Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - voyvoda

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 11
31
Teşekkürler..elimde birkaç şey daha var paylaşacak ama benim çevirilerim değil işte :p ama araya gitsin istemiyorum o yazıların..

32
Oyunlar / Ynt: Neverwinter Nights 2 | İnceleme !!!
« : 22 Temmuz 2009, 22:45:06 »
Bir sisterhood vardı ki akıllara zarar. Ay, güneş ve ağaç elflerini yanı sıra drow dişisi de takımdaydı :).

http://www.kayiprihtim.org/forum/faerunun-unlu-yedi-kizkardesi-t5789.0.html

yoksa bunlar mı o sisterhood? :D

33
Unutulmuş Diyarlar / Faerun'un Ünlü Yedi Kızkardeş'i
« : 22 Temmuz 2009, 22:43:37 »
yedi kızkardeş diyarlar'ın en ünlü simalarıdır belki de. her biri büyü tanrıçası mystra'nın seçilmişidir ve faerun üzerinde nüfuzları büyüktür. doğum sırasına göre sıralayarak her birini açıklayalım sizin için;

Sylune: arkadaş canlısı olan sylune karanlık vadi’nin cadısı ünvanıyla bilinir. ayrıca arpçı (harpers) örgütünün bir üyesi ve yedi kızkardeş’in en büyüğüdür. kendisi uzun zaman önce karanlık vadi’ye saldıran kırmızı bir ejderha ile savaşırken ejderhayı yok etmek için burnunun dibinde bir güç asası’sı kırarak büyük bir patlama yaşatmış ama bu patlama da ejderhayla birlikte kendisi de yok olmuştur. ölümü solucanlar yılı adıyla anılan 1356 dr yılıdır.

Ölmeden önce herşeyi gören savras adlı tanrının sihir tanrısı azuth tarafından hapsedilen asasını uzun süre sylune kullanmış ve azuth’un ricasıyla bir zaman sonra asayı geri teslim ederek savras’ın tanrıların arasında tekrardan yer almasına ön ayak olmuştur. savras olayından sonra azuth’un sylune’e olan ilgisi artmış (kimine göre aşka dönüşmüş) ve ölümünden sonra bile hayalet formuna giren sylune’i korumuştur.
           
Sylune öldükten sonra hayalet formuna girip karanlık vadi’yi korumaya devam etmiş, kardeşi storm silverhand’in evinde kalmaya başlamıştır. ölmeden önce yaşadığı vadi’deki evinin her bir taşı nakil taşı görevi görür. yani sylune bu taşlar neredeyse oraya naklolabilir. bu yüzden derinsu, suzail ve gümüşiay şehirlerinde evinin birer taşını bulundurarak istediği zaman o yerlere gidebilir. bu nedenle bir çok arpçı da yanında bu taşlardan birer tane taşıyarak zor durumda sylune’den yardım isteyebilirler.
 
Sylune’e hayalet formundayken biri saldırırsa saldırgan ile sylune arasında azuth’un sembolü olan bir parmağı havaya kalkmış el belirir ve kuru bir erkek sesi “hanımefendiye zarar vermekten vazgeçmeniz akllıca olacaktır!” der. eğer saldırı durdurulmazsa elin parmak ucundan yıldırım okları fırlamaya başlar. bu yıldırım saldırısından sonra el sylune’e dokunur ve onu iyileştirir.




Alustriel Silverhand: Leydi alustriel silverhand, gümüşiay şehrinin seçilmiş yöneticisi ve gümüş topraklar’ın (gümüşiay’ın etrafındaki toprakları -mithral salonu, everlund, adbar kalesi gibi- içine alan bir konfederasyon) yöneticisi ünvanını elinde bulundurur.
 
Çok güçlü bir büyücü, mystra’nın seçilmişi ve yedi kızkardeş’ten biridir. halkına duyduğu düşkünlüğü ve sevgisiyle tanınır, böyle bir sevgi politik güce sahip bir çok insan için garipsenen bir durumdur. bu yüzden alustriel gümüşiay’da çok sevilen biridir, ve halkı ona zarar verecek bir şeyi önleme amacıyla her şeyi seve seve yapabilirler. bilge ve adil bir yönetici olarak bilinir fakat gerektiği zaman acımasız olma konusunda da tereddüt etmez.

