Kayıt Ol

Rastgele Düşünceler

Çevrimdışı Canina

  • ****
  • 1460
  • Rom: 39
  • There ought to be a law against you
    • Profili Görüntüle
    • Canina's
Ynt: Rastgele Düşünceler
« Yanıtla #90 : 28 Kasım 2012, 17:00:08 »
Sen, hiç kendi içinde kayboldun mu?

Hiçbir şey yapmazsın böyle. Sabah kalkarsın birkaç adım atar bir koltuğa oturursun. Bu arabanın koltuğu, otobüs koltuğu,  işte veya evde bilgisayarın/televizyonun karşısında ki bir koltuk olabilir. Bütün gün tuvalet ve yemek gibi şeyler haricinde o koltuktan kalkmazsın, ha belki başka koltuklara oturabilirsin ama bu o kadar da önemli bir ayrıntı değil. O koltuktan kalkmazsın kaybolursun zamanla. Hayatının ne kadar anlamsızca akıp gittiğinin farkında olsan bile hiçbir şey yapmazsın çünkü çoktan koltuk seni esir almış ve hareket etmeyecek kadar tembelleştirmiştir. Eskiden sevdiğin şeyleri bile yapmaz olursun, çünkü çok fazla efor sarf etmeni gerektirirler. Sadece koltukta oturur kanlı gözlerle bir ekrana bakarsın.

Ve şaşırtıcı bir şekilde, insanın kendi içinde bu denli kaybolması kolay bir şey değildir. Çoğu kişi bu duruma geldiklerini sanırlar çünkü işleri gereği birkaç saat bilgisayar ekranına bakarlar, eve geldiklerinde de en sevdikleri diziyi yine bilgisayar veya televizyon ekranında izlerler. Ama gerçekten kaybolmak özveri ve bağlılık ister. Umursamazlık ister. Öyle bir umursamazlık ki, o koltukta oturduğunuz her saniye yavaş yavaş öldüğünüz gerçeği sizi rahatsız etmemeli. Bunu nasıl insanlar yapabilir ki?

Çevrimdışı Minaxo

  • *
  • 24
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Rastgele Düşünceler
« Yanıtla #91 : 07 Şubat 2013, 13:26:46 »
Bence kendi içinde kaybolma meselesi hayatı etkileyen bir bağımlılığa dönüşemez çünkü insanların bazı geçiş dönemleri vardır bir bilgine göre insanların 7 senede bir fikir yapılarında büyük değişiklikler ve yenilenmeler gerçekleşmektedir. Bu süre aya, haftaya hatta güne bile indirgenebilir. Bir insanın huyları 7 sinde ne ise 70 inde de odur ama bir insanın hissettiği duygular bu gün farklı yarın farklıdır.

Mesela ben 10 sene önce de utangaçtım şimdide utangacım ama 10 sene önce öğretmenim ödevini niye yapmadın dediğinde ağlayacak gibi olurken şimdi sorsa ya umursamam yada sebebini anlatırım. Bundan 10 sene sonra nasıl duygulara ve fikirlere sahip olacağımı hatta yarın bile duygularımda ne gibi değişiklikler olacağını asla kestiremem. Kısacası bu tarz sorunların bir insanın hayatında tamamen yer edinmesi bana göre çok zor hatta mümkün değildir.


Çevrimdışı strider

  • **
  • 141
  • Rom: 2
    • Profili Görüntüle
Ynt: Rastgele Düşünceler
« Yanıtla #92 : 20 Mart 2013, 21:55:32 »
Güneş Doğudan doğar, Batıdan batar.

Bu güneş uzun zaman önce, uzun zaman süreyle Doğudaydı. Doğdu, yükseldi ve Batıya geçti. Bu, olması gereken bir şeydi. Doğanın kanunu budur nasıl olsa. Tekrar batacak ve uzun bir süreliğine karanlığa gömülecek. Bir daha doğar mı, bunu bilemeyiz ama bana çok zor bir ihtimal olarak geliyor. Belki karamsarım, belki de gerçekçiyim.

 Sonumuz ne kadar yakın, bunu da bilemiyorum ama bildğim bir şey var: Sonumuz yakın mesafe!

Burada bahsettiğim Güneş, bilgiyi, aydınlanmayı temsil ediyor. Doğu-Batının neyi temsil ettiği açık. 
O halde git... Bundan başka dünyalar da var.

Çevrimdışı

  • *
  • 7
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Rastgele Düşünceler
« Yanıtla #93 : 19 Mayıs 2013, 20:51:00 »
doğu-batının neyi temsil ettiği açık değil ki:
kelimenin tam manasıyla ''aydınlanmak'' nedir? doğu ve batı bunca zamandır kullanılmış, kalıplara sokulmuş, ait olmadıkları bi dünya ''şey''in sembolü olmuş.olmasını istemiş birileri.aydınlık doğu ya da batının birinde fazla birinde eksik olan bir şey mi? doğunun sınır komşusu değil mi batı? batı, ortasında da doğuyla sınırı olduğu yerdeki seviyesinde mi? ayrımlara inanıyor muyum?bana doğu ve batının farklı şeyler olduğunu kim söyledi?cehalet insan sorunu değil mi, batının cehaleti daha yüksek seviyede daha aydınlık bir cehalet öyle mi?doğu batı diye ayıracak kadar ülke gezip, yaşantılara şahit oldum mu?

Çevrimdışı Thomasward

  • **
  • 352
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Rastgele Düşünceler
« Yanıtla #94 : 18 Mayıs 2014, 21:19:02 »
Aydınlıkla karanlık her zaman değişmiştir. Dünya dönerken medeniyet kimi zaman doğuda kimi zaman batıdaydı. Komşuluk sınırla olmaz, fikirle olur bu konuda. Aydınlık doğu batı meselesi değil yaşantı ve hakimiyet meselesidir. Herkesin bir karanlığı vardır,  sen hep doğruyu yapıpta aydınlanan gördün mü?

Aydınlık otokontrol meselesidir. Ne kadar hakimsen insani nefse , o kadar parlaksındır işte.

Çevrimdışı Light

  • **
  • 359
  • Rom: 7
    • Profili Görüntüle
Ynt: Rastgele Düşünceler
« Yanıtla #95 : 18 Mayıs 2014, 21:34:19 »
İnsan hayatında boşluğu yaşamazsa boşluğu nasıl bilebilir ki? Karanlığı bilip onunla savaşmayı öğrenmedikçe nasıl bir 'Aydın' olabilir?
Alıntı yapılan: W.S.
Yet do thy worst, old Time; despite thy wrong
My love shall in my verse ever live young.

Çevrimdışı Thomasward

  • **
  • 352
  • Rom: 1
    • Profili Görüntüle
Ynt: Rastgele Düşünceler
« Yanıtla #96 : 15 Haziran 2014, 22:30:54 »
Aydın olmak şart değil. Aydınlık için karanlıkta da çalışabilmeli insan. Aydın olup ta ne yapacaksın? Neredeyse potansiyelin orada ol , seçimini yaparken yık ön yargılarını. Seçimlerle olduğu gibi sonuçlarla da yaşayabilirsin. Gölgelerdeki kahramanlar adları bilinmeden savaşırlar, karanlıkta olmaktan korkulmamalı :) bence. Karanlıktan kastım o değil de neyse :D.