Alıntı yapılan: SoulSucker - 26 Ocak 2011, 15:06:18Madem tartışma tatlıya bağlandı konuyu biraz toparlayıp ben de bu durum hakkındaki düşüncelerimi belirtmek isterim.Şöyle ki ben de birbirine çok benzeyen kişiliklerden çok ortak ilgi alanlarına ve bu alanlarda ortak düşünüş şekillerine sahip insanların daha iyi anlaşacağı kanaatına sahip biriyim. Birini ne kadar çok tanırsanız, o kadar çok tiksinmeniz gayet mümkün. Örneğin bir insan hakkında ne kadar az bilgi sahibiyseniz o kişiye karşı o kadar az lavbali, o kadar çok saygılı ve mesafeli bir davranış sergilersiniz. Böylece kişiliğinin altına gizlediği kötü huylardan da haberiniz olmaz. Kendisini tanıdıkça ona karşı duyduğunuz ilgi ve merak azalır, hayranlıkla gelen heyecan duygusu yitip gider. Çünkü bilindik ve alışıldık olan, hiçbir zaman ulaşılmaz değildir… Bu yüzdendir ki aşk varsa bile gerçek kişiye ait değildir, sevgi ise kişiyi olduğu gibi kabullenmektir ve yine bu yüzden kalıcıdır.Evet, insanlar sevmediklerini kullanabilir. Hatta sevdiklerini bile kullanır… Kişinin karakterinde bu yatıyorsa buna kim engel olabilir? Ancak herkes böyledir demek de doğru değil. Farklı olan pek çok insan var; iyiliği iyilik için yapan. Yine de çoğunluğun menfaat düşkünü olması ve bu yüzden güveninin sarsılması farklı birşey. Karşılık istediğimiz ve beklenti içine girdiğimiz de doğru. Peki bunun hiçbir zaman iyi yönde olmadığı doğru mu?Bence değil.Spoiler: GösterSanırım yorumum ucundan ‘kişisel görüş belirtmenin yasak olduğu’ bir konuya değdi ama düşünce birliği sağlamak açısından gerekli olduğunu düşündüğüm birşeydi. Kimse tartışmaya girmediği sürece zararı olmayacaktır diye umuyorum. Söylemek isteyip malesef ki yanlış anlattığım şeyi çok güzel bir biçimde anlatmışsın Gökçe'ciğim. Sana katılarak şunu eklemek istiyorum; ki, bunu aşağıdaki söz iyi bir biçimde dile getiriyor: İngiltere Parlamento binasında yazan bir söz şudur: İngiltere'nin dostu yoktur. İngiltere'nin çıkarları vardır. Bir ülkenin bir ülke ile arasında çıkar ilişkisinden başka bir şey göremezsiniz. Ama insanlar, ülkelerden farklı olarak, çıkar ilişkisine girdiğiniz insanlar ve gerçek dostlarınız olarak ikiye ayırabileceğiniz niteliktedir. Bazıları ile çıkar söz konusuyken, bazıları gerçek dostumuzdur bence.
Madem tartışma tatlıya bağlandı konuyu biraz toparlayıp ben de bu durum hakkındaki düşüncelerimi belirtmek isterim.Şöyle ki ben de birbirine çok benzeyen kişiliklerden çok ortak ilgi alanlarına ve bu alanlarda ortak düşünüş şekillerine sahip insanların daha iyi anlaşacağı kanaatına sahip biriyim. Birini ne kadar çok tanırsanız, o kadar çok tiksinmeniz gayet mümkün. Örneğin bir insan hakkında ne kadar az bilgi sahibiyseniz o kişiye karşı o kadar az lavbali, o kadar çok saygılı ve mesafeli bir davranış sergilersiniz. Böylece kişiliğinin altına gizlediği kötü huylardan da haberiniz olmaz. Kendisini tanıdıkça ona karşı duyduğunuz ilgi ve merak azalır, hayranlıkla gelen heyecan duygusu yitip gider. Çünkü bilindik ve alışıldık olan, hiçbir zaman ulaşılmaz değildir… Bu yüzdendir ki aşk varsa bile gerçek kişiye ait değildir, sevgi ise kişiyi olduğu gibi kabullenmektir ve yine bu yüzden kalıcıdır.Evet, insanlar sevmediklerini kullanabilir. Hatta sevdiklerini bile kullanır… Kişinin karakterinde bu yatıyorsa buna kim engel olabilir? Ancak herkes böyledir demek de doğru değil. Farklı olan pek çok insan var; iyiliği iyilik için yapan. Yine de çoğunluğun menfaat düşkünü olması ve bu yüzden güveninin sarsılması farklı birşey. Karşılık istediğimiz ve beklenti içine girdiğimiz de doğru. Peki bunun hiçbir zaman iyi yönde olmadığı doğru mu?Bence değil.Spoiler: GösterSanırım yorumum ucundan ‘kişisel görüş belirtmenin yasak olduğu’ bir konuya değdi ama düşünce birliği sağlamak açısından gerekli olduğunu düşündüğüm birşeydi. Kimse tartışmaya girmediği sürece zararı olmayacaktır diye umuyorum.
Bazı dramatikleştirme amacıyla iki nokta ile ünlem veya soru işareti kullanılabilir ancak bir ünlem bir nokta saçmalığın daniskasıdır.
Görev tamamlandı: Yiğit'i kıl etmek.Spoiler: GösterEdit: Bu ifade, şu anda yüzümün nasıl bir şekle büründüğünü göstermek amacıyla konulmuştur.Ünlem, kendi noktasını barındıran bir ifadedir. Ünlem arkasından nokta koymak boştur. Lakin o noktanın amacı, "sona ermesi", "bitmesi" anlamında, isteyerek konulmuştur tarafımca.Ben, aşağıdaki anlatım bozukluğunu yapabilen birinin, imla kurallarıyla ilgili yorum yapmasını yüzsüzlük olarak algılıyorum.Alıntı yapılan: Baal Adramelech - 27 Mayıs 2012, 18:02:47 Bazı dramatikleştirme amacıyla iki nokta ile ünlem veya soru işareti kullanılabilir ancak bir ünlem bir nokta saçmalığın daniskasıdır.Bazen olmalıydı. Ya da hiçbir şey olmamalıydı. Yüz yılın anlatım bozukluğu. Alkış. ^^