Başlangıcını Kralkatili Güncesi’yle yaptığımız okur odaklı projemizin ikinci adımını da nihayet sizlere sunmaktan onur duyuyoruz.
Okurların isyanına, dilimize bir türlü kazandırılamayan kaliteli kitaplardan uzak kalmasına ya da bilinmeyen cevherlerin bu bilinmezliğine ışık tutmak için başlattığımız Biz Bunu İstiyoruz projemizde ikinci adım çok büyük bir efsaneye ayrılmış durumda: The Witcher!
The Witcher denilince aklımıza hemen bilgisayar oyunu gelir ki bu oldukça da doğaldır. Sadece Türkler değil, İngiliz ve Amerikalılar bile önce onu oyunla tanıdı. Fakat Rivialı Geralt’ın ortaya çıkışı aslında bir kitap serisine dayanıyor. Hem de kara fantastik kurgunun en sağlam eserlerinden olarak. Dahası, kendisi öyle bir doğuyor ki peşine pek çok ülkeden aldığı ödülleri takarak, bu türde ne kadar kalıcı olduğunu ilan ediyor.
Polonyalı yazar Andrzej Sapkowski’nin ilk olarak 1986’da kaleme aldığı The Witcher: The Last Wish öykü kitabı, aynı zamanda The Witcher’ın ilk oyununun da temelini oluşturuyor. Şu ana kadar beş roman, iki oyun, bir televizyon dizisi ve çizgi roman serisi olarak dünyayı kasıp kavuran Geralt, kitaplarıyla oyunundan çok önce kült eser olmuştu bile. Ne gariptir ki, piyasanın öncüleri olan Amerikan ve İngiliz yayınevleri bu seriyi 2007’de kendi dillerine kazandırdı. Fakat onlardan çok önce başkaları bu kült eseri kendi okurlarına tanıtmıştı bile.
The Witcher’ın çevrildiği dillere bakmadan önce çok önemli bir not düşelim. Oyunuyla tanıdığımız ve sadece oyunuyla bile dünyayı kendine hayran bırakmış bu serinin İngilizce basımlarında çok büyük bir hata yapılmış durumda! Birinci kitabı çeviren İngiliz Gollancz Yayınevi, ikinci romanı atlayarak aslında üçüncü kitap olan Blood of Elves’ı çevirmiştir. Okurlar birinci kitaba hayran olurken kendilerine ikinci kitap diye sunulan romanla birlikte olaylar arasında kopukluklar görüp seriden bir nebze soğumuşlardır. Asıl ikinci kitabının adı The Sword of Destiny’dir. Eğer bu seriyi basmak isteyen yayınevi ya da İngilizceden okumak isteyen okurlarımız varsa bu bilgiyi lütfen göz ardı etmesinler! Ayrıca İngilizceye bu serinin sadece iki kitabı çevrilmiş ve devamı gelmemiştir.
Böylelikle bir projenin daha sonuna gelirken sizleri Rivialı Geralt’ın gri, iyinin ve kötünün, canavarın ve insanın hiçbir şekilde ayrılamadığı dünyasında arka kapak yazıları, incelemeler, okur yorumları ve ön okumalarla baş başa bırakıyoruz! Dileriz, bu eşsiz eser de dilimize kazandırılır da Türk okurları olarak Geralt’ın karanlık dünyasında kendine gri bir yol çizer.
İçerdiği sert cinsellik öğeleri, şiddette hafiflemeye gitmeyen ve insanın değer yargıları üzerinden ciddi bir sorgulama yaptıran, gerçekçiliğiyle ve ortaya attığı soruların tartışmasız olduğu bir klasik.
The Witcher serisinin çevrildiği diller: Almanca, Fransızca, Portekizce, Çekçe, Rusça, Fince, Rusça, İspanyolca, Litovca (Litvanya dili), Bulgarca, Ukraynaca(Rutenca ) , Sırpça, İsveççe ve son olarak İngilizce.