Kayıt Ol

İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Memory

Sayfa: 1 2 3 [4] 5
46
Yeraltı Edebiyatı / Ynt: Ölüm Pornosu
« : 16 Ocak 2013, 00:00:48 »
Arkadaşlar kusura bakmayın ama kitabın tanıtımına s.çmış bulunuyıruz susalım artık lütfen !

Beş gündür yorum yapan yok bence yorumunla sen kirletmişsin ortamı. Herkes fikirlerini söyledi bitti biz konuyu kapattık. Alevlendirme istersen.

47
Eğlence & Mizah / Ynt: Hayat Felsefeleri
« : 12 Ocak 2013, 22:30:39 »
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyilikleridir.

İyi görmeyen birine yardımcı olman sadakadır. Taş, diken ve kemik gibi insanlara zarar verecek bir şeyi yol üzerinden kaldırman sadakadır. Kovandan kardeşinin kovasına su boşaltman sadakadır.

Hz. Muhammed (a.s)

İşte en güzel hayat felsefesi.

48
Küresel ısınmanın gelişmekte olan ülkelerin önüne konulan bir tuzak olduğu artık biliniyor. Dünyada küresel ısınma kadar küresel soğuma da vardır. Küresel ısınma propagandasının ana amaçlarından biri de Kuzey Kutbu'ndaki buzulların yok edilmesini sağlamaktır.

Rus bilim adamları, Grönland ve Doğu Sibirya arasındaki Lomonossow sırtlarında 10 milyar ton petrol ve doğal gaz olduğunu tahmin ediyor. Rusya, ABD, Kanada, Danimarka, Norveç; Kuzey Kutbu'ndaki arama ve çıkarma çalışmalarına milyar dolar harcıyor.

Bu ülkeleri buzulların erimesi değil, buzulların altındaki zenginlik ilgilendiriyor. (Jutta Wasserrab, Turque Diplomatique, Ocak 2010) Küresel ısınma iddiasının arkasında ayrıca, daha çok tarım ürününü biotanol üretiminde kullanmak, bunu gerekçe göstererek de GDO'lu ekim alanlarını çoğaltmak var.

(Kaynak: Kemal Özer - Deccal Tabakta kitabında 103.dipnot)
**
Yazı burada sona eriyor. Bizim okullarımızda da küresel ısınma var, çocuklar sizin fikriniz nedir? Küresel ısınmayı nasıl önleriz? Çok parfüm sıkmayın, bacalara filtre takın.


:) Ülkelerinde buzul olan Sibirya'nın Rusya'nın umurunda değil buzulların erimesi de derdi bizim türkleri sardı. Buzullara sınır kapısı bile olmayan. :) İşte kültür emperyalizmi. Adamlar paranın derdinde. Bize sundukları pembe masallarla avunalım biz.

(Bu meseleyle ilgili iyi-kötü fikirlerinizi bekliyorum.)

49
Ben fark ettiğim kadarıyla geçecek coğrafyayı tasvir ederek başlıyorum. Yani ilk başta nerede geçiyorsa olay onu anlatıyorum, ardından karakterler geliyor. Sonra yeni karakterlerle yakınlık kurmasını sağlıyorum. Ardından yer isimlerini koyuyorum metine.

Şu mantıkla gidiyorum: Tabağı koy, yemeği içine dök, kaşığı daldırıp yemeye başla ve bitir.
Tabak coğrafya, yemek karakterler, kaşığı daldırıp yemeye başlama evresi olay, bitiş de olayın sonucu.

50
Ben yazma işinde öncelikle materyal toplamaktan yanayım. Yani yukarıdaki arkadaşlarımızın sözlerine de saygı duyarım fakat çok amatörce bulduğumu söyleyeceğim. Sen profesyonel misin? Yazdığın şeylerden para mı alıyorsun? Diyebilirsiniz. Ama herkesin yaptığı şeyi yapmak manasında amatörlük olarak diyeyim ben de.

