Kayıt Ol

Dresden Dosyaları Serisi - Jim Butcher

Çevrimdışı Malkavian

  • *****
  • 2152
  • Rom: 57
  • I was lost in the pages of a book full of death..
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları
« Yanıtla #45 : 16 Aralık 2011, 01:48:29 »
Diyelim ki fantastik bir kitap arıyorsunuz fakat sürekli aynı şeyleri görmekten sıkıldınız. Biraz daha hareketli bir şeyler arıyorsunuz, belki biraz daha özgün. Biraz komik, biraz da gerilim içeren bir şey belki? Ya da bir polisiyedir aslında istediğiniz şey, kim bilir? Başkarakterin yerine kendinizi koyabildiğiniz, her sayfada beklenmedik bir şey olma potansiyeli olan, okurken karakterin hislerini ve hatta yorgunluğunu dahi paylaşabileceğiniz bir kitap...

Tahmin edin. Dresden Dosyaları tam size göre.

Uzun uzun yorum yapmak gereksiz geliyor, öyle ki benden önce okuyanlar söylenebilecek her şeyi söylemiş neredeyse. Ekleyebileceğim tek şey, uzun zamandır bir kitabın beni kendi atmosferine bu kadar rahat sokamadığıydı. 1. tekil anlatımın yararları diyerek Jim Butcher'a selamlarımı yolluyorum. Ayrıca 4. kitap henüz çevrilmediği için üçüncüsüne başlamaya kıyamıyorum.

Yoksa siz hala Dresden Dosyalarına başlamadınız mı?

Yakın zamanda ilk kitabına ben de başladım yukarıdakilere olduğu gibi katılıyorum ama ek olarak yazarın hiç birşeyden çekinmeden yazması benim daha çok hoşuma gitti. Dahası bu yazılanları sansürleyip keyfini kaçırmadan bize sunan yayıncı kuruluşa da teşekkürler. Ha çok mu sansürlencek şey var yoktu tabi bence.

Spoiler: Göster
Öyle güzel anlatıyor ki cinayet sahnelerini bire bir yaşayıp iğrendiğim, suratımı buruşturduğum oldu.

Çevrimdışı

  • *
  • 11
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları
« Yanıtla #46 : 23 Aralık 2011, 13:24:37 »
Uzun bir yolculuğun ardından Fırtına Büyücüsü'nü bitirmiş bulunmaktayım. Şöyle ucundan bahsetmeye başlarsak:

Kitapta 9. bölüme gelene kadar yer yer sıkılmadan edemedim açıkçası. Bunu da normal karşılamak lazım; çünkü biraz tanıtım, biraz da giriş havasında geçiyor bu kısımlar. Yalnız 9. bölümden sonra kitap yepyeni bir çehreye bürünüyor ve ne olduğunu anlamadan kendinizi kitabın son kısmında (kendimce 3 parçaya ayırdım kitabı) buluveriyorsunuz ki bu kısım olayın gizeminin çözüldüğü, artık Harry'den son noktayı koymasını beklediğiniz bölümleri içeriyor.

Bu arada kitap boyunca Harry'nin başına o kadar çok olay geliyor, kendisi bazen çok zor bazen de çok komik durumlara (karakterimizin bir randevusu var ki dillere destan :D ) düşüyor ki adama acımadan (kendisine kahkaha atmama engel değil tabii) edemiyorsunuz. Hayatı boyunca her zaman kısa çöpü çekmeyi ilke edinmiş bir insan portresi çiziyor kendileri. :P Kitabı okuyacakların bu karakteri sevmeme gibi bir şey yapacaklarına hiç mi hiç ihtimal vermiyorum. :D

Neyse uzun sözün kısası alın, okuyun, okutturun. Duyduğuma göre ülkemizde hiç de hak ettiği satış rakamlarına ulaşamıyormuş Dresden Dosyaları. Ne kitapların ne rakamlara ulaştığını görünce bu serinin durumuna üzülmeden edemiyorum.

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
Ynt: Dresden Dosyaları
« Yanıtla #47 : 15 Ocak 2012, 01:43:01 »
Serinin ilk kitabı olan "Fırtına Büyücüsü"nü nihayet bitirebildim. [*]Tebrikleri özel mesajla kabul ediyorum.[/*] Bu tarz şehir fantezilerine "Anita Blake" serisinden aşinaydım. Başlarda pek sevdiğim o seri, daha sonraları çılgın(!) okuyucu kitlesi nedeniyle gözümden düşmüştü. Bu nedenle "Dresden Dosyaları"na biraz önyargıyla başlamak üzereydim ki; çeşitli baskılar(?) bu önyargıyı yıkıp bunu tam tersine dağ gibi bir beklenti yumağına çevirmeyi bildi.

