Ben Fantastik Kurguya ilk başladığımda 11-12 yaşlarındaydım. Bir gün babam benim gibi bir kitap kurduna kitap bulamayınca, ortağının oğlundan ödünç kitap almış. Tabi bu kitaplar kaderin bir cilvesi olsa gerek ki; Harry Potter Zümrüdü-anka yoldaşlığı ile Roverandom'du. Ki o zamanlar ne Yüzüklerin Efendisini nede Harry Potter'i izlemiştim.
Belli bir zaman sonra elime ne geçerse okur oldum bu dalda. Hatta okuduğum 5. fantastik, Giovanni Pappini'den Kaçan Ayna olmuştur. (ki o kadar ciddi bir eserden bile o yaşımda muazzam zevk aldım.) Ve ya bir başkasında ise, belki 10 belki de 15. kitaptı, akşama kadar sallanan sandalyesinde oturup, ağacını izleyen, treni takip eden, bir karısı varmış gibi hayal eden, yaşlı bir adamın tiyatrosuydu.(Saçma sapan bir cümle kurdum ya) Adını hala hatırlamıyorum.
Bu kitaplar ne kadar ağır olsalar da benim çok hoşuma gitmişlerdi.
Şimdi diyeceksin ki bunları neden bana anlatıyorsun. Şu yüzden anlatıyorum efendim, fantastik kurgu'ya gerçekten hayransan ne ile başladığını umursama eline ne geçerse geçsin oku gene de zevk alacaksın. Bir süre sonra da zaten sevdiğin tür ortaya çıkacaktır. O zaman suyun yolunu bulması gibi sen de yolunu bulacaksın.
Bazı şeylerde plan yapmamalısın, sadece zarları sallamalısın