Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Michael Evans

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 20
16
Harry Potter / Ynt: İyi ki doğdun Ginny!
« : 12 Ağustos 2008, 19:55:22 »
O bu değil de, bence fotoğrafta o kadar da güzel çıkmamış :P. Çok daha güzel çıktığı pozlar var.

Neyse be Ginny, iyi ki doğdun =)

17
Çizgi / Ynt: Veriti & SeD Prodakşın ~ Acemi Lab.
« : 12 Ağustos 2008, 15:24:09 »
veriti aşmış da, SeD'den de bir şeyler bekliyoruz artık :P

18
Güncel / Ynt: Antalya yanıyorrr!
« : 07 Ağustos 2008, 20:54:16 »
Sabotaj olmadığı kanıtlanmış sanırım. Ve de keneler yok olmuş o bölgedeki!

Neredeyse, yangın oldu diye sevinecekler!

19
Harry Potter / Ynt: Emma Watson Dünyanın En Güzel Yüzlerinde
« : 06 Ağustos 2008, 21:20:18 »
İslam bir sakin ol. Hepimiz yıkıldığının farkındayız ama lütfen üzüntünü içinde yaşa.

Bu arada, Jensou, 6. dediğin yani aslında 45. mi ne olan kız harbiden güzelmiş. Daha doğrusu sevimli =)

20
Harry Potter / Ynt: Emma Watson Dünyanın En Güzel Yüzlerinde
« : 06 Ağustos 2008, 19:34:28 »
Sanırım verdiğin linkteki liste olayı biraz karışık. İlk resim, 50. güzeli belirtiyor ve geriye doğru sıralama başlıyor. 50. resim, 1. güzel. Yani Keira Knightley, 2., Emma Watson da 30. oluyor. Eh saçma ama Jessica Alba da 46.

Resimlerin altında, isimleri ve numaraları görünüyor. Umarım yanlış anlamamışımdır :P

21
Düşler Limanı / Ynt: Karanlık Günler
« : 05 Ağustos 2008, 18:30:21 »
Sivri olmak istemiyorum ama gerçekten tutamıycam kendimi. Abartmışsınız sanki birazcık azıcık. Tamam son günlerde kötü şeyler oldu, hepsi üst üste geldi ama karanlık falan, abartı diyorum ben. Umutsuzluğa kapılıcak bi durum göremiyorum şahsen. Yazını da beğenemedim ben ya. Çok klasik geldi. Hep aynı edebi terimler, aynı cümle kalıpları. Nebleyim öyle yani.

Eleştirin için sağol. Edebi gücümün hiçbir zaman yüksek olduğunu söylemedim. Bunu da insanları etkileyim, ağlatayım diye yazmadım. Öyle bir kaygım olsa, bilgisayarıma kaydettiğim, başka metinleri de siteye koyardım. Bunlar sadece içimden geçenlerdi. Kalıplar benzer olmuş olabilir. Yine de bu olayların gerçekliğini değiştirmez.

Karanlık göremiyorsan, o zaman bir şey yapmana gerek yok. Ben görüyorum. Sanırım gören, birkaç kişi daha var. Bu durumda, belki de düşüncelerini bir gözden geçirmelisin. Bu bir uyarı değil, sadece bir öneri.

Yine de okuyup, önemseyip, yorum yazdığın için teşekkürler.

22
Düşler Limanı / Ynt: Karanlık Günler
« : 05 Ağustos 2008, 14:21:16 »
Bu yazıyı, yazmamış olmayı o kadar dilerdim ki... Ama yaşananların vehameti, beni tepki göstermeye itti. Teşekkür ederim yorumun için...

23
Düşler Limanı / Karanlık Günler
« : 05 Ağustos 2008, 14:13:33 »
Nereye koyacağımdan emin olamadım. Ama en uygun yer burası sanırım. Bu benim az önce, son zamanlarda ülkede yaşanan acı dolu olaylar hakkında yazdığım bir yazı. Kesinlikle siyasi amaçlı değildir. Buyrun;

"Karanlık günlerden geçiyor bu ülke. Hem de çok karanlık… Yine, güneşin insanların içindeki buzları eritemediği günler geldi. Ve yine, çaresizlik yoğun bir sis gibi çöktü, aramıza girdi.

Öyle karanlık ki bugünler, yurdun her yanında binlerce hektarlık ormanlık alanı yakan yangınlar bile, aydınlatamıyor yüreğimizi. Aksine daha da karartıyor. Yok olan her bir ağaç, umudumuzdan bir parçayı da alıp, sessizliğe gömüyor. Ve bir türlü, başlama sebebi bulunamayan yangınlar, her gün daha fazla turistik bölgeyi, küle çeviriyor. Aylar sonra, oraya yapılan, büyük tatil köyleri, oteller… Bunlara kimse dikkat çekmiyor. Yok olan her bir ağaç, sadece haber bültenlerine biraz daha reyting kazandırıyor ve sonra silinip gidiyor işte!