Bu durumda beni başka bir tehlike bekliyordu: Yüksek beklentilerin sonucunda, kitabın umduğumu verememesi durumu. Peki böyle bir durumla karşılaştım mı? Ne mutlu ki cevabım hayır.

Burada yazılan yorumlara katılıyorum. Aksiyonun hiç düşmediği -ki aşırı aksiyonu sevmeyen birisiyim-, samimi ve kuvvetli bir anlatıma sahip, başarılı bir kitaptı "Fırtına Büyücüsü". En beğendiğim olaysa büyü sistemiydi. İnce bir şekilde düşünülmüş sistem; her önüne gelen, arzuladığı şekilde büyü yapamıyor, bir bilek hareketiyle insanlar ölmüyor. Bu olaya ciddiyet ve gerçekçilik katmış. En çok buna sevindim.

Serinin diğer kitaplarına kavuşmayı hararetle beklerken; İthaki, selam. Naber?

Spoiler: Göster
Ayrıca ben Susan'ı gayet sevdim; çok sempatik bence. Komşumu yalnız buldunuz, vuruyorsunuz tabii!

Çevrimdışı LegalMc

  • ****
  • 1215
  • Rom: 33
  • Unimpressed was his default state.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları
« Yanıtla #48 : 15 Ocak 2012, 13:19:26 »
Hayalet Tehlikesi'ni az önce bitirdim. Güzel bir devam kitabıydı, işler daha karanlıktı ama bir Kurtadamlar değildi bence. Kitabı yine elinizden bırakamıyorsunuz, bıraksanız da aklınız orada kalıyor ama bu kitapta bir şeyler eksik. Ne olduğunu bulamıyorum, ama bir eksiklik var. Bu kitabı daha çok bir geçiş kitabı olarak düşünüyorum çünkü;

Spoiler: Göster
Savaşın başlaması için sağlam bir neden bulmaya çalışmış Butcher, başarılı da olmuş. Ama sanırım direk savaşa başlamak istediğinden 2. ve 3. kitapların arasındaki zaman farkını açmış ve olaya savaşta Harry'e yardım edebilecek karakterler eklemiş.


Kitap sürükleyici bir şekilde başlıyor ve Michael ile tanışıyoruz. Michael serideki karakterlere göre çok ters bir adam. Dine bağlılığı ve terbiyeliliği ile Harry ile sürekli çatışsalar da -tatlı çatışmalar- çok iyi arkadaşlar. Hatta onlar arkadaştan da öteler. Birbirlerinin arkasını kollamaları ve Harry'nin Michael'ı da yanında sürüklemekten duyduğu pişmanlık aralarındaki bağın her sayfada güçlenmesini sağlıyor. Genel olarak Michael çok sağlam bir karakter olmuş. Butcher'ın bu karakteri kolay kolay kaybedeceğini sanmıyorum.

Onun dışında Harry her zamanki gibi. Yine büyü yeteneğini en gerekli yerde kullanamaması ve mizah yeteneğini en gereksiz yerde kullanması ile çıldırttı. Bu kitapta öncekilere göre aşk hayatı daha ön planda -bu olmsuz bir yorum değildir-.

Spoiler: Göster
Susan'a evlenme teklif edeceği aklıma hiç gelmemişti. Tabi Susan'ın durumu malum o ayrı.


Murphy'e ilk kitaptan beri ısınamadım, bu kitapta çok geçmeyince sevindim. Niye ısınamadın derseniz; bir türlü karakteri kafamda canlandıramadım. Bir de Thomas var. Ne yaptığı, ne yapacağı belli olmayan bir vampir kendisi. Ama ilerleyen kitaplarda ona yine rastlayacak gibiyiz. Daha onunla ilgili kesin bir fikrim yok. Değişik potansiyele sahip.

Katilin bulunmasına gelirsek; önceki kitaplarda katil bulununca ters köşeye yatıyorduk. Ama bu kitapta çok zorlama olmuş gibiydi. Yine şaşırttı tabii ki ama bilmiyorum, bir şeyler eksik gibiydi. Belki de Harry'nin çok fazla ters köşeye yatmasından kaynaklanıyordu.

Spoiler: Göster
Önceki kitaplarda "Kesin şu!" falan demiyordu, önce araştırmalarını tamamen yapıyordu, sonra ters köşeye yatıyordu. Bunda "Kesin İblis!" diye dolaşırken ters köşeye yatınca garip oldu.


