Kayıt Ol

Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
« : 21 Ekim 2015, 13:24:23 »


Tanıtım:

Alıntı
İmparatorluğa Adalet Gelecek!

2014 Hugo En İyi Roman Ödülü
2013 Nebula En İyi Roman Ödülü
2014 Locus En İyi İlk Roman Ödülü
2013 BSFA En İyi Roman Ödülü
2014 Arthur C. Clarke En İyi Roman Ödülü
2013 The Kitschies En İyi İlk Roman Altın Dokunaç Ödülü
2013 Philip K. Dick Ödülü Adayı
2013 John W. Campbell Ödülü Adayı
2013 James Tiptree Jr. Ödülü Onur Listesi

Bir zamanlar Toren’in Adaleti binlerce bağılıyla galaksiye korku salan devasa bir uzay gemisiydi. Şimdi ise yıllar süren intikam planını uygulayacak tek bir kişiden ibaret.

“Beklenmedik, merak uyandırıcı ve fazlasıyla havalı. Ann Leckie işini biliyor… Breq gibi bir kahramanla ilk kez karşılaşıyorum. Bunun ne kadar hoşuma gittiğini anlatamam.”
-John Scalzi, Yaşlı Adamın Savaşı serisinin Hugo ve Locus ödüllü yazarı

“Son derece iyi yazılmış. Anında kendimi kaptırdım. Beyninize antrenman yaptırmaktan korkmuyorsanız, bu kitap kesinlikle harcadığınız zamana değecek.”
-Patrick Rothfuss, Kralkatili Güncesi serisinin yazarı

“Leckie, Iain M. Banks ve CJ Cherryh’nin varisi olmaya aday.”
-Elizabeth Bear, Hugo ve John W. Campbell ödüllü yazar

“Karakterleri ve evren yaratımıyla, kesinlikle mükemmel bir kitap.”
-Felicia Day, The Guild çizgi roman serisinin yazarı, oyuncu

“Leckie’nin bu ilk romanı bizi inanılmaz heyecanlandırdı.”
-i09

“Çarpıcı.”
-The New York Times

“Leckie karmaşık bir denklemi ustalıkla kuruyor… Bu şüphesiz gelecek vaat eden bir çıkış kitabı.”
-Kirkus

Yorumum:

Kitabı henüz bitirmedim.

Ödül haberlerini hazırlar ve yabancı geek sitelerinde gezerken her yerden Ancillary Justice fırlıyordu. Şimdi bu kitabın Türkçe kapağına baktığınızdaysa Hugo, Nebula ve Arthur C. Clarke gibi prestiji tartışılmaz 3 ödülü birden kazandığını görüyorsunuz.

Şüphelerim vardı. Delicesine merak ediyordum, ama bol ödüllü kitaplar beni hayal kırıklığına uğratmaya başlamıştı. Hugo olayları malumunuz. Ancak Nebula'ya henüz el değmemişti ve Arhur C. Clarke Ödülü de (bir kez hariç) beni şimdiye dek üzmemişti.

Peki ne oldu?

Bu kitap özgün. Tüm samimiyetimle söylüyorum, bu kitap öz-gün! Bu 3 ödülü de kazanmış bir eserden bekleyeceğim türde bir özgünlük bu üstelik. Olayları kavramam için bana beynimi kullandırtıyor, merak ettiriyor ve ortaya attığı o fikir... Ah o fikir!

Size özellikle detay vermeyeceğim. Yoo, okuyun kendiniz görün.

14. sayfada ilk kıvılcım çakıyor, 16. sayfada serinin devam kitaplarının (Ancillary Sword ve Ancillary Mercy) neden bu isimlere sahip olduğunu anlıyoruz. Sonra "bağıl" olmak nediri kavramaya çalışıyoruz. Geri plandaysa bambaşka şeyler oluyor.

