Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - TheWaLL

Sayfa: [1] 2 3 ... 5
1
Sinema / Yeşilin Kralı Projesi
« : 01 Ekim 2011, 15:31:47 »
Merhaba arkadaşlar,
Bir arkadaşımın film çekme projesi var.Trabzon'da çekileceği ve 2015 gibi tamamlanacağını söylüyor. Tavsiyelerinizi, projeye nasıl destek sağlanabileceğini, yorumlarınızı ve her türlü fikrinizi belirtirseniz sevinirim. Konuyu nereye açacağımı bilemedim. Yanlışsa moderatorler düzeltirse sevinirim.

Şöyle de bir tanıtım yazısı var.
"2013 yılında Tahir Samet Saraç tarafından Trabzon'da dizi halinde çekilmesi planlanan proje. Sayfa aracılığı ile projenin gelişmesi, yayılması, duyurulması sağlanacak ve aynı zamanda projenin reelde gelişmesini sağlayan Yeşilin Kralı ekibine katılım konusunda değerlendirmeler yapılacak, bunlar sayfa üzerinden takipçilerine sunulacaktır."

Çıkış Tarihi :Tahminen 2015

Tür: Dram - Savaş

Resmi Sayfa: http://www.facebook.com/pages/Ye%C5%9Filin-Kral%C4%B1-Projesi/129454010477899?sk=wall

2
Düşler Limanı / Yatak, Yastık ve Özgürlük
« : 23 Ağustos 2011, 17:19:10 »
Yatak, Yastık ve Özgürlük

Sadece uykuya dalmak istiyor ama uyuyamıyor. Yatakta dönüp duruyor. Dışarıdan bakan bir kimse yorganla dövüştüğünü zanneder. Yağmur tanelerinin cama vuruşunu dinliyor. Hayır, uyuyamayacak. Kalkıyor ve mutfağa yönleniyor. Başında bir ağrı var, anlam veremediği bir ağrı. Dolaptan bir bira alıyor ve koltuğuna oturuyor. Yağmur devam ediyor. Telefonu çalmaya başlıyor. Ekranda gördüğü numara tanıdık değil. Açmaması gerektiği hissine kaplıyor fakat arayan ısrarla çaldırmaya devam ediyor. Açıyor. Buz gibi bir ses kulağına iki sözcük fısıldıyor. "özgür ol". Telefon ellerinde yavaş yavaş küllere dönüşüyor. Tüm eşyaları, duvarlar, yer, her şey küllere dönüşüyor. Uçuyor. Nefes almadığını fark ediyor fakat hiç bir zaman olmadığı kadar da canlı olduğuna emin. Uzun süren uçuşu bir ada görmesiyle son buluyor. Sahile iniyor. Karşısında üç dört yaşlarında bir erkek çocuğu var. Merhaba diyor çocuk. Duyduğu ses irkilmesine sebep oluyor.  Bu telefondaki adamın sesi. "Kimsin sen?" sesindeki sakinliğe şaşırıyor. "Ben sadece benim. Bir ismim yok. Artık, senin de yok. Gel benimle." Çocuğu takip ediyor. Çocuk soruyor. "Özgürlük nedir?" Soru onu şaşırtıyor. Çocuk cevabı alamayınca kendisi yanıtlıyor. " Özgürlük sadece kendi kararlarını kendin verebilmek, canın istediğini yapmak değildir. Aynı zamanda yemek yemeye, tuvalete gitmeye, nefes almaya ihtiyaç duymamaktır. Uyumaya ihtiyaç duymamaktır özgürlük." Bir kasabaya ulaşıyorlar. "Burada gördüğün herkes özgürdür." Gördüğü manzara karşısında donakalmışken sürekli tekrar eden bir ses kendisini rahatsız ediyor. Sesin şiddeti artıyor. Gözleri aralanıyor, alarmı kapatıyor. Bir süre tavana bakıyor. Olanlara anlam vermeye çalışıyor. İşe gitmek için hazırlanıyor. Arabasına biniyor ve iş yerine doğru yol alıyor. Kırmızı ışıkta duruyor. Hava yine yağmurlu. Yaya geçidinden yaşlı bir kadınla bir çocuk geçiyor. Çocuk arkasını dönüp göz kırpıyor ve yaşlı kadınla birlikte kalabalığa karışıyor.