Yorum olumsuz gibi görünse de kitap genel olarak güzeldi. Bir geçiş kitabı olarak düşününce ileriyi çok merak ediyorsunuz. Harry kim bilir daha ne kadar sürünecek ve başına daha neler gelecek merakla bekliyoruz. Ee, 4. kitap nerede?
Yaşasın!
Ne kadar da ideolojik yaklaşıyoruz birbirimize.

Çevrimdışı Elijah

  • ***
  • 627
  • Rom: 6
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları
« Yanıtla #49 : 16 Ocak 2012, 01:10:33 »
Serinin ilk üç kitabını Tüyap’ta almıştım ve 5 gün önce okumaya başladım. Fırtına Büyücüsü’nü bitirdim, şu an Kurtadamlar’ın ortalarındayım.

İlk kitabı bitirip rafa geri koyduğumda hoş bir tat bıraktı ve elim ikinci kitaba gitti. Sade bir dil, iyi mizah, iyi kurgu, eğlendirici karakterler… Uzaktan bakınca sıradan bir seri gibi duruyor ama yazarın yaptığı şey fantastik klişeleri toplayarak özgün bir hale getirmek. Çok güzel düşünülmüş, sürükleyici bir kitap. Fakat yazarın tek bir kusuru var -bana göre-, o da yazarın çoğu bilgiyi, fazla tekrar etmesi.  Mesela ilk kitapta ard arda bahsettiği ve üzerinde durduğu şeyleri, ikinci kitapta tekrar ele alması gibi. Bilmiyorum, belki de Harry’nin huylarından biridir.

İlk kitap üzerinde durursak, sanki gizem az gibiydi. Katili, kitabı elime almadan bildiğim halde[*]legalmc'ye selam[/*] bir 65-70 sayfa öncesinden insan seziyor. Fakat ona rağmen insanın kitabı bırakası gelmiyor.

İkinci kitaba gelirsek, sanki daha bir gizemli olacak gibi. İlkinden daha fazla beklentim var.  Aksiyon derecesi de daha yüksek gibi.  Ayrıca bir sevindirici nokta da kitapların ufak da olsa birbirine bağlantılı olması. “Önceki kitaptakiler oldu bitti hadi yenisine geçelim” kafası yok yani, ilkinde olanlar ikincisini etkiliyor.

Bir de şu var: Harry’nin etrafındaki kadınların hepsi de neden güzel, çekici ve alımlı olmak zorunda? Bazen yüzüm şu şekli aldı okurken. Neyse.

Harry Dresden’e gelirsek, tipik bir anakarakter. Başı beladan kurtulmayan, zamansız mizah anlayışı olan, biraz gıcık, biraz sempatik, sıkı pataklanan, sıkı intikam alan, sıkı bir karakter. Kitabı onun ağzından dinlemek sevindirici, daha fazla yakınlık kurarak daha çok keyif alıyor insan. Ayrıca sabırsızlıkla geçmişi hakkında ayrı bir bölüm bekliyorum. Ne bileyim, rüya görmüş olsun, birine anlatmış olsun. Yoksa içimde bir ukte kalacak.

Üşengeçliğimi dize getirip, ikinci ve üçüncü kitapları da bitirirsem tekrar buralarda olurum. Fakat İthaki yüzünden, insanın acele edesi gelmiyor.
Planemo Syndrome

Çevrimdışı askgulduuf

  • *
  • 13
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları
« Yanıtla #50 : 19 Ocak 2012, 13:40:17 »
Merak ettirdiniz şimdii :D

Gidip alacağım teşekkürler.. :) :)

Çevrimdışı Legend

  • ***
  • 590
  • Rom: 18
  • I write because your wrong
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları
« Yanıtla #51 : 27 Ocak 2012, 00:20:19 »
Dresden Dosyalarının dizisinin olduğunu şimdi öğrendim. 1.Bölümü izliyorum. Kitapta şu an siparişte, iyi çakıştı. Diziye bayılmış durumdayım. Kitap ezip geçecek mi öğrenmeme az kaldı.

Bu arada kimsenin mi haberi yok arkadaş bu diziden. İnsan bir haber eder. Bir yorum yapar. 12. bölüme kadar çekilmiş bir de.

Alıntı
Buffy ve Angel serilerinin ardından pek görünmemişlerdi. Vampirler, Ruhlar, Kurt Adamlar, Canavarlar, Büyücüler, Periler ve tüm doğa üstü olaylar dizi dünyasına geri döndü.

Sci-Fi kanalının dizisi, The Dresden Files elbette sadece vampir dizisi değil. Hatta polis bile bu sefer tüm bu varlıkların peşinde...

