Kayıt Ol

Dagor Dagorath

Çevrimdışı Elendil

  • **
  • 325
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Dagor Dagorath
« : 07 Şubat 2010, 14:11:11 »
Bu adreste şöyle bir yazı buldum onlarda buradan yararlanmışlar sanırım.

Dagor Dagorath

Dagor Dagorath;elfçede savaşların savaşı;son savaş anlamına gelir.Tolkien mitolojisindeki Dünyanın sonu kurgusudur;Tolkienin planlarından bir tanesi de Silmarillionun sonuna Mandosun bu savaş hakkındaki kehanetini koymak idi.
Melkor Morgoth Gecenin Kapılarını kırmayı başaracak;boşluktan kurtulacak ve Güneş ile Ay’ı yok edecek.Güneş ve Ay’ın aşkına Earendil göklerden geri dönecek ve Güreşçi Tulkas;Eönwe ve Turambar Turin ile Valinor düzlüklerinde buluşacak.Orta Dünyanın tüm hür halkları bu savaşa katılacak;İnsanlar,elfler ve cüceler.Valar ordusu;tüm hizmetkarlarını Sauron dahil olmak üzere diriltmiş olan Melkor ile çarpışacak;Tulkas Melkoru devirecek fakat kesin ölüm ve yıkım Melkora Turin tarafından gelecek.Turin kara kılıcı Gurthang’ı Melkorun kalbine saplayacak böylece Hurinin çocuklarının ve tüm insanların intikamı alınmış olacak.Pelori Dağları yıkılacak;Üç Silmaril,topraktan,havadan ve denizden alınacak.Feanorun ruhu Mandosun salonlarından Silmarilleri onları kırarak Ağaçların ışığını yeniden yakacak olan Yavannaya sunması için bırakılacak.Savaş bitecek ve Arda yenilenecek:Elfler uyanacak ve Güçler(Valar) kudreti yeniden genç ve büyük olacak.Cüce efsanelerine göre cüceler yaratıcıları Aule ile birlikte Ardayı tüm ihtişamıyla yeniden yaratacaklar.Silmarillerin yapımında kullanılan hammadde sonunda açığa çıkacak.
Bundan sonra Ainurun ikinci Müziği olacak.Bu şarkı yepyeni bir dünya yaratacak;fakat eski ırklar ile eski dünyanın ne olacağı bilinmez.Tek bilinen İkinci Müziğin İlkinden çok daha görkemli olacağı.

Bu ne kadar doğrudur sizce?

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dagor Dagorath
« Yanıtla #1 : 07 Şubat 2010, 14:17:01 »
Bir kaç okuduğum şeye göre dediğim gibi New Shadow isimli yeni kitabın bir efsanesiymiş bu. O kitabın ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum. Ama İskandinavlardaki Ragnarok'a epey uyumlu bir son bu. Tam bir mitoloji içinde kıyamet olmazsa olmaz. Doğru olma ihtimali var. Araştırmak gerek.
try again fail again fail better

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dagor Dagorath
« Yanıtla #2 : 07 Şubat 2010, 14:26:43 »
Kaynakları kontrol ettim ve Unfinished Tales isimli kitapta şöyle bir şiire rastladım. Öncesinde Gandalf ve Manwe'nin konuştuğunu ama Manwe'nin Dagor Dagorath'a dek kulesinden inmediği yazıyor. Sanırım doğru burada yazanlar.

Will thou learn the lore
that was long secret
of the Five that came
from a far country?

One only returned.
Others never again
under Men's dominion
Middle-earth shall seek
until Dagor Dagorath
and the Doom cometh.

How hast thou heard it:
the hidden counsel
of the Lords of the West
in the land of Aman?
The long roads are lost
that led thither,
and to mortal Men
Manwe speaks not.

From the West-that-was
a wind bore it
to the sleeper's ear,
in the silences
under night-shadow
when news is brought
from lands forgotten
and lost ages
over seas of years
to the searching thought.

