Kayıt Ol

Zaman Çarkı

Çevrimdışı Gunslingers

  • **
  • 83
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Zaman Çarkı
« Yanıtla #300 : 17 Haziran 2016, 11:30:20 »
Zaten tüm olay güç...
- 3000 yıl boyunca güç sahibi erkeklerin celladı rolünü oynamışlar
- Dünya, tarih, siyaset hakkında çok şey anlatan kaynaklara sahip olmuşlar ve edindikleri bilgileri birbirlerinden bile saklamışlar,
- Siyaseti yönetmek için her şeyi yapmışlar(doğrudan yalan söyleyememeleri bir bahane değil, çünkü doğruları öyle şekillerde söylüyorlarki bir yalandan daha fazla insanı kandırıyorlar)

Cellat rolünü gönüllü üstlenmiş, bilgisini ve gücünü paylaşmamak için her türlü bahaneyi kullanmış bu insanlara gıcık olma nedenim ise kimilerinin kibir diye adlandıracakları ama bence sözlükte yer almayan bir kelime ile adlandırılabilecek... her şeyi sadece kendilerinin bildikleri, sadece kendilerinin doğruyu yap(tır)acakları, tüm insanlığın değil, tüm yaradılışın onların önünde eğilmesi gerektiğini hem hareket hem sözleriyle ifade ediyor olmaları, son derece karaktersiz insanlar olmalarına rağmen topluma kendilerinin doğruluk ve insanlık timsali olduklarını dayatıyor olmaları...

Sonuç, sadece kadınlardan oluşan aes sedailer ve onların beyaz kulesi bu seride trolloclardan bile daha miğde bulandırıcıydı...
KA bir tekerlektir, daima döner...

Çevrimdışı Alanna Mosnavi

  • **
  • 64
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Zaman Çarkı
« Yanıtla #301 : 17 Haziran 2016, 12:16:23 »
Bence bu ilişki devlet halk ilişkisi gibi bir şey. Beyaz kule insanları yönetmek için kurulmuyor insanların ortak ihtiyaçların, otorite gereksiniminden doğuyor ve insanlar bu yüzden üstün güç olarak kule ve aes sedaileri benimsiyor.

Çevrimdışı Grayswandir

  • ***
  • 815
  • Rom: 14
  • You may have heard of me.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Zaman Çarkı
« Yanıtla #302 : 17 Haziran 2016, 16:25:37 »
Kitapta Aes Sedailer kadar nefret ettiğim ikinci bir grup yok. Trolloclar, Karanlıkdostları falan da dahil buna. Bunların en azından ne oldukları belli.

3000 yıllık yıkılmaz otoriteleri var. Hmm. 3 bin yıldır kendilerine karşı çıkacak kimse olmamış. Erkekleri buldukları yerde koparmışlar. Hiçbir şeyi düzeltmek için parmaklarını bile oynatmayıp, onun yerine rahatlarını bozacak her şeyi yok etmeyi tercih etmişler. Her şeyin en iyisini onlar biliyor, onlar yapıyor. 2 kişi tek başlarına Güç'ü temizleyebiliyormuş halbuki. Biri Ejder ve hiçbirinin Ejder'e denk bir gücü olmadığını biliyoruz, ama yüzlerce Aes Sedai var. İstekleri ve cesaretleri olsa yaparlardı. Kırılmaz, bozulmaz, imkansız sandıkları şeylerin öyle olmadığını teker teker gördük 13 kitap boyunca.

"Yıkılmaz" otoritelerinin ne kadar yıkılmadığını karşılarına dikilebilecek birileri çıktığında zaten gördük. Sandıklarının olsa olsa yarısı kadar güce/akla sahip oldukları artık herkes için bariz olmalı. Yüce Aes Sedailer, kendilerinden habersiz Güç kullanan ve bir kısmı kendilerinden ziyadesiyle güçlü olan yüzlerce kadından bihaber.

Kendilerine karşı çıkacak biri olmadığı için zaten güç ve kibrin sarhoşluğuna kapılmışlar. Oturdukları yerden milleti izliyorlar. Haklı bir kibir sahibi değiller, kendilerini bu kadar beğenmeyi haklı gösterecek hiçbir şey yapmıyorlar. Dünyayı kendi keyiflerine göre yönetmek için her türlü oyunu oynuyorlar. Üstüne üstlük bir de bütün yaptıklarını çok doğru, haklı görüyorlar ve şişinip duruyorlar.

