31
Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz
32
Eğlence & Mizah / Ynt: En iyi Harlem Shake Kayıp Rıhtım'da!
« : 18 Şubat 2013, 20:31:54 »
Çalışan halini görmüştüm ben, çok iyi olmuş.
33
Oyunlar / Ynt: İkariam
« : 29 Ocak 2013, 12:48:46 »Yada birbirinize link yollarsanız oyun arkadaşlarınızda beraber sizi aynı adadan başlatır,Epsilonda oynuyorum AYYILDIZ ittifağındanımÖyle de bir şey var artık değil mi. Bizim zamanımızda yoktu öyle şeyler, hayat size güzel.
34
Oyunlar / Ynt: İkariam
« : 25 Ocak 2013, 19:50:55 »
Uzun süre oynamıştım bu oyunu, güzeldir de şöyle bir durum var. Oynamak için çok uzun vakitler başında zaman harcamanız gerekiyor. Gerek yok, ben o kadar hızlı gelişeyim istemiyorum, arada sırada girerim oyuna diye düşünebilirsiniz, yanılırsınız. Çünkü etrafınızdaki oyuncular sizi rahat bırakmıyor. Size güçleri yetiyorsa sürekli ham maddelerinizi yağmalıyorlar. Bir kere bütün ham maddeleriniz yağmalanıp, ordunuz yok oldu mu o hesabı eski haline getirmek de zor olur. Benim başıma hiç gelmedi de işte her gün ilgileniyordum oynarken. Ama bir denemekten zarar çıkmaz, vakti olanlar oynasın. Hatta ittifak kurarsanız size bir tavsiyem olsun. Oyuna başladığınızda oyun sizi birbirinizden uzak yerlere atacak. Şehriniz belli bir seviyeye gelince ikinci şehri kurabiliyorsunuz. Bu ikinci şehirlerinizi, haritada, çok yüksek seviyeli şehirleri olan oyuncuların olmadığı, sakin bir yere kurun. Sonra ilk şehirlerinizi terk edin(o şehir yok olacak). Oyuna sıfırdan başlamış olacaksınız yeni şehrinizden ama yakın olmak size çok büyük avantaj sağlayacak. Birbirinize yakın olduğunuz için aranızda yapacağınız ham madde ticareti de hızlı gerçekleşecek, biriniz saldırı aldığında diğerlerinin yardıma koşması da çabuk olacak.
35
Müzik / Ynt: Günün şarkısı
« : 15 Ocak 2013, 20:25:39 »Bugünlerde arabada ne zaman radyoyu açsam bu şarkı ile karşılaşıyorum.Klibi de fantastikmiş.
http://www.youtube.com/watch?v=ktvTqknDobU
İsmi "Radioactive" imiş.
36
Rıhtım Okuma Etkinliği / Ynt: Rıhtım Okuma Etkinliği
« : 08 Ocak 2013, 20:41:54 »
Şaka maka romun Bacardi olacağı garantisini alıp oy vermiş oldum.
37
Rıhtım Okuma Etkinliği / Ynt: Rıhtım Okuma Etkinliği
« : 08 Ocak 2013, 19:04:38 »Ayrıca rom 1 lira olacak.Bacardi mi peki?
38
Düşler Limanı / Ynt: Bu Dünya'dan Daha Çok, Uzayı Seviyorum
« : 07 Ocak 2013, 14:34:06 »
Kim sevmez ki? Galiba dünyadan daha temiz, saf bir yer olarak düşündüğümüz için oluyor. En azından bende öyle.
39
Düşler Limanı / Ynt: The Ice Cream Van
« : 07 Ocak 2013, 14:19:40 »
Çok beğendim. Çocuklara okunabilecek masal kıvamında olmuş. Elinize sağlık.
42
Rıhtım Okuma Etkinliği / Ynt: Rıhtım Okuma Etkinliği
« : 28 Aralık 2012, 01:53:22 »Çizgi romanın galip gelemeyeceğini bildiğim halde 1 oyumu ondan yana kullandım, hadi hayırlısı.
Boş ver tarafımız belli olsun.
43
Rıhtım Okuma Etkinliği / Ynt: Rıhtım Okuma Etkinliği#1 || Frankenstein
« : 27 Aralık 2012, 22:49:30 »
Türkiye Derken?