Not all are forgotten
by the Elder King.
Sauron he saw
as a slow menace....
try again fail again fail better

Çevrimdışı Elendil

  • **
  • 325
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dagor Dagorath
« Yanıtla #3 : 07 Şubat 2010, 14:38:51 »
Öyleyse Dagor Dagorath hakkında bir kitap olsa iyi olurdu bu kadar küçük bir yazı ile bitmemeli.

Çevrimdışı BlackPegasus

  • *
  • 33
  • Rom: 1
  • BlackPegasus __ WoB
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dagor Dagorath
« Yanıtla #4 : 07 Şubat 2010, 14:43:41 »
Doğru olup olmadı konusun bir fikrim yok pek mğmkğn gibi durmasada Tolkien beni her zaman şaşırtmıştır. Ancak ikinci bir müziğin daha olması yeni bir dünyanın olması çok güzel olurdu. Umarım ilerde bunu gerçek anlamda yazabilecek seviyede birini görürüz

Çevrimdışı Amras Ringeril

  • ******
  • 2483
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dagor Dagorath
« Yanıtla #5 : 07 Şubat 2010, 14:45:33 »
İzninizle yuzuklerinefendisi.com'dan şu yazıyı alıntılıyorum. Yazı Tholnoldo nickli üyeye ait.  

Alıntı
tholnoldo göndermiş "Aşağıdaki yazı, "History of Middle Earth" serisinin 4. kitabı olan, "The Shaping of The Middle Earth" isimli kitabın "The Quenta" isimli kısımında çevrilmiştir. Quenta muhtemelen, Tolkien'in Silmarillion'la ilgili taslak çalışmalarından en derli toplu ve esas kitaba en çok benzeyenidir.
Aşağıdaki kısımsa, Quenta'nın 19. bölümünden çevrilmiştir.

********


Fionwë ve Vaların çocukları Valmar’a dönünce, tanrılar yargılarını açıkladılar : uzak diyarlar İnsanlara, dünyanın daha genç çocuklarına bırakılacak; ama Elflere Batı’nın kapıları açılacaktı. Şayet, onlar geri dönmeyip, insanların dünyasına yerleşirlerse; yavaşça solacak ve düşeceklerdi. İnsanlar ve elflerin birbirlerine yabancılaşması ve ayrılması, Morgoth’un yaptıklarının ve yalanlarının en acı ve ağır meyvesiydi. Bir süre için, Morgoth’un orkları ve kalan ejderhaları dünyanın karanlık köşlerinde korku saçmaya devam ettiler; fakat ölümlü insanların cesaretiyle bunlarda bir son buldu.

Morgoth ise, sürekli bir gardiyanın beklediği sonsuz gecenin kapısının ardındaki boşluğa, dünyanın duvalarının ötesine hapsedilmişti; ve Eärendil gökyüzünün surları üzerinde orayı izliyordu. Yine de Melkor’un - yüce ve lanetlenmiş Moeleg’in, korkunç karanlık güç Morgoth Bauglir’in- yalanlarının etkisi insan ve elflerin kalplerinde henüz tamamen bitmemişti, zira tanrılar öldürülemezdi ve böylece sonraki günlerde de şeytani işlerine devam edecekti. Bazıları Morgoth’un gizlice, görülmeyen veya hissedilemeyen, ama yine de zehirli bir bulut gibi süzülüp Duvarları aşarak, dünyayı ziyaret ettiğini söyler; diğerleriyse bunun Dehşet Savaşı’ndan kaçan ve karanlık yerlere yerleşip, insanları karanlık işleri için baştan çıkaran, Morgoth’un hizmetkarlarının en yücesi ve şeytanisi olan Sauron’un kara gölgesi olduğunu söyler.

