kendimce bir yüzüklerin efendisi - buz ve ateşin şarkısı karşılaştırması yapayım.
yüzüklerin efendisi hakkında ne düşündüğüm malum. ortadünyanın mitolojik arkaplanı isimli bir konu açmış, orada biraz değinmiştim. Tolkien, bütün bir kuzey havzası mitolojisinden besleniyor (irlanda'dan finlandiya'ya, norveç'ten almanya'ya) ve burada keşfettiği arketipleri, yeni bir kurguyla öykülerine dahil ederek, yarattığı dile bir "hikaye" olsun diye ortaya eserini koyuyor. Tolkien'in yaptığı iş, "daha ulvi" ve hem müthiş bir şair, hem de müthiş bir bilimadamı olması sebebiyle, erişilmez duruyor.
George Martin'e gelirsek, daha dar bir havzadan beslenerek "esas olay örgüsü"nü kurarken, daha evrensel bir arkaplanı da, "başlıca" olarak değilse de, bir esinti, çeşitleme olarak, kurgusuna dahil ediyor. Tolkien'den daha "sığ" kalıyorsa da, bu açıdan daha "geniş" diyebiliriz. Ancak, ortaya koyduğu evren, Tolkien'inki gibi "tamamiyle apayrı" değil, erken ortaçağ İngiltere'si olduğunu çok belli eden bir yapıda. O yüzden, eğer bir skala yaratır ve en sola gerçekçilik, ortaya romantizm, biraz sağına alegorik mistisizm, en sağa pür fantastik koyarsak, Tolkien en sağda bir yerlerdeyken, Martin alegorik mistisizm ile pür fantastik arasında, daha solda. Ancak belirtmeliyim ki, bu bir "kıymet hükmü" içermez, sadece yazarların seçimini anlamak için yapılmış tespitler. George Martin, böyle bir düzlemde kurgu yapmayı seçmiş, bu "daha iyi" ya da "daha kötü" demek değildir.
Beslendiği kaynağa bakarsak, erken ortaçağ İngiltere'sini görürüz, dediğim gibi. Söz gelimi, Starklar, Anglo-Saxonlarla kaynaşmış "lowland" iskoçlarına benzerler; ki lowland iskoçları ingilizce konuşurlar, tabii tamamen kendilerine has bir üslupla. Duvar motifi, eski ingiltere'deki hadrian duvarını çağrıştırıyor, ve Starklar'ın piç çocuğu Jon Snow'un, duvarın ötesindeki vahşi insanla konuşmasında, Starkların "sonradan gelen" olmadığı, en az o vahşiler kadar eski çağlardan beri orada olduğunu söylemesinde, "duvar ötesi" insanlarının Piktlerden esinlenerek yaratıldığını söylersek, İskoçlar ile Piktlerin ortak kökenlerine ilişkin tarihsel tezleri hatırlarız.
Targeryen ailesi ise, "dışarlıklı" bir aile, ve İngiltere'yi fethederek, uzak kuzey hariç tamamının hakimi olan Normandiya dükü Fatih William'ı çağrıştırıyor. Krallık, başkalarına geçse de, bu aile ile özdeşleşmiş; ki bugün bile ingiltere, bir sürü sülale değişmiş olsa da, hala Fatih William'ın 1066'da kurduğu krallığın devamıdır.
Ancak söylemeliyim ki, Tolkien'in yayımlanmış bütün yapıtları ve notlarını okumuş olsam da, George Martin hakkında o kadar bilgi sahibi değilim, söylediklerimin yanlış, tamamen "kuruntu" olma ihtimali hayli fazladır.