“Ressam olmayı hayal etmiştim etmesine, ancak sözcüklerin peşinde tapınaktan çöplüğe zıplarken, o hayalin tatlı bir renk teknesine kayıp gitmesine izin verdim. Tek başına bir çoban kız; rüzgârın, koyunun karnından kopardığı yün parçalarını tek tek topluyor. Buz gibi dalların dikenlerine takılmış düşünceler şakıyor. Ucu bucağı belli olmayan bir genişlikte, bir hayalet gibi, oradan oraya koşarak yüce ağaçlara sarıldım ve kendimi onların saf, melun kucağına bıraktım.”
“Tanrı bize kanat verir
mide verir
uçabilir, ya da kusabiliriz
zafer içinde dönebilir
suyun üstünde durabiliriz
bir bardağa acı doldurur
içimizi dışımıza çıkartabiliriz
ve bazılarımız
titreyecektir
üzerlerinden azıcık toz toprak dökülecektir; kimseler fark etmez
ama havayı dolduracak olan o toz topraktır
Ölümsüz hayalle…”
“Ama ne zaman ki büyüdük, birbirimizden ayrılmak zorunda kaldık, yolculuklarımı anlatacak kimsem kalmadı. Ben de ya yazdım, ya çizdim, ya da uçup gitmelerine izin verdim. Onlar için büyük planlarım olmadı; tek isteğim, indikleri yerde ufak şeylere de değer veren bir hayalperest tarafından hemen fark edilip toplanmalarıydı.”
“Ne yapacağız Büyük Barrymore?
Sendeleyeceğiz
Ne yapmalıyız iddiasız rahip?
Kalbini temiz tut”
Hayalperestler - Patti Smith