http://xsonsuzagiderken.wordpress.com/

3
Gerekli şeylerin yaptığı pek çok iş gibi bu da yarıda kalacaktır.

4
Düşler Limanı / Ynt: Farkına Varılamayan Ayrıntılar
« : 10 Temmuz 2011, 22:00:18 »

Bölüm 2

Belirsizlik Kötüdür (Kadir)

   Kendine geldiğinde,farkına vardı ki terk etmek istediği yer cennetmiş. Çünkü gece fazla ürkütücüydü. Ne kadar süredir baygın olarak yatıyordu bunu dahi bilmiyordu. Etraf o kadar sessizdi ki Soluk alıp vermesini işitebiliyordu. Sessizlik karanlığın yanında daha dost canlısı gözüküyordu ona. Karanlık etrafı görmesini engelliyor, ürkmesini sağlıyordu. Buradan nasıl kurtulacağına dair planlar yapmak istese de her an biri saldıracakmış hissi kuracağı plana odaklanmasına engel oluyordu.Tek çare zamanın olabildiğince hızlı akıp bir an önce geçmesini sağlamak, sabahı görmek.
   Neyse ki gene uykuya dalmıştı ve sabah olmuştu. Sanki farklı bir yerde uyanmıştı. Karanlık yerini aydınlığa bırakmış, sessizlik yerine kuş cıvıltıları hakim olmuştu. Artık düşünmeye başlayabilirdi: "Buradan kasabaya nasıl ulaşabilirim?" Kasabaya ulaşmaktan çok isteği; bir umut ailesini,arkadaşlarını canlı bulabilmekti. Bu isteği umuduyla birleşince güçlenmiş, yaraları iyileşmiş gibi ayağa kalktı, yürümeye başladı. İleriyi fazla seçemese de, ileride ne olduğunu bilmese de yavaş adımlarla yolunu çizmekteydi. Adımlarının yanı sıra onu oraya çeken aslında hissettikleriydi.
   "Kimse yok mu?" Gaipten sesler duymaya başladığını düşündü. İlerledikçe ses daha yakından geliordu. Adımlarını hızlandırdı fakat yaraları çabuk yorulmasına neden oluyordu bunun için durup dinlenmeye karar verdi. Kendine geldiğini hissettiğinde tekrar yola koyulunca fark etti ki az önce ki sesi daha işitmiyordu. "Yaşadıklarım galiba görülmeyen hasarlar verdi vücuduma." Bu düşüncelerle umudunu yitirmeden,ileriyi tam göremeden yürümeye -yeni başlayan bebek edasıyla - yavaş adımlarla ilerliyordu. Yaklaşık on dakka ara vermeden yürüdükten sonra aynı sesi işitti "Kimse yok mu? Burada hayatıma son vermek istemiyorum!"

Günah Çıkartma (Tayfun)
    