Mesela Malkavian'ın kendine özgü bir tarzı mı diyeyim sitil'i mi diyeyim bu kelimeleri de sevmiyorum ya. Kendi özgü bir üslubu var gibi anladım ben. Yani diğer arkadaşlara bakıyorum, bir anda yazıyorum, ilk cümleyle başlıyorum sonrasında klavye konuşuyor. Bunları herkes yapıyor evet ben dahil herkes yapıyor. :) O yüzden biz, burada bu foruma yazıyoruz, ünlü yazarlar köşeyi döndüler evlerinde binlerce dolarlık köpek besliyorlar. :)

Yukarıda materyal'den bahsetmiştim. Foruma Resimleri Tasvir Ediyoruz diye bir konu açtım sırf bunun için. Buna ilgi bile duyulmadı ve şaşırdım. O kadar yazan insan var, bir tanesi ilgi duymadı.

Benim fikrim şu yönde, çantama a4 kağıt ve pilot kalem koyuyorum. Diyelim ki bir yere gittim, mesela dağdayım. Bir ağacın altına oturup gördüklerimi yazıyorum. Evden hiç çıkmayan, klavyede yazı yazan insanları ananas yemeden ananas hakkında fikir yürütmeye çalışan insanlar olarak görüyorum eğer başkalarının tasvirlerinden istifade etmiyorlarsa.

Çok uzun yazıyorum bu yüzden yarıda kesmek geliyor içimden şunu da yazıp bırakayım.

Yani ben öncelikle kurgulayabileceğim bir materyal çıkarırım. Buna kek yapmak için alınan hamur da diyebilirsiniz somutlaşması için. Ondan sonra birer kere okuyorum. Zaten karakterler sınırlıdır. Onları karıştırabilirsiniz birbirine özgün olması için. Canım isterse öyle yapıyorum istemezse karıştırmadan mesela korkak bir süvari ya da karışmışı; aslında korkak ama cesur taklidi yapan süvari gibi.

Bu ne saçmalamış ben hiçbir şey anlamadım; bir daha oku :)

Ekleme: Söylemeden edemedim. Forumda rastladığım en iyi konulardan biri. Açana teşekkür ederim.

51
Kraliyet Meydanı / Ynt: Satılık Fantastik Kitaplar
« : 11 Ocak 2013, 17:16:12 »
...
Onları bu mesajı düzenleyerek yavaş yavaş eklemek istiyorum.
...

yazmissin ondan dolayi baska var mi diye sordum. sana iyi satislar hafiz.

ps; son mesajinada kisiye gore indirim yapmayi dusunuyorum dedigine gore senden alis veris yapsam banada gecireceksin gibi :D

Geçirmek olarak olmasa da fiyatlarda kararlıyım. :)

52
Kraliyet Meydanı / Ynt: Satılık Fantastik Kitaplar
« : 11 Ocak 2013, 07:39:28 »
baska var mi?

Elimde bunlar var şimdilik. Şunu da söyleyeyim kişiye göre indirim de yapmayı düşünüyorum.

53
Düşler Limanı / Resimleri Tasvir Ediyoruz
« : 10 Ocak 2013, 18:30:51 »
Arkadaşlar sizin de hoşuna gideceğini düşünüyorum. Bu sayfada, her hafta 1 tane resim ekleyeyim, beraber herkes kendi açısından bu resimleri tasvir etsin. Hem yazı yazmayı, hikaye, roman yazmayı seven arkadaşlara bir materyal sağlamış oluruz, hem de birbirimizin bakış açılarını görürüz. Küçük ayrıntıların farkına varırız.

Ben kendi yorumumu daha sonra yapmayı düşünüyorum. Sizden bu aşağıdaki tabloyu tasvir etmenizi istiyorum. Bakalım tutulacak mı? Kurgu İskelesi ve Düşler Limanı'nda yazısı olanların ilgisini çekeceğini düşüyorum.

Bakalım neler çıkacak?  ;) :)


54
Yeraltı Edebiyatı / Ynt: Ölüm Pornosu
« : 10 Ocak 2013, 15:50:53 »
Yazarını hapse atmayı istemek yobazlığın en ön saflarında elinizde kocaman bir bayrakla koşmaya eş değerdir.

