Kitaba tam başlayacağım sırada kafam allak bullak oldu. Okuyanları yardıma çağırıyorum!
Şimdi bu seri yetişkin içerikli mi, yoksa çocuksu mu? Ya da ortalama bir fantastik edebiyat serisi kıvamında bir aralığa mı giriyor? İçerik olarak soruyorum tamamen.
ionik adlı arkadaşımız çocuklardan uzak tutun demiş. Sert demiş. Buna itiraz gelmemiş; daha çok dil tartışılmış. Ben buna cevap istiyorum
. Bakın sonra Dikenlikler Prensi gibi çıkmasın. ionik sakın yanlış anlamasın, Dikenlikler Prensi için "öyle de sert, böyle de sert, Aman Tanrım dedik, kanımız dondu!" dendi. Sonra okudum ve şu tepkiyi verdim:
Kitap hardcore denilince ben heyecanlanıyorum 
Doğruluk Kılıcı'nın kendisinden öte yazarın bu seriyi objektivizm akımının izinde yazmış olması beni çok merak ettiriyor.
Öyle işte. Bu konulara açıklık getirilmesini rica ediyorum
. Ona göre okuma sıramda oynamalar yapacağım.
Dikenlikler prensini okumadım neyle kıyaslayacağımı da bilemedim şimdi, olduğu kısımlarda fiziksel vahşet ve işkence oldukça detaylı anlatılıyor kesinlikle çocuklara göre değil ama sahneler ne kadar detaylı ve uzunda olsa anlatım bana yüzeysel geldi, belki çeviri ile ilgili alakalıdır daha önce de dediğim gibi içselleştiremedim, bir kvothe, kaladin, shallan hatta elric ve vin etkisi yaratmadı kahramanları, tabi bunun sebebi o çok bahsedilen objektivizm mevzusu da olabilir, adamlar(kahramanlar) çok soğukkanlı ve nesnel, dolayısıyla da epik, en zor durumlardan bile etkilenmez daha da güçlenerek çıkarlar havası hep var, aslında düşününce Richard yukarda saydıklarımı değil ama John Galt'ı hatırlatıyor, bu durumda Kahlan da Dagny Taggart mı

, objektivizme girdik madem yeni paragraf lazım:)
Ayn Rand'ın ki objektivizmin ahlaki yapısını oluşturduğu söylenir, Atlas Silkindi ve Hayatın Kaynağı kitaplarını okudum, yaklaşıma göre, insan tek başına bir varlıktır sahip olduğu en önemli şey aklı ve muhakeme yeteneğidir, varoluş amacı kendi mutluluğudur, bunu sağlamak için de duygulardan ziyade aklına ve aklın yaratıcılığına güvenir, herkes kendi için vardır, başkalarını kendinin önüne koymak bağımlılık yaratır, onlar zihni kemiren asalaklar gibidir, yaratıcılığı köreltir vs.. bağımsızlık yaratıcılığa dolayısıyla mutluluğa götürürken kollektivizm uzlaşma demektir ve bu da bireysel yeteneklerinizden ödün vermeniz anlamına gelir yani kendinize ihanettir, seriyi buradan değerlendirmek esaslı bir incelemenin konusu, uğraşacak olan olacaksa şimdiden minnettarım

.. Sürekli en güvendiği insanlardan bile ihanet görebileceği söylenen, bir tek kendi aklına ve yeteneğine güvenmesi gereken bir baş kahramanımız var, sanırım tanıma uyuyor

benim de yüzeysel bulmam belki bu felsefeye uzaklığımdandır