye dek hiç görülmemiş bir mimari akım kurgulayıp bunu betimlemelerinde kullanması, çizimlerini yapması.

Not: LOTR'daki kuleleri, zindanları, göl köyünü, elf şehrini düşünün. Ya da Morrowind'deki Redoran yapılarını, Telvanni'lerin büyücü kulelerini. Bu mekanlar, asıl kurgudan bağımsız olsalar bile mimari yapıları ile fantastiklik hissini veren mekanlardır. Kısaca, mimari fantastik kurguda önemlidir.


3. Örnek

1- Kişinin fantastik edebiyata ilgi duyması.

2- Büyücülerin, ilgisini çektiğini farketmesi

3- Farklı kurgularda, büyü sistemlerinin de farklı olduğunu görmesi.

4- Bu farklı büyü sistemlerinin neden ve nasıl farklı olduğunu incelemesi.

5- Böylece çok sayıda setting'deki büyü sistemi hakkında bilgi sahibi olması. Daha önce hiç okumadığı bir dünyada geçen bir hikaye okuduğunda, bu dünyadaki büyü sistemi üzerine çıkarımlar yapabilir hale gelmesi.

6- Kişisel birikimini (özellikle felsefe) kullanarak yeni bir büyü sistemi kurgulaması.

Ek:

Büyücülerden ve büyü sistemlerinden konuşmuştuk yayında. Bir hikayede büyünün kurgulanmasının üç noktaya dayanması gerektiğinden söz etmiştim:

1- Kurguda büyünün temelinin ne olduğu (o dünyada büyünün var olmasını, yapılabilmesini sağlayan şey nedir, neye dayanır sorusuna cevap verilmelidir; bu ilk basamak, üç nokta içinde en titizlikle düşünülmesi gereken, en felsefi kısmıdır)

2- Kurguda büyücüler, büyüyü kullanma becerisine nasıl erişmektedirler? (içten gelen bir yetenek mi, sonradan kazanılabilir mi; eğer sonradan kazanılıyorsa nasıl kazanılıyor? Biri mi öğretmeli, bir eşya vasıtasıyla mı bu güce erişiliyor vb.)

3- Büyücüler büyüyü ne şekilde yapmaktadır (örneğin sadece büyü sözleri söyleyerek mi, vudu bebekleri vb. yaparak mı, iksirler hazırlayarak mı vb.)


3. Örnek:

1- Kişinin fantastik edebiyata ilgi duyması. (yine o başlangıç ;D)

2- Hikayelerde, özellikle farklı ırkların ve toplulukların kurgulanışının ilgisini çekmesi.

3- Sosyoloji üzerine çalışmalar yapması.

4- Daha önce hiç okumadığı bir dünyada geçen bir hikaye okuduğunda, buradaki ırkların özellikleri üzerine çıkarımlar yapabilir hale gelmesi.

5- Kurgusunda; çelişkilere düşmeden başarılı bir şekilde yeni ırklar ve topluluklar yaratabilmesi.



Sürecek...
Fikirlerim için ölmeyi göze alamam çünkü yanılıyor olabilirim - Bertrand Russel

İyi bir fikir üretmek için, pek çok fikir bilmek gerekir:

* Yeni başlayanlar için FRP

* Fantastik edebiyata yeni başlayanlar ve bu türde ilerlemek isteyenler için

* Kılıçlar ve diğer eskiçağ silahları hakkında

* Dark Sun


* Distopya Korkuları

Daha fazlası için: Index

Çevrimdışı ryuk

  • ***
  • 497
  • Rom: 25
  • ne değiştirebilir bir insanın doğasını?
    • Profili Görüntüle
Ynt: Fantastik Edebiyat Eleştirmeni ve Bilirkişisi Olmak
« Yanıtla #12 : 13 Kasım 2015, 14:31:37 »
Çalışmalarda kullanılabilecek bir teknikten söz etmek istiyorum: "Ben olsaydım tekniği" adını veriyorum buna.

Bu teknikte amaç, bir esere eleştirel bakarak, "ben olsaydım neleri farklı yapardım" sorusunu sormak ve buna cevap aramak üzerine kuruludur. Hedef eseri "şurası çok kötü olmuş, ben olsam böyle yapmazdım" diye yerin dibine sokmak değil, farkı bir bakış açısı kazanmaktır. Bu tekniği çok sayıda esere uyguladıkça, kişi hem eleştirmenliğini geliştirir hem de ileride kendi bir eser oluşturmak için çalıştığında düşüncelerini daha sağlam bir zemine oturtabilir.

Örnek:

Ben olsaydım, Unutulmuş diyarlar ve Tolkien dünyasında cüceler ve elfleri daha farklı işlerdim. Özellikle kullandıkları silahları (yazar bu konuda takıntılıdır, bunu kendisi de kabul etmektedir, üstüne gitmeyin).