   Kaderi günahlarıydı, günahlarıysa hastalığı... Hayatı boyunca onu umursayan tek kişi kollarında can vermişti. Kulaklarında o son kelimeler çınlıyordu. " Yanımızda olman için bir felaket olması mı gerekiyordu? " Kürek tutan ellerini bir titreme aldı. Başını ellerinin arasına aldı ve sessizce ağlamaya başladı. " Uyuşturucu batağına batmışken nasıl yanınızda olabilirdim" sözlerini duyacak kimseler yoktu yanında. "Keşke hakettiğin koca olabilseydim." Gece, sağnak yağmurun altında yürürken bunları düşünüyordu. Keşkelerin onu bir yere götürmeyeceğini bildiği halde bunları düşünmekten kendini alamıyordu. Kızının yıllar önce ona söyledikleri geldi aklına. "Senin gibi bir babam yok benim." Yaşama amacı kalmamıştı artık. Patlamada binlerce insan hayatını kaybetmişken onun gibi koca ve baba olmayı yüzüne gözüne bulaştırmış bir madde bağımlısının hayatta kalmış olması adil değildi. Uyuşturucuya duyduğu özlem de artıyordu. Kaç gündür kullanmıyordu? üç gün? bir hafta? Artık böyle yaşayamayacağını kabullendiğinde uçurumun kenarına gelmişti. Atlayacaktı ve böylelikle bu sonsuz acısına son vermiş olacaktı. Hastalığından kurtulacaktı. Kendini acısını dindirecek ölüme bırakmak üzereyken bir sesle donakaldı. " Yapma! "

http://xsonsuzagiderken.wordpress.com/

5
Düşler Limanı / Ynt: Farkına Varılamayan Ayrıntılar
« : 07 Temmuz 2011, 14:23:06 »
Peki teşekkürler :)

6
Düşler Limanı / Ynt: Farkına Varılamayan Ayrıntılar
« : 07 Temmuz 2011, 14:18:21 »
Tabiiki sorabilirsiniz. Konuyu önce buraya açtım sonra dediğiniz gibi uzun soluklu olan yazıların Gezginler kamarası'nda bullunduğunu öğrendim ve oraya da aynı konuyu açtım. Moderatore burdakini silebileceğini söyledim. Ama siz ordakini silmişsiniz. Şimdi bunu oraya taşıyabilir miyiz?

7
Düşler Limanı / Farkına Varılamayan Ayrıntılar
« : 07 Temmuz 2011, 14:03:29 »
    Aynı yerde ve aynı zamanda bulunan farklı iki insanı iki kişi yazıyoruz. Ben Tayfun adlı karakteri yazıyorum bi arkadaşım Kadir adlı karakteri yazıyor. Yorumlarınızı esirgemeyin :)


     Bölüm 1

     Pişmanlık Kokusu (Tayfun)    

     ” Bu b.ktan kokuda ne! ” Tayfun yıllar önce yüzüstü bıraktığı ailesini ararken aklından geçen tek şey buydu. Koku başka bir şey düşünmesine engel oluyordu. Oysa düşünmesini gerektiren bir çok etken vardı çevresinde. Yerdeki cesetler, harabeye dönmüş evler, çığlıklar… O ise bütün bunları görmezden gelerek, dehşete düşmüş bir şeklilde sadece koşuyordu. Hayatta kalmayı başarmış az sayıda insan vardı ve onlar da perişan haldeydi. Kendisinin neden sadece birkaç sıyrıkla kurtulduğuna anlam veremiyordu. Bunları sonra düşünürdü. Şimdi biran önce eski eşini ve çocuklarını bulmalıydı. Ailesinin, daha doğrusu eski ailesinin yaşadığı mahalleye geldiğinde karşılaştığı manzara pek de farklı sayılmazdı. Bu ev de tıpkı ötekiler gibi harap olmuş vaziyetteydi. Enkaz arasında eski eşini ve çocuklarını bulmak için var gücüyle arıyordu ama çabaları sonuçsuz kalıyordu. Hayır, yoktular. Artık pes etmişti. Kokuyu artık almıyordu. Bir sigara yaktı. “Şimdi tamamen b.ka battım” diye düşünürken taşların arasında kıpırdayan bir el gördü. Hemen koşup taşların arasından eski eşini çıkardı. Yüzü tanınmayacak haldeydi ama bu mavi gözleri nerede görse tanırdı. Gözleri yarı kapalı biçimde ona bakıyordu. ” Yanımızda olman için bir felaket olması mı gerekiyordu?”. Son nefesini vermeden önce ağzından çıkan son kelimelerdi.

