Efendim, geçen programı dindikten sonra kültür ve vizyon genişliği açısından aklım bir iki şey geldi:
Ülkeleri kaymak tabaka (programda kastedildiği gibi buradaki "kaymak tabaka"; eğitimli, zanaatkar ve mesleki bilgi-beceri-geleneği olan kesim) kurtarmasına örnek verirken iki ülke savaşıyor temsili yaptırılmıştı. İki ülke yerine ülke içerisinde bir çatışma olsun. İllaki genel bir sürtüşmeye de gerek yok; hani bir fikir veya iddia ortaya atılır bu vesileyle kültürlü ve birikimli kesim ile vasıfsız kesim karşı karşıya gelsin. İki tarafta kendi bilgi birikimlerine göre görüşlerini savunacaktır: Kültürlü taraf sahip olduğu bilgi yelpazesinin genişliğine göre görüş bildirirken, vasıfsız taraf bilgi birikiminin yetmediği noktada önceden belirttiği görüşleri farklı cümlelerle tekrarlayacak, bir sonraki aşamada konuyla alakasız örnekleri sunmaya başlayacak, daha sonraki aşamada çarpıtılmış ve doğruluğu ispatlanmamış efsanelere başvuracak, daha sonrada karşı tarafı ahlaksızlık, art niyetlilik ve düşmanlık ile suçlamaya yönelecek. Bu döngüyle sosyal medyada pek çok defa karşılaşıyoruz. Bu tartışma ortamında kültürü olanın vasıfsız olanı ikna etmesi oldukça zor. Genel olarak da bu tartışmaların sonu "herkesin fikri kendine"de düğümlenip kalıyor. Ek sonuç olarak, vasıfsız olan fikirlerine karşıt olunduğu için kendini önemli ve haklı bulmaya başlayabilir (Trolllük gibi); konu hakkında bilgi ve tecrübesi olan kültürlü taraf da, vasıfsız olanla yaptığı sinir harbinden dolayı daha tahammülsüz ve sert olmaya yönelebilir. Bu da kültür olanın farklı olasılıkları ve bakış açılarını değerlendirme kabiliyetini yontup, vasıfsızınkine benzer bir kendi inançları içerisinde kısılı kalmaya sebebiyet verebilir. Sonraki tartışmalarda kültürlü olan da vasıfsız olanınki gibi görüşlerini belirtmeye başlayabilir. Kültürlü olan ister istemez kültürsüz olanın dilini, dolaylı olarak da algılama biçimini kullanmaya başlayabilir. Nasıl derler, "Farkında olmadan, savaştığın/karşı olduğun şeye dönüşürsün!" tehlikesi var.
Bunun önüne geçilebilmesi için kültürlü olanın soğukkanlılığını ve mantığını koruması şart. Ayrıca tartışma ortamını kısır döngüye sokan tuzaklara aşina olmak gerek. Evet, uygulamasının söylemesinden çok daha zor olduğunun farkındayım

---------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bir şekilde kendini geliştirmiş insanların dünya vatandaşı olma bilinci kazanmasına katılıyorum. Buna ek olarak, bu bilince erişebilmek için farklı deneyimlere sahip olmanın da önemi olduğunu düşünüyorum. Üniversiteleri güzel ve özel yapan şey, farklı kültürlerden ve bakış açılarından gelen genç insanların tanışmasına olanak verebilmeleri. Bu deneyime, farklı şehirlere taşınıp yaşama, geçici olarak yurt dışına gitmek gibi durumlarda da edinilebilir.
Lakin farklı insanların tanışmasının illaki bakış açılarını genişleteceğinin garantisi de yok. Bazıları, kültürel ve kişisel kodlarına göre şekillenmiş bilincini onaylayacak biçimde düşünmeye meyilli olabilir. Karşısındaki farklı kültürleri ve bakış açılarını, bilinç süzgecinden geçirerek "Bunun kültürü öyle işte, ne yapalım?!", "Bunlar da bir değişikmiş!", "Ne saçma sapan işmiş o?!" gibisinden sadece kendi fikirlerini onaylayıcı bakış açılarıyla ötekiyi dışlamaya devam edebilir.
Programda sizinde belirttiğiniz gibi, bunun tam zıddı olarak, kendi kültürüne yabancılaşma ve küçük görme olasılığı var. Bu bana, hoşa gidenin mükemmel olduğu sanrısıyla yeryüzü cenneti arama sevdasının peşine düşmek gibi gelmiştir. Bir tür, yeni ve farklı gelenin hoşluğuna kapılma durumu. Aslında bunun bir benzerini, alışılmış ve kendini güvende hissettirenin hoşluğuna kapılan vasıfsız da yaşıyor. Aradaki fark, biri, yeni kültüre adapte olmak için eskiyi reddetme eğilimi gösterirken, diğeri, eski kültür içerisinde yaşayabilmek için yeni kültürü ve içerdiği farklı bakış açılarını reddetmeye eğilimi gösteriyor. İki durumda da bir cennet arayışı var; biri değişimle ona ulaşmaya çalışırken, ötekisi sabit durmaya çalışarak ona ulaşmaya çalışıyor.
İyi ve doğru olana ulaşayım derken pek çok zihinsel tuzakla da karşı karşıya geliniyor
