En son bugün Southland Tales ve Open Season'u izledim.
Southland Tales, kesinlikle söylendiği gibi çorba kıvamında bir film. İzlerken buna hazırlıklıydım ama bu kadar karışık olmasını beklemiyordum. Sevdim mi? Filmde kurgusal açıdan City Of Lost Children'ın örgüsel sistemini gördüm bir an için ve bu yüzden biraz sevdim gibi... Onun dışında Sarah Michelle Geller fena değildi. the Rock her zamanki gibiydi, vasat üstü oyunculuk. ama bence filmi Sean William Scott kurtarıyordu.
Open Season ise oldukça eğlenceliydi. Kelime anlamı Av Sezonu olsa da, bizimkiler animasyonu Çılgın Dostlar olarak gösterime sokmuşlar.. Ama ben, Eternal Sunshine Of The Spotless Mind’ın Sil Baştan adıyla gösterime girdiği gün, Türkiye’deki çeviri sistemi hakkında fikir beyan etmekten vazgeçtim. Söyleyecek sözüm kalmadı ne de olsa… İsme takılmadan animasyona bakarsak, oldukça iyi vakit geçirmemi sağladı. Bir Kung Fu Panda ya da Buz Devri'nin karnıma ağrılar sokan eğlencesi değil de, sık sık gülümseten bir havası vardı. Geyik Elliot'a ve tavşanlara bayıldım...