Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Angellica

Sayfa: [1]
1
Tamam ahenk bakımından haklısın arkadaşım ama sen bir kitap yazsan, sonra başka dillere çevirirken çevirmenler kafasına göre kitabın ismini değiştirse ne hissedersin? İzin verir misin? Sonuçta bu söylenirken oluşan isim uyumları tamamen Türkçe ile alakalı bir olay. İngilizce okuyunca yok böyle bir ahenk. Ne olursa olsun kitabın orjinal diline sadık kalınmalıdır her zaman. Sonuçta adı üzerinde ''çevirmen'' yani yazar değil. Ayrıca kitapta Ejderhaların Dansı diye bir olay var 5.kitaptan bağımsız. Şimdi bu yanlış çeviri yüzünden Türk okurun kafası karışmayacak mı? Bu ve bunun gibi daha bir çok çeviri hatası farkediyorum kitapta ama başka şansımız olmadığı için okuyacağız napalım..

Yazmış olduğum yorumu tekrar okursan seninle aynı fikri beyan ettiğimi fark edeceksindir muhtemelen. Ben de serinin bir hayranıyım ve "Ejderhaların Dansı" adlı olayın Westeros tarihine işlenmiş olduğunu biliyorum. Bu çevirinin yanlış olduğunu da belirtmişim gördüğün üzere. Zaten her fırsatta Epsilon'dan ve çevirmenden şikayetçi olduğumu dile getirmişimdir forumun çeşitli başlıklarında.

Yorumları dikkatli okumakta fayda var.


Yorumları dikkatli okumakla ilgili fikrinize katılıyorum. Zira siz de benim yaptığım yorumu dikkatli okusaydınız ilk cümlede geçen ''Tamam'' ve ''haklısın'' kelimelerini görecektiniz. Özünde aynı fikirdeyiz, çeviri yanlış. Fakat siz yazarın söyleniş uyumu sağlamak için böyle bir değişiklik yapmasını hoş karşılıyorsunuz. Ben ise kesinlikle karşılamıyorum. Umarım ufak da olsa fikir ayrılıklarımıza saygı gösterirsiniz.


Fiddler isimli kardeşim, öncelikle uzun uzun açıklamışsınız, zahmet etmişsiniz, teşekkür ederiz. Fakat A Game of Thrones sözcük öbeğinin tam çevirisi ''Bir Tahtlar Oyunu'' değildir. Türkçe'nin kuralları gereği ''bir tahtlar'' diye bir şey olamaz. Bunu siz de biliyorsunuz elbette ama mübalağa yaparak anlatayım derdimi dediniz sanırım. Bu sözcük öbeğinin gerçek çevirisi halihazırda kullanıldığı şekliyle Taht Oyunları'dır. Aynı şey diğer verdiğiniz örnekler için de geçerli, uzun uzun hepsini yazmıyorum. Zaten kimse bu çevirilere itiraz etmedi farkındaysanız.

Ayrıca yazınızın en başında ''çevirmenin görevi en az çevirdiği kadar da yorumlamaktır.'' yazmışsınız. Bu kelimelerini okuyunca kanım dondu açıkçası. Böyle bir şey olabilir mi? Ben şuan Sibel Alaş'ın yorumunu mu okuyorum yani? George Martin'in kitabı diye almıştım ama Sibel Alaş yorumlaması çıktı, tüh. Bu şarkı değil ki her söyleyen ses tonuna ve nefes gücüne göre yorumlama yapsın. Kitap bu kitap. Ana dili İngilizce olan ülkeler George Martin kitabı okuyor da, ben Sibel Alaş yorumu okumak zorunda mıyım?

Kaldı ki, sizin fikrinizi kabul ettik diyelim. Yani çevirmenin görevi en az çevirdiği kadar da yorumlamaktır diye varsayalım. Bu durumda çevirmen aynı zamanda yazar olmalıydı. Sizin verdiğiniz örneklerdeki çevirmenlerden bir tanesi Sevin Okyay örneğin. Kendisi hem çevirmen, hem gazeteci, hem de yazardır. Sevin Okyay Türkçe'ye çevirirken yorumlama yapması gereken yerlerde gayet güzel kotarabilir bu işi. Çünkü kendisi de bir yazardır. Fakat ne yazık ki bizim Sibel Alaş'ımız bir yazar değil. Yaptığı yorumlamaları da doğru bulmuyorum. Madem çevirmen aynı zamanda romanı yorumlama hakkına sahip olmalı, o zaman bir zahmet yorum yeteneğine sahip bir çevirmen seçsinler.

