Kayıt Ol

Bugün Ben Şunu Öğrendim:

Çevrimdışı Essirre

  • *
  • 6
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« Yanıtla #75 : 28 Nisan 2012, 15:24:08 »
Sırtım sınıf kapısına dönük olarak arkadaşlarımla ingilizce hocası hakkında dedikodu yapmak yanlış birşeymiş meğer.Arkadaşlarımın kapıya bakarak susmalarından ve kaş göz işaretleri yapmalarından da birşey anlamayıp konuşmaya devam eden ben daha sonra ingilizce dersinde türkçe konuşmanın yasak olduğu için hep ingilizce konuşan hoca sayesinde bazen yabancı dili az buçuk anlamanın kötü olduğunu öğrendim.Hala adamın dediklerini sindirmeye çalışıyorum.
bir köşesinde melekler olmadan da bir bahçe güzeldir.

Çevrimdışı zekican5

  • **
  • 320
  • Rom: 0
  • .............
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« Yanıtla #76 : 29 Nisan 2012, 09:48:35 »
Sırtım sınıf kapısına dönük olarak arkadaşlarımla ingilizce hocası hakkında dedikodu yapmak yanlış birşeymiş meğer.Arkadaşlarımın kapıya bakarak susmalarından ve kaş göz işaretleri yapmalarından da birşey anlamayıp konuşmaya devam eden ben daha sonra ingilizce dersinde türkçe konuşmanın yasak olduğu için hep ingilizce konuşan hoca sayesinde bazen yabancı dili az buçuk anlamanın kötü olduğunu öğrendim.Hala adamın dediklerini sindirmeye çalışıyorum.
  Benim başıma da bu tür olaylar çok geldi.Yine de bir insanın arkasından konuşmak kötü tabi ama insanın dili durmuyor ki :)  Bu arada bu ingilizce derslerinde türkçe konuşmama olayı çok doğru bir olay diye düşünüyorum.En azından benim ingilizcem bu sayede gayet iyi ;)

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« Yanıtla #77 : 15 Mayıs 2012, 17:30:32 »
Yakın zamanda direksiyon yüzü görmüş birini ikinci dersten trafiğe atıp 5. vitese kadar çıkartan ve bütün bunlarda mükemmelik bekleyen abimizde mutlaka bir anormallik vardır.

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« Yanıtla #78 : 15 Mayıs 2012, 19:08:10 »
10 sürüş dersini bitirip de, ehliyet sınavına girdiğiniz sırada, tüm Dünya - hatta Kainat'daki en katı ve sinir bozucu müfettişin size denk gelmesi kadar cünüp bir diğer olay olamaz. Ama dersine iyice çalışmış ve tüm soruları kusursuzca yanıtlamış inek bir öğrenci olarak, adamın yüzündeki o garip "Allah kahretsin, ben bu adamın ehliyet almasını engelleyemeyeceğim lan!" bakışları, oldukça tatminkardı benim için.

Bir yerde sinyal vermeyi unuttum, etmediği küfür kalmadı. Her şey bitip en son arabayı park edeceğim sırada ise, park edeceğim noktadan çıkmakta olan arabanın önünü kestim, ana avrat küfretti. Tam da "tamam, başka bahara kaldı ehliyet işi" diye düşünmemin ardından, ben arabayı park ettikten sonra "Hayırlı olsun" demesi, büyük ironiydi.

Son olarak, ehliyet almanın garip bir üstünlük sağladığını öğrendim. Artık arkadaşlarım tarafından bir ilah olarak görülüyorum.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı zekican5

  • **
  • 320
  • Rom: 0
  • .............
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« Yanıtla #79 : 15 Mayıs 2012, 22:40:09 »
Bu sene bende ehliyet almayı düşünüyorum. Araba hazır ama ehliyet olmayınca pek bir işe yaramıyor ;)

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« Yanıtla #80 : 07 Haziran 2012, 15:05:15 »
Müdürümüzün bizi hatalı karnelerle eve gönderebilecek ve LYS sonuçlarına eklenecek okul puanımızın bu denli basit bir şekilde düşük gelmesine yol açabilecek kadar ilgisiz biri olduğunu öğrendim. Gerçi öğrenmedim, yalnızca yeniden görmüş oldum.

Artık eline aldığın karneyi bile iki kez kontrol edeceksin arkadaş. Yok ötesi.

Çevrimdışı emuk

  • **
  • 226
  • Rom: 3
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« Yanıtla #81 : 07 Haziran 2012, 19:08:06 »
Öncelikle belirteyim, amacım din veya siyaset tartışmak değil, bu konuda yargısızım.

Büyük umutlarla; bilim aşkıyla, Celal Şengör, Adülaziz Bayındır ve Mehmet Bayraktar kişilerinin konuk olduğu  "Siyaset Meydanı: Din, Bilim ve Darwinizm" programını (tabiki youtube'dan, zira bu program 2011 yılında yayınlanmıştı) izledim.

Ve hiç bir şey öğrenemedim.

