Konu: Kitap Fuarları

[Fırtınakıran]

Bir sene boyunca beklediğimiz bir kitap fuarı daha bugün sonlanmış oldu. Fuar için biriktirilen paralar suyunu çekti, kitaplara uzatılan aç pençelerdeki tırnak ait oldukları yerlere geri döndü. Evet, şimdi gerçekle yüzleşme vakti:

Beş parasısız, bunu kabul edin.

Şaka bir yana, gerçekten katıldığım en eğlenceli fuar bu seneki oldu. Kitap fuarı her zaman güzeldi fakat Rıhtım ekibiyle gitmek, alışveriş yapmak ayrı bir zevk. Hayatımın en çok kitapla döndüğüm fuarı da bu seneki oldu. Kısacası, 2011 fuarı benim için pek çok açıdan ilklere imza attı.

Bu sene aramızdan değerli bir arkadaşımızın da imza günü olmasını saymıyorum bile. Yitik Öyküler Kitabı'nı okumayanı siteden atıyoruz, söylemiş miydim?

Ancak gelin görün ki benim bazı şikayetlerim olacak:

1. İletişim Yayınevi çok takdir ettiğim bir kuruluş. Bastıkları kitaplar ve yazarlarla gerçekten ne kadar kaliteli olduklarını hepimiz görüyoruz (bkz. Alper Canıgüz, Murat Menteş, İhsan Oktay Anar ve dahası). Ancak stantta durması için seçtikleri kişilere "ciddi anlamda" bir sitemim var.

O nasıl bir terbiyesizliktir? 2 lira indirim istedik diye, "Şansını zorlama istersen" ya da "Kasanın önünü kapatmayalım" gibi sözler ne kadar yakışıksız cümleler. Üstelik, bir kere sormamızla bu cevapları aldık. Israr ediyor da değildik.

İletişim gibi her şeyiyle kaliteli bir yayınevi için inanılmaz derecede kötü imaj çiziyorlar. Tamam, %20lik (ne kadar az bir sayı) indirim dışında daha fazla fiyatı indirmiyor olabilirsiniz; ancak o tavrın hiçbir mantıklı açıklaması yok.

2. İş Bankası Yayınları, bir başka saygı duyduğum yayınevidir. Onlar da döver gibi standart indirimin dışında bir indirim yapmadıklarını yüzümüze vurdular.

Bu çalışanları çok mu arıyorlar?

3. İthaki yeterince kitap getirmemişti bana göre. Aradığım bazı kitapları ilknokta sitesinden almak durumunda kaldım. Tükenme noktasında olanları ilknokta'ya saklamışlar. İthaki'ye dair uzun bir listem varken yarısıyla geri döndüm.

4. İndirimleri ben yine az buluyorum. Kabalcı %50 ile gönlümü bir kez daha fethederken çoğu yerde internetteki alışverişlerde sunulan ya da daha az indirimler gözüme çarptı.


Bunların dışında, herkes indirim konusunda o kadar da sert değildi. Bize yardım eden herkese buradan teşekkürler.

Bir fuar macerasının daha sonuna gelirken, ellerim kollarım kitap dolu bir halde seneye gelecek olanı merakla bekliyorum. Rıhtım ekibiyle çıkarma yapmak epey ilginç oluyor, tavsiye ederim. Gelmeyenler çok şey kaçırıyor. Ayrıca, bazı kitaplarda tanınan fırsatlar da kaçırılacak gibi değildi.

(bkz. Poe Şiirleri'nde %50 indirim)

Not: Dresden Dosyaları ben oradayken satıldı ya, daha da ne isteyeyim!
Not2: Sislerin Vampiri (yeni kapağıyla) ve yeni Ravenloft kitabı gıcır gıcır orada duruyor ve insanı almak için tahrik ediyordu.

[Baal Adramelech]

Bu seneki Fuarı %40-50 arası bir indirimle bitirmiş olmaktan mutluluk duyuyorum açıkçası. toplamda 3 yayınevinden ağırlıklı alışveriş yaptığım için, dün gittiğimizde "sen çok kitap aldın ya bu kitap da bizden olsun" mantığıyla indirim yaptılar hep.

