Muhteşem Yüzyıl'ı izleyip de "Ulan Osmanlı da ne pismiş, karı kız falan. Hiç de muhteşem değil." diyen adam varsa, adresini ulaştırsın, ona Muhteşem Yüzyıl'ı yaşatırım ben. Bir dizi bu, belgesel değil. Orada olanlar, oradakiler tamamen gerçeği yansıtmıyor ki zaten zorunda da değil.
Karadağlar diye bir dizi var, Karamazov Kardeşler uyarlaması. Kaç insan sokaklara döküldü "Aslında Karamazov Kardeşler öyle değil di ki!" diye? Kaç insan Yaprak Dökümü'nün edebi değeri ayaklar altına alınırken sesini yükseltti? Kaç insan, yengesiyle aşk yaşayan adam hakkında şikayette bulundu? Kaç insan, toplu tecavüz ve sonrasından bahsedilen bir diziyi protesto etti?
E şimdi ne oluyor? Biz Türk insanı, atalarımızı ve kökenlerimizi çok seviyoruz ve onlara çok bağlıyız. Olması gereken de bu. Ama çok bağlı olmamız, beraberinde onlara toz kondurmama gibi kötü bir alışkanlığı getiriyor. Bu yanlış işte. Harem var ya da yok. Dizide gösterilenler doğru ya da yanlış. Kanuni'nin birden fazla kadınla birlikte olması, onun yaptıklarını değiştiriyor mu? Bu belgeler kayıp, böyle birşey yok deniyor. İşte ne güzel, adam kalkıp da Avrupa'da korkulan, Kralların bile yardım dilendiği bir adamı "aslında öyle değildi, avrupa bizden çok da iyiydi." gibi gösterip de ezmiyor ki? Tarihteki boşlukları, kendince dolduruyor. Kaldı ki bu diziyi izleyip de Kanuni'yi öyle hatırlayacak olan var mı? Varsa, iqsuna kafa atayım zaten.
Bir de şu var, Kanuni aslında o kadar da muhteşem bir insan değil. Yavuz Sultan Selim'in altyapısını oluşturduğu muhteşemliği elinde tutan birisi sadece. Burda Kanuni'ye laf söylemiyorum, beni de rtük'e şikayet etmeyin, aman. Yavuz daha bir muhteşemdi aslında diyorum.
Özetle; Bırakın dizi falan izlemeyi, okuyun. Kitap okuyun. Okuyun. Okuyun.