Kayıt Ol

Purgatorio

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Purgatorio
« : 15 Haziran 2012, 22:10:33 »

Bazıları çok merak etti; tek başıma bir evin içinde ne yaptığımı, vaktimi nasıl harcadığımı. Aslında kendi hayal evrenini yaşamak isteyen biri için yalnızlık çoğu zaman daha iyidir. İnsanlar kendilerini yeterince dinlemeye çalışmış olsalardı; hayal etmenin, düşünmenin saatler bile alabileceğini bilirlerdi. Benim de zamanım kısmen de olsa yoğun geçiyordu işte. Temizlik yapmak, kendime yetecek kadar yemek pişirmek, zaman zaman ders çalışmak, internette dolanmak ve benzeri gibi günlük işlerim vardı. Bunların dışında başkaları tarafından ‘zaman öldürmek’ olarak görülebilecek meşguliyetlerim de mevcuttu tabi. Mesela saatlerce yatağımda uzanmış bir şekilde şarkı dinlemek… Kimi zamanlar da koltuğuma uzanıp tepemdeki beyaz ve pürüzsüz tavanı incelemek... Bir süre sonra alışkanlık haline gelmişti bu durum zaten.

İşin aslı odam ve salonum dışındaki hiçbir yer yaşam alanıma girmediğinden mütevellit, temizlik bile birkaç dakikamdan fazlasını almıyordu. Bir tencere yemek yapsam, en az 2 gün duruyordu buzdolabında. Yalnız ve hayatım boyunca her zaman olduğu gibi amaçsızdım kısacası. Akrep ve yelkovan hayatımdan sessiz sessiz çalarken, ben çürümeye yüz tutmuş bir ceset gibi yaşıyordum arta kalan zamanımı.

Her şey anlatabileceğimden çok daha durağandı. Çok az iş görüyordum. Bazen yemek yemeyi unutmuş oluyordum ve bunu ancak karnıma giren ağrılarla hatırlayabiliyordum. Bir süre sonra ise hiçbir şey düşünemez olmuştum. Not almıyordum, plan yapmıyordum, umursamıyordum. Yaşamak ya da ölmek üzerine düşünmüyor, seçenekleri gözden geçirmiyor ve sorgulamıyordum.

Günler geçti, geceler sabaha döndü. Evren her daim olduğu gibi yasalarına uygun olarak değişime uğradı ama olgular hep benzer kaldı. Her şey sabitti benim dünyamda. Yine harekete geçmiyordum ve yine herhangi bir beklentim yoktu yaşamdan.

Zayıflıyordum. Saçlarım dökülüyordu. Uyku düzenim tepe taklak olmuştu. Pantolonumun düğmesi kopmuştu ve onu yerine dikmeyi hiç göze alamadım.

Telefonlarına cevap vermekten usandığım arkadaşlarım ise giderek yabanileştiğimi söyleyerek beni bunaltıyorlardı. Nihayetinde arada bir gelen mesajları da kesildi.

Günlerden sonra yaşadığım en heyecan verici olay, ayağımın salonun ortasındaki amaçsız bir sandalyeye takılmasıyla üzerindeki çay dolu kupanın yere düşüp kırılması oldu. Ve evet, kupa masa filan değil, basbaya sandalyenin üzerindeydi. İşte bu düşüş sırasında anlık bir heyecan yaşadığımı inkâr etmeyeceğim. Diğer bir itirafımsa geçen gün -heralde- kimsesizliğimin hat safhaya ulaştığı bir ana ait. Kendi kendime canımın avokado çekip çekmediğiyle ilgili şüpheye düşmüştüm işin açığı. “Avokadonun tadını bilmiyorum, canım nasıl avokado çekmiş olabilir ki?” dedim sevgili kedim Venüs’e. Sohbetimizin tam ortasında kapım çalındı. Sipariş ettiğim yemekleri alıp ödemeyi yaptım ve odama döndüm. Ancak pakette mayonez olmadığını gördüğümde, hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım. Gerçekten de bütün sinirlerim altüst olmuştu.

Dakikalarca, mayonez krizi yaşadım yani. Evet! Evet! Mayonezim olmadığı için ağlıyordum.

