Konu: Ölüm Kapısı Serisi - Margaret Weis ve Tracy Hickman

[muaet]

Serinin kurgusu başta çok grift ve göz doldurur gözükse de işler çözülmeye başladıkça çok yüzeysel olduğu anlaşılıyor. Seriyi beğenmedim mi, hayır öyle bir beyanım yok. Okuduğum vakitlere yazık oldu filan da demeyeceğim çünkü okuduğuma memnunum. Ancak keşke daha önce okusaymışım diyorum. Çünkü Zaman Çarkı, Buz ve Ateşin Şarkısı gibi gerçekten sağlam kurguya sahip kitaplardan sonra bunun gibi kitaplar insanda ister istemez 'yetersiz' hissi uyandırıyor.

[thevoice]

Haksızlık ediyorsunuz bu seriye , ilk kitaba başlarken bende sizlerle aynı durumu yaşamıştım ama kolay kolay da pes edip eseri kötülemeye başlamamıştım. Zaten kitap daha sonrasında bir açılıyor pir açılıyor. Uykusuz (az bir uyku diyelim buna ) bir şekilde her güne bir kitap sığdırdığımı hatırlarım bu seride. ( Nereden nereye )
Belki de dediğiniz gibi diğer serilerin yanında bu yavan kalmıştır ama bence biraz daha dişinizi sıkıp ikinciye izin vermeliydiniz. Değerini iki ve sonrasında kesinlikle kanıtlayan bir eserdir.

[emuk]

Sıkıcı, dili akıcı değil, diye eleştiriler duymuştum ama hiç "yüzeysel" diye bir beyanda bulunulduğunu duymamıştım. Tam aksini düşünüyor ve Ölüm Kapısı serisini Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin üstüne, Zaman Çarkı'nın altına yerleştiriyorum.

[tormund]

Bu serinin ilk kitabından iki yüz sayfa okudum sadece ve bu okuduğum kadarına bakarak diyebilirim ki bu seri Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin üstüne değil kilometrelerce yakınına bile yaklaşamaz. Buz ve Ateşin Şarkısı serisinin her şeyi bir yana dili bile bu serinin dilinden on gömlek yukarıda.

[cankutpotter]

İnan ki ilk kitabı okurken ben de böyle düşünmüştüm. 'Bu mudur yani! Sevdikleri, tavsiye ettikleri şey bu muymuş!' Hayır, değilmiş. İlk kitap bir fiyasko olabilir, serinin dili genel olarak yavan da olabilir ancak 2. kitapla beraber seri uçmaya başlıyor. Hele 3'ten sonra bırakamamıştım. Yani yavan falan diyenleri ben de duydum ama yüzeysel... Bence devam edin, seveceksiniz. Sıkın dişinizi ilk kitap bitsin. Sonrasında bayılacaksınız.

[muaet]

Ehuhehuhe... Yüzeysel lafının neresine bu kadar takıldınız anlamadım,

Spoiler: Göster

Noxus lordunun ve Alfred'in ırkının üzerinden, güç isteği kötülüğü doğurur gibi tamamen klişeleşmiş, ağızda peltemsi bir tat bırakan mesajın, yine aynı lordlar üzerinden güç insanı körleştirir mesajının (lordun yılanların yalanına kanması) okuyucuya böyle bayağı bir şekilde vermesi sizce çok mu muhteşem ve grift bir kurgunun ürünüdür.
Evet kesinlikle serinin, ilk kitap ile yargılanmaması gerektiği konusunda sizle hemfikirim. İkinci kitapla birlikte kurgunun ivme kazandığı konusunda da. Düşünün bir kere dünya bilmem kaç parçaya bölünmüş, her şeyin ardında gizemli bir güç var ve bu güç sonucunda yine bu dünyalar işlevini yitirmiş. Ortada gezen çıldırmış titanlar, muazzam büyüklükte ejderler var. İnsan böylesi bir düğümü görünce heyecanlanmadan edemiyor, kitabın kurgusunu ve olayların nasıl bu raddeye geldiğini merak ediyor.
Sonra bir de bakıyor ki tüm bunların nedeni yarıtanrıların biraz uykucu olmalarıymış. Muazzam giden bir kurgu ancak bu kadar 'yüzeydrl' bağlanabilir benim gözümde.

Spoilra bakamayacak ve seriye henüz başlamış ve başlayacak olan arkadaşlar için. Arkadaşların dedikleri gibi ilk kitaba aldanıp da seriden kopmayın sakın, kurgunun ivme kazandığı bir gerçek. Ancak son iki kitaba geldiğinizde ve kurgunun çözüm evresine ulaştığınızda yüzeyselden ne kastettiğimi anlayacaksınız.

[cankutpotter]

Yüzeysellik konusundaki düşüncelerinize pek katılmıyorum. Bu şekilde düşündüğümüz takdirde, Zaman çarkının bile yüzeysel kalma ihtimali var bence. Evet, son kitap pek çok okuyucu gibi beni de pek tatmin etmedi ama yine de ben okuduğum en özgün serilerden biri Ölüm Kapısıdır derim.