Çünkü iki taraf da kendi fikirlerine öylesine gömülmüş; doğruyu aramak yerine fikrini kabullendirmek anlayışına öyle sıkı tutunmuşlar ki, biri bir argüman sunarken, diğeri onunla hiç alakası olmayan; tamamen kendi tezini farklı bir boyutta doğrulayan bir argümanla karşılık veriyor, dolayısıyla bir sonuca da ulaşılamıyor. Mesela atıyorum;

 Celal Şengör dinin ilk türleri şu sebeplerle açıklayamadığını ve şu sebepler dolayısıyla da hiç açıklayamayacağını söylerken, Abdülaziz Bayındır 'siz ilk türleri geçin, asıl bilim neden hala metalin dünyaya nerden geldiğini bulamadı?" gibi cevap veriyor ve ilk argümanı cevapsız bırakarak sırf bilimi eleştirmek, nefretini kusmak için yer arıyor. (diyaloğu kafamdan uydurdum.)

Ayrıca Abdülaziz Bayındır'ın "7 milyon sene mi? Bilim dünyanın 7 milyon yaşında olduğunu nereden biliyor, bizzat görmüş mü?" gibi cehalet kokan konuşmalarına girmiyorum bile. Üstelik seyircinin bu konuşmaları alkışladığını kendime saklamak istiyorum. Din-Bilim tartışmasına gelmişsin, insan gelmeden biraz kitap karıştırır.
Ne yalan söyleyeyim Celal Şengör'ü bu konuda takdir ettim. Adam gerçekten doğru adına bir şeyler yapmaya çalışıyordu programda. Yanında bir şeyler öğrenmek amacıyla dinleri anlatan bir kitap getirmiş ve fırsat buldukça da karşısındaki din alimlerine sorular yöneltmiş.
 Mehmet Bayraktar da sessiz olmasına rağmen bu doğrultuda konuştu çoğu zaman.

Seyirciler... Kendileri üniversite öğrencileri olmakla beraber hayatımda gördüğüm en embesil gruptu.
Hele bir tanesi Celal Şengör'ün program başından beri "Ben ateistim, ben ateistim, ben ateistim." demesine rağmen şöyle demesin mi, "Ne yani, siz şimdi Allah'a inanmıyor musunuz?" yemin ederim bilgisayarı fırlatacaktım az kalsın(bu sözü programın bitmesine 20 dakika falan söylüyor).
 Bir tanesi de "Ben kendime maymundan gelmeyi yakıştıramıyorum, dolaysıyla evrim diye bir şey yok." diye gayet mantıklı hipotezlere dayanan bir açıklama yaptı, şaştım kaldım. Yanlış hatırlıyor olabilirim, sanırım yine aynı arkadaş "Daha 2 ay önce barajlarımız boştu. Şimdi ise ağzına kadar doldu. Bu Allah'ın varlığının bir kanıtı değil mi? Siz nasıl açıklıyorsunuz acaba?" diye sorunca gerçekten acıdım Celal Şengör'e.

Sonuç olarak hayatımın en boş geçen zaman sıralamasında ilk üçe girerdi. Büyük bir zaman kaybıydı.
"A.Ö. 352 yılında, Mishamont ayının yirmi altıncı günü, Neraka şehrindeki Takhisis tapınağı yıkıldı. Ejderha kraliçe dünyadan sürüldü, orduları yenilgiye uğratıldı.

Bu zaferin onurunun büyük bir kısmı, ışığın güçleri için cesurca savaşmış olan mızrak kahramanlarına verildi. Ancak tarih kaydetmelidir ki; karanlıkta yürümeyi seçmiş bir adam olmasaydı, ışık kaybetmeye mahkum olurdu."

Çevrimdışı Eco

  • **
  • 143
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« Yanıtla #82 : 11 Haziran 2012, 19:04:48 »
Asetat kalemi (cd kalemi) ile cd'nin üzerine yazılmış yazı, asetonla silinebiliyor.
                                         
Rabbul samae, fecal rajae
Fe aynaha aral hayati
Ati elaica men hazal caouni
Arjouca rabbi, labbi nadae

Çevrimdışı Galaxie

  • **
  • 375
  • Rom: 17
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« Yanıtla #83 : 30 Haziran 2012, 00:14:55 »
Kaç yıllık okur hayatım var, hala okuduğum kitapları unutabiliyorum bunu öğrendim. Ve bu ne kadar kötü bir durumdur, insan boşuna mı okudum diye düşünüyor...

Çevrimdışı Legend

  • ***
  • 590
  • Rom: 18
  • I write because your wrong
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« Yanıtla #84 : 03 Temmuz 2012, 00:14:07 »
Bence öyle düşünmemelisin. 1 hafta önce yediğin yemeği unuttun diye o yemeği boşuna mı yediğini düşünürsün? Okuduğumuz kitaplarda bir çeşit beslenme sayılmaz mı?