Ann Leckie'nin bu kitabı uzun süreli bir düşünme sürecinin sonu, bu bariz. Biriktirmiş, geliştirmiş, eğmiş, bükmüş ve sonunda okurla buluşturmuş. Geri plandaki kurgu yer yer Vakıf'taki Galaktik İmparatorluk'un temellerinin atıldığı zamanları andırıyor. Ancak kitapta iki, bazen üç, farklı zamanı görüyoruz ve bunu bize hep aynı karakter anlatıyor.

Karakter demişken, Scalzi demiş ya, "Breq gibi bir kahramanla ilk kez karşılaşıyorum." diye, altına imzamı atıyorum.

Adalet'i şöyle özetleyeyim size: Robot kavramını çöpe atın, android kavramı ve yapay zekayı aynı potada eritin. Ortaya "bağıllar" çıkıyor. Okuyun, görün. Daha fazla şey anlatmayayım!

Çeviri ve Editörlük

Beni üzen iki noktaya da değinmek istiyorum bu arada.

1. Kitabın adı Bağıl Adalet olarak çevrilse muhteşem olurdu. Sadece Adalet demek hem çekiciliğini öldürüyor (kitabı hiç duymamışlar için), hem de o derin anlamı baltalıyor.

2. Yazım hataları can sıkıcı. Yapmayın etmeyin. Böyle bir kitap, bunca duyurusu yapılmış bir eserden bahsediyoruz. 100 sayfa okudum, ama karşıma çıkan harf hatalarını İthaki'ye hiç yakıştıramadım. Bu kitabın bir son okumadan geçmesi gerekirdi. Son okuma yapan kişi adını göremedim, sanırım yapılmamış. Dilerim kitap 2. baskıyı yapar da, 2. baskıda bu hatalar düzeltilir.


Son sözüm, çeviri leziz olsun. O konuda hiçbir sıkıntı yok. Yaprak Onur için kitabın editörü Alican Saygı Ortanca "kusursuz çeviri" demişti. Olmuş yani, ben beğendim.

Okuyun bu kitabı. Kitabı bitirince fikrim ne olur onu bilemiyorum ve bitirince de yorum yazacağım, ama siz Ann Leckie'nin yarattığı şu "bağıl" fikrini bir görün istiyorum.


Not: Kapak orijinal kapağıdır. Dokusu bir farklı fark ettiyseniz. Kitabı gidip görmüş, dokunmuş olanlar pütürlü bir yüzeye sahip olduğunu görecektir. O pütürlü yüzey de hem orijinalinde yer alan doku, hem de kitapla bağlantılı. Ama o bağlantı için biraz üstünde düşünmek gerek :). Söylenen bir şey değil.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
« Yanıtla #1 : 25 Ekim 2015, 09:46:49 »
Kitabı dün gece itibariyle bitirdim. Fikirlerim değişmedi. Uzun zamandır okuduğum en özgün bilimkurgu kitabı oldu. Tema bakımından yeni bir soluk diyebilirim.

Öte yandan, beni üzen bir durum var. Karakterlerin cinsiyetlerine dair bir belirsizlik mevcut ve dün kitabın orijinaline göz atarken "she" diye hitap edilmiş karakterlerin kadın oluşuna kitapta hiç değinilmediğini fark ettim.

Cinsiyetinden bize ne diyebilirsiniz, ama kitapta she/he ayrımı yapılan durumlar sürprizli şeyler. Mesela Breq. Breq tüm kitapta "she" diye geçiyor. Şimdi "e tamam kadın başrol" denebilir. Olay öyle de değil.

Spoiler vermeden bu durumu anlatmak zor. Kitapta "she" diye bahsedilen durumlar bir hayli özel aslında. Niye bir dipnot bile düşülmemiş anlamadım.

Çevirmenle ufak bir röportajım olacak. Kendisine sormakta fayda var. Şimdilik böyle olmasına üzüldüm diyelim.

Güncelleme:

Yazarın aşağıdaki açıklamasıyla her şey netlik kazandı.


