Merhabalar,
Sözlerimin yanlış anlaşıldığını düşünerek daha fazla açıklama yapacağım
Evet, Thief izometrik görünümlü bir CRPG değil, bir first person sneaker oyunudur. Fakat bu durum, onun oldschool FRP severlerin önem verdiği bir oyun olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Çünkü Thief ile, bir hırsızın nasıl çalıştığını, neler hissettiğini anlıyor ve yaşıyorsunuz. First person olması da bu hissi fazlasıyla güçlendiriyor.
Hala hatırlarım zindanlarda yolumu bulmak için haritayı nasıl incelediğimi, bir kaleye sızarken "aman muhafızlara görünmeyeyim" diyerek nasıl dikkatle ilerlediğimi ve gürültü yapıp bir muhafıza yakalandığımda nasıl panikle kaçtığımı
Bir zamanlar, masaüstü oyunlarından birinde, oyunumuza katılmış acemi bir arkadaş vardı ve kendisi bir hırsızı canlandırmaktaydı. Bu acemi arkadaşımızın rol yapma konusunda sıkıntı yaşadığını gören DM'imiz (ki kendisi hepimizden yaşça büyük, tecrübeli biriydi) "Biraz Thief oyna evde, hemen öğreneceksin hırsız roleplay'i yapmayı" demişti.
Thief'in yeni oyununu hazırlayan ekiptekilerin eski oyunları oynamamış olması büyük bir hata. Çünkü konsepte yabancı, sadece "işte böyle böyle bir oyun yapalım" gibi bir tarif üzerinden yola çıkan bir ekip, serinin ruhunu yaşatmada başarısız olacaktır; ki zaen olmuştur da. Bende tüm oyun yapımcıları bundan ders almalı.
Yapımcıların "biz yaşımız gereği eski Thief'i kaçırdık artık" demeleri de onları affettiremez. Nasıl bir edebiyat öğrencisi "Hocam Dostoyevski'yi kaçırdım artık, okuyamıyorum o yüzden." diyemiyorsa, aynı şekilde, yapımcılığı meslek olarak icra eden bir ekibin böyle bir tutum sergilemesinin hatalı olduğunu düşünüyorum. Bu tarihi bir olay değil ki kaçırılsın, bilgisayara kurup oynayabilirlerdi.
Başka oyunlarda hırsız karakter açıp oynamak da yeterli değil. Thief'te diğer oyunlardan farklı bir atmosfer vardır. Bu atmosferi yaşamamış bir ekip bir
seri devamı oyununda aynı ruhu nasıl yakalayacak?
"Ama biz farklı ve yeni bir oyun yapıyoruz." diyeceklerse de : "Madem öyle, yapacağınız oyunu Thief serisinin devamı şeklinde, Thief 4 adıyla değil, başka bir isimle ve farklı bir konseptle yapsaydınız." denmeli yapımcı ekibe.
Kurgu üzerinde fazla durmayıp, serinin eski oyunlarını oynamayıp; sadece "üçüncü şahıs kamerasına taşıyalım olayı" gibi düşünerek çalışılmış olması da
fast gaming ekolünün sonucudur bence. Adamlar her şeyi bir kenara bırakıp görsellik üzerine çalışmışlar. "Hmm, yaptığımız oyunda senaryo ve derinlik namına bir şey olmayacak ama farklı kamera açıları ve şöyle gelişmiş grafikler, bol bol da aksiyon ekleyelim de millet oynasın." demek gibi bir şey bu sanki.
Çok saçma: Yapımcılar birden fazla oyunu hırsız olarak oynuyor, üçüncü şahıs kamerası olayına girmek için yine birden fazla oyunu enine boyuna inceliyor; ama her nedense serinin ilk oyununu oynamaya tenezzül bile etmiyor.
Umarım derslerini almışlardır. Ve umarım eski oyunların remake'lerini yaparlar