1
Buz ve Ateşin Şarkısı / Ynt: Buz ve Ateşin Şarkısı Soru Hattı
« : 30 Mayıs 2013, 22:39:48 »Tamam ahenk bakımından haklısın arkadaşım ama sen bir kitap yazsan, sonra başka dillere çevirirken çevirmenler kafasına göre kitabın ismini değiştirse ne hissedersin? İzin verir misin? Sonuçta bu söylenirken oluşan isim uyumları tamamen Türkçe ile alakalı bir olay. İngilizce okuyunca yok böyle bir ahenk. Ne olursa olsun kitabın orjinal diline sadık kalınmalıdır her zaman. Sonuçta adı üzerinde ''çevirmen'' yani yazar değil. Ayrıca kitapta Ejderhaların Dansı diye bir olay var 5.kitaptan bağımsız. Şimdi bu yanlış çeviri yüzünden Türk okurun kafası karışmayacak mı? Bu ve bunun gibi daha bir çok çeviri hatası farkediyorum kitapta ama başka şansımız olmadığı için okuyacağız napalım..
Yazmış olduğum yorumu tekrar okursan seninle aynı fikri beyan ettiğimi fark edeceksindir muhtemelen. Ben de serinin bir hayranıyım ve "Ejderhaların Dansı" adlı olayın Westeros tarihine işlenmiş olduğunu biliyorum. Bu çevirinin yanlış olduğunu da belirtmişim gördüğün üzere. Zaten her fırsatta Epsilon'dan ve çevirmenden şikayetçi olduğumu dile getirmişimdir forumun çeşitli başlıklarında.
Yorumları dikkatli okumakta fayda var.
Yorumları dikkatli okumakla ilgili fikrinize katılıyorum. Zira siz de benim yaptığım yorumu dikkatli okusaydınız ilk cümlede geçen ''Tamam'' ve ''haklısın'' kelimelerini görecektiniz. Özünde aynı fikirdeyiz, çeviri yanlış. Fakat siz yazarın söyleniş uyumu sağlamak için böyle bir değişiklik yapmasını hoş karşılıyorsunuz. Ben ise kesinlikle karşılamıyorum. Umarım ufak da olsa fikir ayrılıklarımıza saygı gösterirsiniz.
Fiddler isimli kardeşim, öncelikle uzun uzun açıklamışsınız, zahmet etmişsiniz, teşekkür ederiz. Fakat A Game of Thrones sözcük öbeğinin tam çevirisi ''Bir Tahtlar Oyunu'' değildir. Türkçe'nin kuralları gereği ''bir tahtlar'' diye bir şey olamaz. Bunu siz de biliyorsunuz elbette ama mübalağa yaparak anlatayım derdimi dediniz sanırım. Bu sözcük öbeğinin gerçek çevirisi halihazırda kullanıldığı şekliyle Taht Oyunları'dır. Aynı şey diğer verdiğiniz örnekler için de geçerli, uzun uzun hepsini yazmıyorum. Zaten kimse bu çevirilere itiraz etmedi farkındaysanız.
Ayrıca yazınızın en başında ''çevirmenin görevi en az çevirdiği kadar da yorumlamaktır.'' yazmışsınız. Bu kelimelerini okuyunca kanım dondu açıkçası. Böyle bir şey olabilir mi? Ben şuan Sibel Alaş'ın yorumunu mu okuyorum yani? George Martin'in kitabı diye almıştım ama Sibel Alaş yorumlaması çıktı, tüh. Bu şarkı değil ki her söyleyen ses tonuna ve nefes gücüne göre yorumlama yapsın. Kitap bu kitap. Ana dili İngilizce olan ülkeler George Martin kitabı okuyor da, ben Sibel Alaş yorumu okumak zorunda mıyım?
Kaldı ki, sizin fikrinizi kabul ettik diyelim. Yani çevirmenin görevi en az çevirdiği kadar da yorumlamaktır diye varsayalım. Bu durumda çevirmen aynı zamanda yazar olmalıydı. Sizin verdiğiniz örneklerdeki çevirmenlerden bir tanesi Sevin Okyay örneğin. Kendisi hem çevirmen, hem gazeteci, hem de yazardır. Sevin Okyay Türkçe'ye çevirirken yorumlama yapması gereken yerlerde gayet güzel kotarabilir bu işi. Çünkü kendisi de bir yazardır. Fakat ne yazık ki bizim Sibel Alaş'ımız bir yazar değil. Yaptığı yorumlamaları da doğru bulmuyorum. Madem çevirmen aynı zamanda romanı yorumlama hakkına sahip olmalı, o zaman bir zahmet yorum yeteneğine sahip bir çevirmen seçsinler.
Son olarak, ama bazı kelimelerin Türkçe karşılığı yok denebilir. Doğrudur. Zira bazı Türkçe kelimelerin de İngilizce karşılığı yoktur, Cem Yılmaz'ın da dediği gibi İngilizce ''ayağım taraklı'' denilmiyor. Bu tarz durumlarda çevirmen elbette uygun bir sözcük bulup yazmalı. Fakat tam bu noktada bir üstteki paragrafın son cümlesine atıf yapıyor, bu konuyu da burada saygılarımla kapatıyorum.
Bunlar benim öznel fikirlerim. Herkesin öznel fikirlerine de saygı duyuyorum. Zaten biz burada ne söylersek söyleyelim ne çevirmen, ne de yayınevi bizi takmıyor. Zaten taksaydı kitabın yayınlanacağı gün için bir tarih verir, bizi burada elimiz böğrümüzde bırakmazlardı.