Hele Clive Barker'ın romanlarını alacakken adamın "Diğer seriyi tamamlamışsın bu da benden olsun" diye iki kitabı bir kitap parasına vermesi çok iyiydi, takdir ettim.

[DarLy OpuS]

Fırtınakıran ne güzel özetlemiş her şeyi.

İletişim Yayınları'na o stant görevlilerini hiç yakıştıramıyorum. Nobel ödüllü bir yazarın kitabını basan yayınevinin, daha medeni insanlar çalıştırması gerekiyor.

Bu seneki fuar benim için de hayli özeldi. Gerek İhsan abinin imza günü olsun, gerekse tüm fuarı sohbetine doyum olmayan güzel insanlarla gezmek olsun, çok güzel iki gün geçirdim.

İthaki sohbeti ve indirimleriyle bizi büyüledi.

"Cidden mi? O kitap da mı 10 lira? Tamam, onu da alayım. Şunu da alsam... E bunu zaten aldım. Aaa, param bitti galiba."

Laika her zamanki gibiydi. Egemen'in yanı sıra Kayra'yı da görmek iyi oldu. Magicalbronze'u o stanttan ayırmak hayli zordu. Sanırım bıraksak adam fuar kapanana kadar sohbete devam edecek! Ayaküstü Göktuğ Canbaba'yı da görme fırsatımız oldu. O da fuarı ziyarete gelmiş, bir anda kendisini imza verirken bulmuş. Keşke haberimiz olsaydı, kitaplarımızı da getirirdik... Kontakt'a artık.

Metis hâlâ 3-5 liraya bilim kurgu dağıtmaya devam ediyordu. Bizim tayfadan (özellikle Magical ve Amras) o kadar sömüren oldu ki, dayanamadım ben de aldım hiç adetim olmadığı halde bir bilim kurgu.

Gerekli Şeyler kendine özel stant açmış, buna sevindim. Seneye oraya daha dolu bir ceple gitmem gerekecek sanıyorum.

Bu Yayınevi'ne gelirsek... M. İhsan Tatari adlı yakışıklının imza günü, fuarın en güzel yanıydı şüphesiz. Adamı nasıl özlemişiz, belli değil. Hayatımın en anlamlı imzasını alıverdim, benden mutlusu yok.

Harika bir maceraydı 30. İstanbul Kitap Fuarı benim için. Seneye, kaldığımız yerden devam edelim!

[Fırtınakıran]

Yalnız şunu demeyi unutmuşum: bu fuarın güzel yanlarından biri de eretrusilden ile tanışmak oldu. İthaki standındaki sıcak tavrı, hoş sohbeti ve sevimli kişiliğiyle konuştuğum süre boyunca sırıtmama yol açtı. İlk defa görüyor olmama rağmen sanki kırk yıldır tanışıyormuşum gibi rahat olmam çok ilginçti.

Seni tanıdığım için mutluyum sevgili Mercan. Bana Pazar günü verdiğin emanete gözüm gibi bakıyorum. Yol boyu tüm Rıhtım üyelerinin elinde gezip "Bakayım mı? Bana versene." demelerine rağmen her birini tek tek kırbaçlayıp, ehem, yani aşıp çantamda tutmayı başardım.

[eretrusilden]

Asıl sizlerle tanışmak benim için büyük mutluluktu. hep merak ederdim; bu kadar genç insanlar nasıl böylesine büyük bir işin altından kalkabiliyor diye. Sizi görünce anladım. Enerjiniz o kadar güzel ki....

Ayrıca itiraf etmeliyim ki fuara sizlerle gelmeyi çok isterdim; standın arkasından o kadar güzel görünüyordunuz ki; kıskandım valla 

Fuardan bir kaç not yazacak olursam,

Bazı yayın evleri sadece reklam olsun diye fuara gelmişlerdi... Okadar büyüklerdi ki! indirim yapmaktan kaçınıyorlardı... Kimisi son günlerde bez poşetlerini bile satar oldular.
İthaki indirimdeydi ama Kayıp Rıhtımın özel bir yeri tabi ki vardı:)  Sabahtan duyurdular geleceğinizi.