Zeki, bilge ve karizmatik bir lider oluşunun dışında ayrıca çok da güzeldir. sustarre’nin at arabası büyüsünü çok sever ve yarattığı alevden bir at arabasıyla ordan oraya uçarken görülebilir.

Her zaman etrafını zafer ve kültürle donatacak elflerin düşmüş krallığı myth drannor gibi bir diyar yaratmak istemiştir. arzularına rağmen, davranış biçiminin kendisine mal edileceğini biliyordu, aynı komşu şehir nesme ile ilişkilerini iyi tutmak için kara elf kolcu drizzt do’urden’i şehir kapısından çevirdiğinde olduğu gibi. ama sonradan drow kolcunun en iyi arkadaşlarından biri olmuştur.




Dove Falconhand: Bir kolcu ve alustriel silverhand’in kız kardeşi olan (ayrıca yedi kızkardeş’ten biri) dove falconhand kılıç kullanmadaki ustalığıyla tanınır. kronolojik olarak, serilerdeki ilk rolü asi drow drizzt do’urden’in peşine düşmekti. bir süre kara elfi takip eden dove ve yol arkadaşları kara elfin davranışlarını çözmek ve iki tane genç barghestin (bir goblin türü) öldürülmesindeki rolü bulmak istemiştir. fakat, dove daha sonra drizzt’in bir zarar teşkil etmediği sonucuna varmış ve takip etmekten vazgeçip rahatça yol almasına izin vermiştir. sonraları, drizzt’in montolio debrouchee’nin bir öğrencisi olduğunu duyunca çok sevinmiş ve “hakeden drow” u öven bir mesaj yollamıştır.

Dove, mithral salonu’nu arayan drizzt’in gümüşiay şehrine kabul edilmemesinin nedenlerinden biriydi. İkisinin de kolcu olması ve daha önce yıllarca dove’un kara elfi takip etmiş olması gibi sebeplerden dolayı dove, drizzt’le tanışmak istemiş fakat alustriel o an için izin vermemiştir.



Storm Silverhand: arpçıların lideri ve çok sevilen bir karakter olan ünlü storm silverhand aynı zamanda bir sihirbaz (sorcerer) ve karanlık vadi'nin ozanı'dır. her ozan gibi bazen aklı bir karış havada da olsa tüm gücüyle anavatanını ve halkını korumayı kendine görev bilen biridir. yedi kızkardeş'ten biri olan storm, elminster tarafından da çok sevilir, yedi kızkardeşin en güzeli olarak bilinir. kral azoun obaskyr ile sırdaşı ünlü büyücü vangerdahast'ın storm'la direk bağlantılı konuşmaları ise ünlüdür.



Laeral Silverhand Arunsun: Derinsu'yun büyücü leydisi olarak tanınır. bir zamanlar içinde ölülerin tanrısı myrkul'un özü bulunan boynuzların tacı adlı güçlü nesne yüzünden laeral'in zihni ele geçirilmiştir. zihni ele geçirilen laeral kendi dostlarını öldürmüş fakat daha sonra khelben tarafından kurtarılıp zihni yerine getirilmiştir. daha sonra birbirlerine aşık olan khelben ve laeral, derinsu'daki karaasa kulesi'nde yaşamaya başladılar. laeral eşi khelben ile arpçılar'dan ayrılan ve onlara muhalif olan ayyıldız örgütüne liderlik ettiler. böylece şehirlerin ve kuzey diyarları'nın kaderini değiştirerek düzeltmeyi umuyorlardı.

Laeral, kolcu dornal silverhand'den doğan ve yedi kızkaerdeş olarak bilinen yedi dişi büyükullanıcısından biridir.
laeral'in insan ırkından maura adlı bir kızı vardır. fakat bu kıza boynuzların tacı adlı nesnenin etkisi altındayken gebe kaldığı için babası bilinmemektedir. maura daha sonra bakiyer'in prensi lamruil'e aşık olur ve şuan onla beraber oturmaktadır.