Güya.

Bilemiyorum… Var olan hiçbir şey yeteri kadar bir şey ifade etmiyor artık. Haz aldığım şeyler yok denecek kadar az. Bu kısır döngünün dışına çıkamamak beni köreltiyor ve yaşamdan soyutluyor. Tanrı’nın benden istediklerini yerine getirebildiğimden emin değilim.

Ve bir manasız anı daha yaşıyorum şu an. Bu manasız ana mana katmaya çalışıyorum. Kulağımda eskilerden kalma şarkılar, nostalji yapıyorum. Diğer yandan sigaramı daha yakarken aldığım o eşsiz haz… Oysa ne de yanlış bir vakit gönlü hoş tutmaya! Olsun. Varsa yoksa hayat veren, hezeyan yaşamak benim için. O dumanı fütursuzca çekebilmek içine. Zaman zaman kederli, zaman zaman sadece düşünceli. Bazen yanlış bir şeylere karşı koyuyormuş gibi umarsızca dans edebilmek. Varlığa ve yokluğa karşı; hiçliğe karşı dans edebilmek… Balkonda oturup keskin havayı solumak, o manzarayı hissetmek tüm benliğinle.

Öyle bir görüntüsü var ki şehrin yukarıdan, Tanrı’nın kibirlenmemesine şaşıyorsun. Sokak lambalarının loş
ışıkları ayaklarının altında, parlak yıldız kümelerinin ışıkları ise tepende, iki parıltı kümesi arasında farklı bir boyuttan seyreder gibi dünyayı bu kez. O güzellik anlatılamaz, aktarılamaz; o güzellik ancak ve ancak yaşanır.

Aşağıya baktığım her defasında yükseklik korkum olmamasına rağmen büyük bir heyecana kapılıyorum. Sanki bastığım yer ayaklarımın altından kayacak da o dibini bile göremediğim boşluğa doğru düşeceğim. Karanlık öylesine derin, öylesine içine çekiciydi ki; birkaç saniye sonra demir parmaklıkların ötesine geçip intiharı hissetmemek için kendimi zor tutuyorum. Bütün o şaşaa beni nasıl da cezbediyor. Öte yandan soğuk beni olduğum yere nasıl da sabitliyor.

Doruğa ulaşma arzusu hiç bu denli kuvvetle sarmamıştı beni. Bu benim meraklı ve sabırlı bekleyişimin
sonu, hayatımın son perdesi olmalıydı belki de. Bir ermiş misali, küçük büyük bütün misterleri öğrendiğim, tüm varsayımları yalanladığım an.

Ölüm ve yaşam arasındaki o ince çizgide dans ettiğim, değerli an.

Gözlerimden yaşlar süzülüyor. Büyülü bir sanrıyı ve kederli bir düşü aynı anda keşfederken, kalbimin hızlanan atışlarına engel olmak çok güç.

Bin bir farklı şey geçiyor içimden; acı içinde inliyorum. Bedenimi parçalara ayıracak o düşüşe yalnızca bir adım uzağım.

Zihnimdeki müzik bana ruhumun en yüce coşkusunu yaşatıyor. Ellerimin hareketine, vücudumun raksına, çığlıklarıma karşı koyamıyorum artık.

Düşüşe karşı koyamıyorum.

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Purgatorio
« Yanıtla #1 : 15 Haziran 2012, 22:15:30 »


.:   Purgatorio, Madam Vio’nun yönetici olarak yürüttüğü bir forum FRP oyunudur.

.:   Oyun, storytelling sistemi üzerine temellendirilmiş; estetik haz vermek üzere tasarlanmıştır. Kasvetli, gerilimli ve soyut olarak nitelendirilebilir. Hamleler sahneye hâkim olan duyguyu baltalamadıkları müddetçe kısa ya da uzun olabilirler.

.:   Oyun içerisine gizlenmiş belli çıkış kapıları mevcuttur. Bölümü tamamlayan oyuncular karakterlerini sonlandırarak oyunu terk edebilir ya da karakterlerini yeni bir oyuncuya devredebilirler.