     Hafızanın Etkisi (Kadir)

Anımsadıkları arasında zihnini en çok meşgul eden “Patlama”. Bir taraftan büyükçe bir alanı kaplayan alevler hatrına geliyor. Bir taraftan sesler hala daha yankılanıyor. Bunların yanı sıra yanında bulunan ailesini, arkadaşlarını merak ediyor “Halbu ki aynı yerdeydik.Beraberdik.Nasıl oldu da yoklar şimdi..Sanırım .. öl…..” Olanları düşünmeyi bırakıyor ve nerede olabileceğine yoğunlaşıyor. ” Nehire nasıl ulaştım? Buraya daha önce gelmiş miydim? “
Bedeninde o büyük patlamaya kıyasla ufak tefek çizikler var. Ayağa kalkmaya yelteniyor fakat takati kalmamış. Sendeliyor… Direnmeye çalışsa da yüz üstü toprak zemin ile buluşuyor. Alnının sızlamasıyla, elini uzatmak istiyor. İşte o sıra ufak çiziklerin elinin (kopması) yanında gittikçe küçüldüğünü görüyor. Zeminde saatlerce bekliyor, düşünüyor,düşlüyor …

http://xsonsuzagiderken.wordpress.com/

8
Yazarlar / Ynt: Howard Phillips Lovecraft
« : 13 Mart 2011, 19:52:08 »
Msn'de bir frp oyun oynatılırsa katılmaktan mutluluk duyarım.İnternetteki bilgilerden okuduğum kadarıyla hikayeler son derece karamsar bir havada geçmekte.Bu tarz atmosferler daha çok ilgimi çekiyor benim.Benzer bir durum Ravenloftta da var mesela.O da en sevdiğim serilerden bir tanesi.Henüz hiç bir hikayesini okuma fırsatı bulamadım Cthulhu'nun ama en yakın zamanda okumak istiyorum.Sanırım bir de çizgiromanı çıkmıştı geçenlerde.Dediğim gibi bir oyun oynatılırsa katılmak isterim gerçekten.Dnd Dnd nereye kadar :D Ama önce hikayelerini okumalıyım.Bir de Metallica'nın Ride the Lightning albümündeki Call of Cthulhu şarkısını da herkese tavsiye ediyorum.Canavar gibi.. :D

9
Ravenloft / Ynt: Ben Strahd, Azalin'le Savaş
« : 18 Ocak 2011, 22:41:05 »
Alıntı
Hatırladığım kadarıyla Strahd'ın yardımcısı kılığına bürünmüş Strahd olduğu. Gene de emin değilim, akşam tekrar göz atarım.

Ben de böyle düşünüyorum.Bir kere bu adamın bir vampir olduğu ortada.Ve zaten kitapta Strahd'ın kitabı olduğuna göre bence bu odur.Ama gerçekten merak ettim şimdi kim olduğunu  Sadece tahmin yürütebiliyoruz.Kitaba gelecek olursak Bir Vampirin Anıları'ndaki tadı alamadım açıkçası.En çok hoşuma giden yönü Azalin'in anlattığı bölümlerdi bunlar da toplasan 20 sayfa etmez.Keşke daha fazla ağırlık verilseydi Azalin'in anlatımına.

10
FRP Genel / Ynt: Örnek Bir D&D Oyunu Paylaşımı
« : 09 Ocak 2011, 21:12:14 »
İnternetten e-bookları indirip onlardan yararlanmaya çalışacağız.Artık ne kadar çevirebilirsek :) Video için ne düşünüyorsunuz yapılabilir mi?

11
FRP Genel / Ynt: Örnek Bir D&D Oyunu Paylaşımı
« : 09 Ocak 2011, 16:08:27 »
Aslında ara ara MSN Topluluğu Oyunları başlığı altındakiler gibi oyunlar düzenlenmekte. Tabii bunları yakalamak çok kolay olmuyor. Bu yüzden size önerim diğer kural kitaplarını da indirip oyun hakkında bilgilenmenizdir. Özellikle DM'iniz için DM's Guide çok büyük bir önem teşkil edecektir.