Kitabın yazıldığı dönem bakımından Osmanlı İmparatorluğu hala ayakta, fakat Türk nüfusun yaşadığı yerden Türkiye diye bahsediliyor? Bu bir çeviri hatasıysa nasıl bir hatadır?! Değilse, o zaman Türkiye deniyor muydu o.O? Osmanlı olması gerekmiyor mu?
Benim bulabildiğim İngilizce versiyonda "Turkey" diye geçiyor. Ama benimki yeni baskı mıdır, ilk halinde de Turkey olarak mı geçer bilemedim. Diğer sorular için cemaziyel zaten cevap vermiş.
44
Rıhtım Okuma Etkinliği / Ynt: Rıhtım Okuma Etkinliği#1 || Frankenstein
« : 27 Aralık 2012, 02:05:12 »
Victor küçük bir çocuk gibi, sadece bir şey yapmak istiyor ama sonuçlarını düşünmüyor. Cansız bir şeye hayat vereceksin sonra? Sonrasını hiç düşünmedi. Kendi yarattığı şeyden iğrendi. Mezarlıktan toplarken, onları birleştirirken iğrenmediği parçaları bir arada görünce iğrendi. Arka kapakta yazanı -“Ah! Hiçbir ölümlü o görüntünün dehşetine dayanamazdı. Hayat verilmiş bir mumya dahi o ucube kadar iğrenç olamazdı… Hayal kırıklıklarının en acısını duyuyordum.”- ilk okuduğumda, iyi de bu adamın amacı neydi, ne olmasını bekliyordu ki derken, kitabın sonlarına yaklaştığımda gözümün tekrar bu yazıya ilişmesiyle,[*]Bitmek tükenmek bilmeyen doğa betimlemelerinden bunaldığım bir anda kitabın arkasını çevirdim. [/*] Victor’un, dostlarının ve yaratığının çektiği acıları da öğrenmiş olmanın etkisinde kalarak Victor’a sövdüm. Özellikle “hayal kırıklığı” demesi sinir bozucu.
Victor’un yaratığı açısından duruma bakarsak; o şekilde hayat bulmak, karşılaştığı insanlar tarafından hor görülmek, öldürülmek istenmek vs. bunların hepsi Victor’un suçu. Ama yaratık da babası gibi bencil bir canlı olarak yaratıcısını cezalandırmak için onun dostlarını hedef alıyor. Sana hiç bir zararı olmayan bir insanı sırf başkasını cezalandırmak için öldürmek hafifletici nedeni olamayacak bir davranış. Victor yaratığa merhamet gösterip, arkadaş gibi yaklaşsaydı bunların önüne geçebilirdi bir süre ama yaratık yine de diğer canlılarda gözlemlediği gibi kendine bir eş isterdi diye düşünüyorum.
Ayrıca kardeş gibi büyüyen Victor ve Elizabeth’in evlendirilmesi bana hoş gelmedi.
Yıldırımla canlanma olayını o kadar kabul etmişim ki kitabı bitirince, vardı da ben mi hatırlamıyorum diye düşündüm bir an. Victor’un “Yaşıyor, YAŞIYOR!” diye haykırmasını beklerken, “Yaşıyor lan bu!?” benzeri bir tepkiyle kuyruğunu kıstırıp kaçması da ayrı bir hayal kırıklığı[*]Bak işte bu hayal kırıklığı oluyor Victor[/*].
Bir de sizlere sormak istediğim bir konu var. Zaman kavramını kitap boyunca net olarak anlayamadım. Victor ne kadar süre yaratığı canlandırmak için çalıştı ya da yaratık canlandıktan ne kadar süre sonra kardeşinin ölüm haberini aldı? Bu süreçleri okurken ne kadar zaman geçtiğinin farkında olamadım. Genelde sürecin sonuna gelindiğinde, geçen zamandan bahsediliyordu ve ancak o zaman anlaşılıyordu. Ben mi çok dikkat ederek okumadım yoksa zaman kavramı biraz karışık mıydı?
Bunların dışında, İthaki’nin çevirisinde bir sorun var. 25. sayfanın başında Victor’un Cenevre’de, 27. Sayfanın 2. paragrafının başında ise Napoli’de doğduğu yazıyor. İngilizcesinde Cenevre ile ilgili kısımda, Cenevre’de doğduğu değil, doğuştan bir Cenevreli olduğu(babası Cenevreli olduğu için) anlatılıyor(“I am by birth a Genevese, and my family is one of the most distinguished of that republic.”). Napoli ile ilgili kısımda sorun yok zaten, orada doğduğu doğru(“I, their eldest child, was born at Naples, and as an infant accompanied them in their rambles.”).