Küresel küresel ısınıyoruz! Dünya usulca tükenirken, kimse bir şeyler yapmıyor. Herkes “Acaba nasıl daha fazla para kazanırım?” düşüncesiyle kapatıyor her günü. Bilmiyorlar ki, ilerde bir gün o paraları harcayacak bir dünya kalmayacak. Ne acı öyle değil mi? Kuraklık yüzünden, dünyadan silinen her bir ırmak, huzurumuzu da götürüyor sessizce.

Karanlığın içinde, bir ses bombası patlıyor. İnsanlar yaralanıyor. Bu ülkede hala, içi insan sevgisiyle dolup taşan birileri var. Yardıma koşuyorlar. Sekiz dakika sonra yine bir bomba! Bu sefer çok daha güçlü ve yıkıcı. Yardıma koşanlardan bazıları, bunun yaptıkları son şey olduğunu bilmeden gelmişlerdi oraya. Ve ölüyorlar. Hepsinin hikayesi son buluyor o gün. Geride yarım kalan mutluluklar ve gözyaşları kalıyor.

Birden piyasaya siyasiler çıkıyor. Hepsinin kendi fikirleri var elbette. Bunları anlatıyorlar. Ne kadar acı ki, 17 ölünün ve onlarca yaralının ardından, hala birbirleriyle dövüşüyorlar. Ülkeyi karanlıktan çıkarmaya çalıştıkları falan yok! Hepsi kendi ideolojilerine hapsolmuş! İnsanlar ölüyor ama çözüm yok! Yanlış anlamayın, bu yazıda siyasetle bir işim yok benim. Ama insan bu saçma dövüşü eleştirmeden edemiyor.

Sonra, bir de LPG’deki kaçak yüzünden çöken yurt var, değil mi? 17 kız ve 1 öğretmen ölüyor. 29 da yaralı! Konya, Balcılar’da. Dağ başında bir yerde. Ne yangın raporu, ne de deprem raporu var! Milli Eğitim Bakanlığı da, Diyanet İşleri de, “Bizim bir alakamız yok.” deyip çıkıyorlar işin içinden. Ve yaralanan kızlardan birinin babası cehaleti tüm çıplaklığıyla ortaya döküyor: “Yaşanan takdir-i ilahi. 18 tane şehit verdik, güllerimiz açmadan soldu. Cenazelerimizin birinin yüzünde Arapça harflerle kendiliğinden ‘Lailaheillallah’ yazılmış. Bu büyük bir mucizedir.” Doğrusu insan, bu ülkede korkmadan edemiyor.

Ve karanlık artıyor. Ülke zor bir dönemde. Yine de insanlar birbirinden çok uzak. “Bir zamanlar bu vatandaşlar, bir araya gelip bir Kurtuluş Savaşı vermişti. Sahi ne oldu onlara?” diye sorası geliyor insanın. Görüş ayrılıklarının insanların sevgilerinin önüne geçmeye başladığı günler geldi yine. Karşılaştığımız insanlarda, “Acaba hangi ideolojiyi savunuyor?” düşüncesi otuz yıl öncesi gibi aklımıza gelen ilk şey artık. Millet yavaş yavaş kopuyor. Kimse fark etmiyor ama, bölünüyor işte!

Ve bir köşe yazarının dediği gibi: “Keşke yine bir milli maç olsa da, tüm Türkiye el ele tutuşup, tek yürek olsa.” Ne güzel olur değil mi? Bütün farklılıklarını unutsa insanlar. Tek gerçek, herkesin aynı havayı soluduğu ve aynı dünyada yaşadığı olsa. Söyleyin bana, bu kadar mı imkansız?"

Not: Konu içinde, siyasi hiçbir fikir beyan edilmezse, sevinirim. Ben daha çok bu olayların ne kadar acı olduğuna dikkat çekmek için yazdım bunu. Yorumlarınız için teşekkürler.

24
Sinema / Ynt: Dünyada Hasilat Rekorlari Kiran Ilk 100 Film
« : 05 Ağustos 2008, 13:27:31 »
$1,835,300,000, hasılatına katkıda bulunanların, senin gibi düşünmedikleri kesin =)

Fantastik filmler ilk başlarda yoğunlukta evet, ama sonradan da listenin her yerinde varlar. Fantastik Dünyanın başarısı asla küçümsenemez. Yaşasın fantazya :P

25
Televizyon / Ynt: Lost (Türk versiyoru)
« : 04 Ağustos 2008, 22:48:38 »
Ben dizinin, adının Ada olacağını duymuştum, Doktorlar'ın yapımcısı yapacaktı ama proje değişti galiba. Zaten uçak kazasını yapmaları çok saçma hatta imkansız gibi bir şey. O kadar Türk'ü aynı uçağa bindirip, nasıl deniz aşırı bi ülkeye yollayacaksın. Herkese ayrı bir sebep bularak?

Neyse, çıksın bakarız. Kavak Yelleri'ni kabullendik. Orjinailinin onda biri kadar güzel olsun, bunu da ederiz.