Alıntı
The other characters—some of them I've assigned a gender to in my mind, and some I haven't. Even the ones who began with a particular gender ended up being a bit...slippery by the time I was done writing. And I kind of like that there's discussion around that, too, so for both those reasons, I think I'll decline to give genders for the characters who began with them.

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
« Yanıtla #2 : 25 Ekim 2015, 14:00:48 »
İşte merak ettiğim şeyin cevabı... Bilmiyorum hatırlar mısın, daha önce (Hugo başlığında galiba) kitapta böyle bir durum olduğunu ve yazarın çoğu şeyi "she" olarak kaleme aldığını belirtmiştim. Hatta bu nedenler feminist bilimkurgu olarak anılıyor, yazar da öyle olduğunu doğruluyor. Her neyse, konu o değil... Bunu çeviriye nasıl yedirdiklerini merak ediyordum, yedirememişler demek :)

Ama zor bir şey şimdi, hakkını da vermek lazım. "Uzun zamandır okuduğum en özgün bilimkurgu ," sözün benim için fazlasıyla yeterli oldu ayrıca. Umarım ben de uygun bir zamanımda edinip okuyabilirim. Darısı devam kitaplarının başına.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
« Yanıtla #3 : 25 Ekim 2015, 14:06:00 »
Yazarın sözünü alıntıladım ya, ondan sonra işler netlik kazandı. Şey var kitapta, asıl güç olan Radchaai'ın dilinde de kadın-erkek belirteçleri yok. O yüzden Türkçeye kazandırıldığında buna hiç değinilmemesi Radchaai'a uygun oluyor. Öte yandan, Breq zaten hayli sıra dışı. Ona "she" derken bir yerden sonra cinsiyeti önemsizleşiyor. Okurken anlayacaksın ne demek istediğimi :).

Biraz daha açardım da spoiler oralar hep :).

Sanırım böylesi daha iyi. Yazar da o muallaklık için "she" demiş gibi. Çünkü kendisi de cinsiyet gözeterek bazı karakterleri tasarlamamış. Sadece Teğmen Awn karakterini çok merak ediyordum. Onun da tam bir "she" olduğunu öğrendim. Ama o da muallak karakterler arasında sayılıyormuş.

Bu arada, eseri ana dilinden okumuş olanlar bile yazara "şu karakterin cinsiyeti ne?" diye soruyor :D. She/He ayrımı İngilizcedeki asıl manasıyla pek kullanılmamış. Yedirememişler demek pek doğru olmuyor bence bu bakımdan. Neyse ki Türkçe bu kitabın bu olayı için çok müsait bir dil.


Ek: Le Guin'in Karanlığın Sol Eli'ne giden yolda yazdığı bir öykü var. Orada kendisi karakterin hermafrodit olduğunu göstermek için tüm karakterleri "she" diye tanımlar. Ama aslında ortada bir cinsiyet yok. Çünkü aynı anda her ikisi de var. Buradakiler hermafrodit değil ama, İngilizcede "she"nin böyle muallaklık için kullanımına tek örnek değil.

Çevrimdışı Marius

  • ****
  • 1109
  • Rom: 31
  • poor misguided fool
    • Profili Görüntüle
Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
« Yanıtla #4 : 27 Ekim 2015, 00:03:52 »
Benim için hayal kırıklığı olmuş bir kitap. Belki de karşılaştırıldığı kitaplardan dolayı bu kadar büyük hayal kırıklığına uğradım, keşke bu kadar büyük eserlerle bir tutulmasaydı. O zaman belki çıtam yükselmezdi de en azından çerezlik bir kitap gözüyle bakıp zevk alabilirdim. Bu yüzden şimdiden objektif olmayacağımın sözünü vereyim.