İlk bölüm küçük bir çocuğun, bir büyücü ilanını görüp, Harry Dresden'e gelmesi ve onu rahatsız eden canavarlar için Harry'den yardım istemesi ile başlıyor. Harry Dresden Chicago'da tanınan bir büyücü. En yakınında bir ruh var Harry'nin. Nasıl ele geçirdiğini bilmediğimiz, ama amcasından çaldığını bildiğimiz lanetlenmiş ruh Bob. İkisi birlikte karanlık bir dairede yaşıyorlar.


İlk bölüm boyunca gördüğümüz geçmişe dönüşlerde, Harry'nin (tıpkı harry potter'a benzemiş bu halleri) çocuklukta, güçleri henüz tam ortaya çıkmamışken, annesinin ölümüne ve babasının bu özel çocuğu dünyadan korumak için çabalayışa tanık oluyoruz. Harry'nin babası tam bir kaybeden. Boş salonlarda sihirbazlık gösterileri yapan bir adam. Harry işine karışıp gerçek sihir kullandığında ise çok kızıyor. Bir de amca karakteri var. İlk bölümden anladığımız onun kötü olduğu ve küçükken Harry'yi yanına çekmeye çalıştığı. Sonra olan bir olayda amcanın öldüğü, hayalet Bob'un Harry'ye kaldığı..


The Dresden Files aslında Amerika'da çok satanlar listesinden bir kitap . Dizi ilk kitap olan Storm Front'dan uyarlanmıştı. Kitap serisinin geliştirilmekte olan bir frp oyunu bile var.

Dizinin yapımcısı ise pek ünlü yıldız Nicolas Cage. Biraz da diğer kadrodan bahsetmek gerekirse, başrolde-Harry Dresden rolünde Paul Blackthorne var. Kendisini 24 dizisinin 3. sezonundan Stephen Saunders olarak hatırlayan olabilir. Daha sonra her bölümde göreceğimizi düşündüğüm karakterler , hayalet Bob rolünde Terrence Mann, Teğmen Murphy rolünde Valerie Cruz, harry'nin geçmişinde gördüğümüz baba rolünde Jonathan Higgins ve Harry'nin çocukluğu olarak da Matthew Knight var. Yönetmen koltuğunda ise David Carson var. Son zamanlarda Smallville'den bir kaç bölüm ve daha öncelerde Northern Explosure ve Star Trek: The Next Generation yönetmişliği var.

İzlemeyenler hemen izlemeye koyulsunlar.



Çevrimdışı daifunka_vc

  • ***
  • 618
  • Rom: 20
  • Kronik Öğrenci
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları
« Yanıtla #52 : 27 Ocak 2012, 00:42:05 »
Kendi açımdan neden izlemeyi düşünmediğimi söyleyecek olursam:

Dizideki karakterler görünüş olarak kesinlikle ve kesinlikle kitabı okurken aklımda canlananlar ile benzeşmiyorlar. I-ıh... O Dresden'le, o Murphy'le diziye katlanabileceğimi zannetmiyordum. Hem daha da kötüsü, o Bob da neyin nesi öyle?

Bu arada, yanlış hatırlamıyorsam dizi çok kısa sürede kitaplar ile paralelliğini kaybediyordu. (Hoş. Bunu iyiye mi yorsam, yoksa kötüye mi karar veremedim.)
There are two secrets to becoming great. One is never to reveal all that you know. - PS:T

Çevrimdışı KoyuBeyaz

  • ********
  • 2753
  • Rom: 59
  • Rasyonalist dominant.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları
« Yanıtla #53 : 27 Ocak 2012, 00:56:41 »
Dizinin olduğunu bilmeme ve 4. kitabı sabırsızlıkla beklememe rağmen özellikle açıp da bir bölümüne ya da karakterlere bile bakmadım. Kitapların televizyona ya da sinemaya aktarılması genelde başarısızlıkla sonuçlanıyor ki Dresden Dosyaları'nın dizi olabilecek bir seri olduğunu düşünmüyorum. Film belki olabilir, hatta düşününce film olmaya müsait de bir kurgusu var (olmaz inşallah o ayrı) ama dizi, ı-ıh. Bölüm doldurmak için senaryoda olmayan bölümler ekleyip çıkarmalar, oyuncu kalitesiyle aklınızdaki imajları yerle bir etmeler, kitapla alakası olmayan olay ve beklemediğiniz diyaloglar... Hayır efendim, hayal gücümün şekillendirdiği Harry Dresden'den daha karizmatik bir büyücüyü televizyonda görebileceğimi hiç sanmıyorum.

Kaldı ki Susan yokmuş sanırım. Gözümde daha diziyle ilgili hiçbir şey görmeden bitmiştir bu yapım.
Uzay elbisemle kavgaya hazırım.

