Şunu şuraya bırakıyorum: http://www.liseedebiyat.com/index.php?option=com_content&view=article&id=2048:cok-satan-fantastik-romanlardaki-hurafeler&catid=35:9-sinif-dl-ve-anlatim&Itemid=3
Bunu okudum ve sinirlerim bozuldu. Adam daha ilk cümleden niyetini belli ediyor. Yazının sonunda yazdığına göre bunu yazan şahıs yardımcı doçent. Gülsem mi ağlasam mı bilemedim doğrusu.
Şuradan başlayayım, bence bu konunun öğretmen olmakla alakası yok. Yukarıdaki örnekteki eğitimci(!) arkadaşımız gibi insanlar vardır, bu arkadaş akademisyen değil de çaycı olsaydı yine bunları söylerdi; ama bunu bu kadar iyi temellendirebilir miydi bilemiyorum. İyi temellendirebilmek derken, bahsettiğim şey görüşün doğruluğu değil; ama ona sorsanız gurur tablosu.
Yani sonuç olarak bunun yetiştirilme tarzıyla, kafa yapısıyla ilgisi var. Ve maalesef bu şekilde düşünen, fantastik kurguyu son derece alakasız şeylerle bağdaştıran kişi çok.
Bu arkadaş Harry Potter'ı bir yerlerden görmüş, biraz da incelediğini düşünüyorum, Alacakaranlık ya da başka vampir kitaplarını da aynı şekilde incelemiş; bunun yanısıra küçük çocukların zaman zaman Örümcek Adam gibi hareketler yaptıklarını da görmüştür ya da duymuştur. Hepsinin üzerine kapitalizm sosunu da döktükten sonra hitap ettiği kesim daha da büyümüş olmalı.
Edebiyat en başta hayalgücüdür, hayalgücünün de en çok kullandıldığı edebi alan fantastiktir. insan gerçekle kurguyu ayırt edebiliyorsa ve ne istediğini biliyorsa zaten fantastik okur ya da okumaz.
Çenem durmuyor farkındayım ama içimi dökmezsem olmayacak, gevezelik yaptığımı düşünen arkadaşlar geçebilir sorun yok.
Bir de şey vardı değil mi, arkadaşı okuyanlar, popüler olduğu için alanlar vs... Bu arkadaş kimlere gidip sormuş acaba? Alacakaranlık'çı, kişilik karmaşası yaşayan, her gördüğü oyuncuya 'ayyyyyy, ne kadar yakışıklııııııı!' diyen ergen kızlara mı yoksa aynı yaş grubunda, benzer durumdaki erkeklere mi? Gerçi bize sorsaydı verdiğimiz cevaplardan hiç mi hiç tatmin olmayacağı belli. Bir de bunların hepsi tuzak diyor ya, toplum mühendisliği yapan bir tarikatmış gibi anlatıyor ya, hiçbir şey söyleyemiyorum. Ama ilk başta da dediğim gibi yapı meselesi bu, öğretmenlikle alakası yok. Fantastik sevmeyen öğretmenlerim de oldu, seven öğretmenlerim de oldu.