Şayet kadın olmasalardı dünyada Zaman Çarkı okuyup da Aes Sedai'leri sevecek kaç kişi olurdu çok merak ediyorum.
In the beginning the Universe was created.
This has made a lot of people very angry and been widely regarded as a bad move.

#hayır

Çevrimdışı Alanna Mosnavi

  • **
  • 64
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Zaman Çarkı
« Yanıtla #303 : 17 Haziran 2016, 18:48:38 »
^Cinsiyetin sevilip sevilmemeleriyle ne gibi bir ilgisi olabilir ki?

Yalnızca izliyorlar ve hiçbir şey yapmıyorlar demek doğru olmaz bence. Her ajah kendine göre bir hizmet veriyor. Gri ajah ülkeler arası kıvılcımları söndürüyor, barış sağlıyor. Kızıllar delirecek erkekleri ehlileştiriyor, yeşiller son savaşa hazırlanıp herkesten öne kendileri ve mıhafızlarının hayatlarını koyuyor vesaire.

Evet, her şeyden bir çıkar arıyorlar, ülkeleri kendi istekleri ve arzularına göre manipüle ediyorlar. Kendi bildiklerini yapıyorlar ve başka kimsenin tavsiyesine kulak vermiyorlar. Yine de yaptıkları tek şey izlemek değil bence kesinlikle. Özellikle kulenin kurulduğu dönemlerde düzeni sağlayanın, dağılan ülkeleri toplayıp gölge tehlikesi hala sürerken saçma sapan çıkar savaşlarına son verenlerin de onlar olduğunu unutmamalı.

Ve Saidini temizlemek konusunda söylediklerin tamamıyla imkansız. Öncelikle Rand gibi çok güçlü bir yönlendirici bile Nynaeve ile birlikte "Choedan Kal" kullanarak zorla temizliyor saidini. Binlerce yönlendirebilen kadını birleştirsen dahi, bence Choedan Kal gibi hem erkek hem kadın aes sesailerce yapılan efsanevi bir sa'angreal'in gücüne ulaşılması çok zor. Unutmamalı ki Rand Choedan Kal ile isteseydi çarkın kendisini bile yok edebilirdi. Ki zincir falan kurulması gerekirdi ki bu da erkekleri gerektiriyor tabii... Her şeyden önce zaten kadınların bunu kendi başlarına yapabilmesi imkanlı değil ki. Çarkı döndüren tüm saidini süzmeleri gerekiyor ki bunu da ancak bir erkek yapabilir. Ve tüm saidini bu şekilde hiçbir sa'angreal kullanmadan süzebilecek güvenilir bir erkek yönlendirici var mı? Yok. Olamaz da zaten. Temizleme işleminde Choedan Kal gerekliydi.


Çevrimdışı Grayswandir

  • ***
  • 815
  • Rom: 14
  • You may have heard of me.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Zaman Çarkı
« Yanıtla #304 : 17 Haziran 2016, 19:04:03 »
^Cinsiyetin sevilip sevilmemeleriyle ne gibi bir ilgisi olabilir ki?

Erkekler benzer bir otorite gösterdiğinde daha büyük tepki çektiğini gözlemledim zaman içinde. Söz konusu bir kadın olduğunda güç olarak adlandırılan şeyin, erkek olduğunda zorbalık adını aldığını düşünüyorum. Ayrıca bariz bir cinsiyetçilik sergiliyorlar erkeklere karşı, yine bu da durum tam tersi olsa daha fazla tepki çekerdi.


Kadınların temizleme işini tek başına yapamayacağını biliyorum. Bunun için güvenilebilecek başka bir erkek yönlendirici var mıydı bilmiyorum. Zaten ne yazık ki Sedailer herhangi bir şey için bir erkeğin desteğini almaları gerektiğini hayal edebilecek kişiler değil.  Sonunda da zaten Rand'a çok güvendikleri için olmadı bu.

Binlerce yılda yüzlerce Aes Sedai'nin bunun bir yolunu bulması bence imkansız değil. Denemeyi bile düşünmedikleri için bilemiyoruz, zaten bence asıl sorun da bu. Aes Sedai'ler üç bin yıl yerinde saymış bir gruptur. Ellerindeki onca güçle bir ilerleme sağlamış değiller. Yüzlerce erkeği hayattan koparmak yapmayı bildikleri bir iş, ve daha kolay. Erkekleri kadınlardan aşağı gördükleri açık olduğu için pek rahatsız olduklarını da sanmıyorum.