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları
« Yanıtla #54 : 27 Ocak 2012, 09:29:13 »
Dizisiyle ilgili konuya buradan ulaşabilirsiniz. Her ne kadar ilk başlarda dizi bana da kitaba nazaran kötüymüş gibi gelse de bir süre sonra aslında oldukça iyi bir yapım olduğunu anladım. Kitapla paralel yürümüyor belki, ama güzel tarafı da burası zaten. Eğlendiriyor nihayetinde. İzlemenizi tavsiye ederim.
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "

Çevrimdışı Baal Adramelech

  • *****
  • 1837
  • Rom: 59
  • The Hermit
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları
« Yanıtla #55 : 27 Ocak 2012, 18:47:15 »
Çok büyütmemek lazım böyle "kitabı daha iyiydi" muhabbetini. Dizi kendi açısından oldukça başarılı ve güzel bir yapımdı çünkü. Hiç bir kitap olduğu gibi aktarılamaz zaten, gereksiz yoğunluk ve karmaşaya sebep olur.

Bir kitabın filmini veya dizisini kitabın kendisinden bağımsız olarak yorumlamak daha doğru olacaktır. Sonuçta sanat biçimleri farklı olduktan sonra, ikisinin de aynı yolları izlemesini bekleyemezsiniz. Mesela Yüzüklerin Efendisi'nin filminde de olması gereken ama olmayan, değiştirilen ve düzenlenen bir sürü şey vardı. Kitaba göre bakıldığında oldukça salakça kalırdı ama kimse öyle bakmaz ve bakmamalı. Film olarak aşırı derecede başarılı ve anlatmaya çalıştığı şeyi oldukça iyi bir şekilde anlatan bir yapımdı.

Subjektif bakış açısı vs Objektif bakış açısı.
#rekt

Çevrimdışı Legend

  • ***
  • 590
  • Rom: 18
  • I write because your wrong
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları
« Yanıtla #56 : 28 Ocak 2012, 04:59:05 »
Kaldı ki Susan yokmuş sanırım. Gözümde daha diziyle ilgili hiçbir şey görmeden bitmiştir bu yapım.

Susan var.Ama 7.bölümde ortaya çıkıyor. Kitapta ki durumunu okumadan bilemeyeceğim.

Çevrimdışı cankutpotter

  • ****
  • 1233
  • Rom: 14
    • Profili Görüntüle
    • Büyülü Kale, Hayallerinizin adresi.
Ynt: Dresden Dosyaları
« Yanıtla #57 : 19 Şubat 2012, 16:59:32 »
Evet, bu kadar güzel yorumu okuduktan sonra kitabı en yakın zamanda temin edip okuma kararı almış bulunmaktayım.
İnsan, hayalleriyle vardır.

Çevrimdışı dekadans

  • **
  • 261
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları
« Yanıtla #58 : 16 Nisan 2012, 18:22:40 »
Dresden Dosyaları ilk 3 kitabı şu an ilknokta'da %55 indirimli ve 28 TL. Ben siparişi verdim hemen. Ayrıca 9 mayısa kadar alırsanız kargo ücreti de yokmuş. Bu fırsat kaçmaz derim.
Zaman Çarkı döner, Çağlar gelir ve geçer, efsaneleşen anılar bırakır. Efsaneler solarak mit olur ve onları doğuran çağ yeniden geldiğinde mitler bile unutulur. Bir Çağ’da, kimilerine göre Üçüncü Çağ’da, henüz gelmemiş, çoktan geçip gitmiş bir Çağ’da, Puslu Dağlar’da bir rüzgar yükseldi. Rüzgar başlangıç değildi. Zaman Çarkı dönerken ne başlangıçlar, ne de bitişler vardır…

Çevrimdışı magicalbronze

  • *
  • 4075
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Dresden Dosyaları
« Yanıtla #59 : 16 Nisan 2012, 19:56:59 »
Dresden Dosyaları ilk 3 kitabı şu an ilknokta'da %55 indirimli ve 28 TL. Ben siparişi verdim hemen. Ayrıca 9 mayısa kadar alırsanız kargo ücreti de yokmuş. Bu fırsat kaçmaz derim.

Kitapları edinmemiş arkadaşlar için ben de şiddetle almalarını öneriyorum. Hem %55 indirim, hem kargo ücreti yok. Daha ne olsun!
"Her neyse sahip olunan, doğar ve ölür.
Bu nefsi müziğin içinde sıkışmış herkes
İhmal eder ölümsüz aklın harikalarını."
- William Butler Yeats, "Sailing to Byzantium "