Türklerin komedi anlayışına yepyeni bir boyut kazandırmıştır bu dizi, Leyla ile Mecnun'la birlikte. Yabancıların komedi dizilerini izledikten sonra, "ulan bizimkiler niye bunları yapamıyor" diyen biz gençlere ilaç gibi gelmiştir, hızır gibi yetişmiştir. Fakat ülkemiz Akasya Durağı gibi dizilere alıştığı için, raytingde 30. sıralarda geziyor güzelim dizi. Hatta güzel bir ayrıntı olsun diye İşler Güçler'den hemen sonra Rambo filmi gösterildi, daha çok rayting aldı. Kahkaha atmadım değil ama bir yandan da bu kadar emeğin yeterince karşılık görememesine üzülüyor insan.
Dizinin içeriğine gelirsek; Bu diziyi yaratırken Selçuk Aydemir'in aklında sadece milleti güldürmek değil, dizi sektöründeki acı gerçekleri de göstermek vardı. Dizide kendi isimlerini kullanan üç başrolün başından geçen olayların çoğu, gerçek olaylardır.[*]sadinin gümrük memurluğu mevzusu, çalgı çengi 2'ye paralarının yetmemesi...[/*] Hem absürd, hem de gerçek anlayacağınız.
Bu dizi hakkında yazılacak çok şey var fakat şimdilik burada bitireyim. Son olarak diziyi izlerken gördüğüm ilk sahneyi paylaşmak istiyorum. O sahnedeki espriyle beni tam kalbimden vurdu bu dizi, gözlerimi kısarak "bu... bu farklı" dedim içimden. O kadar da değil de anladınız işte. Buyrun;
vlc playerFakat yine bir Selçuk Aydemir dizisi olan Üsküdar'a Giderken vardır ki, ne İşler Güçler'i tanır, ne de Leyla ile Mecnun'u. Keşke bitmeseydi. Hayınsın Kanal D.