Beni mutlu eden şöyle bir gözlemim oldu; neredeyse her yayınevinde artık fantastik görmek mümkün. Demek ki yavaş yavaş hak ettiği değeri bulacak fantastik.

Fuar boyunca sanırım on civarında yazar ve çevirmenle tanıştım; kimisi o kadar yükseklerdeydi ki tenezzül edip gözgöze gelmediler sonra mit'le karşılaşınca dedim ki, demekki hem bu kadar mükemmel yazıp hem de mütevazi olunabiliyormuş; ne kadar nazik biri. Sabah 6 akşam 11 çalışmama rağmen bir çırpıda bitti kitap. Ben pek öykü okumazdım; neler kaçırdığımı anladım.

Bir de sanırım grafiker olarak işlerime bir yenisini ekledim:)

Ve sevgili Hazal, sen karşımdayken ben de aynı duyguları paylaşıyordum; sanki 40 yıldır tanışıyormuşuz gibiydi.  Dilerim emaneti beğenirsin:) 

Yalnız şunu demeyi unutmuşum: bu fuarın güzel yanlarından biri de eretrusilden ile tanışmak oldu. İthaki standındaki sıcak tavrı, hoş sohbeti ve sevimli kişiliğiyle konuştuğum süre boyunca sırıtmama yol açtı. İlk defa görüyor olmama rağmen sanki kırk yıldır tanışıyormuşum gibi rahat olmam çok ilginçti.

Seni tanıdığım için mutluyum sevgili Mercan. Bana Pazar günü verdiğin emanete gözüm gibi bakıyorum. Yol boyu tüm Rıhtım üyelerinin elinde gezip "Bakayım mı? Bana versene." demelerine rağmen her birini tek tek kırbaçlayıp, ehem, yani aşıp çantamda tutmayı başardım.

[mit]

sonra mit'le karşılaşınca dedim ki, demekki hem bu kadar mükemmel yazıp hem de mütevazi olunabiliyormuş; ne kadar nazik biri. Sabah 6 akşam 11 çalışmama rağmen bir çırpıda bitti kitap. Ben pek öykü okumazdım; neler kaçırdığımı anladım.

Çok utandım şu anda. Yanaklarım kıpkırmızı oldu.          Çok teşekkür ederim, sizinle tanışmak da çok güzeldi. Sürekli radyoda vs karşılaşıyorduk zaten. Kanlı canlı görmek, kitaplar üzerine bir kaç kelam etmek çok keyifliydi. Büyük ihtimalle tüm fuardaki en samimi stant görevlisi sizdiniz hatta. Tekrardan teşekkür ederim.

Ayrıca fuarın en renkli grubu ödülü de kayıp Rıhtım'a gidiyor Siz gittikten sonra en az bir saat kulaklarınızı çınlattık bizim stantta. Hepinizi tek tek anlattım. En çok da sizin kitapları imzalamaktan keyif aldım

[Moonstone]

Ben de son günü gittim fuara. Aslında ilk günü gidecektim ama bir aksilik çıkınca tüm sınavlarıma rağmen son gün gittim. İyi ki de bir aksilik çıktı da son gün gidebilmişim diyorum. Çünkü sevgili mit ile tanıştım, Yitik Öyküler Kitabı'nı imzalattım. O kadar saat yolu çekmeme değdiğini düşünüyorum Ama keşke bloğunuzu takip ediyorum çok güzel bir bloğunuz var demenin yanında ben de bir Kayıp Rıhtım üyesiyim demeyi de akıl etseydim

Ayrıca sizi de çok kıskandım yani hep birlikte gitmişsiniz ve bu harika! Sizleri görmeyi de çok isterdim.