Alassra Silverhand: Simbul olarak bilinen alassra silverhand unutulmuş diyarlar'ın en güçlü büyü kullanıcılarından ve yedi kızkardeş'ten biridir. aglarond'un cadı kraliçesi ünvanıyla bilinen simbul, mystra'nın seçilmişidir. the simbul karakteri ed greenwood'un kaleme aldığı birçok eserde -özellikle elminster cehennemde adlı eserinde- yer almaktadır. ayrıca lynn abbey'in yazdığı the simbul'un hediyesi adlı romanda direk olarak bahsedilmektedir.

Vahşi, ne yapacağı tahmin edilemeyen ve aniden öfke krizine girebilen bir karaktere sahip olan simbul çok güçlü bir sihirbazdır. faerun'un doğusundaki bir millet olan aglarond'un yöneticisidir ama halkının bir çoğu onun dikkatsizliğinden ve garip mizacından dolayı korkarlar. ayrıca unutulmuş diyarlar'ın çokca popüler karakteri elminster'ın sevgilisidir.
the simbul diğer kızkardeşleri gibi dornal silverhand ve elue'nin kızıdır. annesinin ölümünden sonra, genç alassra'nın sorumluluğu büyü tanrıçası mystra tarafından rashemen cadılarına verilmiştir. ayrıca mystra cadılara rashemen'i yönetmeleri ve thay saldırılarından korunmaları için büyüler bahşetti.

Simbul cadılardan ayrıldıktan sonra alemleri gezmeye başladı. 400 sene gibi bir zaman zarfı içinde nereleri gezdiğine dair çok az şey bilinir. mystra'nın  simbul'un eşi (iddiaya göre başka bir alemden bir büyücü) öldüğünde ona kendisini göstererek seçilmişi olduğunu belirttiği söylenir.

Simbul ortaya aniden, daha alt düzeyde bir sihirbaz ve aglarond'un yöneticisi olan ilione'in çırağı olarak oraya çıktı. yuirwood'a elflerden önce yerleşmiş olan ve kalıntılarının ormanın derinliklerinde hala bulunabildiği ilkel insan kabilelerinin tanrısı tarafından "the simbul" lakabı takılmıştır.

Ilione, simbul'u varisi olarak gösterdi. ilione'nin ölümü üzerine aglarond tahtına simbul geçti. elminster, simbul'u yüzyılı geçik bir süre sonra tanıdı ve onun aşkı simbul'un ani öfke patlamalarını azaltmasında yardımcı oldu fakat simbul hala verebileceği hasarın ölçüsü bakımından korkulur. ayrıca mystra'nın, elminster'ı cehennemden kurtarması için gönderdiği kişi de simbul'dur. cormyr'in kralı dördüncü azoun onu hep şöyle tanımlar, "iyi bir arkadaş ama ölümcül bir düşman."

Alassra Silverhand'in lakabı olan "simbul" kelimesi kadim aglarond dilinde "dikkatli savaşçı-büyücü" anlamına gelmektedir ve alassra bu lakabının belirttiği rolü çok iyi oynamaktadır. onun sadece varlığı bile thay'ın kızıl büyücüleri'nin aglarond'a saldırmamaları için gereken şeydir. kendisini bir savaşın ortasına attığında, verdiği hasarın ölçüsü korkunç şeylere neden olmaktadır. diğer düşmanlarına ibret olsun diye bazen tek bir büyü, düşmanını öldürmeye yetecekken üstüne tüm büyülerini yağdırır. aklı başında hiçbir kızıl büyücü simbul'la yüzleşmeyi aklından geçirmez, ve bazen aglarond'un bahsi bile korkuyla irkilmelerini sağlar, çünkü herkes onun deli olduğunu düşünür.




Qilue Veladorn: Qilue Veladorn yedi kızkardeş'ten yedincisi yani sonuncusudur. doğumundan hemen önce annesi dornal silverhand içindeki ilahi güce daha fazla dayanamayıp ölünce mystra panikleyip çocuğu büyüyle yaşatmaya başlar ve bu arada uygun bir hamile kadın arama başlamıştır. kısa süre sonra mystra, karanlıkaltı'ndan yüzeye çıkan ve eilistraee'ye tapan bir drow elfi grubu ve onun rahibesini farkeder. rahibenin doğmamış çocuğu seyahatin zorlukları nedeniyle ölmüştür. eilistraee de karnındaki çocuk rahibeyi zehirlemeden onu nasıl kurtaracağını kara kara düşünmektedir. mystra kendini eilistraee'ye gösterir ve doğmamış çocuğu rahibenin karnındaki ölmüş olanla değiştirmeyi önerir. eilistraee bu öneriyi kabul eder ve böylece qilue veladorn doğar.
qilue veladorn tüm iyi kalpli drow elflerinin tanrısı olan eilistraee'nin bir drow rahibesidir ve eilistraee ile mystra olmak üzere iki güce hizmet eder. her iki tanrıçanın seçilmişi olarak derinsu'yun altındaki yeraltı mekanı olan ve dağaltı olarak bilinen bölgede, yine yeraltında bulunan skullport şehrinin hemen yanındaki promenade adlı tapınak kompleksini yönetir.