Durumum yoktu, indirdim İngilizcesinden okudum(Amirim durun açıklayabilirim...). İlk olarak yazımı oldukça tekrar edici ve diyaloglar çok basit. Bu da okumayı oldukça sıkıcı bir hale getirmiş. Daha da sıkıcı hale getiren şeyse AI kardeşimizin cinsiyete bakışı. Kitaba en ufak bir etkisi yok, verdiği bir mesaj da yok ancak kocaman bir yer edinmiş. Sıkıntım feminizm mevzusundan değil, hikayeye etki etmeyip bu kadar yer kaplamasında. Benim için çok bunaltıcıydı. Cinsiyet kavramına yenilikçi bir bakış mı diyorsunuz? Ursula Le Guin var önünüzde. Ağlıyor Le Guin, öyle olmaz diyor, durmuyor ağlaması.

İkinci sıkıntım "Space Opera" kategorisi. Tamam kategorilendirme her zaman tam olarak doğru bir şekilde tutmuyor ancak gerçekten bir space opera okumak isteyenler bu kitaptan uzak durmalı. Space Operası "Gemim var benim, uzak gezegenler falan var"dan öteye gitmiyor. Ne gemiler ne de ırklar hakkında ayrıntı yok. Sadece varlar ve bir şey yapıyorlar. Bizi ilgilendirmiyor o, sonuçta bilim kurgu okumuyoruz. Ama kardeşimizin salak salak muhabbetleri o kadar ayrıntılı ki... Kitabın sonlarına doğru aksiyon artıyor, biraz nefes alıyoruz.

Üçüncü ve en büyük sıkıntım karşılaştırıldığı yazarlar oldu. Fanatiklik yapacağım burda, kim diyorsa Dune gibi, Ian Banks'in eserleri gibi diye kum solucanları yesin onları e mi! Yazar özellikle Dune'un işleyişinden oldukça etkilenmiş gibi duruyor. Hikaye yapısını Dune eserlerinde oldukça iyisini gördüğümüz bir şekilde oluşturmaya çalışmış. Nasıldır bu? Hikaye yavaş yavaş, ayrıntılı ve dallı budaklı işlenir. Siz planlar yaparsınız ancak evren dönmeye devam ediyordur ve evrenin de bir planı vardır. Bu yüzden her daim şaşırmaya hazırsınızdır ki zaten yumruğu öyle ya da böyle yersiniz. Bu inandırıcı olur da ayrıntılı bir şekilde işlendiği için. Ancillary Justice de aynısını yapmaya çalışmış ancak bunu yaparken dallanan budaklanan diyaloglar konudan o kadar sapıyor ki ilgi çekiciliğini kaybediyor. Yarısına doğru ciddi ciddi bir şeyler olmaya başlıyor ama yazar odunsu(cinsiyetsizliğin odunsuluğu değil, Alacakaranlık odunsuluğu) diyaloglar ile ilginizi yok ediyor.

Yazar oldukça ilgi çekici ve orijinal bir fikirle ortaya çıkıp 0/10 bir sunum ile kendini yiyor. Yazarın bir çok bilim kurgu kitabı okuduğuna şüphem yok ancak kitabı oluştururken ortaya bunlardan bir karışık yaparak özgünlüğünü yok etmiş. Günümüz bilim kurgularından The Lifecycle Of Software Objects'den tutun da Herbert'ın kısa hikayelerinden bile izler bulmak mümkün. Her kitap bir kitaptan esinlenmiş olabilir elbette ancak bu kitapta orijinal bir şeyi kazma kürekle aramanız gerekiyor, öyle diyeyim.

Sona gelmişken tekrar bu yorumumun hiç de objektif olmadığını, sinir ile yazılmış olduğunu belirteyim. Tabi bence böyle. Değişecek pek de bir şey yok, yazarken sakinleştim.
After I count down, three rounds, in hell I'll be in good company.

