1
Başka Kurgular / Sadık Hidayet - Kör Baykuş
« : 02 Aralık 2015, 20:20:49 »Merhabalar,
Belki çoğumuzun okuduğu bir kitap olan ama benim için henüz taze bir başağrısı haline gelen muhteşem bir eseri anlatmak istiyorum. Kütüphanemde okunacak rafının daimi müdavimlerinden olacağını düşündüğüm bu eseri sevdiğim bir yazarın kendisini en çok dehşete düşüren kitap demesi ile başladım. Kendi kendime 100 sayfalık bir şey ne kadar dolu olabilir, diye söylerken aslında korkunun fiziksel elementlerden ziyade psikolojik olduğunu unuttuğumu ise kitabın sonunda anladım.
Sadık Hidayet, İran edebiyatının en büyük dehalarından birisi olarak görülüyor ve bir çok deha sanatçı gibi o da dünya üzerinde yaşamanın zorluğuna dayanamayıp kendi canını almayı tercih ediyor. Hidayet'in edebiyat adına önemini ise Behçet Necatigil'in şu sözleri özetliyor:
Alıntı
Ben, Sâdık Hidâyet'i Türkçedeki iki hikâyesi ve tek romanı Kör Baykuş'la sevdim. Vakti gelse de başka hikâyeleri ve masalları da çevrilse, diyorum. Çünkü Hidâyet, benim için, devletlerin, rejimlerin sınırları içinde edebiyatın bağımsız ve yıkılmaz cumhuriyetler olduğunu bir kez daha hatırlatmış, mutsuzluğunda ölümsüz mutluluğa erişmiş sayılı yazarlardan biri oldu.
Kör Baykuş, yalnız, üzgün ve karamsar bir adamın çığlığı gibiydi. Betimlemeleri ile insana o kadar uyumlu bir resim çizdirebiliyor ki kendimi bir anda yaşamı ve sonrasını sorgularken buldum. Kendi kafasının karmaşık bir haritasıymışcasına yaklaştım kitaba ve orada yanlızlığı, korkuyu, bilinmezliği, üzüntüyü, karmaşayı, ölümü anlamdırmaya çalışan bir adam gördüm. Bir ruhun parçalanmasını, bir adamın -uyuşturucu bağımlısı yada çılgın- kafasının içinde sevmediği ama kaçamadığı dünyasında hep karabasanlarıyla birlikte nasıl adım adım kendi özünü parçaladığını ve yavaşça kendi bedenini, yaşamını söndürürken benliğinin suretlerine ne şekiller verdiğini okudum. Kitabı kapattığımda ise tüylerim ürpertinden ayaktaydı. Ayazda çekilen soğuk nefes gibi burnum sızladı. Fakat ağlamak değildi hissettiğim duygu, ismi tam konulamayan dehşetti.
Büyülü gerçeklik denilince aklıma Latin edebiyatı bilhassa Borges gelirken artık Hidayet'te aklıma ilk gelen yazarlardan olacak. Hidayet kitabını belki kalemle yazdı ama korkunun keskin bıçağını aklınıza sokması için bunun yettiğini anladım.