Tanrıların zaferinden sonra, Eärendil cennetin sahillerinde suya açılmaya devam etti, ama gökyüzünde güneş onu yakıyor, ay onu takip ediyordu. Böylece Valar, onun beyaz gemisi Vingelot’u alarak, içini aydınlıkla doldurdular ve onu kutsadılar; ve onu gecenin kapısına doğru yola çıkardılar. Ve alnında Silmaril’i taşıyan, Eärendil yıldızsız enginlerde, dünyanın gerisindeki karanlıklarda parlak ve göçmen bir yıldız olarak yol almaya başladı. Gökyüzünün denizcisi, dünyanın sınırları üzerinde Morgoth’u izlemeye devam etti, ve zaman zaman tanrıların yanına, güneş ve ayın rotalarının ötesinde bütün yıldızlardan daha parlak olarak geri döndü. Böylece Valinor düzlüklerindeki Son Savaş’ı görene dek yol almaya devam etti.

Ve böylece kehanetini bildirdi Mandos, Valmar’da tanrılar yargılarını söylerken, ve bu bir söylenti olarak batının elfleri arasında fısıldandı: dünya yaşlanıp, tanrılar yorgun düştüğünde, Morgoth Sonsuz Gecenin Kapısından geri dönecekmiş, ve güneşi ve ayı yok edecekmiş; ama Eärendil beyaz bir alev olarak onun üzerine gidecek ve onu göklerden sürecekmiş. Ve sonrasında son savaş Valinor düzlüklerinde olacakmış. O gün, Tulkas Melkor’un karşısına çıkacakmış. Ve sağ yanında Fionwë duracakmış, ve sol yanında da Hurin oğlu, kadersizliğin efendisi, Turin Turambar olacakmış. Ve Melkor’un sonunu Turin’in kara kılıcı getirecekmiş, ve böylece Hurin’in çocuklarının ve tüm insanların intikamı alınmış olacakmış.

Eärendil alçalıp, alev halinden çıkacakmış ve bunun ardından Silmariller deniz, toprak ve havadan geri toplanacakmış. Sonrasında Fëanor üç simarili Yavanna’ya sunacakmış, ve o da bunları kırıp, ateşleriyle iki ağaca tekrar can verecekmiş, ve büyük aydınlık geri gelecekmiş, ve Valinor Dağları düzleştirilecekmiş, ışık böylece tüm dünyaya yayılacakmış. Bu ışıkla tanrılar tekrar gençleşecekmiş,ve elfler uyanacak ve tüm ölüler yerinden kalkacakmış, ve Illuvatar’ın onlarla ilgili tasarısı tamamlanacakmış. Fakat o kehanet, adı tanrıların çocuklarıyla anılan Turin haricinde insanlarla ilgili birşey söylemez.
try again fail again fail better

Çevrimdışı Elendil

  • **
  • 325
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dagor Dagorath
« Yanıtla #6 : 07 Şubat 2010, 14:59:09 »
The History of Middle-Earth serisinin çevrilmesini bekliyorum o zaman, bizi bilgilendirdiğin için sağol.

Çevrimdışı Dúrgonath

  • ***
  • 680
  • Rom: 13
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dagor Dagorath
« Yanıtla #7 : 07 Şubat 2010, 17:56:48 »
Yine iyiler kazandı yani.

Ama olsun, gerçekten de görkemli bir son.

