Captain America’nın İlk Sayısı Ortalığı Karıştırdı!

captain-america-hydra-ust

Yıllar sonra gençliğini geri kazanan Captain America, aslında hep gizliden gizliye bir Nazi ajanı olduğunu açıklayarak dünyayı şok etti.

Öncelikle eğer geçen çarşamba yayınlanan Steve Rogers Captain America #1’i henüz okumadıysanız ve yabancı dilden çizgi roman okumayı seviyorsanız bu haberimizde keyfinizi kaçıracak bir içerikle karşılaşacağınıza dair sizi uyarayım.

Marvel Comics’i yakından takip edenlerin bildiği gibi Steve Rogers bir süredir yaşlı bir adam olarak dolaşmaktaydı. Yeriniyse eski ortağı Falcon’a (Sam Wilson) bırakmıştı. Ancak Marvel cephesi birkaç ay önce yaklaşan Civil War II öncesinde karakteri gençliğine geri kavuşturacağını ve artık iki Captain America olacağını bizlere duyurmuştu.

İşte o gençleşme Steve Rogers Captain America #1 ile bu hafta gerçekleşti. Steve sadece eski kostümünü kuşanmakla kalmadı; Sam Wilson, Free Spirit ve Jack Flag ile bir ekip oluşturdu. Gel gelelim her şey okurlar için gayet keyifli giderken son sayfalarda hepsini şok eden bir olay yaşandı. Steve Rogers, hayatını kurtaran Jack Flag’den önce özür diledi, sonra da kendisini uçaktan aşağı, mutlak bir ölüme fırlatıp iki kelime telaffuz etti: “Hail Hydra” (Çok Yaşa Hydra).

captain-america-hydra

Hydra, Baron Zemo ve Kızıl Kafatası’nın da bir ara önderlik ettiği, Nazi kökenlerine sahip, dünya çapındaki çok güçlü bir terörist grubu. Yani Captain’in, eski Captain’in, karşı durduğu, bunca yıldır savaştığı her şeyi temsil ediyorlar. Steve’in o iki kelimeyi etmesi, onlara bağlılık göstermesi, bunca zamandır aslında gizliden gizliye bir Hydra ajanı olduğunu ima etmesi… hiç ama hiç de beklendik bir şey değil.

steve rogers new captain americaDoğal olarak (son yıllarda moda olduğu üzere) çizgi romanın yayınlanmasının ardından 24 saat geçmeden senarist Nick Spencer sosyal medya üzerinden ölüm tehditleri almaya başladı. İnsanlar kendisinin Captain’ı yok ettiğinden, onu anlamsız bir karakter hâline getirdiğinden, neredeyse 100 yıllık tarihini mahvettiğinden şikayet ediyorlar. Yahudilerse Nazi kıyımı karşısında kendilerine bir umut ışığı veren, dövmelerini yaptırdıkları tek çizgi roman kahramanını karaladığı için kendisine lanet ediyorlar.

İnsan önce şunu düşünüyor: “İyi de belki rol yapıyordur. Belki bu gerçek Steve Rogers değildir. Belki hiçbir zaman gençleşmemiştir. Hydra’nın bir klonudur. Ya da zihni yıkanmıştır. Sonuçta çizgi-roman evreninden bahsediyoruz. Her şey mümkün!” Değil mi?

Eh, Nick Spencer ve Marvel cephesi durumun bundan ibaret olmadığına dair herkesi temin etmekte gecikmedi.

Kesin olarak söyleyebileceğimiz tek bir şey var: Bu bir klon veya bir taklitçi değil. Zihin kontrolü altında değil. Steve olarak hareket eden biri de değil. Bu gerçekten de Steve Rogers’ın, Captain America’nın ta kendisi.

Yangına körükle gitmek dedikleri bu olsa gerek. Bastır Spencer… İnternette ölüm tehditleri devam ededursun Captain America’nın ilk sayısı uzun yıllardır en çok konuşulan çizgi roman oldu. Sadece Cap’i yeniden ilginç bir karakter hâline getirmekle kalmadı, aynı zamanda şu sıralar en çok okunan sayı da oldu. DC’nin Rebirth ile ibreyi kendine çevirme çalışmalarına denk gelmesi de pek bir manidar doğrusu.

Tehditlere gelince… Eh, kızmakta haklılar belki ama sosyal medya çağının hastalığı olduğu üzere her zamanki gibi çok aceleci davranıyorlar. Beklemeli ve görmeli, işin aslını öğrenmeli. Kim bilir? Belki de altından müthiş bir macera çıkacaktır. Sonuçta Marvel’in ve Amerika’nın en önemli karakterlerinden biri söz konusu burada. Değil mi?