[mit]

Heh! Şimdi keşfettim o Aylin'in kim olduğunu Ben de acaba hangi Aylin'di diye düşünüyorum o günden beri. Seninle tanışmak da çok güzeldi sevgili Moonstone. Bir daha ki sefere daha uzun sohbet edelim ama. Böyle olmadı Tekrar teşekkür ederim.

[elroy]

ÇUKUROVA 5. KİTAP FUARI AÇILDI

Kuruluşumuz TÜYAP Adana Fuarcılık A.Ş. ve Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle, Adana Büyükşehir Belediyesi ve Altın Koza’nın katkılarıyla düzenlenen Çukurova 5. Kitap Fuarı, 10-15 Ocak 2012 tarihleri arasında Eğitim Fuarı ile eş zamanlı olarak 10 Ocak 2012 Salı günü saat 12.00’da düzenlenen törenle Adana Valisi Sayn Hüseyin Avni Coş, Adana Büyükşehir Başkanvekili Sayın Zihni Aldırmaz, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Sayın Onur Bilge Kula, TÜYAP Kültür Fuarları Danışma Kurulu Başkanı Sayın Doğan Hızlan, Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Metin Celal, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulgaffur Büyükfırat, TÜYAP Kültür Fuarları Genel Koordinatörü Sayın Deniz Kavukçuoğlu ve TÜYAP Adana Fuarcılık A.Ş. Genel Müdürü Sayın İlhan Ersözlü tarafından TÜYAP Adana Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde açıldı.

205 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla düzenlenen Çukurova 5. Kitap Fuarı kapsamında panel, söyleşi, şiir dinletisi ve çocuk etkinlikleri gibi 50 kültür etkinliğinde ve imza günlerinde 300 yazar kitapseverlerle buluşacaktır. Aralarında Can Dündar, Zeynep Oral, Nasuh Mahruki, Behçet Çelik, Mine Kırıkkanat, Enver Aysever, Pakize Özcan, Şükrü Erbaş, Nilüfer Kuyaş, Nazlı Eray, Nermin Bezmen, Uykusuz Dergisi Çizerleri…ve pek çok değerli şair, yazar ve bilim insanının bulunduğu konuklar 6 gün süresince okurlarla bir araya gelecektir.

Çukurova 5. Kitap Fuarı geçtiğimiz yıla oranla hem katılımcı sayısında hem gerçekleştirilen metrekare anlamında %30 büyüme kaydetti. Bu yıl İstanbul Kitap Fuarı’nın Onur Konuğu olan Hollanda tüm yıla yayılan etkinlikler kapsamında Çukurova Kitap Fuarı’na katılıyor. Hollanda standında Hollanda edebiyatından Türkçe’ye çevrilen kitaplar yer alacak.

TÜYAP Okur ve Yazar Buluşmaları
TÜYAP, yılın ilk kitap fuarında yeni bir etkinlik dizisine başlıyor. Okur ve Yazar Buluşmaları başlığı altında gerçekleştirilecek söyleşilerde yazarlar yeni çıkan kitapları üzerine okurlarıyla bir araya gelecek. Bu kapsamda Çukurova Kitap Fuarı’nda Haydar Ergülen 11 Ocak Çarşamba; Gülten Dayıoğlu 12 Ocak Perşembe; Cüneyt Ülsever, Yekta Kopan ve Ayşe Kulin 14 Ocak Cumartesi günü “Okur ve Yazar Buluşmaları”na katılacak.

Çukurova 5. Kitap Fuarı, TÜYAP Adana Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen Çukurova Eğitim Fuarı ile eş zamanlı olarak 10-14 Ocak 2012 tarihleri arasında 10.30-20.30, kapanış günü olan 15 Ocak 2012 tarihinde ise 10.30-20.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Fuarlara giriş ücretsizdir.
 
Resmi sitesinden alıntıdır.

Not : http://www.tuyap.com.tr/webpages/cukurovakitapfuari/index.php?main=basin Resmi sitesinden fuarla ilgili gerekli bilgileri öğrenebilirsiniz.