In the beginning the Universe was created.
This has made a lot of people very angry and been widely regarded as a bad move.

#hayır

Çevrimdışı Alanna Mosnavi

  • **
  • 64
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Zaman Çarkı
« Yanıtla #305 : 17 Haziran 2016, 19:59:38 »
Kızıl ajah dışında bariz bir cinsiyetçilik gördüğümü düşünmüyorum aes sedailerde Zaman Çarkı camiasındaki diğer kadın karakterlerle karşılaştırınca. Ki tersi durumu da erkeklerinde de görüyoruz evrenin zaten. Eğer böyle bir cinsiyetçilik durumu olsaydı aes sedailer en güvenilir yoldaşları olan muhafızlarını erkekler arasından seçmez, başka sedailerle paylaşmadıkları sırlarını onlarla paylaşmazlardı.

Önemli olan gücün nasıl kullanıldığı. Zorbalık için kullanılıyorsa zorbalıktır. "Pozitif ayrımcılık" denen bana göre saçma olan şeyden bahsediyorsan zorbalık konusunda kimsenin "Pozitif ayrımcılık" yapacağını da sanmam.

Aes sedailer hep efsaneler çağında saidin ve saidarın birlikte kullanıldığında harika şeylerin ortaya çıkabildiğini söylerdi. Bence düşündüğünün aksine denediler. Ama çabalarınon yersiz olduğunu gördüler ki bence de imkanlı değildi zaten. Bence bir yol bulunamazdı. Erkekleri de delirmeye ve karmaşıklık yaratmaya bırakamazlar tabi. Ehlileştirmeyle yaptıkları şey hoş değildi, ama zorunluydular.

Çevrimdışı

  • **
  • 116
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Zaman Çarkı
« Yanıtla #306 : 18 Haziran 2016, 10:48:39 »
Aes sedailer kesinlikle hep en doğrusunu kendilerinin bildiklerini, diğerlerinin iyiliği için bunun saklanması gerektiğini düşünen insanlar topluluğudur. Hele yalan söyleyememeleri, bu kesinlikle tam ters etki yapıyor insanlar üzerinde. Belli sınırları çizmiş, o sınırları bir daha hiç zorlamamış, sadece siyasetle uğraşıp yerlerinde saymışlar. Hadi yukarıda saidinin temizlenmesi için erkek yönlendirici gerekliliğinden bahsedilmiş ,ki aes sedailerin bu temizleme işini hiç düşünmediklerini düşünüyorum, kopan kadınlara bir daha şifa verilememe olayının aes sedai eğitimini tam almayan nynaeve sedai tarafından çözülmesi kesinlikle aes sedailerin hiç ilerlemeyan bir topluluk olduğunu göstermiştir. Aes sedailer eğitim boyunca kuralları yönlendiren kadınlara dikte ediyorlar, bak bunlar sınırlar bunları sakın aşma, senden önceki aes sedailer bunu denedi başaramadı sen kimsin daha mı iyi bileceksin tarzı eğitimlerle sınırların zorlanmasının önüne geçiyorlar. Dünyanın Kırılışı sonrasında o çağdan kalma efsanevi aes sedailer yok muydu peki? Onlar neden o çağda yapılabilinen şeyleri altlarından sakladılar ve açıklamadılar? Cevap basit, en iyisini yaptıklarını düşünüyorlardı. Aes sedailer 3000 yıl boyunca beklediler ve Ejder gelince ne yapacaklarını düşünmediler. Aslında onu da düşündüler, gelirse gözetimimiz altına alırız ,Shaitanla kapıştırırız, savaş bitiririz diye. O yüzden yemin çubuğunu yenilemeyeceğini düşünüp, yıllar boyunca kara ajahı beyaz kulede barındırdılar. Bütün bu sebepler dolayısıyla aes sedailerden nefret ederim, kitapta en sevdiğim ve beğendiğim kısımlar onların itibarlarının düşürüldüğü, her şeyi bilmediklerin yüzlerine vurulduğu yerlerdir.
Spoiler: Göster
Rand'ın aes sedailere diz çöktürmesi, Mat'in bir aes sedaiye terbiye vermesi, Moiraine'in Rand'ın her istediğini yerine getirmesi vb...
Şu yazıyı yazarken  aes sedailere ne kadar nefret duyduğumu düşünüyorum da o kadar zaman geçti hala eksilmemiş, belki yıllar geçecek, ben ana karakterler hariç çoğu olayı unutucam ama aes sedai nefreti bende baki kalacak. Seriyi bitireli bayağı oldu, bazı şeyleri yanlış hatırlıyor olabilirim, yanlışım varsa affola.

