Aslında eski oyunun zevkini almaya çalışarak oynamamak gerekir çünkü nerdeyse hiçbir oyun eskisinin tadını veremez. (İstisnalar var tabii) Bunun nedenini ben oyuna değil de kişiye bağlıyorum, yani bir insan eski oyunu hatırlarken aslında eskiyi hatırlıyor, onu düşünürken eski günleri düşünüyor. "Aaaaah ah çocukluğumuzda heroes 3 ü ne oynardır ama 4 ü batırmışlar ya geçen gün oynadım da." Sonuçta çocukluğumuzda oynadığımız bize ayrı, çocuksu bir zevk vermiştir, şimdi oynadığımız ise bize şimdiki zamanın sınırlarına göre, şartlarına göre zevk veriyor. Bu bana da çok olur, Tomb Raider -ki en sevdiğim oyundur- yeni oyunlarını oynarken hep o üçüncü oyuna özlem duyarım. O orman, o bulmacalar, o atmosfer her ne kadar teknolojik olarak berbat olsa da benim içime işlemiştir. Biraz daha kendimi zorlasam o ormanın kokusunu alıp kuş seslerini duyacağım yani. Aynı şey Prince of Persia için de geçerli, birçok oyun için de geçerli. O yüzden artık bir devam oyunu oynarken onu bir önceki oyunun devamı olarak değil de yeni, farklı bir oyun olarak oynamaya çalışıyorum. Ve artık yeni çıkan Heroes 5 i Heroes 4 e özlem duymadan oynayabiliyorum.

Ama Tomb Raider için bu hiçbir zaman geçerli olmayacak çünkü o benim ruhuma nakış gibi işlenmiş.
Diablo 3 ün ekran görüntüleri güzel, videolarını izlemedim. Hack'N Slash'dan sıkılırım kısa bir müddet sonra ama bunun tek bir istisnası var. Eğer oyunda büyü, yetenek, eşyalar, ırklar sınıflar falan çeşitli olursa o zaman durum değişir. Örneğin Titan Quest'de bu yoktu, hemen sıkıldım. Sacred'da bu vardı, gayet de uzun süre oynadım, hala da bilgisayarda yüklü. Tek temennim Diablo 3'ün çeşitlilik konusunda cimri olmaması, eğer olmazsa çok seveceğim bir oyun olacaktır. Çünkü alt yapısı var.