[elroy]

Bugün açılışı beraber yaptık sayılır.Sabahın köründen arkadaşımla beraber yağmur çamur demeden fuar alanına daha tabelacılar işlerini bitirmemişken(yanımızdaki okur-sever bir arkadaşımızın tabelacı abimize kitabın fiyatını sormasıyla tabelacı olduğunu öğrenmemiz ayrı bir güzeldi:D),bazı stantlar yeni stant kurmayı bitirmiş ya da bitirmemişken oradaydık.

Kısıtlı zamanımız ve başka gün gitme şansımız olmadığı için birkaç saat gezebildik.Zaten kitap fuarından çok eğitim fuarı ağır basmıştı.Çok fazla kpss ve türleri sınavları için yayınevi vardı.Malesef ve malesef benim özellikle istediğim İthaki ve Altıkırkbeş yayınevleri yoktu (.Biz de olanlarla idare ettik.En çok Can Yayınları ve Altın Kitapevlerinde zaman geçirdik.Can Yayınları %30 indirimle en bonkör yayınevlerinden biriydi genel olarak diğerleriyle karşılaştırırsak(Bazı yayınevlerinde %50 ve üzeride yok değildi).Altın Kitapevi ise %20 indirimle bizi gerçekten üzdü oysaki ben Stephen King'in Kara Kule serisini tamamlamayı düşünüyordum.

Fuardaki her yayınevindeki görevliler gerçekten çok kibar ve ilgiliydiler.Bu kısa zamana rağmen bu gezime 4 kitap sığdırmayı başardım:D.

Spoiler: Göster

Bir tanesi hariç Can Yayınlarındaki kasiyerdeki abimiz toplu alımdaki indirim isteğimi kelimelere dökme zahmetine katlanmadan reddetmesi hariç!!!

Kitaplar dışında Uykusuz ve Penguen dergilerinin stantları o güzel ayraçlar,rozetler ve çeşitli eğlenceli aksesuarlarla görülmeye değerdi.Bizi şaşırtan şeylerden biri orda bizi çello ve kemanın renklendirdiği mini bir konserin karşılamasıydı.Fotoğraf sergisi ve posterlerin olduğu stantlar çok hoştu.Ayrıca fuar vesilesiyle Adana'da sinema müzesi olduğunu öğrendim.Eğer Adana'da iseniz güzel bir gün geçirebilirsiniz hatta yazarların gelme tarihlerini öğrenip kitaplarını imzalatabilirsiniz.Ben tavsiye ederim:D.

[Black Helen]

TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. tarafından Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliği ile bu sene 17.'si düzenlenen İzmir Kitap Fuarı 14-22 Nisan 2012 tarihlerinde Uluslararası İzmir Fuar Alanı'nda okurlarla buluşmaya hazırlanıyor.

Yaklaşık 350 yayınevi ve sivil toplum kuruluşunun katılımıyla düzenlenecek olan fuar dokuz gün süresince söyleşi, panel, şiir dinletileri, dans gösterisi ve çocuk etkinlikleriyle 120 etkinlik gerçekleştirilecek.

17. İzmir Kitap Fuarı'nda yer alacak Sabahattin Ali "Bir Fotoğraf Camı Sergisi"nde, 41 yıllık kısa yaşamına çok sayıda eser ve tercüme sığdıran, Türkiye’nin farklı yerlerinde öğretmenlik yaparken öğrencileri üzerinde derin izler bırakan, Ankara'da Devlet Konservatuvarı'nın kuruluşunda ve ilk öğrencilerinin yetişmesinde büyük emeği olan Sabahattin Ali'nin en büyük tutkularından biri olan fotoğrafları sergileniyor. Sabahattin Ali'nin yaşamöyküsünün fotoğraflarla anlatıldığı sergi, yazarın ailesi, çocukluğu, gençliği, Almanya'da yaşadığı yıllar, öğretmenlik, askerlik, evlilik ve babalık dönemleri gibi başlıklı bölümlerden oluşuyor. 15 Nisan Pazar günü Sabahattin Ali'nin kızı Filiz Ali ve sergi küratörü Sevengül Sönmez'in katılımıyla gerçekleşecek olan sergi söyleşisi düzenlenecek. Söyleşide izleyicilerin de katılımıyla, sergi ve yazarın edebiyatçı kişiliği konuşulacak.