Çevrimdışı Cauthon

  • *
  • 8
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Zaman Çarkı
« Yanıtla #307 : 22 Haziran 2016, 11:15:53 »
 Aes Sedailer'in savunulacak fazla bir tarafı yok. Herkesin kabul ettiği gibi yıllardır uluslar üzerinde oluşturdukları muazzam güçleri sayesinde korku ve buna bağlı saygı kazanmışlar. Bunların hepsini birleştirince de doğal olarak kibir ve egoları tavan yapmış. Aes Sedailer'in bırakın kendini geliştirmeyi ellerindeki yeteneklerin bile çoğunu kaybetmiş unutmuşlar. Birkaç tanesi dışında pek sevilesi bir topluluk değil. Yinede Aes Sedailersiz bir zaman çarkı düşünülemez. Onların entrikaları aptallıkları ile neredeyse kendilerini yok etme noktasına gelmelerini okumak süper keyifliydi. Açıkçası ben sizin kadar beyaz kuleden nefret etmiyorum. Hatta bu derece güce sahip bir topluluk yaşasa dünyayı ele geçirip köleleştirirdi. Kısacası Robert Jordan onları yazması gerektiği gibi yazmış.
Görev dağdan ağır, ölüm tüyden hafif...

Çevrimdışı Son_Silahsor

  • *
  • 20
  • Rom: -1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Zaman Çarkı
« Yanıtla #308 : 23 Haziran 2016, 00:39:30 »
Ben Seanchan denen aşağılık topluluk yüzünden Aes Sedailere üzülüyorum. Rand'ın ve Aiellerin bunlara soykırım uygulamasını istiyorum.
Ya hep ya hiç...

Çevrimdışı

  • **
  • 116
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Zaman Çarkı
« Yanıtla #309 : 23 Haziran 2016, 20:57:14 »
Seride hep kibirli insanlar var, onlara hadlerini bildirenler de genelde daha kibirli insanlar oldu. Aes sedai , deniz halkı , seanchanlar... İşte bu yüzden matrim cauthon serinin genel olarak en sevilen karakteridir, adamda kibir yok hatta savaşma isteği de yok ama çark onu sürüklediğinde işini yapar, millete ağzının payını verir, kesinlikle uyuz kadınlarla da işi olmaz.

Çevrimdışı Grayswandir

  • ***
  • 815
  • Rom: 14
  • You may have heard of me.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Zaman Çarkı
« Yanıtla #310 : 23 Haziran 2016, 21:54:04 »
Seride hep kibirli insanlar var, onlara hadlerini bildirenler de genelde daha kibirli insanlar oldu. Aes sedai , deniz halkı , seanchanlar... İşte bu yüzden matrim cauthon serinin genel olarak en sevilen karakteridir, adamda kibir yok hatta savaşma isteği de yok ama çark onu sürüklediğinde işini yapar, millete ağzının payını verir, kesinlikle uyuz kadınlarla da işi olmaz.

Seride en sevdiği karakter Mat olmayan biriyle Zaman Çarkı muhabbeti yapmam cidden zor. Ha sabaha kadar tartışırım orası ayrı.
In the beginning the Universe was created.
This has made a lot of people very angry and been widely regarded as a bad move.

#hayır

Çevrimdışı Gunslingers

  • **
  • 83
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Zaman Çarkı
« Yanıtla #311 : 24 Haziran 2016, 14:06:35 »

Seride en sevdiği karakter Mat olmayan biriyle Zaman Çarkı muhabbeti yapmam cidden zor. Ha sabaha kadar tartışırım orası ayrı.

Kesinlikle katılıyorum...
KA bir tekerlektir, daima döner...

Çevrimdışı TheSpell

  • ***
  • 826
  • Rom: 16
  • Dovie'andi se tovya sagain.
    • Profili Görüntüle
Ynt: Zaman Çarkı
« Yanıtla #312 : 24 Haziran 2016, 15:19:39 »
Seride en sevdiği karakter Mat olmayan biriyle Zaman Çarkı muhabbeti yapmam cidden zor. Ha sabaha kadar tartışırım orası ayrı.

