Ben de tam aksine kapağı çok beğendim, farklı bir havası var. İşin ilginç tarafı zor beğeniyoruz okur olarak. Enginlik Serisi'nin üçüncü kitabında orijinal, uzay gemili kapak kullanıldı diye şikayet ettik. Bilimkurgu Klasikleri serisinde minimalist kapaklar kullanılıyor diye şikayet ediyoruz. Adalet'te orijinal kapak kullanıldı, gene beğenmedik. Okur olarak hiçbir şeyden memnun olmuyoruz galiba.
Yine de Delidolu'nun bu çalışmasını beğendim ben. Yarışma için kullanılan "Bu, kimse için güzel ve rahat bir dünya değil, özellikle de farklı olanlar için," sözüyle bir bütünlüğü var bence. Zevkler ve renkler tartışılmaz tabii.
Ben Adalet ve Abaddon Geçidi kapaklarını beğendim. Bilimkurgu klasikleri ise benim için tam bir fiyasko oldu. Bence bu ''minimalist yaklaşımları'' bilimkurgu ve fantazyadan olabildiğince uzak tutmalıyız. Sadelik güzeldir ama yanında tek tipleşmeyi de getirir. Örneğin distopyalarda da işlenen hep tek tipleştirmedir.
Minimalizmin dünyada yaygınlaştığı söyleniyor. Bu da bir nevi kolaya kaçmadır. Kapitalizm kitapları olabildiğince çabuk ve çok karla satma peşinde. İllüstrasyon hem süreci uzatmakta hem daha masraflı olmakta çünkü.
Tüm bunlar da bilimkurgunun ruhuna ters şeyler. Sonuç olarak herkes kendi zevkine uygun karar verecek. Ve ben tercihimi minimalizmden yana kullanmayacağım. =)