Epileptik (Grafik Roman) - David B.
Hasta yakınıysanız ve odada ikiniz varsa, fark etmeseniz de varlığını hissettiğiniz üçüncü bir kişi daha vardır; hastalık.
Yazar-Çizer David B. (tam adı Pierre-François "David" Beauchard) abisinin epilepsi hastalığına çare aramakla başlayıp ailenin huzur arayışına dönüşen yıllarını konu ediniyor. Hastalıkla yaşamak denince akla sadece hastalığı geçiren gelmesin. Hastalığın sosyal hayata etkileri sebebiyle yakın çevrede ondan etkileniyor. Hastalığın görülmeyen bir ejderha olarak resmedilmesi boşuna değil. Görsel dili, karakterlerin yaşadıkları hissiyatları ve düşünceleri yansıtmakta başarılı.
Cenaze Evi Şenlik Evi, Maus ve Persepolis gibi otobiyografik özellikler taşıyan grafik romanları beğenenlerin dikkatini çekecektir. Tabii o ikisindeki gibi tarihi olaylar karşısında yaşanan kişisel tecrübelere odaklanılmamış. Dönemsel bilgiler atlanmasa da ailenin tarihi ve yaşadığı süreç ön planda. Bu sebeple, onu Cenaze Evi Şenlik Evi'ne daha çok benzetiyorum.
Ek: Bitti. Grafik roman, 1996-2003 yılları arasında 6 bölüm halinde yayıldığı için olsa gerek bazen aile tarihine veya ailenin geçici olarak katıldığı akımlar hakkında fazla bilgiye boğabiliyor. Yıllara ve bölümlere ayrılmış tek bir kitapla karşılaşınca anlatımda şişkinlikler oluşmuş fikri oluşturuyor.
David B. nin anlatım tercihlerinin sebebini kendi yine kendi geçmişini anlatırken öğreniliyor. Hayatı ve sanatında derin izler bırakan dönemleri, yine aynı dönemleri o sanatı kullanarak açıklaması hoş olmuş. Abisinin epilepsisinin aileyi etkilemesini anlatırken bir bakıma "Ben nasıl ben oldum."u anlatmış. Yazarın rahatsız edici tarzının ve hatta neden çizgi roman sanatçısı olduğunu adım adım anlatılıyor. Hikayenin sonunun da buraya bağlanması gayet normal. Ailesinin tecrübelerinden, insanları şifa ve huzur vadeden topluluklara neyin çektiği ve onların iç yüzü gayet güzel anlatılıyor.
Küçük bir düzeltmede bulunayım: Epileptik'i Cenaze Evi Şenlik Evi'ne benzetiyorum ama aslında yazılma-çizilmeye ve yayınlanma olarak Epileptik daha önceye dayanıyor.
2014'te animasyon film projesi duyurulmuş. Teaser bile yayınlanmış ama ondan sonra ses seda çıkmamış. Konu ve tarz olarak Persepolis gibi kolayca uyarlanabileceğini sanmıyorum.
Herkese tavsiye edilecek türden değil. Hayır, kötü olduğu için değil. Yani otobiyografik özelliği taşıyan kendini arayış hikayeleri ilginizi çekiyorsa, çizgi romancılığın anlatım dili açısından bunun gayet güzel sunuyor.