Son olarak, ama bazı kelimelerin Türkçe karşılığı yok denebilir. Doğrudur. Zira bazı Türkçe kelimelerin de İngilizce karşılığı yoktur, Cem Yılmaz'ın da dediği gibi İngilizce ''ayağım taraklı'' denilmiyor. Bu tarz durumlarda çevirmen elbette uygun bir sözcük bulup yazmalı. Fakat tam bu noktada bir üstteki paragrafın son cümlesine atıf yapıyor, bu konuyu da burada saygılarımla kapatıyorum.

Bunlar benim öznel fikirlerim. Herkesin öznel fikirlerine de saygı duyuyorum. Zaten biz burada ne söylersek söyleyelim ne çevirmen, ne de yayınevi bizi takmıyor. Zaten taksaydı kitabın yayınlanacağı gün için bir tarih verir, bizi burada elimiz böğrümüzde bırakmazlardı.


2
Tamam ahenk bakımından haklısın arkadaşım ama sen bir kitap yazsan, sonra başka dillere çevirirken çevirmenler kafasına göre kitabın ismini değiştirse ne hissedersin? İzin verir misin? Sonuçta bu söylenirken oluşan isim uyumları tamamen Türkçe ile alakalı bir olay. İngilizce okuyunca yok böyle bir ahenk. Ne olursa olsun kitabın orjinal diline sadık kalınmalıdır her zaman. Sonuçta adı üzerinde ''çevirmen'' yani yazar değil. Ayrıca kitapta Ejderhaların Dansı diye bir olay var 5.kitaptan bağımsız. Şimdi bu yanlış çeviri yüzünden Türk okurun kafası karışmayacak mı? Bu ve bunun gibi daha bir çok çeviri hatası farkediyorum kitapta ama başka şansımız olmadığı için okuyacağız napalım..

3
Bir de kocaman puntolarla ''Ejderhaların Dansı'' yazmışlar ya oraya.. Nasıl bir çeviridir bu anlayamıyorum.. Herkes uyarmış, burada da söylenmiş, düzeltmiyorlar bu hatalarını.

4
Öncelikle şunu belirtmeliyim, bu çok zor bir seçim oldu. Kesinlikle 2'den fazla favori karakterim var. George Martin öyle bir yazar ki, karakterden nefret etseniz bile saygı duyabiliyorsunuz. Mesela Tywin Lannister. Adamı hiç sevemedim fakat saygım sonsuz askeri dehasına ve hırsına. Zaten genel olarak seride tamamen siyah yada beyaz hiçbir karakter yok, herkes biraz gri renkte.

Arya benim en sevdiğim. Yaşına göre inanılmaz cesur, gözü pek, esareti kabul etmeyen bir dişi kurt. Ailesinin medar-ı iftiharı. Çok şeyler bekliyorum ben Arya'dan, hadi hayırlısı.

Her ne kadar artık 'ocak dışı' kalsa da Sessiz Kurt Eddard Stark da benim için çok kıymetli. Bunun nedeni Sean Bean karakterinin babama benziyor olması olabilir. Winterfell Lordu gibi bir babam var, daha ne olsun :)

5
Yayınevleri Soru Hattı / Ynt: Epsilon Yayınları Soru Hattı
« : 20 Mayıs 2013, 19:49:46 »
Artık bıkmışsınızdır biliyorum ama biz de uzun zamandır merakla bekliyoruz, heyecanlıyız. A Dance with Dragons ne zaman çıkacak? Bir tarih verebilmeniz mümkün mü? Her gün Epsilon Yayınevi'nin sitesini kontrol etmekten yoruldum, Sık kullanılanlar bölümüne almış hatta bilgisayar artık :)

6
Arkadaşlar şuan Kargaların Ziyafeti kitabının 2.cildini okuyorum. Finallerden dolayı ara vermek zorunda kaldım. 5.kitabı da dört gözle bekliyorum. Fakat benim aklıma bir şey takıldı. Saçma yada gereksiz bulabilirsiniz fakat merak işte bendeki :) 

Robb babasının intikamını almak için Stark hanesine bağlı lordların hepsini çağırıp güneye doğru yürüyor. Savaş sırasında Umberların, Karstarkların vs vs  hepsinin adı geçiyor fakat Reed hanesinden kimse yok Robb'un yanında. Howland Reed nerede? Robb'a destek olduğunu göstermek için kızını ve oğlunu Kışyarı'na gönderdiğini biliyoruz fakat kendisi neden savaşa katılmadı mesela bir Lord Karstark gibi? Acaba yaşından dolayı savaşamayacak durumda olabilir mi diye düşündüm, fakat Eddard'ın kılıç arkadaşı kendisi. Aşağı yukarı yakın yaşlarda olmaları gerek, öyle bir yaşlılık durumu olduğunu da pek sanmıyorum. Howland Reed'in bu savaşlar olurken nerede olduğuna dair bir bilgisi yada teorisi olan var mı?

Sayfa: [1]