Çevrimdışı Cellophane

  • **
  • 144
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
« Yanıtla #5 : 05 Kasım 2015, 19:08:24 »
Müjdemi isterim! :D Serinin çevirmeni Yaprak Onur haftaya ikinci kitabın çevirisine başlıyormuş.
I tumbled down on my knees
Fill the mouth with snow

The way it melts
I wish to melt into you

Çevrimdışı

  • ***
  • 581
  • Rom: 47
  • Hayvan Yemeyelim!
    • Profili Görüntüle
    • http://bulentozgun.blogspot.com/
Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
« Yanıtla #6 : 05 Kasım 2015, 20:19:24 »
Bana serinin kitaplarının ismi şöyle olacak gibi geliyor: Adalet, Cesaret, Merhamet :)
(Ancillary Justice - Ancillary Sword  - Ancillary Mercy)

Ya da: Adalet, Emanet (argoda bıçak), Merhamet :)

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
« Yanıtla #7 : 05 Kasım 2015, 20:20:34 »
Sword kitapta Kudret olarak çevrilmişti, diyerek araya gireyim :). Bu üç kitabın adı da kitapta geçiyor.


Not: Sword'un "yetki" anlamı da var. Ben kitaplar çevrilmeden önce hep o anlamıyla düşünmüştüm. Ama kitabı okuyunca "kudret" oldukça uygun geldi. Cesaret de olabilirmiş aslında.

Çevrimdışı yaprak.onur

  • **
  • 150
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
    • Blog
Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
« Yanıtla #8 : 05 Kasım 2015, 21:52:50 »
Kudret ;)

Ama Cesaret de olabilirmiş gerçekten :)
"Bir harekete dönüşmediği, fiziksel olarak bir varlık elde etmediği sürece düşünceler gelip geçicidir ve ortaya çıktıkları anda eriyip yok olurlar. Seni bir seçim yapmak zorunda bırakmadıkları, ne kadar önemsiz olursa olsun bir eylem ya da harekete neden olmadıkları sürece anlamsızlardır. Harekete geçiren düşünceler tehlikeli olabilir. Geçirmeyenlerin hiçbir anlamı yoktur."
- Adalet, Ann Leckie

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
« Yanıtla #9 : 05 Kasım 2015, 21:53:17 »
Çevirmeni geldi, kaçın!

(Yaprak sahi başladın mı 2. kitabın çevirisine :D?)

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
« Yanıtla #10 : 05 Kasım 2015, 21:54:57 »
Emanet iyidir emanet u_u

Şaka bir yana hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Sizi buralarda görmek büyük mutluluk.
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı yaprak.onur

  • **
  • 150
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
    • Blog
Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
« Yanıtla #11 : 05 Kasım 2015, 21:59:23 »
Çevirmeni geldi, kaçın!

(Yaprak sahi başladın mı 2. kitabın çevirisine :D?)

Geldim valla... İzleyici olmaya dayanamadım daha fazla :D
Bugün elime geldi, akşamüstü... Yarına başlarım herhalde...

Emanet iyidir emanet u_u

Şaka bir yana hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Sizi buralarda görmek büyük mutluluk.

Hoşbulduk :D
"Bir harekete dönüşmediği, fiziksel olarak bir varlık elde etmediği sürece düşünceler gelip geçicidir ve ortaya çıktıkları anda eriyip yok olurlar. Seni bir seçim yapmak zorunda bırakmadıkları, ne kadar önemsiz olursa olsun bir eylem ya da harekete neden olmadıkları sürece anlamsızlardır. Harekete geçiren düşünceler tehlikeli olabilir. Geçirmeyenlerin hiçbir anlamı yoktur."
- Adalet, Ann Leckie

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
« Yanıtla #12 : 13 Kasım 2015, 00:11:34 »
Kitabın ortalarındayım, ama erken bir yorum yapmak istedim. Bence şimdilik gayet iyi gidiyor, ben bayağı sevdim. Evet, bir uzay operası değil kendisi. Oradan oraya koşturan kahramanlar, birbirlerine ateş açan uzay gemileri yok. Bu beklentiyle okuyacaksanız hiç yaklaşmayın.