Çevrimdışı veritas

  • *
  • 11
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dagor Dagorath
« Yanıtla #8 : 08 Şubat 2010, 21:28:07 »
Turin haricinde tüm insanlar İkinci Şarkı'nın gücünün dışında kalacaklar yani bu doğruysa? Bu kısa ve açıklayıcı yazı kendisini ve Ragnarok'u düşündürmek bir yana bana kara kılıcın aslında ne olduğunu düşündürttü. Melkor'u öldürebilecek kadar kudretli. Belki çeliğe, cansız cisimlere ve silahlara gereğinden fazla anlam yüklüyoruz ama yazar elinden çıkmış bir 'kurgu' olduğu için sembolik olduğunu düşünmeden edemiyorum. Lance of Longinus (Longinus'un Mızrağı) geldi aklıma ister istemez. Ardından Michael Moorcock tarafından yaratılmış fantazi kitaplarında Melniboné’lu Elric adlı albino kral tarafından tutulan siyah ve üzerinde alışılmadık rünleri olan, efendisi ile konuşan bir kılıç yani Stormbringer. Ancak Stormbringer 1960 ortalarında Londra'lı yazar tarafından ele alındığında Orta Dünya çoktan 1955'te ele alınmıştı. Ancak karanlık, efendisi ile konnuşan, uğursuz ve kudretli kılıç konsepti gittikçe daha fazla eserde ele alındı. Stormbringer sadece bir başlangıçtı ve Turin'in kara kılıncından (malum, elfler ve Silmariller yeterince ilgi çekiciydi ve spotları onun üzerinden almaya yettiler) daha verimli bir ürün oldu. Melkor'un sonunu getirmesi, ingilizce olarak yayınlanmış olmasına rağmen belki kurgunun en şiirsel anlatım ile (malum, adam öldü) yeterince bütünlenememesi yüzünden diğer her şeyi gölgede bırakamamış olmasını ve benim 'bunu' şimdi buradan öğrenmiş olmam aslında genel fantastik edebiyat tarihi için üzücü bir durum. Belki nasıl Lotr seksenlerde doruğa ulaştıysa The History of Middle-Earth'te gelecek on yılın sonunda hak ettiği gibi değerlenir.
It's either real, or it's a dream, there's nothing that is in between.

Çevrimdışı Elendil

  • **
  • 325
  • Rom: 8
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dagor Dagorath
« Yanıtla #9 : 10 Nisan 2010, 19:44:46 »
Şu ikinci müzik hakkında birşey buldum Silmarillion'da;

...O vakitten beridir asla terennüm etmedi bu emsalde bir müzik; derler ki Iluvatar'ın huzurunda, günlerin sonundan da sonra bir zamanda, Ainur'un ve Iluvatar'ın Çocuklarının korosu yapacaklardır daha görkemlisini.

Çevrimdışı Hurin

  • ****
  • 1478
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dagor Dagorath
« Yanıtla #10 : 12 Nisan 2010, 19:16:41 »
Hatırlarsanız Silmarillionda Melkor 2 kez öyle ahenksizleştiriyordu ki müziği Eru kendisi dokunuyordu şarkıya. Şarkı tekrar eski ahengine dönüyordu. Birisi Eru'nun çocuklarının gelişi olduğu söyleniyordu. Diğer dokunuşun ne olduğu ise meçhuldü. Sanırım ikinci dokunuşuda şimdi öğreniyoruz.
Lacho Calad!, Drego Morn!
Flame Light! Flee Night!

Çevrimdışı Maedhros

  • **
  • 200
  • Rom: 2
  • hmm akraba katli mi? bayılırım!
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dagor Dagorath
« Yanıtla #11 : 15 Şubat 2013, 19:00:00 »
Tolkien'e Fëanor'un Silmariller'i neden Yavanna'ya teslim ettiği ve neden Valar'a boyun eğdiği sorulduğunda; "Yaptığı işlerden asla pişmanlık duymadı. Silmariller'in yok edilmesine göz yummasının tek nedeni babasının onların uğruna hayatını vermesiydi." ya da buna benzer bir şey demişti hatırladığım kadarıyla. Ayrıca hatırladığım kadarıyla Cüceler Orta Dünya'ya ait. Öldüklerinde taşlaşırlar ve onlar için ölümden sonra yaşam yoktur. Çünkü yaratıcıları Aulë onları sadece canlılara sunduğu imkanlardan en iyi şekilde faydalansınlar diye yaratmıştı.
"O çılgınlık anında Iluvatar üzerine ant içtik kardeşim.
Eğer sözümüzden dönersek Sonsuz Karanlığı çağırmış olacağız.
Ve söyle bana, o zaman bizi kim kurtaracak?"