Öncelikle sizden önceki yorumu doğru okuyun ki doğru düzgün tartışabilin. Ben demişim ki bu yazarı hapse atmak isteyenler yobazdır. Ama siz şahıstan falan filan bahsetmişsiniz. Bu fikri bu kadar mı benimsediniz ki şahsınıza algıladınız. Yazının herhangi bir yerinde bence siz şöylesiniz böylesiniz diye fikir beyanında bulunmuş muyum? Hayır.


Ben bana yobaz dediniz yazdığımı hatırlamıyorum? Sırf yorumu doğru anlayın hemen yargılamayın dedim diye o cümleden sonra, bana yobaz dediğinizi mi düşündüğümü sanıyorsunuz?

Ahlak seviyesini "kendilerince" korumaya çalışanlara dememenizi kast ediyordum.

Sanırım hata bende kabul ediyorum, o cümleden sonra enter'a bassaydım belki böyle anlaşılmayacaktı. Düzenliyorum şimdi.

55
Yeraltı Edebiyatı / Ynt: Ölüm Pornosu
« : 10 Ocak 2013, 06:25:43 »
Devlet yönetiyorsanız bunları düşünmeniz gerekir. Toplumda belli bir ahlak seviyesini korumanız gerekir.  Her şeyi bencilce şahsınıza göre düşünmeniz bana göre yanlış. İsteyen okur, isteyen okumaz. Ama bu kitap raflarda duruyor. İsmi de ergenlerin dikkatlerini çekebilecek bir isim; porno.

Demek istediğimi yanlış anlamışsınız. Özgür düşüncenin sınırı vardır. Ve devlet açısından ben orada yorum yazmıştım. Kişisel olarak herkes istediği şeyi okumakta özgürdür. Fakat devlet her yayına izin veremez. Verseydi cumhuriyet 50 yılda çökerdi. Bunu göz önünde bulundurun. Öyle yobaz bilmem ne demekle olmuyor arkadaşlar.

Yorumu doğru anlayın hemen yargılamayın.

Alıntı
İşte toplumdaki yozlaşmayı özetleyen bir cümle daha forumumuza hoş geldi. Ölüm Pornosu gibi bir kitap yazılabilir. Çok şükür hepimizin gözleri, aklı, fikri var.


İşte böyle düşünemez devlet. Siz belli bir bilgi seviyesine geldiniz diye herkesi öyle sanmayın. Toplumun ortalama bir bilgi seviyesi var ki, siz buna okuma oranına göre de istatistik bulabilirsiniz halk eğitim oranına göre de. Ve idâre edilen kişilerin 1000 yıllık bir kültürü var. Bu kültürü yozlaştıracak yayınları da devlet elinden geldiğince engeller. Siyasilerin deşifreleri olsun, teröristliği özendirme olsun, bu meselelerde yazılan kitaplar engellenmiştir.

Anlatmak istediğimi farklı yerlere çekmemenizi umuyorum. Tartışma ortamına girmek istemiyorum. Zira beklediğim gibi olmuyor tartışmalar. Fikirlere değil şahıslara saldırılıyor. Sanırım idârecilerden Fırtınakıran'ın çekinmesinin sebebini şimdi anladım. Forumda tartışma, kişisel hakaretlerle sonuçlandırılıyor. Ya da dalgalarla. :) Böyle olacağını tahmin etmemiştim.

56
Yüzüklerin Efendisi / Ynt: J. R. R. Tolkien'den Sözler
« : 10 Ocak 2013, 06:21:56 »
Açıklama için teşekkür ederim fakat o doktor misâliniz milyonda bir rastlanabilir. Suimisâl misâl değildir. Yani kötü örnek, örnek değildir.

Ve bu özlü sözler insanların kendi açılarından faydalanması için söylenmiştir. Ben kendi açımdan yorumladım. Tolkien kendi açısından öyle diyor olabilir. Ben kendi açımdan katılmadığımı belirttim. Ki bu yüzden özlü sözlerde genelde her insanda olmayan konularda söylenince çok çelişkiler doğurur.

Benim yaklaştığım mantık diye bir şey yok. Sözü fiilî bir meselede tatbik ettim. Kendime göre yanlış dedim. Bu size, ona, buna göre de yanlış olacağı anlamına gelmez.

Ayrıca siz ahiret planını silerek düşünüyor olabilirsiniz ama bir kediye iyilik etmenin merak etmeyin  enayilikten öte yararı var.

