"Willamette'nin altından dokuz tren ve kamyon tüneli geçiyordu, üstünde on altı köprü vardı ve her iki kıyısı boyunca kırk üç kilometrelik betonarme bir sahil uzayıp gidiyordu. Bölgenin asıl büyük nehri olan ve Portland'ın merkezinden üç-dört kilometre aşağıda kalan Columbia nehri de, Columbia'nın bir kolu olan Willamette de öyle gelişmiş bir taşkın denetim teknolojisiyle donatılmıştı ki, en uzun süreli sağanak yağmurlardan sonra dahi..."(Bu bir sayfa devam ediyor.)
Buralarda makale okuyormuş gibi oluyorum. Tabi toplasak tüm kitapta 10 sayfayı geçmez ancak bazen çok sıkıcı olabiliyor.
Ben de tam tersine bütün bu şehir betimlemelerini büyük bir zevkle okudum. Benim biraz sıkıldığım kısım ise Arttırıcı (adını doğru hatırlamışımdır umarım)'dan uzun uzun bahsettiği yerler. Sanki bakın bu bir bilimkurgu kitabı demek ya da bir bilimkurgu kitabında bir alet varsa o uzun uzun anlatılmalıdır düşüncesiyle yazılmış gibi geldi. (Çok fazla bilimkurgu okuyan biri olmasam da aynı durumu mesala Vakıf'un Sınırı'ndaki uzay gemisiyle ilgili yaşamıştım. Hikayenin odak noktası olmasa da (ki kitabın çoğunda olmasını beklemiştim) bir icadı uzun uzun betimlemek.) Bunun sebebi aklına gelen ve sevdiği bir icadı anlatmak da olabilir tabi (İlk başta rüyaları gerçekleştiren bir makine fikrinden yola çıkıp sonrasında bu olay değişse de makineyi senaryodan çıkarmamak, olsa olur

).
Bunun dışında kitaptaki durum çok korkunç değil mi? Bir adam var, rüya görüyor ve "sizin" gerçeklik dediğiniz şey bu adamın "rüyaları" sonucu değişiyor, sanki hiç bir şey yokmuş gibi. Sanki yaşadığınız tüm hayat onun rüyasıymış gibi, siz varsınız çünkü o sizi düşlüyor. Kitapta kendi varlığını ispatlamak için George'u öldürmeye çalışan bir karakter olmasını isterdim. (Çok güzel son sahne de olur bundan.)
Bir de kitap bir şeyleri olduğu gibi bırakmayı öğütlemiyor da, bir şeyi hmm dışardan bir güçle onun tercihi dışında, kişinin kendi isteği doğrultusunda değiştirmesin eleştiriyor gibi. Sorun dünyayı -onun içinde yaşayarak- değiştirmek değil de sorun dünyayı dışardan bir tornavidayla

değiştirmek (gibi gibi)