Ama onun yerine oldukça özgün bulduğum "bağıl" durumu var ki kitaba apayrı bir tat katıyor. Olaylara bambaşka açılardan bakmanızı sağlıyor. Marius'un aksine karakterler arasındaki diyalogları sıkıcı bulmadım. Sürekli kitabın geçtiği evren hakkında yeni şeyler öğreniyoruz, karakterler daha inandırıcı ve gerçekçi hâle geliyor, ki karakterleri de bayağı sevdim. Özellikle Esk Bir, Breq ve Teğmen Awn şimdilik favorim.

Elantris ve Gece Nöbeti'ni de (gerçi onlar fantastik) içerdikleri akıl oyunları ve uzun diyalogları sebebiyle çok sevmiştim. Bunda da ona benzer bir tat aldım. Kitapta aksiyonun az olması heyecansız bir konusu olduğu anlamına gelmiyor ayrıca. "Kilise bölümünde" bayağı gerildim mesela. Ayrıca merak duygusunu sürekli ayakta tutmayı da başarıyor.

Kısacası şimdilik oldukça memnunum. Bence aldığı ödülleri sonuna kadar hak etmiş. Ah, bir de şu son okuması düzgün yapılsaymış...
Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.

Çevrimdışı yaprak.onur

  • **
  • 150
  • Rom: 5
    • Profili Görüntüle
    • Blog
Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
« Yanıtla #13 : 13 Kasım 2015, 11:36:50 »
Kitabın ortalarındayım, ama erken bir yorum yapmak istedim. Bence şimdilik gayet iyi gidiyor, ben bayağı sevdim. Evet, bir uzay operası değil kendisi. Oradan oraya koşturan kahramanlar, birbirlerine ateş açan uzay gemileri yok. Bu beklentiyle okuyacaksanız hiç yaklaşmayın.

Ama onun yerine oldukça özgün bulduğum "bağıl" durumu var ki kitaba apayrı bir tat katıyor. Olaylara bambaşka açılardan bakmanızı sağlıyor. Marius'un aksine karakterler arasındaki diyalogları sıkıcı bulmadım. Sürekli kitabın geçtiği evren hakkında yeni şeyler öğreniyoruz, karakterler daha inandırıcı ve gerçekçi hâle geliyor, ki karakterleri de bayağı sevdim. Özellikle Esk Bir, Breq ve Teğmen Awn şimdilik favorim.

Elantris ve Gece Nöbeti'ni de (gerçi onlar fantastik) içerdikleri akıl oyunları ve uzun diyalogları sebebiyle çok sevmiştim. Bunda da ona benzer bir tat aldım. Kitapta aksiyonun az olması heyecansız bir konusu olduğu anlamına gelmiyor ayrıca. "Kilise bölümünde" bayağı gerildim mesela. Ayrıca merak duygusunu sürekli ayakta tutmayı da başarıyor.

Kısacası şimdilik oldukça memnunum. Bence aldığı ödülleri sonuna kadar hak etmiş. Ah, bir de şu son okuması düzgün yapılsaymış...

Çevirisi ile ilgili yorumlarınızı da duymak isterim İhsan Bey...
"Bir harekete dönüşmediği, fiziksel olarak bir varlık elde etmediği sürece düşünceler gelip geçicidir ve ortaya çıktıkları anda eriyip yok olurlar. Seni bir seçim yapmak zorunda bırakmadıkları, ne kadar önemsiz olursa olsun bir eylem ya da harekete neden olmadıkları sürece anlamsızlardır. Harekete geçiren düşünceler tehlikeli olabilir. Geçirmeyenlerin hiçbir anlamı yoktur."
- Adalet, Ann Leckie

Çevrimdışı mit

  • *
  • 5536
  • Rom: 96
  • Kronik Anakronik
    • Profili Görüntüle
    • Yorgun Savaşçı'nın Günlüğü
Ynt: Adalet (Ancillary Justice) - Ann Leckie
« Yanıtla #14 : 13 Kasım 2015, 14:25:26 »
Çeviriyle ilgili diyebileceğim tek şey İthaki Yayınları'nın Genel Editörü olan sevgili Alican'ın neden "Ne kusursuz çeviriydi o. Şimdiye kadar çalıştığım en temiz metinlerdendi," dediğini artık çok iyi anladığım olacak sanırım :)