[muaet]

Ölüm Kapısı'nın tek özgün yanı benim gözümde büyü tanımı ve işleyişidir. Kimsenin dil dolayısıyla herhangi bir edebi zevk alabileceğine yahut alabildiğine inanmıyorum. Kurgu konusunda da yukarıda değindiğim gibi tamamen yüzeysel işlenmiş bir evren var. Tabiri caizse, yazarlar 7-8 ayrı iple grift bir düğüm oluşturmuşlar, sonrasında bu düğümü çözemeyip makasla ipleri kesmişler gibi. Tüm olayların sebebini en basite indirgeyip ortaya yüzeysel, ya da sizin kabul edeceğiniz şekilde "yavan" bir eser çıkmış.

Bir de uyku problemi yaşıyorsanız ilk kitap epey işinize yarayabilir, haberiniz olsun.

[Darkone]

bu kitabı okuyalı çoook uzun yıllar geçti ama hala en çok sevdiğim serilerin başında gelir. yazılan yorumları okuyunca bir çok ince detayın artık kafamın tozlu raflarından bile silindiğini fark ettim. şuan Mistborn u okuyorum, bitince bu seriye tekrar başlamam gerektiğini hissettim

okumayan herkese tavsiye ederim ( ve evet ilk kitap biraz sıkıcı gelebilir ama sizi yıldırmasın, muhteşem bir eserden mahrum kalabilirsiniz )

[Grayswandir]

İlk iki kitabı okuyup üçüncüde tıkandım ben de. Overrated olduğunu düşünen arkadaşlara katılıyorum.

[cankutpotter]

Bugün şöyle bir gözden geçirdim de, bayağı özlemişim. Bir ara mutlaka yeniden okuyacağım. Karakterleriyle, büyü sistemiyle, dünyalarıyla ve en sonunda bıraktığı boşluk hissiyle okunası bir seri -sondaki olmayaydı iyiydi aslında ama...-.

[cankutpotter]

Konuyu hortlatmaya geldim. Kitapları internetten bulup okumuştum. Tekrar okumak için niyetlendiğimdeyse gördüm ki kitaplar tükenmiş. Umarım İthaki bu seriyi tekrar basar; çünkü ikinci el almak, ne yalan söyleyeyim, pek de istediğim bir şey değil açıkçası. Okuduğum ilk epik fantastik seri olması açısından benim için önemi büyük. İlk kitaba rağmen -tecrübeliyim sonuçta - seriyi kitaplığıma koymak ve tekrar o dünya"lar"ın içine girmek çok isterim. Her ne kadar son kitap açık uçlu bir şekilde, 'Aaa, bitti mi?' dedirterek bitse de benim için özel bir seridir kendileri.

[Marius]

Tekrar okumak için niyetlendiğimdeyse gördüm ki kitaplar tükenmiş.

Kalbime iniyordu. Meğer ilk kitap bitmiş. Son 3 kitap kalmıştı almadığım ve son zamanlarda sıkılmadan merakla okuduğum güzel bir seriydi. Son 3 kitap için aranmak zorunda kalmak istemezdim

[cankutpotter]

Ben okuyalı yıllar oldu, hatta ilknokta'da setini görmüştüm, alacaktım. Fakat birkaç ay önce tekrar baktığımda tükenmişti. Umarım yeniden basılır.

[Nightmare]

İki cildini okudum bugün üçüncü cilde geçtim. Seri fantastik deyince akla gelen temel ırklar ve seriye ait farklı ırklardan( en azından isim olarak ) oluşmakta. İnsan, elf, cüce, ejderha, titan vs. vs...
Başlarda zorlanarak ilerlesemde ileride aksiyon dolu sahneler okuyucuyu bağlıyor ve farklı alemlere götürüyor. Aksiyon dolu sahnelerin arasına serpiştirilen komedi unsuru da seriyi beğenme nedenlerimden biri. Elfler ve insanlar arasındaki alışılagelmiş savaş beni fazla sıkmasa da farklı ırkları aratmadı değil. Serinin büyü ve büyücü kavramları diğer unsurlara oranla daha özgün. Sartan ve patryn ırkları seriye esrarengiz bir hava katıyor ve seriyi diğer fantastik serilerden farklı kılıyor. Yine alışkın olduğumuz rünler burda da mevcut.
Sartanların kaybolup gitmesi ve labirent hikayesi de esrarengiz ve hoş olmuş. Seriye ismini veren ölüm kapısı ilk iki kitapta fazla yer bulmasa da ileride bahsedileceği kesin.
Karakterler çok özgün sayılmazlar. Yaptıkları ve yapacaklarını daha olay gerçekleşmeden tahmin edebiliyorsunuz. Benim tek ilgimi çeken karakter 2. kitapta ismi geçen zifnab adlı yaşlı büyücü oldu. Biraz deli bir karakter olması nedeniyle ne yapıcağı belli olmayan bir karakterdi ve kitabın sonunda bombayı da patlatmayı başardı.
Mekan unsuru da pek ilgi çekici sayılmazdı. İlk kitaptski havada uçan kıtalar bile pek ilgimi çekmedi. Tasvirler yeterli değildi sanırım.

Genel olarak seri kurgusuyla ilgi çekici ve bence okunmaya değer bir seri. Ejderha mızrağından Margaret Weis ve Tracy Hickman ikilisine hayran olanlar bu seriyi kaçırmasın. Tabi baskıları tükenmiş olabilir ben kraliyet meydanından aldım siz bulabilir misiniz bilemem.