Çeviri: Chaos_Lord


34
Oyunlar / Ynt: Neverwinter Nights 2 | İnceleme !!!
« : 22 Temmuz 2009, 22:32:39 »
NWN'de yoktu bu :S. Şok geçirdim. Kendi partyni yapıyosun ama süpermiş!

Biizm zamanımızda, bir karakter yaratır sonra sağdan soldan yol arkadaşı bulurdun kendine :)

evet artık devir değişti :p (ama icewind dale'de de böyle birşeyin olduğunu duydum)

35
Oyunlar / Ynt: Neverwinter Nights 2 | İnceleme !!!
« : 22 Temmuz 2009, 22:28:34 »
Buarada map areada adım başı ork,troll,batiri vsye denk gelmekten ve onlarla nerdeyse savaşmak zorunda kalmaktan map areada da rest yapmak çok zor onu da belirtim :D

Bir de sanırım normal nwn'de yoktu yada ben görmedim: 4 kişilik kendi yarattığın karakterlerle parti kuruyorsun ve oyunda da birkaç ekstra kişi alabiliyorsun partine yani normal değil demiştim bu parti'ye kendin karakter yaratıp koyman ama normalmiş :p

edit: bir de ne yazıkki hiçbir cheat'i kullanamamam benim için tam bir kabus oldu :D

36
Oyunlar / Ynt: Neverwinter Nights 2 | İnceleme !!!
« : 22 Temmuz 2009, 04:13:30 »
Diyaloglar ve diyalogların oyuna yön vermesi konusunda zannediyorum ki Baldur's Gate de Nwn'den daha ileridir.

Evet buna bi lafım yok..keşke baldur's gate biraz daha güzel grafiklere sahip olsa..nwn'ninki gibi değil ama en azından biraz daha iyi bir grafik...


Bu arada strom of zehir incelemesini yapim; sabrınız iyiyse oynayın :D ben deli oldum...map area dışında neredeyse hiçbiyerde rest yapamadığından ard arda iki defa savaşa girdinmi ölmemen imkansız..hatta oyunun ilk başında ölmemek imkansız ama ben 3 ayrı karakter yaratıp onlardan bir parti kurarak(ki bu normal değil diye düşünüyorum) anca yendim e ilerledim biraz oyunda..

37
Unutulmuş Diyarlar / Ynt: Kiralık Kılıçlar
« : 22 Temmuz 2009, 04:05:35 »
Okunması gereken kitaplar..ama ben önce şu örümcek kraliçeyi halledim :p

38
Yazarlar / Ynt: Rowling mi Tolkien mi?
« : 22 Temmuz 2009, 04:03:33 »
hayatımda her gördüğümde ne salak bir kıyas dediğim tek şeydir..niye insanlar kendilerini tolkien ve rowling'i kıyaslamak zorunda hissediyorlar? filmleri aynı zamanlarda gösterime girmeye başladı diye mi?...anlamıyorum...

39
Unutulmuş Diyarlar / Githyanki-Githzerai
« : 20 Temmuz 2009, 02:52:30 »
GITHZERAI

Githzerai’lar, genel olarak Limbo düzleminde yaşayan ve bir zamanlar insan olan bir ırktır.
Githzerai’lar doğuştan bazı büyülere karşı dirence ve psişik güçlere sahiptirler. Dövüş eğitime eğilimleri vardır ve çoğu, ruhban olarak savaşır.