Adalet'i okurken son okuma görmediğini ilk birkaç sayfanın sonunda hemen anladım. Alican da daha sonra belirtmişti zaten, ama o söylemese de anlardım. Bununla birlikte eğer son okuma görmemiş çeviriniz buysa, çok fazla editörlük görmediği halde bu kadar iyi ve okunaklı bir çeviri çıkarabiliyorsanız elimden size şapka çıkarmak ya da sizi ayakta alkışlamak dışında bir şey gelmez. Ve bunu büyük bir mutluluk ve memnuniyetle yaparım.

Neden derseniz yaklaşık 3 yıldır profesyonel olarak bu işin içindeyim, ondan öncesinde de bir 3 yıl kadar amatör olarak Rıhtım için çevirmenlik/editörlük yaptım. O nedenle şimdiye dek pek çok çevirmenle çalışma, ham çevirilerini görme fırsatı yakaladım, ki bunların arasında adlarını burada vermek istemediğim, oldukça tanınmış kişiler de var. Ve inanın bana onların ham çevirisi kesinlikle ama kesinlikle ne bu kadar okunaklı, ne bu kadar temiz, ne de bu kadar akıcı. Hatta kimisi var ki son okuma görmeden piyasaya çıktığı takdirde hem yayınevini hem de çevirmeni cidden zor durumda bırakacak cinsten (Bunu kimseyi kötülemek için söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın.)

Hatalarınız yok mu? Var elbette. İkinci çeviriniz olduğu bazı cümleleri kuruş şeklinizden, aynı kelimeleri aynı cümlede birkaç kez kullanışınızdan, aynı cümlede aynı karakterin ismini iki kere yazışınızdan kendini belli ediyor. Olması gereken bazı yerlerde virgül yok mesela, bu hafif anlam kaymasına neden oluyor. Bazı yerlerde de cümle içerisinde üç-dört tane "ve" bağlacı olması azıcık rahatsız etti. Yabancılarda sıkıntı yok tabii; cümlenin sonuna "and" ekleyerek sonsuza dek uzatabiliyorlar yazdıklarını. Böyle uzun cümleleri bölmek istemiyorsak aralarda "ile" kullanmak en garanti çözüm. Ben olsam şunu şöyle yazardım dediğim birkaç yer oldu kısacası, ama iki elin parmaklarını geçmez herhalde. Ve ilk çevirilerimde hepsini ben de yapıyordum. Çeviri yapa yapa, başka kitaplar okuya okuya insan bunları aşıp kendini geliştiriyor zamanla :)

Bir de Alican'dan önceki editörümüz Yankı Enki vakti zamanında bize "İki çizgi arasındaki kelimeleri mümkünse cümleye virgülle yedirelim," demişti. Mesela,  "İçindeki -uzun, pürüzsüz ve ölümcül- silahlar Tanmind askerlerinin topraklara katmadan önce kullandıklarındandı," değil de "İçindeki uzun, pürüzsüz ve ölümcül silahlar Tanmind askerlerinin topraklara katmadan önce kullandıklarındandı," gibi gibi... O zamandan beri öyle yapmaya dikkat ediyorum. Daha da hoş, dilimize daha uygun oluyor açıkçası. Bu da benden naçizane bir tüyo olsun size :)

Üf, amma çok konuşmuşum :D Pardon... Kısacası elinize sağlık, son okuma görmediği halde çeviriniz çooook rahat bir şekilde okunuyor, çünkü çok temiz ve isabetli. Saydıklarımın çoğu, virgüller, ve'ler, tekrarlanan kelimeler benim ya da Hazal gibi bir editörün kolaylıkla düzeltebileceği, basit şeyler. Piyasadaki çoğu çevirmene göre çok çok daha başarılısınız. Tekrardan ellerinize sağlık.


Jackal knows who you are,
Jackal knows where you are.
Try to hide if you dare.
Do your best, i don't care.