Körlük okumaya engel değil arkadaşlar . Hem ülkemizde de bununla ilgili pek çok araç mevcut. En basitinden sevgili cankutpotter hepinizle aynı anda pek çok kitabı deviriyor valla . Benden hızlı bitiriyor kitapları . Merak ettiklerimi de benden önce okuyarak yeni çıkan kitaplardan mahrum kalmıyor.
Ama demek istediğinizi anlıyorum. Sadece körlük bir engel teşkil etmiyor, siz merak etmeyin . O nedenle "körlük" diye belirtmeyelim, çünkü engel olduğu zamanlar eskide kaldı.
Çok güzel şeyler geliyor, aynen devam!
Öncelikle şimardım.
Ama elbette buraya yazma amacım bu değil, gördüğüm andan beri yazasım vardı ama internet sorunsalımı dün çözdüm.
Neyse, bu konu üzerinde bayağı düşündüm ve buraya müsadenizle üç şey yazıp sizi sıkmaya karar verdim.
İlk olarak, görme engelli bir okur olmam sebebiyle genelde kitaplarımı taratmam gerekir. Bu zaman zaman zor ve zahmetli bir hal alır, özellikle sayfa sayısı altı yüz, yedi yüz civarlarını geçince.
Düşünün ki bir kitabı heyecanla beklediniz, çıktığını duyar duymaz koşa koşa en yakın kitapçıdan aldınız ya da internet üzerinden sipariş ettiniz. Taradınız ve okumaya başladınız. Her şey güzel gidiyordur, ta ki bilmemkaçıncı sayfaya gelene kadar. Birden bire o tertemiz cümlelerin yerini abuk subuk harf karışımları, işaretler, yarı anlaşılır kelimeler, rakamlar ve milyon türlü yabancı madde alıverir. Haliyle okuma keyfiniz kaçar.
İşte, özellikle kalın kitapları bunu nasıl engelleyebilirim diye düşünerek, biraz da korkarak tararım.
İkinciye geçersek, bu daha ziyade okuma listesiyle ilgili diyebilirim. Aklımda o an okumak istediğim iki kitap varsa genelde hangisini seçeceğimi bilemem ve bu da bende kararsızlık yaratır. Eh, iki seçenek arasında kaldığım çoğu durumda kararsızlığa düşen biri olarak endişeye kapılırım, acaba hangisinin kurgusu daha güzeldir? O an hangisini okusam daha çok içine girebilirim? Bu durumla karşılaştığımda cidden tırsıyorum.
Son olarak çok sevdiğim bir seriye olan ilgimi kaybetmek. Bunu yıllar önce Percy Jackson ve devam kitapları için yaşıyordum, şimdi aynısını Sanderson kitapları için hissediyorum. Yani bir an elimdeki kitabı zevkle okurken bir an sonra o kitaba olan ilgimi kaybetmek gerçekten çok korkutuyor beni. Aynı zamanda yaratıcılığa ve hayal gücüne verdiğim önemi, onlara olan inancımı kaybetmek de öyle. Bunun hayat felsefem olduğunu fark edeli beri sanırım en büyük korkularımdan biri bu.