Son olarak, kitap önerisi aşamasında Frankenstein adını duyar duymaz bu seçilse diye heveslenen biri olarak bu etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Victor’un yaratığı açısından duruma bakarsak; o şekilde hayat bulmak, karşılaştığı insanlar tarafından hor görülmek, öldürülmek istenmek vs. bunların hepsi Victor’un suçu. Ama yaratık da babası gibi bencil bir canlı olarak yaratıcısını cezalandırmak için onun dostlarını hedef alıyor. Sana hiç bir zararı olmayan bir insanı sırf başkasını cezalandırmak için öldürmek hafifletici nedeni olamayacak bir davranış. Victor yaratığa merhamet gösterip, arkadaş gibi yaklaşsaydı bunların önüne geçebilirdi bir süre ama yaratık yine de diğer canlılarda gözlemlediği gibi kendine bir eş isterdi diye düşünüyorum.
Ayrıca kardeş gibi büyüyen Victor ve Elizabeth’in evlendirilmesi bana hoş gelmedi.
Yıldırımla canlanma olayını o kadar kabul etmişim ki kitabı bitirince, vardı da ben mi hatırlamıyorum diye düşündüm bir an. Victor’un “Yaşıyor, YAŞIYOR!” diye haykırmasını beklerken, “Yaşıyor lan bu!?” benzeri bir tepkiyle kuyruğunu kıstırıp kaçması da ayrı bir hayal kırıklığı[*]Bak işte bu hayal kırıklığı oluyor Victor[/*].
Bir de sizlere sormak istediğim bir konu var. Zaman kavramını kitap boyunca net olarak anlayamadım. Victor ne kadar süre yaratığı canlandırmak için çalıştı ya da yaratık canlandıktan ne kadar süre sonra kardeşinin ölüm haberini aldı? Bu süreçleri okurken ne kadar zaman geçtiğinin farkında olamadım. Genelde sürecin sonuna gelindiğinde, geçen zamandan bahsediliyordu ve ancak o zaman anlaşılıyordu. Ben mi çok dikkat ederek okumadım yoksa zaman kavramı biraz karışık mıydı?
Bunların dışında, İthaki’nin çevirisinde bir sorun var. 25. sayfanın başında Victor’un Cenevre’de, 27. Sayfanın 2. paragrafının başında ise Napoli’de doğduğu yazıyor. İngilizcesinde Cenevre ile ilgili kısımda, Cenevre’de doğduğu değil, doğuştan bir Cenevreli olduğu(babası Cenevreli olduğu için) anlatılıyor(“I am by birth a Genevese, and my family is one of the most distinguished of that republic.”). Napoli ile ilgili kısımda sorun yok zaten, orada doğduğu doğru(“I, their eldest child, was born at Naples, and as an infant accompanied them in their rambles.”).
Son olarak, kitap önerisi aşamasında Frankenstein adını duyar duymaz bu seçilse diye heveslenen biri olarak bu etkinlikte emeği geçen herkese teşekkür ederim.
45
Duyurular / Ynt: Kayıp Rıhtım 5. Yıl Buluşması
« : 25 Aralık 2012, 12:19:06 »Ben dedim, ejderha çok güzel dedim, kesmeyin kıymayın dedim. Hazal, Hakan, Hurin, ve bütün üyeler böyle kan ve vahşet kokan kocaman gözlerle bana döndüler, hain Kostok kahkahası attılar "yiyecez olm tabi ki nihahahaha" dediler. Kurtaramadım ejderhayı.
http://www.youtube.com/watch?v=6xiZoG3mRCk
Savunma yapmak istiyorum. Şöyle ki, tanık olduğum vahşetten ötürü şoka girdim, o yüzden bir tepki gösteremedim. Tek yapabildiğim "Nasıl bir yere geldim ben?!" diyebilmek oldu.
Şaka bir yana iyi ki gelmişim. Çok güzel ve sevecen insanlarla tanıştım. Bu buluşmaya geldiğim için bu kadar mutlu olabileceğimi düşünmemiştim.