Spoiler: Göster

 
Githzeria Toplumu

Githzerai halkı, dinine bağlı ve iç gözlemcidir. Bir kısım githzerai doğal büyü dirençlerini kaybedip büyücü olmayı seçerken, bir kısım ruhban eğitimi alır. Bazı çok yetenekli githzerailar ise, dövüşlerini büyü ve psişik güçleri ile birleştiren zerth’lere dönüşürler. Ayrıca zerth’ler, dini liderlik gibi githzerai toplumunda önemli yeri olan bir konuma sahiptirler. Kuzenleri ve aynı zamanda düşmanları olan Githyanki’ler gibi Githzeria’lar da, nefret edilen Illithid’leri bulmak ve öldürmek için av grupları oluştururlar. Githzerai’lar çoğunlukla Limbo kaosunda, psişik ve ruhsal güçlerini kullanarak düzlemin kaos girdabından oluşturdukları kalelerde ve manastırlarda yaşarlar.

Spoiler: Göster


Tarih

Githzerai’lar ve Githyanki’ler, önceden “İnsan” olarak tabir edilen bir ırktı. İllithid’lerin esiri ve köleleriydiler ve bir çok yıllar boyunca tam bir köle gibi çalıştılar. İnsan ırkından biri ve Githzerai’ların Tanrı-vari figürü olan Zerthimon, gerçek kişisel farkındalığa ve İllithid’lerin zihinsel zincirlerine karşı dayanıklılığa sahip olan ilk İnsan’dı. Zerthimon, diğerlerinin hallerinin farkına varmalarını sağladı ve de onlara illithid’lere nasıl karşı koyacaklarını gösterdi. Yeteri kadar insanı kendine getirme işlemi gizlice, uzun bir zaman yürütüldü, öyle ki illithid’lere karşı tam bir ayaklanma çıkarıldı. İnsan ırkı başarılı oldu ve Kavruk Düzlükler üzerindeki illithid krallığından (bazılarının söylediğine göre çoklu evrende şimdiye kadar kurulmuş en güçlü krallık) arta kalan her şeyi yok etti.

Bu başarının ışığında, isyanın lideri ve bir savaş kraliçesi olan Gith, İnsan’ların çoklu evrende geriye kalan tüm Illithid’leri bulup yok edinceye kadar dinlenemeyeceklerini: ondan sonra ise İnsan’ların, var olan tüm düzlemlere hükmetmekte ve diğer tüm ırklara savaş açmakta serbest olacaklarını söylemiştir.

Birçok kişinin kalbi bu amacı paylaşmıştı. Zerthimon ise İnsan’ların zaten özgürlüğü tattığını ve ırklarına gelen hasarı onarmaya başlamaları gerektiğini savundu. O da birçok İnsan’ın kalbinin paylaştığı bir amacı dile getirmişti. Ama Gith kendisininkinin tek yol olduğu ve bu konuda “aynı gökyüzünün altında” olacakları konusunda ısrarlıydı.

O vakit Zerthimon, Gith’e “iki tane gökyüzü olamayacağını” söylemiştir. Ve bu da, İnsan’ları githyanki ve githzerai ırklarına ayıran savaşın ilanı, “İki Gökyüzü’nün Beyanı” olarak bilinmiştir. Savaş, Kavruk Düzlükler’de yapıldı ve Githzerai’lar Limbo kaosuna geri çekilirken Githyanki’ler de Astral Deniz’e çekilmişlerdir. İki ırk o zamandan beri düşmanlığı sürdürmüştür.



GITHYANKI

Githyanki’ler astral denizde yaşayan ve bir zamanlar İnsan olan bir ırktır.

Tüm Githyanki çocukları küçük telekinetik yeteneklere sahiptirler, fakat biraz çalışma ile yeteneklerini geliştirilebilirler. Githyankiler genellikle psişik güçler yerine büyücülüğü tercih ederler.

Spoiler: Göster


Githyanki Toplumu

Githyanki toplumu, hem erkeklerin hem de kadınların ağırlıklı olarak büyü ve dövüşte geliştiği savaşçı bir toplumdur. Birbirlerine sadık olmaları rağmen, aşırı derece de bireyseldirler. İllithid kalelerine baskın yapmak, dini bir tören gibi değerlendirilir.

