Bir Bilim Adamının Romanı - Oğuz Atay
Mustafa İnan ile tanışma fırsatım olmadı fakat Oğuz Atay'ın olmuş, üniversitede hocasıymış kendisinin. Kitabın bu kadar objektiflikten uzak olmasını buna ve ölümünün ardından yazılmış olmasına bağlıyorum. Kitapta sürekli bir övgü hali var, şöyle yapardı böyle yapardı yaptıklarının da hepsi doğruydu çünkü mükemmel bir insandı. Biyografi yazarından beklenen objektif olması ama bu bir biyografik roman o yüzden o kadar da büyük bir eksi değil gözümde. (Oğuz Atay özellikle böyle yazarak bir şey amaçlamış olabilir ama zannetmiyorum; veya ileride başka bir anlamı vardır, henüz ortasındayım.)
Ve bir de, kim üniversite giriş sınavına girmeye çalışırken kaybolup tanıştığı profesörün hiç tanımadığı arkadaşının hayatını günlerce anlatmasını dinler? Ve profesör neden rastgele tanışmış olduğu taşralı bir çocuğa hayatta olmayan oldukça önemli dostunun hayatını günlerce anlatır? Neden? Başlangıcı bu yüzden oldukça boşlukta benim için. Belki ileride..