.:   Karakter kartları yakın zamanda bu konu altında paylaşılacak, oyuncu alımı da yine bu bölümden yapılacaktır; ancak başvurular belirli bir öncelik sırasına göre kabul edilecektir. Açıkta kalan başvurular ise farklı şekillerde oyuna dâhil edileceklerdir.

.:   Karakterlerin oldukça uç ve çok yönlü olarak yaratılması tavsiye edilir.


Sonradan gelen düzenleme: Karakterler uç olsun ancak akıl sağlıklarının yerinde olmalarına ve 18 yaşını doldurmuş olmalarına da özen gösterin lütfen :)

Adramelech'e yardımları için sonsuz teşekkürler.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Purgatorio
« Yanıtla #2 : 15 Haziran 2012, 22:17:59 »
FRPChat'ten mi oynatacaksınız?

Edit: Konuyu açmadan bir mesaj atsaydınız yahu u_u.

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Purgatorio
« Yanıtla #3 : 15 Haziran 2012, 22:26:15 »
FRPChat'ten mi oynatacaksınız?

Hayır, forum üzerinden oynanacak. 'Forum FRP' derken onu kastetmiştim, yeterince açık olmamış sanırım.

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Purgatorio
« Yanıtla #4 : 15 Haziran 2012, 22:27:09 »
Haberim olmadığı için bildiğimiz anlamda "forum frp" olduğundan emin olamadım.

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Purgatorio
« Yanıtla #5 : 15 Haziran 2012, 22:39:12 »
Direk olarak Hakan abiye başvurduğumuz ve ondan onay aldığımız için konuyu açmakta sakınca görmedik. Dürüst olmak gerekirse nabız yokluyoruz; başvuran oyuncu olursa size gelecek, kategorinin açılmasını isteyecektik. Tabi size de haber vermemiz daha iyi olurdu, kusurumuza bakmayın. *-*

Çevrimdışı Fırtınakıran

  • *
  • 8351
  • Rom: 1
  • Unique Ravenclaw
    • Profili Görüntüle
Ynt: Purgatorio
« Yanıtla #6 : 15 Haziran 2012, 22:42:04 »
Öğrendim şimdi detayları, tamamdır. Raisor'a da dediğim gibi, şu ara yeni bölümlerle daha çok ben ilgilendiğim için bilgim olursa sizler açısından daha hızlı gelişir olaylar.

Yeni oyunlarda ilk iş buraya konu açıp nabız yoklamak zaten. İzni aldıktan sonra konuyu açmışsınız da. Bana da oyuncunuz bol olsun demek kalıyor :).

Durgun geçen şu yaz günlerinde, Pazuzu ve Vampire Hunt'ın maalesef ki paylaştığı makus talihi yenersiniz umarım.

Şimdiden ellerinize sağlık :).

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Purgatorio
« Yanıtla #7 : 15 Haziran 2012, 22:44:22 »
O değil de, asıl konudan saptık, durun ben o bomba bilgiyi vereyim:

Oynamak isteyenler, bana ya da Madam Vio'ya özel mesaj yolu ile ulaşmalıdır. Bol FRPli günler bizi bekliyor! :)

Edit: Madam Vio yerine SoulSucker yazmışım. Gökçe, isim değişikliğin halen daha kafamı karıştırıyor benim yahu! Alışamadım.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı Madam Vio

  • **
  • 376
  • Rom: 16
  • "Each thing I show you is a piece of my death."
    • Profili Görüntüle
Ynt: Purgatorio
« Yanıtla #8 : 17 Haziran 2012, 18:08:31 »
Kimlik Bilgileri

İsim: ---

Cinsiyet: ---

Yaş: ---

Fiziksel Görünüş + Genel Giyim Tarzı: ---

Spesifik Özellikler (Ek Bilgi): ---

Çevrimdışı Black Helen

  • ***
  • 782
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Purgatorio
« Yanıtla #9 : 17 Haziran 2012, 19:38:13 »
Kimlik Bilgileri

İsim: Evelyn Oliveira
Cinsiyet: Kadın
Yaş: 23

Fiziksel Görünüş + Genel Giyim Tarzı: Çene hizasında kesilmiş, hafif dalgalı, koyu renk saçlar, sıradan bir surat ve gereğindan fazla büyük, soluk, gri renge yakın gözler. Ufak tefek ve kırılgan görünüşlü bir yapıya sahip. Genellikle üzerine tam oturan bir kot pantolon, içinde koyu renk bir bluz olan siyah, kısa bir ceket ve bağcıklı çizmeler giyer.