"Çizgilerle Erdal İnönü Karikatür Sergisi"

Sevinç ve Erdal İnönü Vakfı tarafından gerçekleştirilen karikatür sergisinde Bedri Koraman, Tan Oral, Erdoğan Başol, Nehar Tüblek, Can Kıraç gibi değerli karikatüristlerin kaleminden Erdal İnönü çizimleri sergilenecek.

Girişin ücretsiz olduğu 17. İzmir Kitap Fuarı, her gün 11.00-20.00, kapanış günü 22 Nisan 2012 tarihinde ise 11.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Ayrıca kısa süre içinde tanıtımını gerçekleştireceğimiz Sadık Yemni'ye ait Zaman Tozları'nın ikinci kitabı da ilk defa bu fuarda satışa çıkacak.

Detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.

[MeLeZ]

Aylardır bunu bekliyordum sonunda geldi.Ama neden sınav haftasında   

[mit]

Maalesef bu yılki İzmir Kitap Fuarında yokuz... Ömrümde ilk defa bir kitap fuarına içim buruk şekilde katılacağım sanırım.

[mit]

17. İzmir Kitap Fuarı’nın ardından

On yedi yıl… Dile kolay. Tam on yedi yıl önce başlamış İzmirli kitap tutkunlarının her yıl iple çektiği bu güzel ve anlamlı organizasyon. Üniversite yıllarımda sınıf arkadaşlarımla birlikte Altıncı İzmir Kitap Fuarına katıldığımız zamanı hatırlıyorum da… Ne kadar heyecanlı ve ne kadar da hevesliydik. İşin güzel tarafı hâlâ öyleyiz. Bir diğer güzel şey de aradan onca yıl geçmesine rağmen fuarın kapılarından içeri girerken yanımda aynı dost yüzlerin olması, yüzlerinde ve gözlerinde hâlâ aynı samimiyeti görebilmem.

Oysa ne kadar da emindim bu yılki fuara içim buruk, boynum bükük katılacağımdan. Yayın evim, bir hafta kadar önce bana bu sene İzmir fuarına katılmayacağını bildirmişti çünkü. Moralim acayip derecede bozulmuştu. Ama çok şükür ki hiç de öyle olmadı ve oldukça eğlenceli, moral depolatan, kütüphanemi dolup taşıran bir fuar haftası geçirdim.

İzmirliler bilir; senede bir gün şehre acayip derecede yoğun ve şiddetli bir yağmur yağar, sokakları seller götürür ve çöp tenekeleri sandal olmaya özenerek caddelerde aheste aheste dolanmaya başlar. Ama ertesi gün o yağmur hiç yağmamış gibi günlük güneşlik olur her taraf. İşte o yağmurlardan biriyle başladı 17. İzmir Kitap Fuarı… Fuara gittik, gidiyoruz, birazdan gideceğiz derken yağmur yağdı da yağdı, seller aktı da aktı ve camdan bakmaktan yorgun düşen tüm Arap kızları yanına diğer milletlerden arkadaşlarını da alarak başka işlerle meşgul olmaya başladı. Ama yağış bir türlü dinmek bilmedi…