Nasıl?

Cüceler: Bu halk, madenciliğiyle ünlüdür. Kayaları oyar, tüneller açar, dağların içine saraylar inşa eder, cevher arar. Yukarıda söz ettiğim kurgularda ise en çok kullandıkları silah baltadır.

Peki cücelerin yaşadığı yerlerde en sık hangi aletler kullanılır? Şimdiki mekanize teknikleri gözardı edelim ve el işçiliğini düşünelim. Bir taş ustası en çok hangi aletleri kullanır?

"Çekiç" dediğinizi duyar gibiyim. Cücelerin taş işlemelerini yaparken, mağaralara galeriler açar, taşı işleyerek saraylarını inşa ederken en çok kullanacakları alet çekiç olmalı. Yaşamlarında en çok kullandıkları bu alet üzerinde ustalaşmamış olmaları düşünülemez.

Diğer yandan, yaşam ortamlarında pek ağaç yoktur, dolayısıyla odun-kereste işleme üzerine pek düştüklerini düşünemeyiz. Dolayısıyla odunculukta kullanılan balta üzerine pek de uzmanlaşmış olamazlar değil mi?

Tüm bunları göz önüne alırsak, cücelerin favori silahının balta değil, savaş çekici olması gerektiği sonucuna varılabilir.

(Madencilikte kullanılan bir diğer alet olan kazmaya benzer olarak da bec de curbin vb. silahlar da cüceler için uygundur)

Spoiler: Göster



Elfler: Bu ırk ise çoğunlukla ormanlık alanlarda yaşar. Ormanda yaşayan biri için en kolay elde edilebilecek ve günlük yaşamda kullanılabilecek malzeme ise ahşap olacaktır. Bunu da elde etmek için odunculukta gelişmiş olmaları gerekmez mi? Dolayısıyla oduncunun en çok ihtiyaç duyacağı alet olan baltayı iyi kullanıyor olmaları gerekmez mi?

Eski dostlarımla üzerine çok konuştuğumuz bir konu daha var elflerle ilgili. Bu ırkın yaşam alanlarında madenlerden söz edilmemekte. Bu yüzden günlük yaşamlarında kullandıkları eşyalarda metal de diğer ırklara göre (özellikle cücelere) daha az olmalıdır. Üretimi için çok miktarda metal gereken bir silah olan kılıç, elfer tarafından pek kullanılmamalıdır değil mi?

Biraz daha düşünelim: maden az, ağaç bol. Nasıl bir silah tercih edilir böyle bir yerde?

Mızrak! Evet; mızrak yapmak için çok az miktarda metal yeterlidir, sadece o küçük metal mızrak ucunu monte edebileceğiniz sağlam bir ahşap sopaya ihtiyacınız olacaktır; elflerin meskeni olan ormanda ahşaptan çok ne vardır ki zaten?

Tüm bunlar düşünüldüğünde, UD ve Tolkienvari kurgularda gördüğümüz kılıçlı elfler yerine, baltalı v mızraklı elflerin daha mantıklı olduğu açıktır.

Şöyle bir eleştiri gelebilir: "Ama elfler zarif bir ırk, balta ve mızrak ise kaba silahlar değil mi? Nasıl olacak?"
Cevabım: Öyleyse zarif bir ırk olan elfler de zarif baltalar ve zarif mızraklar kullanıyor olmalı.

Örneğin bir elf mızrakçısı, silahını Oberyn Martell gibi kullansa gerek: İzlemek için tıklayın


Bir elf savaş baltası da şöyle olabilir mesela:

Spoiler: Göster


Spoiler: Göster



Çift elle kullanılacak büyüklükte bir elf savaş baltası da böyle olabilir:

Spoiler: Göster


Çift elli balta kullanan bir elf savaşçısı da böyle olurdu sanırım:

Spoiler: Göster


Batla kullanan bir elf, böyle dövüşebilir


Özetle: Ben olsaydım, kurgumda cücelere balta değil cekiç ve bec de curbin, elflere de kılıç değil balta, sopa (quarterstaff) ve mızrak kullandırırdım.

Bunun gibi, siz de hangi konuya meraklıysanız (ya da hangi konuda takıntılıysanız), bir eser seçip, meraklı olduğunuz konuda ben olsaydım tekniği ile esere yaklaşarak yeni fikirler üretebilirsiniz.
Fikirlerim için ölmeyi göze alamam çünkü yanılıyor olabilirim - Bertrand Russel

İyi bir fikir üretmek için, pek çok fikir bilmek gerekir:

* Yeni başlayanlar için FRP

* Fantastik edebiyata yeni başlayanlar ve bu türde ilerlemek isteyenler için

* Kılıçlar ve diğer eskiçağ silahları hakkında

* Dark Sun


* Distopya Korkuları

Daha fazlası için: Index