57
Yüzüklerin Efendisi / Ynt: J. R. R. Tolkien'den Sözler
« : 09 Ocak 2013, 19:45:37 »
"Merhamet duygusuyla yapılan işler daima yararsız, garip ve anlaşılmazdır."

Bu sözün tam tersinin doğru olduğunu düşünüyorum. Yani bu sözü biraz açarsak, merhamet duyup sokaktaki yavru bir kediyi alıp evde büyütüp rahat ettirebiliriz. Bu bence Tolkien'in dediği gibi yararsız garip ve anlaşılmaz değildir, yararlı, doğal ve anlaşılır bir olaydır.


58
Genel Kültür / Ynt: Gençliğe Hitabe
« : 09 Ocak 2013, 19:40:19 »
Ben yukarıdaki sözlerimin sonuna kadar arkasındayım sizin dediğiniz gibi beni küçük düşüreceğini düşünmüyorum.

Ve burası özgür bir forum. Kimseye hakaret etmeden insanlar hakkında görüşlerimizi paylaşabiliriz. Fantastik bir edebiyat etrafında şekillense de alternatif bölümleri de var tıpkı bu sayfa gibi.

Bu mesajınızdan sonra sizi biraz daha tanıdım. Yani yukarıdaki mesajlarınızda tenkit edilemez gibi bir ifade çıkıyordu ki her insan hata edeceğinden bal gibi tenkit edilebilir hakaret edilmemek şartıyla.

Ve forumda böyle bir baskı ortamı var. İnsanlar fikirlerini edep ve saygı çerçevesinde paylaşırlar, ondan sonra da isteyen istediği konuyu düşünür. Forumda ben daha önce yoktum da, acaba forumda böyle kişiler arası tartışma çıktığında küfürleşmeler mi oldu? Hesaplaşıp istiklal caddesinde toplu kavgalar mı edildi de benim haberim yok?

Saygı çerçevesi içinde fikirlerimizi söyleriz. Söylerken şahsiyetlere laf söyleyemeyiz. Herkesin şahsı kendisini ilgilendirir. Konular etrafında fikirlerimizi söyleriz, katılan gelir onlar da fikirlerini söyler, bir sonuca varırsak varırız varmazsak da en azından bir şeyler öğrenmiş oluruz.

Bu forumdaki fikirleri zıt olan kişilerin bir konu altında yorum yapmaktan korkmalarını anlayamadım ben. Herkes bildiklerini söyler, alternatif olarak bu sayfalar da açılmış. Forum bu gibi konularda çok yararlı platformlardan birisidir. Bu kadar tartışmaya fikir alışverişine kapalı olmamak lazım.

59
Genel Kültür / Ynt: Kolanın Faydaları
« : 09 Ocak 2013, 17:22:13 »
9. sınıftayken derste bir belgesel izlemiştik. Kolanın içinde fare olduğunu filan gördüm. Bir daha kola içmedim. 3 yıldır kullanmıyorum. Bir yerde de şöyle okumuştum. Coca cola tersten okunduğunda Allah Muhammed ve Mekke yok olsun anlamı çıkıyormuş. Yazıda şunu da ekliyordu. Avrupa'da artık tüketimi yasaklanan kolayı anlamı yazıda açıkça görülmesine rağmen Avrupa'da en çok tüketen de maalesef ülkemiz. Tüm dünyadaysa en çok tüketenler müslüman ülkeler, şeklinde y
http://www.kayiprihtim.org/forum/index.php?action=post;topic=8966.0;wap2

Aynen bu bilgilere ben de rastlamıştım. Her şey gayet açık ama bizim halkımız gerçekten araştırma yapmıyor. Evinde bir tane kitap olmayan insanların 2 tane televizyonları olması gerçekten acı verici.

60
İnsanları gerçekten etkisi altına alıyor çünkü farklı bir dünya var burada. Mesela arkadaş çevresinde ilgi göremeyen kişiler her türlü siteye girerek bir şeyler yapıp ilgi duyarak mutlu olma çabalarına giriyorlar. İnsanların beğenmesine gerek duymak insanların en büyük zaaflarından maalesef.

Sayfa: 1 2 3 [4] 5