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« Yanıtla #85 : 03 Temmuz 2012, 01:16:15 »
Hiç ayrılmayan ve her şeyi birlikte yapan üç arkadaştan ikisinin, diğer arkadaşa hiç haber vermeden denize gittikleri zaman onları arayınca, sanki hiçbir şey olmamış gibi "evet denize gittik seni almadık haha" diyebildiklerini ve ertesi 3 gün boyunca ne msne girmediklerinde ne de aramadıklarında şaşırmamak gerektiğini öğrendim.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı Legend

  • ***
  • 590
  • Rom: 18
  • I write because your wrong
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« Yanıtla #86 : 20 Temmuz 2012, 00:45:14 »
Mikrobun kaşifinin Hoca Akşemseddin olduğunu öğrendim.

Çevrimdışı TheSpell

  • ***
  • 826
  • Rom: 16
  • Dovie'andi se tovya sagain.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« Yanıtla #87 : 20 Temmuz 2012, 00:52:23 »
Neler yaparsan yap, neler söylersen söyle, bazı insanların bazı şeyleri asla anlayamayacağını öğrendim.

Çevrimdışı MeToLee

  • *
  • 22
  • Rom: 0
  • Knowledge is power. Guard it well.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« Yanıtla #88 : 20 Temmuz 2012, 01:20:57 »
Ben bugün sabahın 8'inde kapıyı çalan komşuya kapıyı açmamak gerektiğini öğrendim.
Tuvaletin penceresinden koku geliyormuş ??? "Saçma sapan sorular soran bir komşuyu öldürüp kömürlüğe attık" diyecektim ama vazgeçtim. Adam yaşlıydı şimdi bide korkar ölür al başına belayı...

Sucuya "yardım lazım mı abi?" diye sormamak gerektiğini öğrendim.
Adam bildiğin damacanayı sırtınıza yüklüyor. Utanmasa bir de şaplak atıp "deh" diyecek...

Uyuklarken yatak odanızın kapısının önünden geçen herkese öpücük yollamamak gerektiğini öğrendim.
Gözünüzü açtığınızda karşınızda ailenizden birini değil de size sapıkmışsınız gibi bakan temizlikçi kadını bulabiliyorsunuz. İnanın pek hoş olmuyor...

Kafesten çıkmak için tepinen kuşlarınızı uçsunlar diye bıraktıktan sonra tekrar uykuya dalmamak gerekiyormuş.
Uyandığınızda oranızdan buranızdan kuş dışkısı toplamaktan hoşlanıyorsanız başka...

Eğer bir berduş size çiçek satacağım diye tutturuyorsa hemen alıp uzaklaşmak en iyisiymiş bunu öğrendim.
"Yok abi kime alcam sevgilim yok ki." gibi akıllıca olduğunu düşündüğünüz bir cevap vermeniz size çiçekle saldırmaya kalkmasına ve sokağın ortasında "NASIL YOK ULEEEN" diye bağırmasına sebep oluyor...

Otobüste ki tek boş koltuğa oturmamak gerektiğini de acı bir şekilde öğrendim.
Sağlam bir frende kendinizi koltukla beraber bütün otobüsün gözü önünde yerde bulabiliyorsunuz...

Eğer lunaparkta oyuncaktaysanız yanınızdan uçarak geçen turuncu şeylere elinizi uzatmayın.
Onlar konfeti değil kusmuk...

Sokakta yürürken kendinizi bir kavganın ortasında bulmanın çok acı bir tecrübe olduğunu öğrendim.
İki tarafta sizi tanımadığı için "bu bizden değil vurun" deyip bir güzel dalıveriyor...

Otobüste birisi oturduğu yerden kalktığında oturmadan önce etrafa bakmak gerekiyormuş.
Eğer yanlışlıkla yaşlı biri için boşaltılan yere oturursanız bütün yol "Cık cık cık" , "Aaa terbiyesiz" , "Bu yeni nesilde de hiç görgü yok" yorumlara maruz kalıyorsunuz...

Yılbaşında eğer herhangi bir parti rezarvasyonunuz yoksa yazlık bölgelere gitmemek gerekiyormuş. Örnek: Çeşme
Saat on ikiyi bulduğunda yanınızda sadece bir iki sokak köpeği bulunuyor. Sonra da merak et bütün yıl niye köpeklerle uğraştım diye...

Bir üstte ki hatayı yaptıysanız birini durdurup herkesin nerede olduğunu sormamalıymışız.
Pişmiş kelle gibi sırıtan birinden "herkes yılbaşını şehirde kutlamaya gitti buraya sadece sizin gibi yolunu şaşıranlar geliyor" cevabını almak pek hoşunuza gitmeyecektir...

Kimseye "şu saat kulesine benzeyen şey ne?" diye sormamayı öğrendim.
Çünkü o büyük ihtimalle gerçekten bir saat kulesi...
O senin burnun mu yoksa bir çeşit hastalık mı? - Tasslehoff Burrfoot

Çevrimdışı DarLy OpuS

  • ********
  • 2766
  • Rom: 35
  • Dansımız Marşandiz
    • Profili Görüntüle
    • Uykusuzluk Kulesi
Ynt: Bugün Ben Şunu Öğrendim:
« Yanıtla #89 : 20 Temmuz 2012, 03:09:23 »
Zaman bir kaşık daha hızlı ölsün diye neleri göze alabileceğimi öğrendim.