Spesifik Özellikler (Ek Bilgi): Ense bitimine doğru, saçını topladığında ortaya ve çıkan herhangi bir dile ait olmayan işaretlerden oluşan ufak bir dövmesi var.
Spoiler: Göster

Çevrimdışı Raisor

  • ***
  • 793
  • Rom: 15
    • Profili Görüntüle
Ynt: Purgatorio
« Yanıtla #10 : 19 Haziran 2012, 16:47:24 »
Bu arada alımlar hala devam ediyor!

Oyuncu kadromuz neredeyse belli olmuştu. Özel mesaj yoluyla katılmak isteyen bazı üyelerimiz oldu. Fakat işleri aksadığından, maalesef katılamıyorlar. Bu durumda, diğer üyelerimize şans kapıları yeniden aralandı. Katılmak isteyen arkadaşlarımız, özel mesaj yoluyla bize ulaşabilirler.
Vahşet her yanda ulu orta sergilenirken,

Sevişmek için saklanmak zorunda kaldığımız bir Dünyada yaşıyoruz.

-John Lennon.

Çevrimdışı Fizban

  • **
  • 64
  • Rom: 0
    • Profili Görüntüle
Ynt: Purgatorio
« Yanıtla #11 : 19 Haziran 2012, 19:31:58 »
İsim: Dante D'angelo

Cinsiyet: Erkek

Yaş: 24

Fiziksel Görünüş + Genel Giyim Tarzı: Siyah, kısa ve dağınık saçları var. Ela rengi gözleri çoğu insanın söylediğine göre içerisinde yılların deneyimini saklıyor gibi. Siyah ancak yer yer kızıl telleri olan sakalı kısa, şekilsiz ancak yüzü tamamlar şekilde bırakılmış. Yapılı bir vücudu var -aşırı bir kas yok, aklınıza kas yığını bir şey gelmesin.- ve bu yüzden üzerine tam olacak, kaslarını belli edecek t-shirtler giyiyor sürekli. Altına ise eline geçen herhangi bir kotu giyip çıkıyor genellikle. Ayağında ne olursa olsun, düğüne gidiyor olsa bile bir spor ayakkabı oluyor.

Spesifik Özellikler (Ek Bilgi): İnsanlara yardım etmeyi seviyor, başkalarının arasındayken neşeli ve muzip bir tavır almasına rağmen yalnız başına kaldığında kendisini çok yorgun hissedip o neşeli tavra tam zıt hareketler sergiliyor. Hatta bunu bazen çevresinede yansıtabiliyor. Henüz lise yıllarında yaptırdığı bir dövmesi var sağ kolunda -bilek ile dirsek arasında, kolun iç tarafında- ve Zaman yazıyor.

Çevrimdışı Maleficum

  • **
  • 193
  • Rom: 11
  • I have the wisdom to see the dark as a light...
    • Profili Görüntüle
Ynt: Purgatorio
« Yanıtla #12 : 19 Haziran 2012, 20:36:17 »
İsim: Leonard Mordeus

Cinsiyet: Erkek

Yaş: 22

Fiziksel Görünüş + Genel Giyim Tarzı: Bazen yüzünde kirli sakal oluyor. Yarım parmak boyu siyah dalgalı saçları var. Kemikli bir yüzü var. Vücudu orta yapılı. Gün içinde soluk veya koyu tonlarda gömlek ve gri kot giyiniyor. Gece dışarıda ise muhtemelen üzerinde suit yada uzun bir ceket olur.

Spesifik Özellikler (Ek Bilgi): Konuşmayı ve insanları sevmiyor. Sadist ve apatik biri. Bazen enerjik bazen depresif olabiliyor.

Edit: Umarım yeterlidir.
...weak pleasures, lost feelings, faded dreams, doubtful hopes...