Sonsuz Astral Düzlem’de yaşarlar. Githyanki’ler hem düzlemin içine düşmüş maddelerden yaptıkları kalelerde hem de tanrı-adaların(ölü tanrıların büyük taştan cesetleri) üzerine kurulu şehirlerde yaşarlar.  Başkent ve en büyük şehir olan Tu’narath, ‘Hiçlikteki Tek’ olarak bilinen bir ölü güçten oluşan tanrı-adanın üzerine kuruludur.

Githyanki’ler "Tir'su" adlı özel bir yazı formu kullanırlar. Bu form; kelimelerin düz bir şekilde değil de daireler şeklinde oluştuğu; bir kelimenin harflerinin tepeden saat yönünde dizildiği bir alfabetik run setidir. Cümleler bu halka serileriyle oluşur. Runlara mistik anlamlar yüklendiğinden, Githyanki’ler  büyülü asalar ve semboller üretirken tir’su’yu kullanırlar.

Spoiler: Göster


Tarih

Githyanki’lerin ataları, illithid’lerin zihinsel olarak bağlanıp yönettiği, muazzam krallıkları’nın bel kemiği gibi çalıştırdıkları köle insanlardı. Nihayetinde, efendilerinin zihin kontrolüne karşı zihinsel direnç kazandıktan sonra köleler isyan çıkardı ve böylece de illithid krallığının sonu gelmiş oldu.

Tek başına illithid ırkının yok edilmesi onları tatmin etmedi ve savaş onları tekrar köle yapabilecek her ırka karşı yayıldı. “İki Gökyüzü’nün Beyanı”nda, bir zamanlar köle olan ırk,  githyanki’lere ve githyanki’ler tarafından, illithidlerin gizli kalelerine geri çekilmelerine göz yumma ihanetleri yüzünden, nefret edilen githzerai’lara parçalandı. O zamandan beri iki ırk birbiriyle savaş halindedirler.


Çeviri: Voyvoda & Nefertari

40
Oyunlar / Ynt: Neverwinter Nights 2 | İnceleme !!!
« : 19 Temmuz 2009, 22:26:39 »
Ben de storm of zehir'i indiriyorum netten ama bu sefer de asıl oyunu bulamıyorum :S naptım acaba cdleri...

41
Oyunlar / Ynt: Neverwinter Nights 2 | İnceleme !!!
« : 19 Temmuz 2009, 21:20:16 »
Hack n Slash'in biraz rp ile harmanlayarak oluşturulan bu oyun kategori bakımından çoğu yerde rpg diye geçiyor.

:/..bu nası bir dışlama olmuş böyle :D çok detaylı inceledim, biliyorum fln diyemem ama baldur's gate'de de bundan az hack n slash var değil...

42
Oyunlar / Ynt: Neverwinter Nights 2 | İnceleme !!!
« : 19 Temmuz 2009, 00:55:46 »
Mask of the Betrayer ve Storm of Zehir'in de incelemelerini bekliyoruz Fırtınakıran :D

43
Çizgi & Anime / Ynt: Sünger Bob Kare Pantolon, 10 yaşında!
« : 17 Temmuz 2009, 04:40:00 »
ya bir simpsons ile spongebob aynı kefeye konamaz..2sinin hitap ettiği alan farklı..burda önemli olan çocuklara(-ki family guy fln gayet büyüklere hitap eder) hitap etmesi gerekirken tüm herkese kendini sevdirebilen bir çizgifilmin başarısından bahsediliyor..

44
Photoshop dışında corel photopaint/draw ile ilgili sorulara yardımcı olurum baya bir uğraşmışlığım vardı zamanında ve photoshoptan daha çok seviyorum corel'ı ama en güzeli corel+photoshop+paint :P :D

sanırım çalışmam olarak şu siteyi gösterebilirim: www.cuieee.org (emek emek kodladığım site :D gözbebeim :P)
bide onlarca logo çalışması fln var ama onlar gereksiz şmdi

45
Voyvoda;

Okuduğun an yorumlarını şiddetle bekliyorum. Ona göre ben de alıp okuyacağım :D

Ehe teşekkürler yorumlarım önemliyse senin için :)...daha 10 sayfa falan okudum ama şimdiden isyanı hissebiliyorum ve çok hoşuma gidiyor :D

Sayfa: 1 2 [3] 4 5 ... 11