Ahahaha :D Mat benim de hep favori karakterlerimden birisi olmuştur.

Spoiler: Göster
Özellikle Tuon ile olan ilişkisi. Tüm seride en sevdiğim ilişkilerden birisiydi sanırım.


Ben hep Perrin'de müthiş bir potansiyel görmüşümdür gerçi, ama ne yazık ki Robert Jordan onu es geçmiş, Mat ve Rand'ın karakter gelişimine bol bol yer verirken, Perrin'i yavaştan almış. Jordan'a kırgın olduğum tek konu bu sanırım. Zaten bu sebepten biz 13. kitapta bile Perrin'in karakter gelişimine etki edecek olayları okuduk sayfalarca. Halbuki büyük oranda tamamlanması gerekiyordu.

Aes Sedailer konusunda ise Grayswandir'e büyük oranda katılıyorum. Moiraine ve Egwene hariç hiçbirini sevemedim ben. Hatta bütünüyle sevdiğim tek topluluk Aiel'ler idi sanırım seride. Aes Sedailer cinsiyetçiliklerinden çok aptallıklarıyla nefretimi kazandılar benim. Sıradan bir insanın gösterebileceği hemen her davranışı gösteriyorlar. Her zaman haklı olduğuna inanan bir insandan daha sinir bozucu ne olabilir ki? Bir de bu insanlardan oluşan koca bir topluluk olduğunu düşünün.

Çevrimdışı

  • **
  • 116
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Zaman Çarkı
« Yanıtla #313 : 24 Haziran 2016, 19:58:17 »
Bu Moiraine'i bir ben mi sevmiyorum acep? Dünyayı etkileyecek kehaneti duyuyor ve sadece kendi aralarında çözmeye çalışıyor. Benim sevdiğim Aes Sedailer kesinlikle Nynaeve, Verin biraz da Egwene diğerleri ölebilir.
Şimdi bir soru sorayım, seriyi okuyalı biraz oldu ama, Matrim, Perrin ve Rand Moiraine köylerine gelmeden evvel de ta'verendiler değil mi? Rand kesin tamam da, madem öyleler neden bu kadın geldikten sonra bu adamlar Deseni etkilemeye başladı? Ta'verenin desene etkisi çok büyük ki bu adamlar 3 ta'veren yan yana büyümüşler etkileri olmamış mı yani?

Çevrimdışı Alanna Mosnavi

  • **
  • 64
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Zaman Çarkı
« Yanıtla #314 : 24 Haziran 2016, 23:32:42 »
Moiraine'in bir yetisinden kaynaklanıyor. Moiraine ta'verenlerin yanındayken onların ta'veren etkileri katlanıyor. Kehaneti kendine saklamasına gelirsek Yenibahar'ı okumadın sanırım? Orada son derece açıktı. Başta Tamra Ospenya yasaklıyor açıklamalarını ve kendisi yayıyor en güvendiği 5-6 aes sedaiye. Sonra Tamra ve arayıcıları ölünce de Siuan ile kara ajahın işi olduğunu anlıyorlar. Bu yüzden de güvenecek kimse bulamıyorlar normal olarak birbirleri dışında. Yanlış birine öterlerse ölümleri olur zaten :D Eh, en yakın dostlarından olan Sheriam'ın bile karanlıkdostu çıktığını düşünürsek aralarında tuttukları iyi oldu.

Moiraine'i severim özellikle 4.kitap ve sonrasında Rand'a gerektiği gibi yaklaşmasını öğrenen ve yaşına göre gerçekten bilge bir kişilik olmuştu.

Mat'ten çok Perrin'i severim ama seride en sevdiğim karakter Nynaeve'dur. Geleneklere bu kadar bağlı bir kadın olarak gerektiği yerde Aes Sedai geleneklerini eze eze doğru bulduğu şeyi savunmuştur. Kimi zaman çok aptal davranır, çabuk öfkelenir ama azimle yapamazsın dedikleri şeylere çareler arayıp bulmuştur. Özellikle aes sedailiğe terfisinde kendine hakim olamayıp başkalarına yardım ettiği için şala layık olup olmadığı tartışıldığı sırada "Eğer bu sebeple şalı takamayacaksam takmasam daha iyi." gibisinden bir şey demişti. O sahneden sonra favorimin Nynaeve olduğuna tam olarak karar vermiştim.