Günlerden Cumartesi olduğundan öğlene kadar çalışıyordum güya. Fakat önümde biriken işler de yağmurla doğru orantılı gidiyordu aksi gibi. Böylece sözde saat 15:00’te olan buluşmamız hem yoğun yağmur hem de yoğun iş tempom yüzünden önce 16:00’e, sonra 17:00’e erteledi; en sonunda da kendini ‘İptal Edilmiş Randevular Çukuru’nda buluverdi. Saat 17:30 gibi şansıma söverek kapıdan çıktığımda yağmur hâlâ yağıyordu. Kendimi zar zor şirket arabalarından birine attım ve iş arkadaşım beni eve bırakırken küskün gözlerle dışarıyı izlemeye başladım. Derken hiç beklemediğim iki şey gerçekleşti: Yağmur birdenbire sona erdi ve tıkanan trafiğin etkisiyle aracımız tam da fuarın kapısının önünde duruverdi. Gözlerime inanamadım! Hatta onları bir iki kez kırpıştırma gereği bile hissettim. Bir fuar kapısına, bir de tıkanan trafiğe baktım bir müddet. Sonunda dayanamayıp “Ben iniyorum!” dedim ve hücum borusu eşliğinde kapılara koşturdum.

Kısa süre içinde ana salondaydım. Fuarın kapanmasına iki saat gibi bir süre vardı, o yüzden hızlandırılmış tur yapmam gerekecekti. İlk durağım Çizmeli Kedi standı yani büyük üstat Sadık Yemni’nin yanı oldu. Kendisi her zamanki mütevazılığı ve cana yakın kişiliğiyle karşıladı beni. Kuşadası’ndan Sevgilerle, Ağrıyan ve Zaman Tozları 2 üzerine koyu bir muhabbete giriştik kendisiyle. Zaman Tozları’nın yeni kitabının fuarın son üç günü ne yetişeceği müjdesini aldım kendisinden. Bir saat kadar sonra yüzümde mutlu bir tebessüm, çantamda üç imzalı kitabımla oradan ayrıldım.


Bir sonraki durak İthaki standıydı. En son Bursa’da karşılaştığım Coşkun Bey yine her zamanki samimi tavırlarıyla oradaydı. Kayıp Rıhtım tayfasından Ozancan da hemen yanında… Kapanış saatlerine yakın olduğumuzdan rahat rahat sohbet edebildim her ikisiyle de. “Rüzgârın Adı”, “Bilge Adamın Korkusu” ve ne ilginçtir ki H.G.Wells’in “Zaman Makinesi” o günün en çok ilgi gören kitaplarıydı. Barış Müstecapoğlu’nun yeni kitabı “Şamanlar Diyarı” ile Erbuğ Kaya’nın “Beşlerin Çağı” adlı romanı başköşede duruyordu. Bunların yanına bir de Sadık Yemni’nin Ağrıyan’ının katılacağını bilmek gerçekten de mutluluk verici bir haberdi benim için. Türk yazarlara gerekli desteği veren İthaki Yayınlarını buradan bir kez daha canı gönülden kutluyorum.

“Yaşlı Adamın Savaşı” ve “Leibowitz İçin Bir İlahi” de stanttaki yerlerini almıştı. Biraz yeni çeviri romanlar, biraz “Dresden Dosyaları” (olmazsa olmaz), biraz “Ağrıyan”, biraz da “Hayalet Tugay” derken bir de baktım ki kapanış saatine iyice yaklaşmışız. Şuna hiç şüphe yok ki fantastik ve bilim-kurgu türleri açısından en zengin yayınevi yine İthaki’ydi. Kendimi şekerci dükkânındaki çocuk gibi hissettim.

Kapanış anonsu yapılırken elim kolum kitapla dolu, yüzümdeyse kocaman bir tebessümle çıktım dışarı. “İyi ki gelmişim.” dedim kendi kendime. “Haftaya yine gelmeli…”

Öyle de yaptık.