Bunların haricinde Monster Manual kitabı da kurallı bir şekilde oynamanız konusunda size yardımcı olacaktır.

Ancak video fikrini beğendim, sömestr tatilinde bir KayıpRıhtım buluşması daha düzenlenirse kameralama yoluna gidilebilir diye düşünüyorum.

Şöyle bir şey daha var ki; DM işini hallettiyseniz gerisi gelecektir.

Şimdi şöyle bi şey var bizim inglizceler pek sağlam değil :) Bildiğim kadarıyla türkçe DM kitabının türkçesi de yok.Dediğim gibi DM'miz var ama oyunun kuralları hakkında bir bilgimiz olmadığından oynayamıyoruz doğru düzgün.MSN oyunlarını da bundan sonra takip etmeye çalışacağım.

http://www.kayiprihtim.org/forum/vampire-hunt-vtm-oyunu-oyun-loglari-t7802.0.html

şurada oynadığımız oyunun tüm logları mevcut. Oyun dinamiğini göremezsin ama en azından konuşmalar vs mevcut

Logların hepsini okumadım henüz eve gidince okuyacağım ama anladığım kadarıyla D&D değil bu.Zaten önemli değil o kadar bizim için önemli olan oynanıştı.Teşekkür ettim loglar için.

12
FRP Genel / Örnek Bir D&D Oyunu Paylaşımı
« : 09 Ocak 2011, 12:55:40 »
Merhaba arkadaşlar,

Arkadaşlarım ve ben D&D oynamaya çalışıyoruz fakat bu konuda başarılı olamıyoruz sanırım çünkü oyunun kurallarını,nasıl oynanacağını tam olarak bilmiyoruz.Yani şöyle söyliyim DM'miz güzel bir senaryo,harita hazırlıyor fakat zar kullanma,skillerin kullanımı,level atlama gibi konuları pas geçiyoruz.Bir tane Player Handbook 3.5 aldık ırkların genel özellikleri,sınıflar vb konularda yardımcı olmasına rağmen tam olarak istediğimiz yardımı sağlamadı.Trabzon'da D&D oynayan olmadığından izleyip öğrenme şansımızda yok malesef.Sitedeki örnek çok yardımcı oldu ama bunun gibi birkaç örnek daha olsa bizim gibi oyunu bilmeyenler için çok faydalı olur.Siz eminim sürekli oyunlar oynuyorsunuzdur bir tanesini video'ya almanız ve burada paylaşmanız bizim için çok iyi olur gerçekten.Oyunun küçük bir bölümünü alsanız yeterli olacaktır.Hem site için de güzel bir çalışma olacağını düşünüyorum.Eğer zaten böyle videolar internette mevcutsa linkini paylaşırsanız sevinirim.Ben aradım ama bulamadım.Teşekkürler şimdiden.Sevgi ve saygılarımla...

13
Müzik / Ynt: Gothic Metal (Öneriler)
« : 22 Ekim 2010, 20:58:49 »
Opeth de gothic sayılmaz prograsive yapıyorlar.Ama çok sağlamlar.Watershed albümünü tavsiye ederim.Burden de o albümde en yarmış parçadır bence :D

14
Müzik / Ynt: Fantastik İçerikli Gruplar
« : 18 Ekim 2010, 21:36:28 »
Hammerfall nasıl olmaz burada sorarım sana kayıp rıhtım !?

15
Müzik / Ynt: Gothic Metal (Öneriler)
« : 18 Ekim 2010, 21:27:23 »
Within Temptation dinlerdim bir aralar.İyiydiler oldukça.Nightwish vardı ama dağıldılar sanırım.Vokal Tarja Tauren (Hayır Taurene benzemiyo :) )solo albüm yapıyordu şuan son durum ne bilmiyorum sesi süperdi elmanın :) Bunların dışında Lacuna Coil,Tristina ve Epicayıda çok duydum.Ama sana önerim Within Temptation'ı kesin dene...

Sayfa: [1] 2 3 ... 5