26
Ya yorum beklememin sebebi, hikayemin eleştirilmesini sağlamak ve de bu eleştirileri göz önüne alıp, hikayemi geliştirmek =)

Bölümleri yazarken, artık kendimi durduramıyorum zaten :P Bir bakmışım daha anlatacağım olayların yarısına gelmişim, bölüm belirlediğim uzunluğa gelmiş. Toparlayıp kapatıyorum bölümü =) Çok fazla uzun olursa, sıkar belki diye =)

Mekan ve kişi tasvirlerini, özellikle yapmıyorum. En büyük zevkim, insanların mekanı ve karakteri kendi hayal etmesi. Hayalinde, kendi hikayesini kurup, karakterleri öyle tanıması. Benim yapmaya çalıştığım, şey durum tasviri. O anki durumu anlatmaya çalışıyorum hep. Yine de eğer istek olursa, tasvir konusunu 3. sezonda yeniden düşünebilirim. Ama bu sezon zaten olaylar iyice sıkıştı :P. Bir an önce toparlamaya başlamam gerek =)

timidity, her yazdığın yorum için sağol bu arada =) Gerçekten, sen de hikayemin en iyi takipçilerinden birisin =)

Phoenixman, en sonunda istediğimi başarmışım demek. Hikayemde, fantastikten önemli olan şey, karakterlerin yaşadıkları. Onların hikayedeki rolleri ve gidişatları. Yaşadıkları sorunlar karşısında, güçlerinin bile çaresiz kaldığı zamanları anlatmak istiyorum. Dediğine göre de bunu başarmışım =). Çok sağol sen de :P

Yazıyorum bölümü bekleyin benii! =)

27
Güncel / Ynt: Antalya yanıyorrr!
« : 04 Ağustos 2008, 15:25:24 »
Ühü, sıcaklığı hissediliyor burada yangının... Ciddiyim... Korkuyorum... Kurtarın beni =(

O değil de, eğer devam ederse, tüm Antalya yanacak. Şimdiden onbinlerce futbol sahası büyüklüğünde alan kül olmuş durumda ve bunun yok olması demek, Türkiye için ne kadar büyük bir kayıp, siz de anlarsınız. Umarım kontrol altına alabilirler =/

28
Ee, biraz gerginlik iyidir :P Hep böyle, hafif romantik bir havada gitmez hikaye :P

Evet bu bölümün güzel olmasın ben de bekliyorum =) 30. bölümü beklememin sebebi yeterince güzel olmasını istediğim içindi ve oldukça zor bir bölümdü. Bu bölümü yazmak o kadar zor değil. Zaten hikayenin gittiği bir rota var. O rotaya göre yazıyorum sahneleri. 30. bölüm o rotanın biraz değiştiği bir bölüm oldu, hikayede bazı kurallar değişti. O yüzden zorladı beni =)

Teşekkür betül :P Sen de olmasan =)

29
Evet, efendim, yarısını yazdığım, 14. bölüm için hazırladığım fragmanı sizlerle paylaşmak istiyorum =). Buyrunuz =)

Kasabanın Karanlığı: Kaybolan Günlük

İhtiyaç Duyulduğu Anda, Ortadan Kaybolan Günlük

"Yok, yok, YOK!"

Geçmiş Yüzünden Yeniden Suçlanan, Mehmet
"Sen mi aldın?"

Geceleyin Evde Dolaşan Bir Yabancı
"...bu günlüğü birinin çaldığı kesin."

Ve Gündüz Vakti Ortaya Çıkan Yeni Bir Tehlike
"Bizi burda da buldu."

Karışıklık İyice Artıyor
"Artık sana yardım etmeyeceğim!"

Çaresizlik Yeni Çözümler Getiriyor
"Aranızda araba kullanmayı bilen var mı?"

Umutsuzluksa Bir Aşkı Bitiriyor
"Bana bir şans ver. Sadece bir şans."
"Üzgünüm, hayır."

S2B14: Kaybolan Günlük
Bölüm Karakteri Yok
Yakında, Buralarda Bir Yerlerde

Not: Bu bölüm herhangi bir karakter üzerine değil. Flashback mantığı biraz farklı olacak.

Yorumlarınızı bekliyorum =)

30
Narnia Günlükleri / Ynt: Böyle olmamalıydı . .
« : 03 Ağustos 2008, 16:34:50 »
Kimsenin kimseye ezmeye hakkı yok. Yönetici arkadaşımızın, uyarısını da lütfen dikkate alınız.

Filmi izleyen bir kişi, bir film konusunda, istediği kadar yorum yapabilir. Saçma olursa bu onun sorunudur. Siz olayı devam ettirdikçe o da ettirecektir. Bu şekilde forumun düzeni bozulacaktır. Saçma gördüğünüz ve silinmesini istediğiniz mesajları, yönetici ya da moderatörseniz, kendiniz silebilirsiniz. Ya da herhangi bir yöneticiye bildirebilirsiniz. Olayı insanları küçük düşürücü hale getirmenin alemi yok.

Sayfa: 1 [2] 3 4 ... 20