Fuarın son günü, yazının başında bahsettiğim eski dostlarım Fatih ve Fuat’ı da yanıma katarak ikinci taarruza başladım. İzmir’in geri kalanı da aynı şeyi düşünmüş olacak ki inanılmaz bir kalabalık vardı içeride. En büyük ilgiyi “Çılgın Türkler: Kıbrıs” ile Turgut Özakman görüyordu. Benim gözüm ise Aşkın Güngör’ün her zaman övgüyle bahsettiği Mavisel Yener hanımefendiyi arıyordu. Kapıdan girer girmez onunla karşılaşmam da ilginç bir sürprizdi doğrusu. Kısa ama hoş bir tanışma ve söyleşinin ardından yeniden görüşme dilekleriyle vedalaştık.

mit, Sadık Yemni, Fuat ve Fatih
Kısa bir turun ardından kendimizi yeniden Sadık Yemni’nin yanında buluverdik. Bir yıl önceki pozun hemen hemen aynısını bir kişi eksikle verip güzel bir hatıra fotoğrafı çektirdik kendisiyle. Zaman Tozları 2’nin fuara yetişmemişti maalesef. Ama bu üzücü haberi Kuşadası’ndan gelen güzel haberlerle unutuverdik. Ufukta bir film, yeni bir Sarp Sarmaz romanı daha ve çok daha fazlası görünüyordu çünkü. Ardından hep beraber üstat Yemni ile birlikte üst kata çıkıp birer fincan çay eşliğinde keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Fikir alış-verişleri yapıldı, hatıralar anlatıldı ve tabi ki imzalar atıldı. Kendisine değerli vaktini bizlere ayırdığı ve keyifli sohbetinden mahrum bırakmadığı için bir kez daha teşekkürler.

Kalan süreyi diğer stantları dolaşarak geçirmeye karar verdik. Epsilon Yayınları’nda başköşe “Taht Oyunları”na ayrılmıştı. Pegasus standı ise “Açlık Oyunları”, “Gece Sirki” ve Temeraire Serisinin yeni kitabı “Barut Savaşı” ile göz kamaştırıyordu.

Oğlak Yayınları “Jonathan Strange ve Bay Norrell”, Yordam Yayınları ise “Perdido Sokağı İstasyonu” kitaplarının yeterli ilgiyi görmemesinden şikâyetçiydi. Bu iki kitabı göz ardı etmemeli… Metis ise Le Guin ve Tolkien setlerinde yaptığı güzel indirimlerle fantastik severlere göz kırpıyordu. Laika Yayınları beni şaşırtarak az sayıda kitapla ufak bir yer açmıştı kendine. Yine 6:45 ve Gerekli Şeyler ile birlikte ortaklaşa katılmışlardı. Doğan Kitap standında ise Doğu Yücel’in “Varolmayanlar” kitabının üçüncü baskısına ulaşması kutlanıyordu. İletişim Yayınları’nda İhsan Oktay Anar, Murat Menteş ve Alper Canıgüz kitapları revaçtaydı. Orada D&R’dan eski bir dostu görmek günün en güzel sürprizlerinden biri oldu benim için.

Kısacası İzmir kitap fuarı her zamanki gibi çok güzel, her zamanki gibi cıvıl cıvıldı. Güzel İzmir’de daha nice 17’lere sevgili kitapseverler.

Fotoğraflar: Fatih AKUZUN [animania]

[Berre]

Bu yıl ilk kez organize edilen Edirne Kitap Fuarı‘nın açılışı yapıldı. 32 yayınevinin, 35 de yazarın katıldığı fuarın onur konuğu Onur Öymen oldu.

Edirne Belediyesi öncülüğünde, Edirne Valiliği ve Trakya Üniversitesi’nin katkılarıyla bu yıl ilki düzenlenen ‘Edirne Kitap Fuarı’, Ayşekadın’daki Tarihi Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı’nda açıldı. 11-17 Ekim tarihleri arasında kitapseverleri ağırlayacak olan fuarda 32 yayınevi ve 35 yazarın eserleri sergilenecek.

Fuarın açılışı 11 Ekim Perşembe günü saat 13.00′te Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı’nda yapıldı. (Tören hakkında detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.)

11-17 Ekim tarihleri arasında açık kalacak ve 09.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek olan fuara 32 yayınevinin yanı sıra 6′sı Edirneli toplam 35 yazar katılıyor. Bir hafta boyunca Edirneli kitapseverler tarafından ziyaret edilebilecek olan fuarda konferans ve şiir dinletileri de yapılacak.